1. Bir avukatın duruşmada söylediği sözlerden dolayı tutuklanması kabul edilemez. Fiil suc teskil etse bile, böyle bir olayda ne delilleri karartma ne de kaçma şüphesi vardır. Hukuka herkesten önce mahkemelerin uyması gerekir.
#ÖmerKavili
Yargıtay 3. CD.'nin 8.11.2023 tarihli kararı, dili, üslubu, içeriği ve sonuçları itibariyle sorunlu bir karardır. TBMM ve Anayasa Mahkemesinin yetkisini belirlemek Yargıtayın görevi değildir. AYM'nin kararı hatalı da olsa buna "uymama" kararı verilemez.
Devleti terör örgütünden ayıran, ilkinin kendini hukukla bağlı kılmasıdır. Hastaneleri bombalayarak binlerce kişiyi acımasızca katleden İsrail, bir terör devleti olduğunu göstermiştir. Uluslararası hukuk önünde bu soykırımı yapan katillerden mutlaka hesap sorulmalıdır.
2. Ayrıca avukatların görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma açılması Adalet Bakanlığının iznine tabiidir. Böyle bir izin alınmadan avukat hakkında tutuklama kararı verilmesi hukuki amaçlarla hareket edilmediğini göstermektedir.
Anayasa Mahkemesinin 20.7.2022 tarihli kararıyla, HAGB kararlarına karşı itiraz edilebileceğini ilişkin kanun hükmünü uygulamada amacına uygun olarak işletilememesi nedeniyle iptal etmesi, yasama yetkisinin gaspı mahiyeti taşımaktadır.
"İnsan hakları" ifadesinde geçen "insan" herkesi kapsamıyor. Bu ifade batılıların diğer ülkelerde rahatça yaşamasını sağlamak amacına matuftur. Bosna'da, Irak'ta, Libya'da ve Filistin'de öldürülen milyonlarca insan için Batının kılını kıpırtmaması bu zihniyetin dışa vurumudur.
TBMM'ye sunulan kanun teklifi ile TCK m. 62'de değişiklik yapılması öngörülmektedir. Söz konusu madde bağlamında ortaya çıkan uygulama hatalarını düzeltmek yerine, bu teklifle, doğru olan kanuni düzenleme hatalı hale getirilmektedir. Sorunun çözümü yanlış yerde aranıyor.
Söylenen sözlerin tasvibi asla mümkün değildir. Ancak bu sözlerinden dolayı bir insanın tutuklanması da kabul edilemez. Tutuklama, tasvip edilmeyen sözlerin karşılığını oluşturan bir ceza olarak kullanılmamalıdır.
Türkiye, Gazze'de yaşanan katliamı durdurmak ve işlenen suçların faillerinin yargılanmasını sağlamak için uluslararası hukukun verdiği tüm yetkileri kullanmalıdır. Yaşanan katliamı sadece kınamak Türkiye'nin tarihi sorumluluğuyla bağdaşmamaktadır.
Dünyanın gözü önünde Filistin halkı soykırıma uğruyor. Herkes izliyor.
"Benim adım insanların hizasına yazılmıştır.
Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu"
diyen şair ne kadar haklı. İnsan olmak ne kadar ağır bir yükmüş. Ah vicdan nerdesin..
BM Şartına göre uluslararası barış ve güvenligin sağlanmasından birinci sorumlu olan Güvenlik Konseyidir. Konseyin daimi üyesi ABD'nin "ateşkes" önerisini veto etmesi, BM Şartını fiilen ilga etmiş ve onun Gazzede işlenen soykırımın suç ortağı oldugunu bir kez daha göstermiştir.
Bayramlar sevinçlerimizi çoğaltarak bizleri yek vücut hale getiren, bir Millet kılan müstesna günlerdir. Kalbimiz sızlasa da, sızlayan yerlerin de ait olduğu bir bedenin olduğunu göstermek için kutlamalıyız bayrami. Mübarek ola hepimize...
1. Kamuoyuna açıklanan "yargı paketi"nde hukuk fakültelerinin beş yıla çıkartılması ve mezuniyet sonrasında meslek sınavı getirilmesine ilişkin öneriler de bulunmaktadır. Bu düzenlemelerle güdülen amacın nitelikli hukukçu yetiştirmek olduğu anlaşılmaktadır.
Türk milleti insanlık için yeniden umut olacaksa, bunu ancak hukuk toplumu olmakla sağlayabilecektir. Hukuk toplumu olmak ise her ferdin attığı her adımda, her davranışında, normatif hükümleri, değer yargılarını hesaba katmasıyla mümkündür.
Bütün Batı istisnasız soykırım yapan İsrailin arkasında duruyor. Bu Batı medeniyeti için şaşırtıcı bir tutum değil. Buna mukabil halkı Müslüman olan toplumlar paramparça.. Burada zihinler karışık: nereye ait olduğunu, 'tütmesi gereken ocak'ın neresi olduğunu bilmeyen insanlarız.
Türk milleti için "Ya istiklal, ya ölüm" bir zorunluluktu. İstiklal harbi bize bir vatan ve bir millet bahşetti. Vatanımızı ve milletimizi ilelebet muhafaza etmek üzere bir Cumhuriyet kurduk. Bugün 100 yaşında. Nice yüzyıllara..
İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen Uyuşturucu Maddeyle Mücadele Sempozyumu'nda akademisyenlerimiz, yargı mensuplarımız ve öğrencilerimizle bir araya geldik.
Uyuşturucu madde kullanımının sebepleri ve madde bağımlılığıyla mücadelede alınması
28-30 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “Terörizm, Terör Suçları ve İnfaz Hukuku Sempozyumu”na ilişkin program, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) internet sitesinde yayımlanacaktır.
Çanakkale şehitlerimizi rahmetle anarken, her birimizin "Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı" dizesine muhataplığımızı da kabul edip, akıldan çıkarmayalım...
Şehir üniversitesinde birlikte görev yaptığımız, ilmin ve çalışmanın edebini her haliyle gösteren örnek insan, değerli tarihçi Mehmet Genç hocaya Allahtan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun.
Çok büyük bir acı yaşıyoruz. Allah vefat edenlere rahmet eylesin. Yaralılara şifa versin. Enkaz altında kurtarılmayı bekleyenlere ve onlara yardıma koşanlara güç kuvvet versin.
Her gün yüzlerce insanın acımasızca katledildiği Filistin topraklarında öncelikli mesele İsrail saldırılarının durdurulması ve mazlum halkın korunması olmalıdır. Bu sağlandıktan sonra katillerin yargılanmasına odaklanmak gerekir.
3. Diğer sorun ise hukuk fakültelerinde yeterli sayıda nitelikli öğretim üyesinin azlığıdır. Bunun da nedeni çok sayıda fakültenin açılmış olmasıdır. Bu iki soruna odaklanilmadikca hukuk fakültesi 10 seneye de çıksa sonuç değişmeyecektir.
2. Hukuk fakültelerindeki nitelik sorunu süreyle ilgili değildir. Bunun birinci nedeni liselerde verilen eğitimin öğrenciyi hukuk fakültesine hazirlayamamasidir. Son üç senesini test çözmekle geçiren öğrencinin muhakeme yetenegi gelişmemektedir.
Anayasa Mahkemesi’nin anaya çocuğun soybağının reddi davası açma hakkı vermediği gerekçesiyle Türk Medeni Kanunu’nun 286. maddesinin birinci fıkrasının iptaline ilişkin 26.7.2023 tarihli ve E. 2023/37, K. 2023/140 sayılı kararı (RG: 20.10.2023, 32345) üzerine değerlendirmeler..
BM kararlarıyla işgalci olduğu belirlenen bir şehrin başkent ilan edilmesinin hukuki bir kıymeti bulunmamaktadır. Kudüs Hz. Ömer'in fethettiği bir şehirdir ve o tarihten beri de Müslümanların yurdudur. Kıyamete kadar da böyle kalacaktır.
#KuduseSahipCik
ِ
Helikopterin düşmesi sonucu şehit olan askerlerimize Mevla rahmet eylesin. Yaralı olanlara acil şifalar versin. Yakınlarının ve Türk milletinin başı sagolsun.
AYM nin uygulamada ortaya çıkan bu sorun nedeniyle, bireyin etkin şekilde kanun yoluna başvurma hakkının ihlal edildiğini belirterek bu konuda yasama organını gerekli tedbirleri almaya yönlendirmesi ve yargının denetimini üstlenen kurumları uyarmakla yetinmesi gerekirdi.
5. Meslek sınavı geç kalınmış olumlu bir adımdır. Ancak bu sınavın hakimlik avukatlık ve noterlik mesleğine gireceklerin yani sıra araştırma görevlileri için de zorunlu hale getirilmesi gerekir.
AYM nin, bunun ötesine geçerek, bir karara karşı gidilebilecek kanun yolunun ne olacagini kendisinin belirlemesi yasama yetkisi kullanmak anlamına gelir ve doğru değildir.
4. Şayet hukuk fakültelerinin 5 yıla çıkarılmasında ısrar edilecekse bunun yüksek lisansla irtibatli hale getirilmesi ve mezun olan öğrencilerin yüksek lisans yaptıklarının kabul edilmesi gerekir.
Bu karar, itirazın bir kanun yolu olarak kabul edilmemesi anlamını taşımaktadır. AYM nin uygulamada yaşanan sorunlardan hareketle kanun hükmünü iptal etmesi, ayrıca her uygulama hatasının bir kanunla düzeltilmesi gerektiği şeklinde bir anlayışı da beraberinde getirecektir.
6. Meslek sınavına kimlerin tabi tutulacağı, yani hükmün yürürlük zamanının da isabetli belirlenmesi önem taşımaktadır. Bu kural ya derhal uygulanmalı ya da yürürlüğe girdikten sonra hukuk fakültesini kazananlara teşmil edilmelidir. Ara çözümler adaletsiz sonuçlara yol açacaktır.
Aynı sorun itiraza tabi tutuklama kararları için de söz konusudur. İtiraz merciinin tutuklama kararlarını etkin şekilde denetlemedigi de uygulamada yoğun şekilde dile getirilmektedir. AYM nin bu kararı itiraza ilişkin tüm kanun hükümlerinin önüne getirilmesi yolunu açmıştır.
Istanbul Şehir Üniversitesi 6. mezunlarını verdi. Başta hukuk fakultesi mezunlari olmak üzere bütün gencleri tebrik ediyorum. Yolları ve bahtları açık olsun.
#sehirmezuniyet2019
@kemalozturk2020
İnsanoğlu iyilik yaptığı kediden karşılık bekler ve bunu bulamadığı için ona nankör der. Köpekler ise karnını doyuran kapıya sürekli yaltaklanır, insan bu davranışı karşısında köpeği sadık bir hayvan olarak niteler. Halbuki asil olan kedinin davranışıdır.
11 Temmuz 1995 tarihi, sözüm ona medeni Batının gözü önünde yaşlı, kadın ve çocuk demeden binlerce Boşnak 'ın soykırıma uğradığı utanç günüdür. Bu katliamda hayatini kaybedenleri saygı ve hürmetle anıyorum. Allah rahmet eylesin...
Fransa-Portekiz maçının hakemi verdiği ve vermediği penaltılarla bir üst tura çıkacak takımları doğrudan belirlemiş oldu. Güç ve adaletin savaşında bir kez daha gücün galibiyetini izlemek acı veriyor insana.
5. Buna karşılık AYM nın kararının yerel mahkeme tarafından hukuka aykırı bulunarak uygulanmayacagina karar verilmesi de kabul edilemez. Bu durum ülkede hukuki kaosa yol açar. Hukuki hataların gene hukuken kabul edilen yollarla ortadan kaldırılması gerekir.
1. Anayasa Mahkemesi'nin 14.12.2022 tarihli ve 2018/36485 BB nolu kararı (RG. 22.2.2023, 32112) hukuken oldukça sorunludur. Bu karar, esasen özel kanunlarda öngörülen hak yoksunluklarını ortadan kaldırmak için öngörülen "memnu hakların iadesi" kurumunu etkisiz kılmaktadır.
15 Temmuz 2016 gecesi, Türk Milleti ve Türk Devleti zeval görmesin diye gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahramanları saygı ve rahmetle anıyorum. Gazilere şifa diliyorum.
Suçun üzerinden neredeyse 25 sene geçmiş UCM Mladiç isimli caniyi soykırım suçundan müebbet hapse mahkum ediyor. Anlaşılan o ki UCM bürokrasisi kendisine yeni bir iş bulma garantisi almış. İşsiz kalmamak için bu davaları uzatıyorlar... adalet umurlarında değil...
2. Anayasa Mahkemesinin tutuklama tedbirinin hukuka uygun olup olmadığını denetlerken işlenen fiilin hukuka uygun (ifade ve basın özgürlüğü hakkı kapsamında) olduğuna yönelik değerlendirmede bulunmasını doğru bulmuyorum.
3. AYM tutuklama tedbirlerini kuvvetli suç işleme şüphesinin bulunup bulunmadığı bakımından değil, sadece tutuklama sebeplerinin varlığı ve orantılık koşulu bakımından ele almalıdır.
1. Anayasa Mahkemesi Istanbul ağır ceza mahkemeleri tarafından farklı saniklarin tutukluluklarinin devamına ilişkin verdiği kararlar bakımından hak ihlalinin olduğu sonucuna varmıştır.
3. Mahkeme bu surenin dolmasına yaklaşık iki ay kala iade kararı vermiştir. Mahkemenin iade süresini m. 13/A, f. 1 e göre değerlendirmesi isabetli değildir. Zira mahkumun cezası infaz edilmeden cumhurbaşkanı tarafından özel af yoluyla affedilmistir.
2. Karara konu olayda İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 4.4.2016 tarihinde verdiği memnu hakların iadesi kararı da hatalıdır. Olayda iadede süre koşulu Adli Sicil Kanununun m. 13/A, f. 2 ye göre hükmun kesinlesmesinden itibaren 15 yıl 6 ay olarak hesaplanmak gerekirdi.