Bugün kendini selefî diye tanıtan adamlar selefin kitaplarının yüzünü açmamış, Muhammed b. Abdülvehhab'ın kitaplarını okuyarak selefe ittiba ettiklerini zanneden ve batıl akidelerini selefin adını kullanarak süsleyen ehl-i bidat kimselerdir.
Mevcut sistem özgürlük adı altında kadını vitrin malzemesi olarak kullanıyor. Allah'ın kadına vermiş olduğu cazibeyi kullanarak pis emellerine ortak ediyor. Kadınlar da buna inanıp özgürüz diyerek kendilerini bu iğrenç bataklığa saplanmış buluyorlar. Asıl köle sistem köleleridir.
Aişe'den (r.a) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v) kendisine şöyle dedi:
"Ey Aişe, yumuşak huyluluk kimde varsa mutlaka onu güzelleştirir. Kimde de kabalık, hürmetsizlik varsa mutlaka onu çirkinleştirir."
(Müsned, Haris b. Ebî Üsame, 75)
1-) Hadisin tercümesi o hadisin metni değildir.
2-) Senin dilinde argo gibi gözüken bir ifade başka bir dilde argo olmayabilir.
3-) Sahih kaynaklarımıza itimadımız tamdır. Senin gibiler yüzünden zedelenmez.
4-) Haysiyetli ol git Arapça, ilim öğren sonra zırvalarsın.
5-) Yallah
Kimse kusura bakmasın.
Sahih kaynaklar diye adlandırdığınız, metodolojinizle övündüğünüz,
usül titizliği ile tek tek isnad ettiğiniz ravilerin eleğinden sıyrılıp gelen böyle bir hadisin, en güvenilir kaynaklarınıza girmesi, kaynaklarınızı "din" edinmemem için yeterli.!
Müminlerin annesi Aişe (r.a) anlatıyor:
Resulullah'ı (s.a.v) ölüm esnasında gördüm. Yanında su vardı. Elini içine daldırıp yüzüne sürüyordu. Sonra da şu şekilde dua ediyordu:
"Allah'ım ölüm sarhoşluğuna karşı bana yardım et."
(Vesaya'l Ulema, Ebu Süleyman İbn-i Zebr, s.27)
Ebu Hüreyre'den (r.a) rivayetle Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Allah, biri diğerini öldürüp ikisi de cennete giren adamlara güler."
İmam Zührî (r.h) hadisin tefsirinde şöyle diyor:
"Bir müşrik Müslüman'ı öldürür, sonra İslam'a girer, İslam üzere ölür ve cennete girerler."
Altı Hadis Kitabı"nın yazarlarının doğum yerleriyle birlikte doğum ve ölüm tarihleri:
ÜŞENMEMİŞLER ORALARDAN KALKIP GELİP DİNİ KARIŞTIRIP BOZMUŞLAR.
İmam Buhari (Muhammed bin İsmail el-Buhari)
Doğum Yeri: Buhara, şimdiki Özbekistan
Doğum: 810 Ölüm: 870
İmam Müslim (Muslim
Şu adam küfür etmeden, her konuşmaya selamün aleyküm arkadaşlar diyerek başlayan, gençlere kötü örnek olmadan videolarını çeken, her cuma takipçilerinin cumasını tebrik eden, espri ve tespitleri de gayet yerinde ve kaliteli olan kral bir adam harbiden.
Ebu Âmir (r.h) şöyle dedi: Ömer (r.a) cehrî namazları kıldırdığında Ebu Cehm'in evinden işitirdim.
Aliyyü'l Kârî (r.h) bu eseri şerh ederken diyor ki:
لأنه كان صيِّتا
"Çünkü Ömer (r.a) gür sesli idi."
Ya bi bırak. Esbab-ı nüzul yanlış anlamaya sebebiyet veriyormuş da bilmem ne de. Yapacağınız belagatı esbab-ı nüzule göre devşirmezseniz o zaman saçma salak yorumlar ile tahrife açık hale gelir Kur'an-ı Kerim. Farklı bir şey ortaya atacağım diye girmedikleri hal kalmıyor.
Tefsir böyle bir şey değil arkadaşlar. "Şöyle yapıyorduk bunun üzerine şu ayet indi" rivayetlerinin handiyse hepsi konteks bulalım derken Kuranın koteksini alt üst eder; belagatını toz duman eder.
Kuranı yanlış tefsir etmek için esbabı nuzül birebirdir.
Köyde ilim okumak çok zevkli arkadaşlar. Yanıbaşınızda taze organik süt, çerez olarak kayısı çekirdeği, ceviz, badem, kayısı, pestil vd., mum ışığında (elektrikler sık sık gider) ders çalış çalış kendinizi eski devirlerde hissetmeye başlıyorsunuz.
'Kurban kesmek' diye bir farz yok. Bunu söyleyen mezhep bile yok. Genelde sünnet, müstahap derler.
Bayram da farz değil ama güzel bir gelenek. İyi, güzel, doğru olan devam ettirilir.
Hayvan da olsa kan akıtmayın öyle bir ibadet yok.
Kansız, kurbansız iyi bayramlar dilerim.
Köyde bir tane abi geldi yanıma. "Hoca kardeşim ben 50 yaşında zar zor Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendim biri de geldi bana dedi ki sen okuduğunu anlamadıktan sonra bunun sana hiçbir faydası olmaz, boşuna okuyorsun dedi. Bu saatten sonra nasıl Arapça öğrenip de anlayayım Kur'an'ı +
Mahmud Sami Ramazanoğlu'na (r.h) bir nişan merasiminde damat yüzüğünü takması rica ediliyor. Getirilen yüzüğün altın olduğunu görünce kendi yüzüğünü çıkarıp takıyor ve "bunu bugünün hatırası olarak kabul edin" buyuruyor. Altını da damada verip"bunu birine hediye edersiniz" diyor.
Lağım kokan bazı şeyler:
-Cana kıymayı meşru görmek
-insanların ağız tadına karışmak
-içkiyi medeniyet zannetmek
-her daim çay içmeyecek kadar vizyonsuz olmak
Bu hadis inkârcısı, mealci ise Mikail'in (a.s) tabiat olayları ile ilgilendiğini nereden biliyor? İsrafil ve Azrail (a.s) isimleri de Kuran'da geçmiyor. Nereden biliyor bu? Kur'an dışında başka şeyler kabul etmeyenlere bak sen :d
DÖRT BÜYÜK MELEK
1- Cebrâîl: Cenâb-ı Hakk'ın kitaplarını nebilere getirmeye, yani vahye memur, Allâh ile nebileri arasında bir vâsıta ve elçidir.
2- Mîkâîl: Bir kısım hadiselerin; meselâ rüzgârların, yağışların ve bitkilerin meydana getirilmesine memurdur.
3- İsrafil: Sûrun
"O göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin rabbidir. Şu halde O’na sabır ve sebatla kulluk et." (Meryem,65)
Bu ayet ibadetin ağır ve yorucu olduğuna delildir. Mü'min de buna sabretmekle mükelleftir. Çünkü sabır ancak kerahet ve zorlukla beraber gelir.
(Nüket, Kassâb)
İbadetin manası lügatte : boyun eğerek itaat etmektir. Bu minvalde şöyle denilmiştir:
طريق معبد
Üzerinde çokça gidile gidile aşınmış yola "tarîkun muabbedun" denilir.
Buradan da anlaşılacağı üzere ibadette nefsi ezmek esastır :)
Enes'ten (r.a) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Müslüman; Müslümanların, elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir."
(Risale-i Muğniye, İbn-i Bennâ, 6)
Bunların dine bakış açısı bu işte. Resulullah'ı o kadar devre dışı bırakma peşindeler ki bir kafiri müdafaa etmek adına sünnî tüm müslümanların karşısına geçiyor. Bunun için biz bunlara bidat ehli bile demiyoruz direkt kâfir diyoruz. Bunlardan beriyiz bunlar da bizden. Edepsizler
Gördüğüm kadarıyla Diamond hadislerde yer alan ifadeleri söylemiş. Eğer "halkın değerlerini aşağılama" suçundan yargılanacaksa o halk değerlerini, kabul ettiği dini hurafeleri gözden geçirsin. Değerleriniz yanlış, değerlerinizi dile getirmek değil.
İlim hayatımda her daim bana destek olan, "oğlum, sen yeter ki oku" diye diye şu manzaranın oluşmasında en büyük katkıya sahip olan babam ve annemin ellerinden öpüyorum. Onları razı etmek bizim vazifemiz. Zira Allah'ın rızası ana-babanın rızasında, gazabı da onların gazabındadır
Enes b. Malik (r.a) şöyle dedi:
"Resulullah'ın (s.a.v) namazı gibi hem hafif hem de tam olarak hiçbir imamın arkasında namaz kılmadım."
Resulullah (s.a.v) namaz kıldırırken ne insanları bıktırır ne de tadil-i erkânına halel getirirdi. Hem hafif tutar hem de kemâl ile kılardı.
Abdullah b. Abbas (r.a) şöyle dedi:
"İki tür pislik vardır:
1-) Dildeki pislik (küfür, eziyet veren söz vb.)
2-) Avret bölgesindeki pislik.
Dildeki pislik ise en pis olanıdır."
(El-Evsat, Muhammed b. Münzir, 137)
Tek kurtuluş Allah yolunda cihad etmektir. Müslümanlar cihadı terk ettiği günden beri zillet altındalar. Ehl-i küfrün anlayacağı tek şey ise savaştır. Onlara anladığı dilden konuşmak lazım gelir.
Kore sevicisi bebeye bak. Bunlara sorsan koreli sanatçı ve oyuncuları taparcasına seviyorlar ama insanlar kelime-i tevhidi yazınca bir yerlere başka ırkı seviyor diye kınıyorlar :d
Kul kalbini temizlemek, hastalığına şifa bulmak, kusurlarından selamete ermek isterse "Lâ ilâhe illallah" zikrini çoğaltsın. Çünkü o kalplerin cilası, günahların temizleyicisi ve Allah'ın rızasına nail olmak için (tesirli bir) zikirdir.
ما كتاب بعد كتاب الله أنفع من كتاب مالك بن أنس
Allah'ın kitabından sonra Malik b. Enes'in (r.h) kitabından (Muvatta) daha faydalı bir kitap yoktur. (İmam Şafiî)
İmam Malik'in vefatı h.179 o zamanlarda İmam Buhari (r.h) henüz piyasada yok :)
İslamiyet’in en güvenilir kaynakları kimler ne zaman nerde yaşadı
Teberi 9.yy İran
Buhari 9.yy özbekistan
Abbasiler dönemi
İmam gazali 12.yy iran
Selçuklu dönemi
Muhammede atfedilen ölüm 7yy
Arada tam 200 yıl var.
Biraz kafası çalışan bunu sorgular
Metin Yazarı : Prof. Dr. Caner Taslaman
Besteci ve Orkestra Şefi : Alper Kömürcü
Solist : İpek Açar
Orkestra : İstanbul Akademi Filarmoni Orkestrası
Orkestra Koordinatör : Rıfat Akyel
Koro : Ladies and Gentlemen İstanbul
Koro Şefi : Çelik Kasapoğlu
Stüdyo : Kayıthane Stüdyoları,
Aişe (r.a) validemiz anlatıyor:
Resûlullah (s.a.v) bir gece uykusuzdu. Bu gece ashabımdan biri gelse de beni korusa dedi. Silah sesi duyduk. Resûlullah bu kim dedi. Sa'd b. Ebî Vakkas(r.a) benim, seni muhafaza için geldim dedi. Resûlullah öyle bir uyudu ki horlama sesini duydum.
Şu köşeye sıkışmışlığın kendisine verdiği kuyruk acısıyla saldırabileceği her yere saldırıyor. Ellerindeki bir argüman daha çöp olmak üzereyken kedi gibi olmuş hepsi cjxj
Efendi Hazretlerimiz, Hasan Efendi’nin Ne Zaman Vefât Edeceğini Önceden Bildirmişti, Bundan Sonra Olacak Bâzı Şeyleri de Bildirdi, Biz Bu Bilgi Üzere Hareket Ediyoruz
Herkes senin hadisi dini kaynak yapmanı bekliyordu zaten. Sen yapmayınca dini kaynak olmaktan çıktı. İnsanlar şöyle iddialı iddialı konuşma cüretini nasıl buluyor anlamıyorum
@thekarabiberrr
Şu anlattığım aşamalardan geçtikten sonra, peygamberin söylediği şekilde KALMAMA ihtimalinin çok yüksek olmasından ötürü dini kaynak yapmıyorum.
Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki dinar ve dirhem (para) dışında hiçbir şey fayda sağlamayacak (İmam Ahmed, Müsned, 17201)
Hadis sened itibariyle zayıf olmakla beraber aynı minvalde hadisler de vardır. Mana olarak ise sahihtir.
İbn-i Ebî Şeybe'nin Musannefindeki bu hadisin senedi zayıf. Küçük bir beyin jimnastiği ile bu hadisin neden zayıf olduğunu ispat edelim. Zayıf hadisi belirleme hususunda kafası karışık olan kardeşler de istifade etmiş olur Allah'ın izniyle 👇
Merhum Ömer Nasuhi Bilmen hocanın kaleminden. Gerçekten çok kıymetli bir eser. Allah hocaya rahmet etsin. İnsan bu kitaptan hiçbir şey öğrenemezse bile en azından insaflı olmayı öğrenir.
İmam Şafiî (r.h) şöyle dedi:
"Bağdat'tan çıktım. Arkamda Ahmed b. Hanbel'den (r.h) daha takvalı, daha vera sahibi, daha fakih, daha âlim kimseyi bırakmadım."
Allah imamlarımıza rahmet etsin.
Ebu Zer (r.a) şöyle dedi:
"İki dirhemi olanın hesabı bir dirhemi olandan daha şiddetli olacaktır."
(Tehzîbu'l Hilye, c.1, s.139)
Allah'ım azdıracak zenginlikten, isyana götürecek fakirlikten sana sığınırız 🤲
Ebu'l Fadl Muhammed b. Tahir el-Makdisî (r.h) kendisine 25 km kadar uzak olan köydeki bir kızın aşkıyla imtihan oluyor. Her gün bu kızı görmeye gidiyor ve onu kandil ışığında dikiş yaparken görüyor. Her gün her gece git ve dön 50 km. Aşka bak bee.
Bekle beni İstanbul :d
Şu Karabük üni meselesi kadar mide bulandırıcı, ahlaksız, şerefsiz bir olay yok. Olum adam olun lan. Tek derdi uçkuru olan insanların cinsel arzularını tatmin etme seviyesine ne zaman düştü lan bu ülkenin kızları. Erkekler gavat, kızlar yollu olmuş. Allah sizi bildiği gibi etsin.
Seyyid Kutup (r.h) ümmet için çalışmış ve şehit düşmüş bir mücahiddir. Cübbeli ise iktidar yaltaklığı yapmaktan yorulmuş, m. kemale açıkça rahmet okumuş bir mahluktur. Varın siz kıyas edip ikisinden birini benimseyin.
Muğire b. Şube'den (r.a) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Kim yalan olduğunu göre göre benden hadis naklederse iki yalancıdan biri odur."
(Tirmizî, 2662)
Hatim el-Esam (r.h) şöyle dedi:
"Şu beş şey dışında acele şeytandandır:
1-) Misafir geldiğinde yemek hazırlamak
2-) Kişi öldüğünde cenaze işlemlerini hızlandırmak
3-) Vakti geldiğinde bekarı evlendirmek
4-) Zamanı geldiğinde borcu ödemek
5-) Günah işlendiğinde tövbe etmek."
Namazda okunan ayetten etkilenip sesli ağlayan kimse hakkında İmam Ahmed'e soru sorulunca şöyle cevap verdi:
"Namazda Ömer b. Hattab'ın (r.a) hıçkırık sesleri duyulurdu."
Kendisine bu durumda namaz tam mıdır diye soru yöneltilince de evet diye cevap verdi.
Ya bi kes. Kur'an Mümin erkeklere söyle, mümin kadınlara söyle diye de ayrım yapıyor. Bırak dokunmayı bakma hususunda hem de. Bunlarda akıl da yok harbiden. bize yeter dedikleri Kur'an'dan dahi bîhaberler. Sünneti kabul edeceksiniz. Hayat tarzınız haline gelecek. Yakındır...
Allah rızası için bu ülkeden defolup gidin. Kur'an; kadın erkek ayrımı yapmadan "Ey insanlar" diye seslenirken, bu eşitliği içine sindiremeyen yobaza afilli müşrik derler.
İbrahim en-Nehaî (r.h) şöyle dedi:
"Hoşuma gitmeyen bir şer görüyorum. Onu konuşmaktan beni engelleyen şey ise aynı şeyle imtihan edilme korkusundan başka bir şey değildir."
(Kitabu'z Zühd, Vekî' b. Cerrah, 313)
Ya bi bırak. Recaizade Mahmut Ekrem beyfendi gayet İslamcı bir adam. Şeriat savunusu var. Hepiniz bir yerlere gelmek için bu adamların kitaplarını, yapıtlarını okuyup ezberliyorsunuz. Birkaç dediğin adam senin aydın sandığın pavyoncuların sayısından kat kat fazla.
@csmtonal
Bütün dincileri üst üste koy ne bir yazar çıkarabilmişler ve oyuncu ne de başka bir sanatçı. Birkaç iyi şairleri var o kadar. Bu kızgınlıkları ondan. Tüm imkanlar ellerinde ama ruhları bomboş.
Abdullah b. Ömer (r.a) şöyle dedi:
"Resulullah'ın (s.a.v) yaşadığı zamanda ashabın faziletini mukayese ederdik ve Ebubekir, Ömer ve Osman gittiğinde insanlar eşit olur derdik. Bu Resûlullah'a (s.a.v) ulaşınca da bunu inkâr etmedi."
(Müsned, Haris b. Ebî Üsame, 108)
Türk kadını, Arabın cariyesi olamaz.
At üstünde özgürce saçları dalgalanan atalarımızın kültürüne sahip çıkacağız.
Arap gibi giyinmeyeceğiz.
Çocuklarımıza Arap ismi koymayacağız.
Arabın dinine de emperyalizmine de baş kaldıracağız.
Sabahtan beridir şu rivayete gülüyorum 😂🤓
Enes(r.a) abdest alırken kulaklarını mesh ediyor. Etrafındakiler de ona çok dikkatli (belki de şaşkın) bakınca "İbn-i Mesud (r.a) kulakları mesh etmeyi emrederdi." deyip topu Abdullah b. Mesud'a atıyor. 😂
"Çadırlarda gizlenip korunmuş hûriler vardır" (Rahman, 72)
İ
el-hûr: hurînin çoğuludur (hûriler); el-maksûrât ise: örtünmüş, gizlenmişler, demektir.
Cennet kadınlarını Allah böyle vasfetmiştir. Çünkü kadın evine bağlılığıyla övülürken, dışarıya çok çıkmasıyla yerilir.
Yani Buhari'nin Ebu Hanife hakkında söylediklerini aktararak nıfakını mı gizlemeye çalışıyorsun bilmiyorum ama bu paylaşımın zerre kadar rivayet dönemi ile alakalı bir şey bilmediğinin göstergesi. Felsefe okuyarak tarih hakkında yorum yapma hakkını sana kim verdi?
“Abi sened ilmi bilmiyorsun,Buhari’ye baktım bu hadisin ravisine zayıf diyor :D”
Bakalım Buhari, zayıf ravileri ele aldığı kitabında Ebu Hanife için neleri aktarmış:
“İslam’ı parça parça etmiştir.”
“İslam’da ondan daha şerli bir insan doğmamıştır.”
“Deccallerden bir deccaldir.”
Ahahahah yaptığı kıyasa bak. Her zaman söylüyorum ehl-i bid'atin bid'atleri beyin fonksiyonlarını köreltiyor. Bu zındığınki körelmemiş bildiğin çürümüş o derece bir bid'at yani.
Netanyahu filistinli birini öldürür zalim olur, Muaviye Hucr'i ve Ammar'ı öldürür hazret olur, sahabe olur.
İşte kendi zalimimize ses çıkarmadığımız için bu haldeyiz.
Müslümanları bu zulümden kurtaracak tek şey küresel bir cihaddır. Ne zaman ki iman etmiş kimseler küresel cihad için hep birlikte saf tutarsa işte o gün İslam sancaklarının bütün tağutların boynuna saplandığı gün olacaktır. Cihad artık kaçınılmaz bir hal almıştır.
Olum espri falan yapıyorduk da bu lavuk harbi harbi kâfir. Felsefeni al başına çal kendini Müslümanlardan sayma bari zındık herif. Salt felsefe sempatizanları bunun ibretlik haline baksın nasıl küfre sürükleniyorlar.
Resûlullah'a (s.a.v) "Bir kadın gece namaz kılıp gündüz oruç tutuyor fakat komşularına diliyle eziyet veriyor." denildi. O da "o ateştedir" buyurdu. Bir kadın da farz namazlarını kılıyor, Ramazan'da oruç tutuyor, yemeğinden tasadduk ediyor ve kimseye zarar vermiyor denilince: 👇
Bugün sûfî, zahid, ilmiyle amil ve Muhaddis bir kişi olan Ebû Abdurrahman es-Sülemî ve bazı eserlerinden bahsedelim. İmam Darekutnî ve Ebu Abdillah el-Hakim (Müstedrek sahibi) gibi ulemadan hadis almıştır. Ebu Nuaym ve Beyhakî gibi muhaddisler de kendisinden ilim almışlardır.
Şefaati sanki bu dünya için istiyoruz da şirk olacakmış. Resulullah (s.a.v):
شفاعتي لأهل الكبائر من أمتي
"Şefaatim ümmetimden ehl-i kebâir içindir"
buyurur. Biz de Resulullah'tan şefaat istiyoruz. İstemeye de devam edeceğiz kardeşim.
Ebu Sevr (r.h) ile Za'ferani (r.h) ilmî meseleleri tartışıyorlar. Ebu Sevr sinirlenip gidiyor. Za'ferani de talebelerine şu şiiri yazdırıyor:
"Sevenler arasında hep kavga ve çekişmece olur.
Bu olmazsa eğer sevgi imkansızdır.
İçinde çekişme olmayan sevgiden de hayır gelmez."
Mahmud Sami Ramazanoğlu (r.h) şöyle dedi:
"Ağzının tadı yerinde olan bir kişi leziz taamları (yemekleri) yerken nasıl haz duyarsa, Allah'ı zikreden kimse de öylece haz duyar."
(Mahmud Sami Efendi'den Hatıralar, Mustafa Eriş, c.1, s.49)
Ömer (r.a) Şam'a geldiğinde Ebu Ubeyde b. Cerrah (r.a) onu karşılayıp elini öpüyor. Sonra karşılıklı ağlıyorlar.
Olayı nakleden Temîm b. Seleme (r.h) şöyle diyor:
"El öpmek sünnettir."
(El-Emâlî, Abdürrezzak es-San'anî, 118)
Temîm h.100 yılında vefat etmiş sika bir ravidir.
Kafam çok karıştı. Bana bir yol yordam göster" dedi.
Ben de sen onu dinleme deyip içini ferahlatacak bazı ayet ve hadisler söyledikten sonra gönderdim abiyi.
Şimdi lafım bunu söyleyen andavallara. Ulan karaktersiz herifler bu adamlar köyde zor şartlar altında biraz kitap +
@fikretcetinorg
@ideologuememer
Fî alâ manasına gelir. Lügatte bunun yeri vardır. Kur'an-ı Kerim'de de şiirlerde de bunu görüyoruz. Keyfî olarak tevil eden kim? Hadis meselesine gelince bize yarım olarak gelmiş mi ki önümüze yarısını koyuyorsun? Bu senin delil olarak kullanabileceğin malzeme değil.
Bu konuda kesinlikle katılmıyorum. Ebu Hanife'nin pratik zekası ve hadis donanımı kendisini çoktan ön plana çıkarmıştı zaten. Bu sebeple mezhebin müesses usulü o dönemde kurulmuştu. İmam Züfer üzerinden mezhebin yürümemesi de zaten bu usul sebebiyledir. Başka açıklaması olamaz.
@tuafasa
@atabinebirebah
Bence sana bunu biri kakalamış kardeşim. Önce kendin tercüme et :) bunların hangisi hadis tam olarak? Resûlullah'a atfedilen bir söz mü var lan burada. Millet bilmiyor diye böyle yazıp yazıp insanların kafasını karıştırmayın. Bunlar hep bazı alimlerin fetvaları.
Türkiye'deki yeni yetişen nesil tamamen tüketici konumunda. Sözde okuyor gençlik ama dersleri kötü ve ek bir ders çalışma yok. Okumayanlar ise evde boş boş oturuyorlar. 25-30 yaşına gelmiş kazık kadar adam hâlâ baba parası yemekten çekinmiyor. Keyfine ise diyecek yok+
Cumartesi ve Pazar günü YKS imtihanına girecek olan arkadaşlara Allah'tan muvaffakiyetler diliyorum. Zihin açıklığı konusunda uyku çok önemli. Uykunuzu almaya bakın. Tedbir önemli olduğu için özellikle büyükşehirlerdeki arkadaşlar erken yol almaya baksın. Size güveniyoruz gençler