Lord kelimesinin kökeni "Hlaford" yani "Ekmeği Koruyan" demekmiş. Aynı şekilde Lady kelimesi "Hlafdige" yani "Ekmeği Yoğuran" demekmiş.
Ekmek önemli cidden d::
Yerine ve duruma göre Türk; işçidir, çiftçidir, küçük mülk sahibidir, tacirdir, feodalizmin en düşük, en barbar düzeyinde feodal beydir, memur ya da askerdir; ancak bütün bu değişik yerlerde olsa da, o, ayrıcalıklı bir dine ve ulusa mensuptur - silah taşıma hakkı sadece onundur,
"Fransa, kralının kafasını giyotine gönderdiği gün çoktan intihar etmişti."
- Ernest Renan
Bu arada kralı giyotine gönderen devrim değil devrimin aşırılıların eline geçmesidir. Zira devrim bayrağı olan 3 renkli bayrağın ortadaki rengi olan "Beyaz rengi" Bourbon monarşisini +
en yüksek düzeyden bir hıristiyan, karşılaştığı en alt düzeyden bir müslümana yol vermek için kaldırımdan aşağı inmek zorundadır.
- Friedrich Engels, Türkiye adlı yazısından
Güneş Kral 14.Louis'e sürekli Hristiyan dünyası ile savaşından ötürü "Hristiyan Türk" diyorlar.
Burada gördükleri bütün Müslümanları Türk olarak kodlamaktan ziyade bütün Türkleri Müslüman olarak kodladıklarını görüyoruz.
(Aşağıdaki çizimde Türk Sultanı önünde eğilen Louis 14)
Üst Batı görüşünün tabiri genel olarak “Müslüman=Türk” çerçevesinde yazılmıştır. Davison, Anscombe, Lewis ve Faroqhi gibi modernleşme eserleri bulunan kişiler Müslüman portresini Türk olarak nitelendirmişti. Weberʼin Sultanizmʼi bile İslam monarkını Osmanlı özelinde aktarmıştı.
Vehbi Koç bir röportajında "Çok okumadığım için lisan bilmiyorum." diye pişmanlık gösterirken çok önemli bir noktaya temas ediyor. Dil öğrenmek safi bir şekilde kelimeleri ard arda sıralayıp yabancılarla iletişim kurmak değildir. Dil öğrenmek yahut dil öğrenen insan herşeyden +
temsil ediyordu. 89'da yapılan devrimin amacı mutlakiyetçi rejimi ortadan kaldırmaktı, kralı kaldırıp cumhuriyeti tesis etmek değil. En meşhur jakobenler bile 92 yılına kadar cumhuriyetçi değillerdi.
92 yılındaki Cumhuriyetin ilanı Kral Louis'nin aptallıkları ve Brunswick
Hikayenin devamı şöyle oluyor: Robespierre ile Danton Heberti giyotine gönderiyor. Daha sonra Danton, Robespierre tarafından giyotine gönderiliyor. Robespierre bu sırada Hebertin kurduğu akıl kültünü ortadan kaldırıp yüce varlık kültünü icat ediyor. Daha sonra Robespierre'i +
Cevdet Paşa; Yeniçerilerin kaldırılmasını Rusya'daki Streltsy'lerin kaldırılması ile mukayese ederek: "Petro, Rusyanın sırtındaki uru kesip atmıştır. Biz ise hastalıklı kalbimizi dağladık." şeklinde yorumlamıştır.
Yeniçeri Ocağını kaldırmanın lüzumunu bir yana bırakırsak +
1826'ya sadece bozulan(!) Yeniçeri Ocağı kaldırıldı diye bakamayız. 39'daki Tanzimat ile birlikte kapitalistleşme hamlesiydi. Beraberinde Bektaşilik de tasfiye edildi. Ve Nakşibendilik devletin resmi tarikatı haline geldi. Tabii sermaye transferiyle birlikte.
+
Herhalde bu tarihçi arkadaşımız "Atatürk" isminin Türk milleti referans alınarak oluştuğundan ziyade Türk Milletinin "Atatürk" isminden mülhem olduğunu düşünüyor. Aslında temel mantık yeterli neden-sonuç için. Milliyetçilik varlığı bakımında birileri tarafından imal edilebilecek+
Fethin 400. Yılını neden kutlamamışlar? 350. Yılını?
Yahu bu tür şeylerin modern olgular olduğunu, imparatorlukla-ulus devlet dinamiklerinin farklı olduğunu, vatandaş denilen kavramın büyün nüfusu kaplamasının geç bir olgu olduğunu gerçekten algılayamıyor musunuz?
İstanbulun fethinin kutlamaları ile ilgili az bilinen gerçek;
1) Fethin 450. yılında Abdülhamid "rum" tebaama ayıp olur diye kutlamamış
2)Fethin 500.yılında Menderes Yunanistan'a ayıp olur diye kutlamamış
3-) Nihal atsız size Ayasofya'da arkadaşlarıyla birlikte Namaz kılarak
Sultan III. Selim, Fenerli Rumlara sinirlenmiş. Gerekirse hepsini katlederim diyor:
“Bu kâfirlere hiçbir şey te’sîr itmez mi acaba? İşte bu fesadın def’i suçlu suçsuz bu kâfirlerin ekserini katl ile olur. Bundan sonra bir şey işitmeyeyim. Bilâ-eman cümlesini katl iderim.”👇🏻
..Osmanlı Devletinin devamına yarayan şey yalnız İngiltere'nin Rusya ile müttefik olmamasıdır. Eğer ittifak vaki olursa, tehlike son dereceye gelir. Osmanlı Devleti sona erer.
- Lord Salisbury'nin Sadrazam Sait paşaya mektubu, 28 haziran 1895 +
"Osmanlı Mısırı kurşun atmadan teslim etti." bir defa doğru bir görüş değil. Plevne düştüğünde Tunus Fransa'ya, Mısır İngiltere'ye çoktan gitmişti. Ayrıca Osmanlının Mısır üzerinde hakim olduğu fikri de doğru değil. Napoleon işgali öncesi bile biz Mısır'a gerçek manasıyla hakim +
Ulan s*lak herif ittihatçılar olmasa ne Anadolu olurdu ne de dünyada sömürgecilik biterdi. İstanbul dahil tüm İslam ülkeleri hala sömürgeydi. Osmanlı Hamid Mısırı tek kurşun atmadan İngilizlere terk edince bitti. Dünya savaşındaki kayıpların sorumlusu da Hamidin Mısırı satışıdır
1686 Budin'in Avusturya tarafından elimizden alınışı..
Muzaffer bir komutan olarak şehre giren Lorraine'li Şarl aynı zamanda Viyana önlerinde Merzifonluyu da yenmişti. Şarl'ın önünde şehit düşmüş yatan Abdi Paşa kanının son damlasına kadar savaşmış, teslim olmayı reddetmişti.
Deli Petro'nun şu sözü 1000 tane kişisel gelişim kitabına bedel:
"Bizi yendiler, bizi tekrardan yenebilirler, fakat onları nasıl yeneceğimizi zamanla bize öğretecekler."
Adama o kadar "Deli" demişiz. Gayet de akıllı adam d::
"Felsefeleri açısından İngiliz liderler genellikle Hobbesçu olmuştur. İnsandan en kötüsünü beklediklerinden, nadiren hayal kırıklığına uğrarlar. Dış politikada Büyük Britanya, her zaman etik egoizmin uygun bir biçimini uygulama eğiliminde olmuştur: +
Önce kendi dilinde mahirdir. Okumadan, öğrenmeden doğal olarak keyif alır. Kendi dilimizdeki kültürel alanlara olan ilgisizliğimiz yabancı dil sürecindeki en büyük problemlerden biri. Kendi dilimizin grammeri bilinmeden ise başka bir dilde öğrenilmiyor(gerçi Türkçeyi İngilizce
"Kafkas tarafından Rusları, Irak'tan İngilizleri nasıl kovacağız?.. Araplar, Kürtler bize yardım etmezler.. Bize ekserisi düşmandırlar. Pek a'lâ bilirim. Kürtlerden de birçok Râfîzî, Kızılbaştırlar.. Şâfîîler yalnız bize hayırhahdırlar.."
- Sultan Abdülhamit II merhum
+
Lübnanlı alim Ahmet el-Kasas kavmiyetçilik yapan Türklere seslendi!
"Allah'tan korkun ve iğrenç kavmiyetçiliği bırakın!
İslam sizi aziz kılıp Müslümanların lideri yapmıştır.
Öyle ki Kürtler, Balkanlar, Kuzey Afrikalılar size Türkler olduğunuz için değil, Müslüman olduğunuz için
Cevdet paşa yazdığı bir layihada "bazı edvar(devirler) büyük adamlar yetiştirir." der. O büyük adamlardan biri de döneminin Avusturya başbakanı Klemens von Metternichdi.
Metternich, zamanın artık imparatorluklar için dolmakta olduğunu ve elbette bir gün "nasyonalité" kaidesine+
Victoria 3 adlı oyundan söz etmek isterim.
Ülke içi siyasetteki güç bloklarını, toprak sistemini, sanayileşmede lazım olan hammaddeleri ve ülkenin ihtiyaç duyduğu hammadde üzerine dış politikasında yaptığı değişiklikleri, karar alma sürecinde ne kadar çok değişkenin olduğu vs
4-5 senedir Kartal İmam Hatip'teki dersler başta olmak üzere her yerde EU4 tavsiye ediyorum. Haritalar, ideolojik kronoloji, etkileri ve stratejik mekanik bağlantılar bizim eğitim kitaplarımızdan çok daha iyi.
@jeandpardaillan
hoca kesinlikle haklı. Öyle boş laf değil EU4'ü
"yüce Osmanlıların torunu, dünyanın en büyük devletlerinden birinin imparatoru, hüküm sürmekten vaz mı geçtin? Nasıl olur da Rusların sana buyruk vermesine müsaade edersin?.. Silkelen Selim!"
- Napoleon'un Sultan Selim'e mektubu, Austerlitz muharebesi öncesi
Aşağıda Mustafa Kemalin bir meclis konuşması.
"efendiler, meselenin bir daha tekerrür etmemesi ricasiyle bir iki nokta arz etmek isterim:Burada maksudolan ve Meclisi Âlinizi teşkil eden zevat yalnız Türk değildir, yalnız Çerkes değildir, yalnız Kürd değildir,yalnız Laz değildir+
İngiltere hem Osmanlının hem de Rusyanın yıkımında büyük pay sahibidir. Büyük Frederick, Türk-Rus savaşları için "körlerle tek gözlülerin savaşı" diyerek bu savaşların saçmalığından bahsetmiştir. Çünkü her iki devlet yaptıkları savaşlar ile durumlarını daha da kötüleştirmiştir. +
93 Harbi sonun başlangıcıydı.
Osmanlı yı hep İngilizler yıktı gibi saçma sözler sarf edilir. Osmanlı yı bir düşman nezdinde yıkılmasından bahsedeceksek bunlar kesinlikle Ruslardır.
Bir rüya ile başlayan Osmanlı , Rus kabusu ile sona erdi...
Gelecek ile ilgili kesin konuşmamak gerek cidden. Çok sevdiğimiz, saydığımız olan Cevdet Paşamız kendi tarih kitabında İsrail'in kurulması fikri ile alay ederek:
"Zehiy tasavvur-u bâtıl, zehiy hayal-i muhal!"
(temelsiz, asılsız çürük şeyleri hayal etmek kadar insana zevk veren, +
İngiliz İmparatorluğunun 11.yüzyıldan beri İngiliz bir hanedanlık tarafından yönetilmemesi d::
Norman (Plantagenet), Galli (Tudors), İskoç (Stuart), Felemenk (Orange), Alman (Hannover)
- Benedict Anderson, Imagined Communities, p.83'den alıntıdır.
Büyük savaşta İmparator Leopold'ün mali danışmanı Samuel Oppenheimer'ın başarılarını da unutmamak gerek. Türklere karşı yürütülen bu savaşın finans kısmını idare eden banker. Aynı zamanda Mayer Rothschild'ın hocasıdır. Meşhur Robert Oppenheimer bu ailedendir. Ailenin bir diğer+
Kutsal ittifak savaşı namıdiğer Great Turkish war Türk tarihinin en epik dönemleri arasında ilk üçe girecek bir dönem. Bir tarafta Merzifonlu Kara Mustafa, Köprülü Fazıl Mustafa, Selim Giray, Tökeli İmre diğer yanda Sobieski, Eugene ve diğer Habsburg
Napolyonun askerleri kendisi için "İmparator kollarımızdan çok ayaklarımızı kullanıyor." derler.
Zira Napolyonun da ifade ettiği gibi "Savaş sanatının bütün sırrı, ulaştırma sistemine hakim olmakta yatmaktadır."
1. Durumun örneği için Marengo muharebesi iyi bir örnektir. Zira +
Atatürk'ün danışmanlarından olan Limancı Ahmet Hamdi Başar'ın Reşit Galiple Laiklik hakkında aralarında geçen bir diyaloğu:
"Laikliğin bizde anlaşılmağa başlanan şekilde tatbiki dinsizlikten başka bir şey değildir. İslamlıkta din ile dünyanın ayrılması dinsizliğin ifadesidir. +
bir haftada 4 Kitap bitirdiğimde ilk okuduğum kitabı aylar önce okumuşum gibi hissetmiştim. Evrenler birbirine girmişti. Bu kadar çok okuyup okuduğunuzu anlıyabiliyor musunuz cidden? Yoksa sadece okudum demek için mi okuyorsunuz
Sırasıyla Vercingetorix(Fransa 1865), Arminius(Almanya 1875) ve Viriat(İspanya 1904) heykelleri. Bu kişilerin ortak özelliği Romalılara karşı mücadele etmiş milli karakterler olması. Ulus devletler çağında ortaya çıkmaları tesadüf değil. Edebiyat, Tarih, Dil bilim gibi alanların
Ayaz paşa.
Celal Şengör'ün bir defasında "(Kutuzov) Borodino'da Napolyon'a bir vuruyor" dediğini işittim.
Halbuki Napoleon o kadar lojistik problemine karşı Moskova sınırlarında Rus ordusunu mağlup ediyor. Rusya kışına mağlup halinde bile Rusları Lützen'de yeniyor.
Kısa bir tarih dersi. Ruslar Napolyon'u hiç bir zaman yenemediler. Napolyon Rus Kışına yenildi.
Hitler'i de Ruslar tek başlarına yenmediler. Almanlar hiç bir zaman tek cephede savaşmadılar.
Falih Rıfkı'dan Enver Paşa yorumu:
"Enver'le Müslüman ortaçağı, bütün yeşilliği ile devam
edecekti... Enver'den ve Almanlardan kurtulmak lazımdı. Bunu kim yapacaktı?"
"1914'de İstanbul havası, Enver'le kaplı, onunla aydınlık, onunla kapanıktı. Mukaddes cihad, askerlik zorunu,+
Kırım Savaşında Osmanlı Devletinin müttefiki olan İngiltere Başbakanı Aberdeen'in Türkler hakkındaki yorumu: "Tehlikenin yaklaştığı bu dönemde, Babıâli’ye verdiğimiz bu çabuk ve etkili teminatlar büyük bir ihtimalle savaşa sebep olacaktır. Bu barbarlar bizden nefret ederler ve +
Ve Napolyon'un Büyük Rusya Seferi(Kendisi İkinci Polonya Seferi diye adlandırmıştı) başlarken Napolyon Sultan Mahmut Han'a gönderdiği elçi vasıtasıyla:
"100.000 Türk, sultanlarının komutasında Tuna'ya ilerlerse bu hamlenin karşılığında yalnız Eflak ve Boğdan'ı değil Kırım'ı da +
Napolyon'un Rus Çarına yazdığı 1812 tarihli mektubundan:
"Majestelerinin artık bana karşı dostane hislere sahip olmadığını kendime itiraf edeceğim.. Tilsit Antlaşması'na göre Eflak ve Boğdan'ı Osmanlı İmparatorluğu'na devretmeniz gerekiyordu. Lakin siz bu bölgeleri +
Şeyh Bedrettin Hanefi fakihi olarak sizi asmakta tereddüt etmezdi.
Luther ile 5 dk konuşsanız "irtica hortladı" diye ağlarsınız.
Gelin Lutherden bir alıntı yapalım
"sonuç olarak, açık ya da gizli kim olursa olsun vurun, boğun ve bıçaklayın ve isyankar insandan daha yaralayıcı,
Bunlara kalsa Martin Luther büyük gerici, Şeyh Bedrettin şeriatçı filan olacak.
Üzücü olan AKP eğitim sistemi ile yetişen son neslin tarihsellik ve neden-sonuç ilişkisi gibi kavrayışlardan
bi haber olması.
Abdi paşanın Avusturya ve diğer Haçlı devletlerine karşı gösterdiği cesaret de unutulmamış, Macarlar tarafından da onurlandırılmıştır.
"Kahraman düşmandı, rahat uyusun"
Biz bu mevkii kendi kuvvetimizle muhafaza edemeyeceğiz. bundan sonra bu mevki bizi muhafaza edecek. Fakat hüsn-i idare şartdır ve illâ düvel-i Avrupa bizi rahat bırakmazlar. İstanbul ise her devletin matmah-ı nazarı olduğu halde kâbil-i taksim değildir. Eğer ++
Papa Gregory, Tanrı Hristiyanlığı muhafaza için Fransayı seçmiş demiş.
Sultan Abdülmecit ise Fransa böyle giderse puthaneye dönecek diyordu. Ee nereden nereye
Her biri kendi zamanına göre doğru tahminlerde bulunmuş aslında d::
"Ainsi Dieu choisit la France de préférence à toutes les autres nations de la terre pour la protection de la foi catholique et pour la défense de la liberté religieuse."
Pape Grégoire IX à Saint-Louis le 21 octobre 1239
E. H. Carr'ın bir ifadesi vardı. "Herkes Rubicon nehrini geçebilir, fakat Caesar'ın geçmesi tarihi bir olgu olmuştur." Şimdi Caesar'ın geçtiği tarihi 215 alalım olmadı 225 olmadı 235. Buradaki tarihin yorumumuza katkısı tam olarak nedir? Mevzu Rubiconun geçişinin ne gibi olaylara
Verdun kahramanı olarak bilinen daha sonrada Alman kuklası Vichy hükümetinin başkanlığını yürüten Philippe Petain'ın bir yorumuna denk geldim.
Siyasi kariyerine Savaş Bakanı olarak başlamış Petain'ın, gençliğinde Paris Komününe şahitlik ettiği, Solculardan hazzetmediği +
Nikita Biçurin'in yapmış olduğu 'Türk' tanımı:
"Hazar denizi ile Kûh-ı Nûr dağları arasında bir millet yaşar. Bunlar Türkçe konuşurlar ve İslam dinine inanırlar. Bu insanlar kendilerini Türk olarak takdim ederler ve onların ülkesi Türkistan diye anılır."
Napoleon hayatını birbirinden bağımsız bölümlere ayırma ve böylece bir meseleye dair kaygısının başka bir meseleyi etkilememesini sağlama konusunda oldukça becerikliydi.
"Farklı konular ve farklı durumlar zihnimin içinde tıpkı bir elbise dolabı gibi bölümlenmiş durumdadır. Eğer +
Geçenlerde İngilizce öğrenmekle alakalı birkaç flood gördüm fakat bu tavsiyeler bir dili gerçek manada öğrenmeyi hedefleyen tavsiyeler değildi.
Öncelikle günlük 5 dk çalışarak, dil bilgisinden kaçarak bir dili öğrenemezsiniz. Bu yüzden bazı kaynaklar hazırladım +
Din etkisini yitirmiyor, başka başka kutsallar tarafından yerinden ediliyor. Kutsal ortadan kalkmaz sadece değişir.
Dünya, semavi olmayan fakat daha dindar olma yolunda ilerliyor
@Savotkyan
@AnnSeriatciGenc
sadece turkiye degil dunyada din denen masal gun gectikte etkisini yitiriyolar. hayatin sekulerlesmesi ve bilgiye cok kolay ulasilmasi burada buyuk bir etken. 30-40 yila dininizin sumer mitolojisi gibi eski bir kultur olarak anildigini gordugum de gotumle gulecegim.
En nihayetinde Poliste yaşıyoruz. İstediği gibi yaşamak isteyen dağlara gidebilir. Bu toplum için yüzyıllardır kerih ve ayıp görülmüş bazı hareketler var. Bu hareketler toplumun ahlaki normlarına uymayabilir. Sadece özel alana mahsus bazı fiilerde vardır ki kamusal alan
+
Bernard Shaw zayıf bir adam olduğundan ötürü bir gün Churchill ona bakıp "seni görende İngiltere'de kıtlık var zanneder." der.
Bernard Shaw ise "seni görende kıtlığın sebebini anlar" deyü cevap verir.
Komik olan ise bu olayın aynı şekilde Erdal İnönü ve Turgut Özal arasında +
George Bernard Shaw était très maigre. Lors d'un cocktail, Winston Churchill lui lance :
- À vous voir, tout le monde pourrait penser que c'est la famine en Angleterre.
- À vous voir, tout le monde pourrait penser que c’est vous qui en êtes la cause.
Napolyon'un Rus Çarına yazdığı 1812 tarihli mektubundan:
"Majestelerinin artık bana karşı dostane hislere sahip olmadığını kendime itiraf edeceğim.. Tilsit Antlaşması'na göre Eflak ve Boğdan'ı Osmanlı İmparatorluğu'na devretmeniz gerekiyordu. Lakin siz bu bölgeleri +
Fransızlar cesurdur ancak uzun süreli mahrumiyet ile kötü iklim koşulları onları yıpratır ve cesaretlerini kırar. iklimimiz ve kışımız savaşta müttefikimiz olacak.
- Çar Alexander I, 1811 senesi
Napoleon'un Kuran-ı Kerim hakkındaki yorumu
"(Kuran-ı Kerim) Yalnızca dini bir kelam değildir, aynı zamanda toplumsal ve siyasi bir söylem de içerir. Kitab-ı Mukaddes ise yalnızca ahlak öğüdü verir."
Sadece bu tespitiyle bile Napoleon nasıl bir deha ve çok yönlü bir insan +
Shogun dizisini dün bitirdim. Tarihle ilgilenen arkadaşlar için keyifli bir diziydi.
İngiliz denizcinin Japon derebeyine "İspanyollar ve Portekizler dünyayı böldü, Japonya Portekiz'in hakkına kaldı" deyip Japonları Portekizlilere karşı harekete geçirmesi, Cizvitlerin adadaki +
Liberté(Hürriyet), égalité(Musavat), Fraternité(uhuvvet);
sonra Kukla Vichy Fransasının mottosu olarak;
Travail(Emek), Famille(Aile), Patrie(Vatan).
Ayrıca "l'ennemi intérieur"(içerideki düşmanlar) diyen Petain başta Masonlar olmak üzere ülkedeki bütün gizli dernekleri kapatmış.
Fakat hepsinden mürekkep anasırı İslamiyedir, samimi bir mecmuadır. Binaenaleyh, bu heyeti Aliyenin temsil ettiği, hukukunu, hayatını, şeref ve şanını kurtarmak için azmettiği emeller, yalnız bir unsuru İslam'a münhasır+
Dil öğrenmek ile alakalı bir diğer konu ise çabucak sonuç beklemek. Belki bugün öğrendiğiniz 6-7 ay sonra çıktıya dönüşecek. o yüzden en önemli şey "süreklilik"; "suyun taşı delmesi gücünden değil sürekliliğindendir." derler +
«Biz yürümeliyiz. Çok geride kaldığımız içün süratle yürümeliyiz. Fakat çabuk yürüyeceğiz diye istim kazanlarımızı da berhava etmemeliyiz».
Âli paşa, son sadrazamlar
Said Paşa der ki:
Medeniyet-i fazıla elbette sâir akvâmın usûl-i temeddününden memleket halkının şe‘âir-i milliye ve adâb-ı mahsûsasına muvafık ve nefsü’l-emrde
fevâ’idi muhakkak olanları almak demek olup bütün zâhiriyâtı taklid değildir.
Bir yere not ediniz.
1908'deki iç karışıklardan Bulgaristan bağımsız olurken Avusturya da Bosna'yı ilhak ediyor. Balkan savaşının ilk fitili şrutiyetle ateşleniyor. Ayrıca Kut'da yerel gruplar bize katılmasa görürdüm ben halimizi.Zaten düşman devletlerin büyük kısmını Almanya+
Balkan hezimeti İtilafçıların suçudur. Ve Hamidin arkasında bıraktığı kaosun sonucudur. Hamid bencilliğiyle herkesi kendine düşman etmese OHC grubuyla anlaşsa bunlar olmazdı. İTC bulgar çapulcularla baş edemeyen orduyu İngiliz ordusunu eser alır hale getirdi
İsnâd-ı ta'assub olunur merd-i gayûra,
Dinsizlere tevcîh-i reviyyet yeni çıktı.
İslam imiş devlete pâ-bend-i terakki,
Evvel yoğ idi işbu rivâyet yeni çıktı.
Milliyyeti nisyan ederek her işimizde,
Efkâr-ı Firenge tebaiyyet yeni çıktı.
- Ziya paşa, terkib-i bend X
Kissinger'ın Louis Napoleon'un dış politikası üzerine şöyle bir yorumu var ki Napoleon 1815'te Fransa'ya karşı kurulmuş olan Kutsal İttifakı (Rusya, Avusturya ve Prusya) Kırım Harbinde bölmüş ve daha sonra hepsini teker teker yenip(Prusya hariç) 1815'in intikamını almıştır. +
İlber Ortaylı, Mustafa Reşid Paşa'nın III.Napolyon'u tabiri caizse dolandırıp Kırım Harbi'ne soktuğunu anlatıyor ✍🏻
Koca Reşid Paşa III.Napolyon'u Rusya'nın Fransa için bir tehdit olduğu hususunda ikna etmiş ve Fransa'nın İngiltere'nin önüne+
Uluslararası İlişkiler teorileri arasında belki en meşhuru "Realizm" adlı teoridir ki bu teoriye göre her devlet karakterinden bağımsız sadece ve sadece çıkarları peşinde koşar. Bu teoriye en çok uyan devlet İngiltere devleti olacak ki Alman Şansölyesi Von Bülow İngilizleri +
Bismarck'ın ittifaklar silsilesi;
1871'de Fransızları yenip Almanya'yı kuran Bismarck, dış politikasının temeline Fransız karşıtlığını kurdu. Fransa kesin düşman olacaktı, o halde yalnızlığa mahkum edilmeliydi. Kıta'da kurduğu 3 imparatorluk ligi ile Avusturya-Rusya-Almanya +
"İslami hareket ilimle olmaz" lafı kadar saçma az şey duymuşumdur. İmam-ı Rabbani hzleri mektubatı şerifesindeki bir mektubunda ilim taleb etmenin ve talebeliğin önemini anlatırken: "onlar şeriatı garra-i muhammediyenin canlı taşıyıcısıdırlar. Dinin hayatta kalıp bir sonraki +
Bayezid hocamla yıllar yılı önceki tespitimizdi d::
Fakat bizim teoride birde "kasabalı" tabiri var ki aslında en tehlikeli olanıdır. Bilahare tartışılır, üzerine düşünülür inşallah :))
"Koalisyonların ne olduğunu gördüğüm için Napoleon'un zaferlerini artık o kadar da ihtişamlı bulmuyorum."
- Fransız Mareşal Ferdinand Foch, 1.Dünya Savaşı sırasında müttefiki İngilizlerden şikayet ederken
İstiklal marşını da kaldıralım o zaman laikliğe aykırı ifadeler var ne de olsa.
yahu Amerikan dolarında bile koskoca "in God we trust" yazıyor. Amerika'dan daha gavur olmanın ne gereği var??
Linç edileceğim ama söz ne kadar doğru olsa da devlet binalarına herhangi bir dini ifadenin yazılmasını katiyen doğru bulmuyorum. Bugün bunu alkışlayan yarın şeriatla ilgili sözler asıldığında ne yapacak. Laiklik bunun için var. Rüşvetin yasak olduğunu yazmayın cezalandırın
"Hiçbir savaş planı düşman ile temastan sağ çıkamaz."
- Helmuth von Moltke (1800-1891)
Kişisel gelişim kitabı karşıtı birisi olarak tarihi şahsiyetlerden gelmiş tek bir cümle 10 kişisel gelişim kitabına bedel olabiliyor d::
Osmanlı Bankası'nın sermayesi Türk idi sanki de kadrosu Türk olacak.
Bulgar milletvekili Türk olmadığını vurgulamak için "Benim Osmanlılığım Osmanlı Bankası kadardır."
Osmanlı Bankasında Türklere düşen kadrolar hizmetçilik, maaşları da diğerlerinin üçte biri. Şimdi bugünden bakıp Mahmut Esat Bozkurt'a ırkçı demek ne kolay değil mi?
Şansölye Metternich'in Bâb-ı Âliye mektubu:
"Babıâli'ye tavsiyemiz şudur: Hükumetinizi dini kanunlarınıza saygı esası üzerine kurunuz. Devlet olarak varlığınızın temeli, Padişahla Müslüman tab'a arasındaki en kuvvetli bağ dindir. Zamana uyun, çağın ihtiyaçlarını dikkate alın. +
Milliyetçiliği sembolize eden bazı görsellerde Bayrak tutan Kadın'a çok fazla yer verilir. Acaba son yüzyıllarda çok fazla dikkat çekilen "Vatan" kavramına bir atıf mıdır? Vatan, Kadın, Bayrak ve Namus gibisinden.
Türkiye'yi mini Amerika yaptılar. Memlekette iffet sahibi bir iki hanımın doğurduğu iki devlet adamı olsaydı bu kadar insandan bozma rezil durumlar yaşamazdık.
"İslamda ruhban sınıfı yoktur" bir klişe değildir. İslam memleketlerinde Avrupadaki gibi dünyevi ve uhrevi otorite ayrımına gidilmemiştir. Nesefi Akaidinde geçtiği gibi "emirin(halifenin) hadleri uygulayacak kuvveti bulunması gerekir" yani dini otorite olduğun için güçlü olmuyors
Hikayenin aslı oldukça sade…
Esaretten ve ‘Allah’ın Yer Yüzündeki Gölgesi’ sıfatıyla Ruhban olup sizleri de şirkin en büyüğüne paydaş edenlerden kurtaran kadronun hem aklı hem de lideriydi.
Vasiyeti ise Turnalar gibi birbirinize ve yurdunuza sahip çıkmanız.
Eğer vasiyetine
Kendi Jandarması olan yabancı şirketi duydunuz mu? Avusturya-Alman-İngiliz-Fransız ortaklığı gibi görünen ama aslınd Rotşild ailesi tarafından kontrol edilen Tütün Rejisi Şirketi Osmanlı’nın borçlarına karşılık tütün gelirlerine 30 seneliğine el koymuştu. 1883-1913 yılları
"Talih Tanrıçası'nın beni terk ettiğini hissediyordum. Artık içimde nihai başarı hissi yoktu. Şayet kişi zamanı geldiğinde risk almaya hazır değilse günün sonunda eline hiçbir şey geçmez."
- Napoleon, Waterloo seferine giderken;
Yüzlerce sayfa başarı hikayelerini okuduğumuz +
Yarı laik dediğiniz devlet başkanı "allahın yeryüzündeki gölgesi" olarak biliniyor d:: ayrıca Sultan Mahmut ulema, ayanlar, ordu ve diğer güç bloklarını ortadan kaldırarak sağlam bir bürokrasi ile devleti merkezileştirmeye çalışıyor. Yoksa bu hareket dini değil politik bir adım +
II. Mahmud şeyhülislamı kabine dışı bırakıp yarı laik bir konuma getiriyor devleti. Cumhuriyet ise İslam Cumhuriyeti olarak kuruluyor. 1928’e kadar Cumhuriyet II.Mahmud döneminden çok daha dini bir devlettir.
Ârif olanlar her şeyi nefsinde tecrübeye kalkışmayarak sâirinden(başka insanlardan) ibret ve nasîhat alırlar.
- Tarih-i Cevdet, I.cilt, s.18
Cevdet Paşa, Tarih ilminin önemini ("El-Mücerreb Lâ Yücerreb" Tecrübe Edilen Tecrübe Edilmez) kaidesi ile "ömre ömür katmanın" ne kadar +
Bir kitabı okurken, yazarın yıllara yayılan emeğinin ürününü, o kitabı yazma becerisini edindiği uzun bir dönemin bir işaretini okuyorsunuz. Belki bir kaç günde o emeğin ürününü tüketiyorsunuz.
Bu aslında o emek ve sürenin size geçmesi demek. Ömre ömür katmak, zaman eklemek gibi.
Bilim, çoğu zaman sanıldığının aksine en tutucu alanlardan biridir ve gene sanıldığı gibi "doğruları" değil de, belli bir cemaatin "doğruları"nı savunur.
- Mehmet Ali Kılıçbay, Braudel'in Akdeniz kitabına yazdığı önsözden
Devamında: "Hal böyle olunca, bilim adamlarının kendi +
Sultan Hamid bir devleti değil, bir ölüyü 30 sene idare etti.
Sömürgeciliği bitiren, en azından kısmen de dünya milletlerine bağımsızlıklarını veren şey ise başka bir Emperyal gücün "Weltpolitik" şeklinde ortaya çıkmasıdır. Bu dünya bir nebze özgürlüğe kavuştuysa +