Yıl 1984, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı akademik kadrosu:

Şayet bu haberler gerçeği yansıtmıyor ise, bu durumun inandırıcı bir şekilde kamuya izah edilmesi gerekir ve yeterlidir.

Yüce Yargıtay’ımız, bir senedin altına bir başkası adına atılan imzanın, bu kişi bakımından da hukuki sonuç doğurmaya elverişli olmasına rağmen, hiçbir hukuki dayanağı olmayan, “faydasız sahtecilik” gerekçesiyle belgede sahtecilik suçunun oluşmadığı yönünde içtihatta bulunmuştur!

Yargıtay'ımız, belgede sahtecilik suçlarında dünyaya örnek oluşturacak "içtihatlar" geliştirmiştir:

Özel belgede sahtecilik ve Yargıtay "içtihadı" üzerine, ...

Türk Ceza Kanunu’nda, SAHTECİLİK fiili bağlamında resmi belge ile özel belge arasında herhangi bir ayrım gözetilmediği halde, Yargıtay, hukuki dayanağı olmayan bir gerekçe ile, özel belge bakımından “fikri” sahteciliğin suç oluşturmadığı (!) inadını sürdürmektedir.

Tutuklu kişinin kendi hayatına son vermemesini sağlamak, Devletin görevidir. Zira, bir suç olgusuna ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi, ancak şüpheli veya sanığın yaşaması ile mümkün olabilir.

2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile ülkemizin maruz bırakıldığı en büyük tehlike, fiilî anayasal düzenin KUVVETLER AYRILIĞI rejiminden "kuvvetler birliği" rejimine dönüşmesidir!

Van Büyükşehir Belediye Başkanının terör suçundan KESİNLEŞMİŞ MAHKÛMİYET hükmüne bağlı yasaklanmış haklarının geri verilmesi kararı Yargıtay tarafından bozulmuştur. Buna rağmen ilgili kişinin görevine devam etmesine göz yumulması, bir GÖREV İHMALİdir.

Kişiler arasındaki aleni olmayan özel konuşmaların haber konusu yapılması ve ceza hukuku sorumluluğu üzerine:

İsra Suresi bize, hayatın gerçekliklerinin gökler yerine, yeryüzünde insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde aranması gerektiği mesajını vermekte ve özellikle, doğru davranışların neler olduğunu öğretmektedir.

Yargıtay, yabancı bir bankaya ait çekin sahte olarak düzenlendiği olayda, bu çekin Türkiye’de “geçerli” olmadığı gerekçesiyle, belgede sahtecilik suçunun oluşmadığı içtihadında bulunmuştur (Bkz. Yargıtay 11. CD, 20.12.2018, E. 2017/10370, K. 2018/10746).

Hukuk sistemimizde bilirkişi “ön” raporu diye bir rapor türü mevcut değildir. Adına ne denirse densin, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporun, soruşturma henüz devam ettiği için, kamuya açıklanmaması gerekirdi.

Bu açıklamalarımdan, ceza infaz kurumlarında hukuka aykırı bir surette hükümlü veya tutuklu olarak tutulan kişiler olmadığını savunduğum sonucu çıkarılamaz. “Rehine”, haydutların elinde tutulan; “tutsak” ise, savaşta düşman kuvvetlerin eline düşen kişiyi ifade etmektedir.

PKK’nin “silah bırakmasını sağlamak” amacıyla başlatılan yeni süreçte bir siyasi parti mensubu kişilerin yaptıkları açıklamalarda, çeşitli terör suçlarından mahkûm olarak ceza infaz kurumlarında bulunan kişilerin “rehine” veya “tutsak” olarak nitelendirilmesi, dikkat çekicidir.

Bir bina, bütünü itibarıyla yangın güvenliği bakımından sorunlu iken, çok küçük bir kısmıyla ilgili olarak güvenlik belgesi düzenlenmesi, bir çelişkiyi ifade etmektedir. Ancak bu çelişki, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin sorumluluğunu perdelemek için gerekçe olamaz.