İlk Ulysses çevirmenimiz Nevzat Erkmen de COVID-19 eliyle aramızdan ayrılmış. (Bir şey olduğunda hemen sizinle ilgisini hatırlamak yaşlılık alameti midir: En unutamadığım editörlüklerimdendi Nevzat Bey'le Ulysses ve sonra da Ulysses Sözlüğü üzerinde çalışmak.) Başımız sağ olsun.
Emekli kaymakamlara, valilere kimse "Sayın kaymakamım, Sayın valim" demiyor bildiğim kadarıyla, ama öğretmene ölene kadar, hatta öldükten sonra bile herkes "Hocam" diyor.
Yazık! Müthiş bir iş yapıp Tanpınar’ın bütün eserlerini, dahası Valery’den yaptığı Monsieur Teste çevirisini, arşivinde iğneyle kuyu kazar gibi çalışıp, ilk baskılarla karşılaştırarak titizlikle yeniden yayımlıyorsunuz; ama bu büyük işe emeği geçenlerin adından hiç bahis yok. ➡
Çağdaş Türk Edebiyatı’nın en büyük sanatçılarından biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın külliyatı özel ve uzun bir çalışmayla yeniden hazırlandı.
İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Kütüphanesi arşivindeki belgeler ve Tanpınar’ın tüm hususi notları başta olmak üzere
@halilbabilli
İngilizce "orange"ın etimolojisi de ilginçtir: Arapça "en-narenc"den " a norange" olması gerekirken yanlış yazımla "an orange" olmuş. Bu "a / an" olayı başka benzer sonuçlara da yol açmış. Araştırmanızı öneririm. (Ciddiyim!)
"Niyet, Shakespeare sonelerini çevirmek bile olsa, yolda başka işler yapıyorsun."
📚
Borges, Blake, Dickinson gibi birçok ünlü yazarın eserini Türkçeye kazandıran çevirmen, yazar Selahattin Özpalabıyıklar’ın sözlerine kulak verelim.
Türkiye yayıncılık tarihindeki yeri bir yana,
#EnisBatur
benim kişisel tarihimin de önemli figürlerindendir: Anna Kavan'dan Buz çevirisinde, A'dan Z'ye İlhan Berk kitabında bana güvenmesi, Göndermeler'e yazdığı nefis sunuş... İyi ki doğmuş🤗
Yıllarca editör olarak sayısız kitap için emek harcayan, iyi yazılar ve çevirilerde, kitaplarda imzası bulunan Selahattin Özpalabıyıklar’ın tüm çevirileri tek kitapta toplandı. Bu harika kitap yakında “simurg art”da.
@noordinator
Günün güzel haberi: İtiraf Ediyorum 3. baskıyı yapmış. Övmelere doyamadığım bu 800 küsur sayfalık şaheserin gördüğü ilgi beni birçok sebeple umutlandırıyor. Okuru bol olsun. Nice yeni baskılara.
@Siri_Cili
@morkoltuk2021
Müthiştir 👏
@devinozgurcinar
oynamıyor, karakterin kendisi oluyor, yaşıyor. Hele 1.58-2.08 arası verdiği es, sonra cümlesini tekrarlayışı. İlk seyrettiğimden beri unutamıyorum.
Hocam, ben Haziran 2021'de yeni çıkan kitabınızın adı "Bir Kalbi Kırılmaktan Koruyabilsem" olduğu ve bu çeviri bendenize ait bulunduğu için merak edip taradım da ulaştım bu tvitinize. Keşke çevirmeni fakiri de zikretseydiniz...
Bir kalbi kırılmaktan koruyabilsem
Yaşamış olmayacağım boşuna
Bir hayatı acıdan kurtarabilsem
Bir ağrıyı dindirebilsem ya da
Ya da bayılan bir ardıç kuşunu
Koyabilsem yeniden yuvasına
Yaşamış olmayacağım boşuna
Emily Dickinson
@say_cem
Benzer bir gelişme: Benim çocukluğumda (60'lar) her ilçede "Sıtma Eradikasyon Merkezi" vardı; sıtmanın "eradikasyonu" yani "kökünün kazınması" sağlandığı için bu merkezler artık yok.
Dünya Çeviri Günü madem, en sevdiğim çevirilerden birini paylaşayım. Nuran Yavuz'un yazına katkısı. Aynı zamanda en sevdiğim klasik romanlardan biri. Ama en önemli "en"i başka: Tristram Shandy okuyup okuyacağım en komik, en eğlenceli roman.
@NurayOnoglu
Editörü de havari Kuşkucu Thomas'a benzetirim: Böğründeki yaraya parmağını sokmadan İsa'nın ölüden dirildiğine inanmamıştır. Editör de hem elindeki metnin doğruluğuna iman eder, hem de şüpheyle yaklaşır ona.
"Türkiye’de okurların yüzeyselliğiyle yazarların yüzeyselliği birbirini besliyor ve her geçen gün yüzeysellik daha da artıyor. Bu yüzeyselliğin adı da 'samimiyet.' Herkes yazarları samimi anlatımı için övüyor, kitaplar samimi oldukları için okunuyor."
Twitter'da salakça bir tvit gördüğümde hemen yazarının adına bakıyorum. "Takip ettiğin kimse tarafından takip edilmiyor" ibaresini görürsem çok rahatlıyorum.
"Bu memlekette değerinizi ortaya koymak için ölmenizi beklerler":
@gokhanyavuzd
(C. Süreya'dan "Puşkin 'Yalnız ölüleri sevmeyi biliyorlar' demiş ya, Türk edebiyatı için deseydi bu sözünü biraz değiştirirdi: 'Yalnız ölüleri ve öldükleri gün seviyorlar.'")
🎯 Selahattin Özpalabıyıklar tekil bir hayat hikâyesinin satırbaşlarında, cam sanayiinin bir yan sanayiinde geçen yaşantıların sözlü tarih kaydını deneme formatında ortaya koyacak!
➡O notlar kendileri mi düşüldü? Kitaplar ve kapaklar kendileri mi tasarlandı? Tanpınar’ın Osmanlıca el yazısı belgeleri kendileri mi okundu? Bunca yılın saygın yayınevi Dergâh’a yakıştıramadım doğrusu. ➡
“Şüphecilik dünyayı bir hiçlik deryasına çevirmez; dünyayı sorular haline getirir. Şüpheciliğin bildiğim en verimli yol olması bu yüzdendir" (Milan Kundera - Bir Yazarın Hayatı": % 30 indirimle:
"Neslimin yaprak dökümü başladı": Mehmet Tekirdağ'a yeterince üzülemeden Roni'nin, peşinden Şenol Yorozlu'nun ölüm haberi geldi. İki gün için çok fazla :-(
Şu bir günlük kaderlerimiz üstünde
Sonsuz kanadını sallar durur Zaman;
Biz ancak bir tek Ânız, sıcak beşikle
Soğuk mezar arasında zonklayan.
(Macedonio Fernandez, Türkçede ilk kez,
@SimurgArt
'dan çıkacak "perakende çeviri şiirler" kitabım "Türkçesi:" içinde)
"Korkarım"ın doğru kullanımına bir örnek, Âşık Veysel'den:
Derdimi dökersem derin dereye
Doldurur dereyi düz olur gider
Irakipler [rakipler] geldi girdi araya
Korkarım yar benden yoz olur gider
@ilya_poet
Deaf Republic/ Sağır Cumhuriyet'ten: "Sonya, who once said, On the day of my arrest I will be playing piano." / "Sonya, bir keresinde Tutuklandığım gün piyano çalıyor olacağım demiş olan Sonya."
@harfakitap
Benzerişler:
Proust: “Mümkün müydü, dünya nasıl benden daha uzun ömürlü olabilirdi?”
Dağlarca: "Ben nasıl yok olurum anlamıyorum. / Dünya yok olabilir belki."
Beykoz için ilk sempozyum. Çubuklu'da doğup büyümüş biri olarak bu başlangıca katkıda bulunmaktan mutlu oldum. Dileğim bu çalışmanın burada kalmaması, Beykoz'un gelecek tarihine yeni sayfalar eklenmesi. Emeği geçen ve izleyen herkese gönülden teşekkürler.
Beykoz Sempozyumu sona erdi! 🥁
Sempozyum boyunca bizleri sunumlarıyla aydınlatan hocalarımıza, yoğun ilgi ve katılım gösteren dinleyicilerimize ve sempozyumda emeği geçen bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz!💐💐
Sempozyum sonrası çalışmalarımız için takipte kalın! 😊
Bir ecnebi (
@mwichary
), eskice ama hatırlanmaya, unutulmamaya değer yazısında, çoğumuzun esirgediği saygı ve övgüyü yöneltiyor F klavyeye (
@tevfik_uyar
çevirisiyle):
@hergunyenibil
@bfdellaloglu
Yahya Kemal'in bir mektubundan: "Asaleti müsellem birkaç arkadaştan maada ülfet etmiyeceğim. Beyhude ruh yorgunluğu oluyor."
@VinoOkyay
bana aktarmıştı, sağ olsun.
Yazdığım son şiirdir gerçekten: "Son Kez" etiketi boşuna değil. "İlk Kez" etiketli şiirler vardı, ilk şiirler. "Benimki de 'Son Kez' olsun" dedim, rahmetli Cenk (Koyuncu) "Yapma, belki devam edersin" dediyse de dinlemedim, "Şiir beni bıraktı, ben onu değil" dedim.
THY'den müthiş bir dil dersi: "Bagaj hakları kaldırıldı" yerine "bagajsız seyahat hakkı seçeneği sunuyoruz" diyebilirsiniz. Buyurun edebiyat öğretmenleri, editörler, dil işçileri (ameleler), örnek ifade ayağınıza geldi🤓
:
Vallahi şahane olmuş 👌
200. yayın galiba 3 ocak akşamına denk gelecek. Bu akşam 196.yayınla karşınızdayız. Videoyu hazırlayan
@narsocial
e ve yayınlara katılan tüm hocalarımıza teşekkürler .