“To articulate what is past does not mean to recognize “how it really was.” It means to take control of a memory, as it flashes in a moment of danger. For historical materialism it is a question of holding fast to a picture of the past, just as if it had unexpectedly thrust +
Pek çok akademisyen yazmış zaten. Sadece ufak bir ek yapacağım. 1999 depremi olduğunda iyi kötü bir sokak hareketliliği ve devletin tamamen el koyamadığı, mobilize olan kurumlar vardı. Siyasi partiler cayır cayır yardım topluyor, sendikalar, meslek örgütleri bölgeye gidebiliyordu
Bugün mesela yurtdışından destek gönderebileceğim tüm belediyelere kayyım atanmış durumda. Sendikaların ve meslek örgütlerinin hareket alanı, son 5 yıldır yaşadıkları şiddetli kriminalizasyon nedeniyle belirgin biçimde azaldı. Sadece depremin kendisi belirli politik tercihler +
Hrant Dink şüphesiz çok iyi bir insandı, arkadaştı, sevgi doluydu. Ama bu nedenle katledilmedi. Hrant Dink Ermeni toplumuna dayatılan kaderi, devletin ve toplumun elinde rehin olmayı kabul etmediği, kurum kurduğu, örgütlendiği ve kamusal alanda politika konuştuğu için katledildi.
nedeniyle politik olarak tezahür etmiyor, deprem sonrası dayanışma ve telafi mekanizmalarının devlet dışı yolları da kapatılmış durumda. 99 depreminden hemen sonra Dayanışma Gönüllüleri aracılığıyla deprem bölgesindeydik, bugün bu çok daha zor. Hep birlikte twittera sıkıştık.
Hal böyleyken sadece depremin politik tezahürlerini değil sonrasının da politik olarak siyasi iktidar tarafından nasıl gaspedildiğini yazmayacaksam, söylemeyeceksem sosyal bilimler neye yarar? Eğer politika, öfke, kriminalizasyon, afetlerin politik boyutları gibi meseleler sadece
Herkeste nasıl bir Meral Akşener sevgisi varmış, hey maşallah. Akşener sadece 90’ların topyekün savaş konseptinin sorumlularından ve faillerinden biri olduğu için değil bugün de Kürt düşmanı, barış düşmanı, emek düşmanı bir siyasi çizginin sözcüsü olduğu için politik hasımımız.
puan alınan akademik dergilere yazmaya yarıyorsa ve kamuoyu önünde açıkça konuşulmayacaksa sosyal bilimci olmanın sorumluluğu ne? Herkes istediği gibi çerçevelesin, bazıları da depremi ve sonrasını, felaketin tamamını politik felaket olarak ifade ediyor, eğer bunu yapmayacaksam
benim açımdan, sosyal bilimci olmanın da pek bir anlamı yok. Bu işin kamusal ve politik bir sorumluluğu varsa bu sorumluluk, meselenin adını koyarak tartışmayı gerektiriyor. “Positionality” terimi sadece süslü bir akademik laf olmasa gerek. Benim inandığım sosyal bilimler de bu.
Tam 44 yıl önce, 3 Temmuz 1979'da, Bursa'da faşistlerin katlettiği, hep genç, hep devrimci babam Mehmet Cengiz Göral. Bir gün, senin hikayeni hakkını vererek yazmaya çalışacağım. 44 yıl olmuş, ne kadar zaman geçtiği hiç farketmez, her zaman benimlesin, hep yanımdasın. Daima.
Amedspor tevazu göstermiş, Kürtler o stadda pankartları açılan Yeşil’i, beyaz torosları ve kontrgerillayı yendi. Kendini örgütledi, Türkiye’yi değiştirdi. Türkler ise 40 yıldır ırkçılık, şovenizm içinde boğuldu. Depremin kederinin aşındıramadığı bu faşizm yine yenilecek
#Amedspor
Yılmaz Güney gibi kendi erilliğiyle, şiddet failliğiyle bir ömür uğraşmış, kendi üzerine düşünmüş, çalışmış, kendini inandıkları çerçevesinde defalarca yeniden kurmuş birinin bugünkü tartışılma biçimini, Türkiye'de yükselen faşizmlerin saldırılarından biri olarak görüyorum.
Artı Gerçek’te faşizm hakkında yazı dizisine başladım. İlk yazıda, 3 Temmuz 1979’da, Bursa’da faşistlerin katlettiği babam Mehmet Cengiz Göral’ın hikayesini kaleme aldım. Umarım, bu kolektif hikayeyi, biraz olsun anlatabilmişimdir. Buradayım baba, her zaman yan yanayız. Daima.
▪️Adına Cengiz derler
▪️Geçen sene babamla ilgili yazdığım twit’e kadar, kamusal alanda onunla ilgili neredeyse hiç konuşmadım, tek bir satır yazmadım. Neden böyle yapıyorum diye çok dertlendim.
🖋️
@SevgiGoral
Meral Akşener tam bir kontrgerilla aparatçiği gibi davranarak görevinin bu aşamasını tamamladı. Gülümsemesinde, tarzında, estek köstek milyon tane ayrıntıda yepyeni bir Meral Akşener gören, aylarca sosyal medyada aklanıp paklanmasına hizmet eden akademisyenler utanır mı? Sanmam.
Meral Akşener'den Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na çağrı:
"Milletimiz samimiyetinizi anladı. Milletimiz sizi sevdi bağrına bastı. Milletimiz sizi göreve çağırıyor."
Türkiye’de politika yapma iddiasında olan pek çok grubun, Arjantin’den Sierra Leone’ye Fransa’dan Çin’e bir kelebeğin kanat çırpmasana ilgi duyarken Rojava’ya yapılanlara tek kelime etmeden yola devam etmesi radikal politika yapma iddiasında olanlara dair ne çok şey gösteriyor.
Bu videoyu şimdi izlemek çok şey düşündürdü. Gözleri pırıl pırıl halay çeken ne çok insanı kaybettik, ne çoğu mahpus, sürgünde. Bu köklü ağaç yine ayakta, barışı kurmaya çağırıyor. Sadece seçim için değil, onurlu bir barış için de bir oy Yeşil Sol Parti'ye
#OylarYe
şilSolPartiye
This is the statement of
@kocuniversity
defining a hate crime, the physical attack/torture to a Kurdish/Alevi student by racist students, "event that occurred in our university", although they have been informed by the lawyer of the assaulted student, one month ago. Shame on you.
Twiti yazan silmiş ama yerel seçimlere kadar belli ki çok duyacağız, yine. Böyle sözler, AKP ile anlaşmadığı için binlerce insanını kaybeden Kürt hareketinin ödediği bedeli silmekle kalmıyor; barış ihtimalini ve müzakere/diyalog dönemini "AKP ile anlaşmak" olarak çerçeveliyor.
Çok heyecanlıyım, Gazete Karınca yazılarımı, epeyce genişleterek ve bir önsöz ekleyerek kitaba dönüştürdük. Umuyorum "hafıza sahası" diye konuştuğumuz şeyin, şimdi ve bugün'le, farklı faşizmlerle, sömürgecilikle ilişkisinin konuşulmasına katkı sağlar. Okuru bol olsun 💫
Özgür Sevgi Göral'ın, Türkiye’deki (muhalif) hafıza sahasının yol ve yöntemlerini yeniden değerlendirmeye davet ettiği "Yaramız Derindir-Hafıza Sahası ve Sömürgeci Afazi", istos yayın’ın yeni inceleme ve eleştiri dizisi akritika’dan [eşik] çok yakında raflarda. 💫📚
"Kürtler" diye homojen bir grup var, onlara politika yapmak haram. Onların hareketi yok, çizgisi yok, çok güçlü bir politik iradeyle tavır alan on binleri yok. Onlar gazeteciler yorum yapsın, o yorumları yanıltıcı başlıklarla sosyal medyada etkileşim için ortaya atsın diye var.
Eylem alanına bozkurt işareti yaparak sürülen aracın provokasyonundan, polis şiddetinden hiç söz etmeden, yapılan eylemi “barışçıl gösteri ne değildir” çerçevesine yerleştirmek, eylemcileri böyle kriminalize etmek bir “insan hakları hukukçusu”nun işi midir? Pek emin değilim.
Sair politik tartışma yürütülebilir, ayrı, ama gerçek şu: Faşizmlerin saldırısına rağmen sokağa çıkan, aile ideolojisine karşı seçilmiş bağları savunan, binbir mücadeleyle hayatta kalan, ayakta kalan LGBTİ+lar Türkiye'de her şeyi değiştiriyor. Bu devranı döndürenlere selam olsun.
Dünden beri Can Atalay hakkında yazılanlara bakınca ilk gözüme çarpan şey, farklı politik mobilizasyon ve retorik biçimlerinin kullanılması konusunda, genele sirayet etmiş büyük gerileme oldu. Sokak eylemlerine katılma, Kürt hareketine olumlu bakan herhangi bir açıklama yapma,1/
Sinan Ateş cinayeti böyle mi konuşulur? Konuşmanın berbat milliyetçiliği bir yana partinizin kadrolarını 1977-80 arasında ülkücüler katletti. Haberiniz yoksa örneğin Bursa'daki isimleri ben verebilirim, utanmıyor musunuz sırıtarak CHP'deki ülkücüleri anlatmaya?
@herkesicinCHP
Ben, Sinan Ateş’in kızlarına mutlaka adaleti getireceğim. Bu sözü CHP Ülkücülerine verdim, tutacağım. Evet CHP’de çok ciddi sayıda ülkücü arkadaşımız var. İsterseniz tanıştırırım, gerçek ülkücü görürsünüz.
Tahir Elçi, 14 Ekim 2015’te CNN Turk’te katıldığı Tarafsız Bölge programında, Ahmet Hakan'ın ısrarla sorduğu sorulara cevap olarak PKK örgütünü terör örgütü olarak nitelemediğini ifade etti. Bu programdan sonra, hakkında kelimenin gerçek anlamıyla bir linç kampanyası başladı. 1/
Sosyal medya demek her politik görüşten erkeğin, kendi hayatlarında kadınlarla berbat kere berbat ilişki kurmasına rağmen, burada ahkam kesmesini izlemeye katlanmak da demek. Ya bir susup kendinize, hayatınıza mı baksanız erkekler? Öldürmediniz diye sizi müttefik kabul etmiyoruz.
Anti-faşist mücadelenin enternasyonalistlerini ve göçmenlerini, beynelmilel işçi sınıfını, Manuşyan'ın geride bıraktığı "fazla"nın anlamını ve Türkiye'de Ermeni Soykırımı anmalarının ürettiği birikimi birlikte düşünmeye çalıştım. Umarım ilginizi çeker👇🏽
Seçimden önce CHP ya da Millet İttifakı ile ilgili en küçük eleştirel yorum yazınca itiraz etmek için başımıza toplananlar CHP'li vekillere hangi gerekçeyle Cumartesi Anneleri'nin eylemine katılmadıklarını neden sormuyor? Neden orada sadece
@YesillerSol
vekilleri var?
@puleragema
👉 Cumartesi Anneleri'nin açıklamasına destek veren Yeşil Sol Parti Milletvekilleri Özgül Saki, Çiçek Otlu, Kezban Konukçu, Celal Fırat, Ceylan Akça Cupolo polis ablukasına alındı basın bir dükkanın içinde sıkıştırılarak darp edildi.
Yeşil Sol Parti Milletvekili Çiçek Otlu:
Kürt halkı her momentte “AKP ile anlaştılar” diyenlere, adayına karşı ülkücü artığı adayları adres gösterenlere rağmen, haysiyet dersi veriyor. Sadece seçimde değil, her gün, her yerde, memleketin tüm faşizmlerine karşı ayağa kalkanlara, mücadeleyi hiç bırakmayanlara selam olsun.
Onun mirasının politik yönünü seyrelterek depolitize etmek hata olur bence. Dink'i Ermeni Soykırımı'nın tanınması mücadelesinin ve yeni bir toplum tahayyülünün parçası olarak, konumlandığı radikal yeri tanıyarak anmak isterim. Örgütlenmeye ve bağlar kurmaya iyi ki inandın ahparig
Mesele sadece, Ermeni Soykırımı'nın ismini koymak veya onu "doğru anmak" değil. Ermeni Soykırımı inkarda sürdüğü için, olmuş bitmiş, geçmişte kalmış bir tarihsel mesele değil; bugünün politik mücadelesinin içinde, kalbinde olması gereken, güncel politik anlamı olan bir vaka. 1/
Türkiye’de Kürt meselesine savaş politikalarıyla müdahale galebe çaldığından beri kesif bir militarizm, milliyetçilik, işçi sınıfına, kadınlara, LGBTİ+lara saldırıdan başka bir şey olmadı. Kürt meselesiyle ilgilenmek zorundayız, laf olsun diye değil, barış masası kurulmadan 1/
Hrant Dink Agos'u kurarak kamusal alanda konuştu, ne söylerse söylesin onun Agos'la konuşması Ermeni Soykırımı'nı konuşmaktı. Müslümanlaştırılan Ermenilerin hikayesini, özellikle de Sabiha Gökçen'in hikayesini yazmak ona kaldı. Tüm kapsayıcılığına, yumuşaklığına rağmen çok sert +
meseleleri konuşmaktan bir an bile imtina etmedi. Bir sosyalist, bir Ermeni, bir yazar olarak çok sert bir kavgaya girdi, asla geri adım atmadı, bu ülkenin faşizmiyle mahkemelerde, valilikte, emniyette, neredeyse hep tek başına karşılaştığında inandıklarından milim taviz vermedi.
1992 yılında Cizre'de zorla kaybedilen Mesut Dündar'dan Memleketimden İnsan Manzaraları'nın gencecik işçisi Selim'e cumhuriyetin 100. yılında cumhuriyetin hayaletlerini, ölülerini, mezarsızlarını yazdım. Davet için
@gazeteduvar
'a teşekkür ederim.
Sadece oyum boşa gitmesin diye değil, mezarsız yatanları, hapiste onbinleriyle her tür faşizme direndiği, ayakta kaldığı ve ayakta tuttuğu, hep ittifakla yürüdüğü, "sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrardır" sözünü unutmadan 3. yolu inşa ettiği için #İkiOyDahaBulurum
@YesillerSol
Kürt halkı Yeşil’i de, 90’ların özel harp konseptini de yendi. Kaybedilen, katledilen, onlarca yıldır mahpus olan evlatlarıyla, dirayetle, örgütlenerek haysiyetine sahip çıktı, onurlu bir barışı savundu. Bu görüntüler bir zaferi değil, olsa olsa faşizmin zavallılığını gösteriyor.
CHP, hep yaptığı gibi, bu haramiliğe yine ses çıkarmazsa, tek dişi kalmış bu iktidarın benzer uygulamaları onları da bulacak. Kürdistan’da olan Kürdistan’da kalmaz; kılık, dil, içerik değiştirerek mutlaka Türkiye’ye gelir, buna sömürgeci bumerang denir. Hep gördük, yine görürüz.
Ezilenler, sömürülenler, bu dünyada, farklı biçimlerde ayaklanınca bunu belli bir nesnel zeminde, tarihsel miraslarını devralarak, inandıkları ve imkan buldukları biçimlerde yapıyorlar. Kimsenin akademisyenlere, stratejistlere, bilirkişilere, twitter hesaplarına sorduğu yok 1/
Kamu spotu: Yeni kuşak aktivizmlere eleştirileriniz elbette olabilir ancak "woke saçmalığı", "iptal kültürü" gibi laflar "eskiden ne güzel rahatça ırkçılık, düşmanlık yapıyorduk, artık yapamaz olduk" diye ağlayan yeni faşist hareketlerin lafları, onlar tarafından kullanıyor. 1/
Umuyorum Gültan Kışanak’ın Kocaeli F Tipi Cezaevi’den yükselen sesi duyulur ve Emek ve Özgürlük İttifakı tek liste ile seçime girerek üzerine düşen sorumluluğu yerine getirir. Kışanak ve Yeni Yaşam mükemmel ifade etmiş, ne eksik ne fazla. Keşke dememek için.
📌Bir sosyalist olarak…
📌Televizyonda TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ı izleyince, yazma ihtiyacı ortaya çıktı
📌Ortak cumhurbaşkanı adayı yok. Ortak seçim listesi de olmayacaksa, bu ittifak artık bir seçim ittifakı değildir
🖊Gültan Kışanak
Türkiye'nin batısındaki tüm barolar, Kobanê yargılamasını hukuk kurallarına uygun, dosyadan çıkan kararları da makul, hukuka uygun ve kabul edilebilir olarak görüyorlar demek. Bu metne imza vermemelerinden bunu anlıyorum. Hayırlısı olsun.
I am so humbled and happy to announce that my article "Waiting for the disappeared: waiting as a form of resilience and the limits of legal space in Turkey" won the best article award in Kurdish Studies. Gratitude to all my interviewees🙏🏽💜
The article👇🏽
Soykırımda kaybettiğimiz en önemli şeylerden birinin enternasyonalist sınıf mücadelesi ve farklı bir siyasi sözleşme imkanı olduğunun bilinciyle, soykırım inkarını geriletememenin utancıyla, Ermeni Soykırımı'nı anıyorum. Soykırım bitmedi, inkarda sürüyor.
Babası faşistler ve kontra güçler tarafından katledilmiş tüm çocukların babalar günü kutlu olsun. Bazen bir insanın yokluğu en az varlığı kadar güç verir; hepsine güç, kuvvet, neşe, melankoliyi ve yası politikaya ve direnişe çevirme gücü diliyorum. Hepsini kardeşçe kucaklıyorum.
Radikal talepleri geçelim, azıcık nefes alabilmek için bile, en basit sol olma iddiası olan tüm politik güçlerin, Kürt meselesinde diyalog ve müzakere temelli bir çözüm için, çok güçlü bir biçimde barış politikası yapmak zorunda olduğunu anlamamız için daha ne gerekiyor acaba?
Bir gün Türkiye'de Ermeni Soykırımı'nın tanınması mücadelesini kazanırsak, mahkeme kapılarında kimseyi faşistlerle başbaşa bırakmazsak, çeşitli inkarcı faşizmleri en azından geriletebilirsek onu layıkıyla anabiliriz. Bugün Hrant Dink'i utançla, saygıyla ve büyük minnetle anıyorum
Roza’dan ve Jujin’den çok şey öğrendim, keşke bu feminist Kürt kadın dergileri dijital ortama aktarılsa da Kürt feministlerinin harekete katkısı daha çok bilinse👇🏼
17 Ekim 1961'de polis Paris'te eylem yapan binlerce Cezayirliye saldırdı, Seine nehrine atarak yüzlercesini katletti. Sömürgecilik temelli devlet şiddeti açısından çok önemli bu katliamı Türkiye'de zorla kaybetmelerle birlikte ele almıştım, meraklısına👇🏾
LGBTİ+ların yaşamlarını, varoluşlarını hedef alan bir etkinlik olarak “Büyük Aile Yürüyüşü” küresel faşist enternasyonalin bir parçası. Nefret suçu oluşturması kadar, hatta belki daha önemli kısmı, tüm (post) faşist hareketlerin politikalarını başta translar olmak üzere LGBTİ+
1992 yılında Cizre'de zorla kaybedilen Mesut Dündar'dan Memleketimden İnsan Manzaraları'nın gencecik işçisi Selim'e cumhuriyetin 100. yılında cumhuriyetin hayaletlerini, ölülerini, mezarsızlarını yazdım. Davet için
@gazeteduvar
'a teşekkür ederim.
Ermeni Soykırımı’ndan sağ kalan iki yetimin, inanç, direnç ve mücadele dolu hikayesini, 30'ların ve 40'ların anti-faşist mücadelesinin göçmenlerini, kağıtsızlarını, kurdukları enternasyonalist alemi yazmaya çalıştım. Komünizmin kızıl yıldızını ışıldatan Misak ve Meline Manuşyan👇🏽
Özgür Sevgi Göral yazdı.
"Bu gencecik partizanlar, belirli bir komünist enternasyonalizm fikrinin, hem birinci dereceden uygulayıcısı hem de sonucu olarak anti-faşist silahlı direnişin içinde yer aldılar."
Politik kadroların, ne yapmış olursa olsun, arkadaşlarını, biraderlerini, çok dramatik ifadelerle savunması iyice olağanlaştı. Bu berbat politik kültürü yaymayın, politik eleştiriye neo-faşist hareketler gibi “linç” demeyin, kimse eleştirilemez değil, siz ve arkadaşlarınız dahil.
Patricia Highsmith Ripley Su Altında kitabını Filistinliler ve Kürtlere ithaf ederken söze "İntifadacılar ve Kürtler arasında ölenlere ve ölmekte olanlara" diye başlar. İthafı "sadece sayılmak için değil vurulmak için ayağa kalkanlara" diyerek bitirir. Ne kadar doğru bir tanım.
Türkiye'de "otoriterleşme", "demokratikleşme", "ifade özgürlüğü" çalışan akademisyenlerin gündeminde, bugün gözaltına alınan Kürt gazeteciler neden yok? Filistin'le ilgili NYU akademisyenlerini öven Türkiyeli akademisyenler kendi Filistinleri Kürdistan'a neden hala bu kadar kör?
Hrant Dink'i anlamak için yazdıklarını okumak şart. 19 Ocak 2007’de öldürülmeden önce yazdığı, kendisinin hedef gösterilme sürecini anlattığı son yazıları başta olmak üzere kimi yazılarına twitteki linkten erişilebiliyor.
#Buraday
ızAhparig
#Hrants
ız16Yıl
Çok ayrıntılı, uzun ve ağır jargonlarla yazılmış seçim değerlendirmeleri okuduktan sonra tek birine dair değil ama geneline dair dikkatimi çeken iki şeyi yazmak istedim. Birincisi Kürt hareketinin çizgisine dair ikincisi de sömürgecilik kavramının kullanılma tarzına dair. 1/
Bir şeyi iyi de yapsa, bir konuda doğru bir tavır da alsa, bir konuşmasında kısmen gerçek şeyler söylese de, eski/yeni bir ülkücüyü, sağcıyı övmek, en genel anlamıyla sol güçlere, figürlere düşmez. Dünya, sağcı övmek konusunda yeterince cömert, bizim işimiz bundan geri durmaktır.
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ile İsmet Kandemir’in
Ne ikinci turun önemini ne de seçim hilelerini küçümsüyorum ama esas politik başarıyı, en büyük “oy deposu” da olan emekçilerle, yoksullarla, horlananlarla pek çok farklı düzeyde örgütlü ilişkiler ve politik/toplumsal yapılar kurarak elde edeceğimizi tahminen ne zaman konuşuruz?
Adını koyarak, Türkiye'nin tüm faşizmlerinin temeli olduğunu bilerek, sadece takvimde bir gün değil politik mücadelemizin kalbine Ermeni Soykırımı'nın tanınması talebini koyarak, kaybettiklerimizin yası, inkarı yenememenin utancıyla anıyorum. Soykırım inkarda sürüyor
#24Nisan1915
📢Özgür Sevgi Göral'ın, Türkiye’deki (muhalif) hafıza sahasının yol ve yöntemlerini yeniden değerlendirmeye davet ettiği "Yaramız Derindir-Hafıza Sahası ve Sömürgeci Afazi", istos yayın’ın yeni inceleme ve eleştiri dizisi akritika’dan [eşik] 'da satışta. 🥳
Bir süredir,
@fotibenlisoy
ile faşizmin güncelliği, antifaşist geleneğin gerileyişi, yeni faşist hareketler ve faşizmi görecelileştiren revizyonist tarihyazımı üzerine birlikte düşünmeye çalışıyoruz. Hakikatin Hikayesi'nde bunları konuştuk, meraklısına🌸
Aimé Césaire'den Albert Memmi'ye pek çok isim "sömürgeci/emperyal bumerang" kavramını kullanır. Bu kavram, sömürgeci/emperyalist güçlerin sömürgede/emperyal nüfuz coğrafyasında uyguladıkları yönetim tarzının, şiddet biçimleri dahil, seyahat ederek merkeze gelmesine işaret eder. 1
Seçimlerden politik eylemlere herhangi bir olayda, durmadan, nefes almadan, olayı sindirmek için en ufak çaba harcamadan, daha önceki doğrulanmamış iddialarıyla hesaplaşmadan, aynı iddiayla, düğmesine basılmış bir makine gibi konuşmaya/yazmaya başlamak kadar ERİL bir şey olamaz.
Akan kanın durması için, Kürt meselesinde demokratik müzakereyi açıkça savunalım. Şovenizmle, miting iptaliyle, her türden "Kürtçülük" lafıyla, Türk milliyetçiliğiyle, boş lafla ve suskunlukla kurulan cehenneme karşı, gerçek bir barış masasını bunun için mücadele edenler kuracak.
Deprem sonrası örgütlenme meselesine dair yapılan tartışmaları takip etmeye çalışıyorum, gördüklerimi paylaşmış olayım. Gözden kaçırdıklarımı da eklerseniz ne güzel olur.
Öz örgütlülük, geniş toplumsal kesimlerin özneleşmesi ve yeni, yeşil, dayanışmacı bir mutabakat önerisi👇
2. Tartışmamız gereken seçimin ertelenip ertelenmemesi değil, toplumun özneleşme kanallarını nasıl, dayanışmayı sokak sokak, mahalle mahalle, kent kent, il il, bölge bölge örgütleyerek açıp toplumun öz-örgütlenmesini kudretlendirebiliriz meselesidir.
Sevgili
@porgebey
ile
@istospoli
'den çıkan kitabım "Yaramız Derindir. Hafıza Sahası ve Sömürgeci Afazi"de ele aldığım meseleler üzerine uzunca sohbet ettik. Hem
@porgebey
'e hem de
@y_ozgurpolitika
'ya kitabıma gösterdikleri ilgi için çok teşekkür ederim. Umarım okuruna ulaşır💫
📌Yasal Kurdistan ve yeni yollar
◾️Akademisyen Özgür Sevgi Göral ile "Felaketler, biz onlara karşı mücadele etmezsek, tekrar ederler” ifadelerine yer verdiği kitabı "Yaramız Derindir" üzerine konuştuk.
✒️Söyleşi: Miheme PORGEBOL
Masis Kürkçügil Hrant Dink'in temsil ettiklerini bence çok iyi ifade etmiş, okuyun derim:
"Azınlık olmanın ender avantajlarından biri, yaşadığın dünyayı algılama konusunda radikal yönelimlere, yani meseleleri kökünden ele almaya olan yatkınlık olabilir."
Cem Garipoğlu’nun ve kadın katillerinin Türkiyeli “feminist çete” nedeniyle yaşadıklarına hayıflanan, Türkiye feminist hareketine büyük şehvetle saldıran, küfreden Sevan Nişanyan’ın muteber muhalif olması. Türkiye’de çok çeşitli kadın düşmanı vardır ve onlara pek bir şey olmaz.
Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrardır sözünün sahiplerinin, başka bir dünya mümkün diyenlerin, mücadelenin enternasyonalist ufkunu savunanların, İstanbul’dan Rojava’ya uzanan eşitlik ve kurtuluş hattının ortaklığına inananların devrimi, Rojava Devrimi kutlu olsun.
IŞİD barbarlığına karşı
#RojavaDevrimi
12 yaşında...
21. yüzyılda sadece Kürt halkı için değil; Arap, Türkmen, Süryani, Ermeni… Bütün bölge halkları için de eşit ve ortak bir yaşamı mümkün kılan, Rojava Devrimi’nin meşalesini yakan halklara, kadınlara, gençlere selam olsun.
Tanıl Bora’ya kitabımla ilgili değerlendirmesi için çok teşekkür ederim 🙏🏽💜Geçmişle hesaplaşma alanına ve kitapta altını çizmeye çalıştıklarıma dair hem çok iyi bir özet hem de şahane bir tartışma olmuş.
Birikim Haftalık'ta bugün: Tanıl Bora / Hafıza Yaraları ve Afazi
"Göral, burasının bir ‘unutkanlar diyarı’ olduğuna dair, hafıza literatüründe çokça tekrarlanan teze karşı çıkıyor."
Babamın hikayesiyle başladığım faşizm serisine, bugün neden faşizm hakkında ciddiyetle düşünmeye mecbur olduğumuza dair bir girizgahla devam ediyorum. Yorumlarıyla, görüşleriyle, eleştirileriyle katkı sunan herkese çok teşekkürler. Meraklısına🌸
▪️Kurdun dişlerini sökmek
▪️Neo/postfaşist ya da aşırı sağ ya da faşizan hareketlerin yükselişi dahil, faşistleşme süreçleri dediğimiz çok boyutlu süreçlerin, Türkiye’de ve dünyanın pek çok yerinde iş gördüğü bir gerçek bana kalırsa.
🖋️
@SevgiGoral
Bozkurt işareti tartışmalarından yola çıkarak faşizmin sıradanlaşması üzerine düşündüklerimizi
@fotibenlisoy
ile kaleme aldık. Antifaşist perspektiflere mütevazı bir katkı olması dileğiyle💥
▪Bozkurt ve faşizmin sıradanlaşması
▪Demiral bu hareketi, hem de göçmenlere karşı korkunç bir pogromun düzenlenmesinden bir gün sonra (ve Sivas katliamının yıldönümünde), milliyetçi, şoven bir sembolü kullanma arzusuyla yaptı.
👥
@SevgiGoral
-
@fotibenlisoy
Türkiyeli sosyalistler İtalyan seçimlerini kendi 'kimlikçi sol' alerjilerini söylemek için fırsat olarak görmeseler daha iyi olur bence. İtalya'da hem komünist sol'un hem de parlamento dışı radikal/devrimci solun yükselişinin ve düşüşünün nesnel ve sübjektif pek çok sebebi var.
Bana göre, bir politik mücadele sürerken solda duran herhangi bir vekil bu mücadele ile ilgili sadece twit atamaz. Vekil olmak politik mücadeleler için twit atmaktan çok daha fazlasını yapmayı taahhüt etmek demek. Vekil politik mücadenin kazanması için politika yapmakla mükellef.
Onur ve haysiyet mücadelesi kazandı, işçiler kazandı ✌️
CarrefourSA depo işçilerinin kazanımı Türkiye işçi sınıfına armağan olsun.
#CarrefourSaDepo
İşçileriKazandı
Biz de ama’sız, fakat’sız, Suriyeli çocuğa el kalkmasının sebebinin çocuğun Suriyeli olması olduğunu bilerek, bu dünya başka bir toplumsal örgütlenmeyle bambaşka olacağından, sınıfsız, sömürüsüz, sınırsız bir dünya kurmak için mücadele ederek, bu rezil ırkçılığı gerileteceğiz.
Bu haberi gördüm.
Atladım.
Sonra içim içimi yedi.
Biz neye dönüştük böyle!
Bu haberi yazmaya çekinmek bile başlı başına bir facia.
Neden?
Eee linç yeriz.
Çünkü çocuk Suriyeli.
Dostlarım!
100 kez yazdım 101 kez yazmaya devam ediyorum.
Ben başından beri Suriyeli sığınmacılar
Kitabım Yaramız Derindir'i ilk kez İstanbul'da, hafıza sahasının farklı şekillerde parçası olan, 3 çok sevdiğim tartışmacıyla konuşacağız. Bu tartışmayı İstanbul'da yapacak olmak beni çok heyecanlandırıyor. Vakti olan herkesi, 16 Nisan Salı, saat 19.00'da istos ofis'e bekleriz.
“Yaramız Derindir: Hafıza Sahası ve Sömürgeci Afazi” kitabı ilk kez İstanbul’da tartışılacak. Sevgili
@AdaletKaya_
,
@eniskos
ve
@roberkoptas
, kitabın yazarı
@SevgiGoral
’ın katılımıyla hafıza sahasındaki mücadele biçimlerini konuşacak.
📍16 Nisan Salı 19.00 - istos ofis
Solidaires RATP sendikası sekreteri Alexis Louvet Fransa'daki emeklilik yasasına karşı eylemleri savunuyor: "Şiddet hükümetin şiddetidir. Kırılmış bir McDonald's camını kapatılmış bir anaokuluna tercih ederim. Yakılmış bir Ferrari'yi kapatılmış bir hastane yatağına tercih ederim"
"La violence c'est celle du gouvernement. Je préfère une vitrine de McDonald's brisée à une école maternelle fermée. Je préfère une Ferrari incendiée à un lit d'hôpital fermé"
➡ Alexis Louvet, co-secrétaire de Solidaires RATP
Kitabım "Yaramız Derindir" üzerine, bu kez de faşizm/neofaşizm tartışmalarını esas alarak konuştuk. Gösterdikleri ilgi için ANF'ye çok teşekkür ederim. Özellikle faşizm tartışmalarının ilgilisi için paylaşmak istedim. Meraklısına💫
kimse nefes alamayacağı için. Sadece tezkere geçeceği zaman “savaşa hayır” demek yetmez. Kürt meselesinde barış için gündelik politika yapmak zorundayız. Çünkü bu kan deryası herkesi yutuyor, yutacak. Bu ateş herkesi yaktı, yakacak. Kimse Rojava’yı kendinden uzak görmesin 2/
Faşizm serisinin 3. yazısı, faşizm tartışmasının politik anlamına, Türkiye'deki neofaşist retoriğinin dört ana eksenine ve bunun politik sonuçlarına dair. Okuyan, yorumlarıyla, eleştirileriyle tartışmayı zenginleştiren herkese çok teşekkürler👇🏽
Kitabım “Yaram��z Derindir. Hafıza Sahası ve Sömürgeci Afazi” üzerine
@ecekocak
moderatörlüğünde, Noemi Levy Aksu, Tanıl Bora ve
@rubaroko
ile, yarın TR saatiyle 18’de, hep birlikte konuşacağız. Gerçekten çok heyecanlıyım, uygun olan, merakı olan herkesi beklerim. Kayıt için👇🏼
“Geçmişi Konuşmak, Barışa Alan Açmak” başlıklı panel serisinin bu yıl düzenlenecek son oturumunda
@SevgiGoral
’ın
@istospoli
’den çıkan kitabı Yaramız Derindir’i konuşuyoruz.
🔗Kayıt:
📍Detaylar:
📅14 Kasım Salı - 18.00
Kürt halkının, dostlarımızın ve demokratik kamuoyunun direnişi sonucunda Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’a mazbatasının verilmesine karar verilmiştir. Her Bijî Berxwedana Gelê Kurd!
Geçen sene, Gazete Karınca'da Türkiye ve Fransa hafıza sahasına karşılaştırmalı bakmaya çalıştığım yazı dizisinde "hafıza militanları" ve Hrant Dink üzerine yazmıştım, bu da meraklısına olsun.
Arkadaşlarımızın, yoldaşlarımızın, binlerce insanın hayatını çaldınız. Bu günler geçecek, her zaman başını dik tutan Gültan Başkan yine bizimle olacak, bu puslu faşizmi er ya da geç yeneceğiz. Devri daim olsun, başta Gültan Kışanak tüm aileye sabır diliyorum.
Ablasını kaybeden önceki dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanımız Gültan Kışanak’ın acısını paylaşıyoruz, ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Yoldaşlarımızı kumpas davası ile rehin tutan, sevdiklerinden koparan, Kürt halkına acıdan başka bir şey vermeyen bu rejim er
Değil çünkü, Rojava İstanbul'a uzak değil. Gırtlağına kadar millitarizme/şovenizme batmış bir toplumun "batısından" pirüpak işçi sınıfı devrimciliği çıkmayacak. Sosyalistler Kürt meselesinde gerçek bir barış masasını, sadece sosyalist oldukları için savunmak zorunda. 3/
Faşizmler sadece devrimci pırıltı taşıyan figürlere saldırmakla kalmaz tüm kurtuluş hareketlerinin pratiklerini geriye çekmeyi de başarır. Yılmaz Güney'in özeleştirel tavrının yanına yaklaşamayacak sığlıkta, racon kesen, berbat "politik erkek" twitleri okumanın bir anlamı da bu.
Neden Sezgin Tanrıkulu dışında bir tane bile CHP milletvekili Cumartesi Anneleri’ne destek vermek için eylemlere gitmiyor? Kaybedilmiş yakınlarının akıbetini bilmeyi ve faillerin hesap vermesini isteyenler neden CHP “solunun” ilgisini çekmiyor?
#CumartesiAnneleri958Hafta
Tespit edebildiğimiz kadarıyla
#CumartesiAnneleri958Hafta
'da gözaltına alınan arkadaşlarımız:
Hanife Yıldız
Besna Tosun
Maside Ocak
Gülsüm Elvan
Eren Keskin
Mikail Kırbayır
Ali Tosun
Hasan Karakoç
Ali Ocak
Gülseren Yoleri
Oya Ersoy
Leman Yurtsever
İsmail Yücel
Kürtlerin kırılan mezarlarından, cenazelerinin koyulduğu torbalardan, ölülerini defnetmeyi engelleyen polis araçlarından yükselen sesler, Türkiye’de giderek güçlenen, çeşitlenen, kendini tahkim eden faşizmlerin sesidir. Duymuyormuş gibi yapmak bu gerçeği değiştirmez.
Toplum ve Bilim'in Türkiye'nin Duygu Durumları sayısına, "Hissetmenin kudreti, kaybetmenin şiddeti: Zorla kaybedilenlerin yakınlarının duygu atlası" başlıklı bir yazı yazdım. Yazıda, özellikle Kürdistan'da zorla kaybedilenlerin yakınlarının tecrübelerini,
Bu filmin politik konumunu, suça, failliğe, işbirliklerine ve yine de itiraz edebilme kapasitesine bakışını, sakin ve gösterişten uzak duran dilini, kimi pürüzleriyle birlikte, çok seviyorum. Kaçırmayın, izleyin💥
İsimsizler, hashtag olmayanlar, onar onar tutuklananlar, yıllarca yatanlar, sözlerini kolektif politik mücadeleye katanlar, hep büyük resme bakınca görülmeyenler, belirli bir çevrenin değil tüm sömürülenlerin arkadaşı, yoldaşı, hevali olma mücadelesinde ısrar edenler. Varolun🙏🏽
“Sadece kendi sesini, yazısını, örgütünü, tilmizi olduğunu beğenip başka her şeye kavrayışsızlıkla, cahilce ve kendini överek burun kıvıran sosyalist erkeklerin hepsinin, kendi politik öznellikleri üzerine hiç düşünmemelerinde, bakan gözler için şüphesiz çok hikmetler vardır.”
Kürt hareketinin politik perspektifi "üçüncü yol" çizgisinin, politik ölüler açısından nasıl bir alan açtığını yazmaya çalıştım. İsmi kadar güzel bu ilk sayıya yazmak beni çok mutlu etti, gençlik hareketleri bu dünyayı değiştirdi, değiştiriyor, değiştirecek. Yolları açık olsun👇🏽
“Kürt özgürlük hareketi(…) gerçek bir enternasyonalist devrimci çizgiyi savunduğu için,Kürdistan’ın ve Türkiye’nin faşizmlerinin katlettiği tüm politik ölüleri taşımayı;onların sesinin, sözünün devamcısı olmayı,kendi çizgisinin doğal sonucu olarak görür.”
Kobanê davasında, Kürdistan’da sömürgeci vahşete karşı, işçi sınıfının enternasyonalist mücadelesi ve sosyalizm ufkunu halklarla birlikte kurmak için yıllardır yatan, ağır cezalara rağmen bir an baş eğmeyen tüm Türkiyeli sosyalistler, hepiniz onurumuzsunuz.
#KobaniOnurumuzdur