Bugün canım çok sıkkın ve depresif! Neden mi? Çünkü öğrencilerimin ara sınav cevapları (istisna %10? hariç) o kadar berbat ki okurken midem bulandı içim karardı. Kitapları okumadıkları gibi ders notlarından bile habersizler. Biz ne yapıyoruz,bu gençler neden böyle?Çok üzgünüm:((
Aşağdaki foto gömleğimi 40 yıl önce üniversiteye başlarken babam almıştı
Bunu özel nedenle değil özellikle gençlere şu noktalar için paylaşıyorm
1-Kaliteli mal kullan
2-Tasarruflu tüket,çevreci ol
3-Baba/aile hatırasını koru
4-Çok/hiç kilo alma
5-Kapitalist Moda süksesine kapılma
Herkes itiraf ve kabul etsin!
MHP siyaseti ve ideolojisi, Türkiye siyasetinde ve dış politikasında GALİP gelmiştir.
Devlet Bahçeli ne kadar övünse azdır, ülkeyi rotasına soktuğu ve toplumun kahir ekseriyetinin ruhen ve cismen MHP'li olduğunu açığa çıkardığı için.
Tebrikler! 😳🤨
Bir süredir tedavi görmekte olduğum COVID-19 rahatsızlığımdan, şimdi aldığım son test sonucumun nihayet negatif çıkmasıyla iyileşmiş görünüyorum,doğrusu iyiyim.
O kadar titizliğime rağmen hiç ummadığım 1yakınımdan kaptığım coronavirus gerçekten perişan ediyor; eş-dost ayırmıyor!
İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin ekolünden/mezhebinden, takipçisi olan şu ülkeden kaç ulema Ebu Hanife'nin iktidar ilişkilerine uygun bir duruş sergileyebilmiştir?
Ulema, Ebu Hanife'nin namazda ellerin nasıl bağlanacağını bilir anlatır ama onun sultana dönük duruşunu itirazını bilmez.
Eğer bugün AKParti iktidarı olmasaydı, tüm İslamcı-muhafazakar-vs. sözcüler ve halk yığınları ateş püskürür hatta sokaklara çıkardı.
Haktan değil Güçten yana olmak da budur!
Bundan sonra herşey nafile!
Bu ülkede;
Marx okumadan Marxist
Kant okumadan liberal
Kuran anlamını okumadan İslamcı
Gökalp okumadan milliyetçi
Said okumadan solcu
"Bilgi olmadan yorumcu" oldunduğunu düşündüğüm için,
Twitlerimi ve yazdıklarımı okumadan bana saldıranları anlayışla karşılıyorum, normal bu!
Yıllardır uluslararası ilişkiler teorilerini anlamaya, anlatmaya ve yazmaya çalışan bir akademisyen olarak, bugün geldiğim noktada Uluslararası İlişkilerde 3 temel teorinin olduğunu düşünüyorum: İdealizm, Realizm, Marxizm. Diğer tüm teoriler bunların versiyonu veya uzantısıdır++
Türk akademyasının (özellikle sosyal bilimler ama özellikle bizim uluslararası ilişkilercilerin) çoğu, akademisyenliği günlük olayları açıklama ya da gazetecilik olarak görüyor. Bu yaklaşım,eğer teorik bir perspektif ve tarihsel olgusal bir kontekst içermiyorsa bilimsel değildir.
Şu dönemde ileri sürülen şaibeli, akçeli, alavere dalavere, yolsuzluk-hırsızlık iddiaları örneğin 28 Şubat'ta yapılmış olsaydı, tüm muhafazakar-mütedeyyinler Kuran'dan ayetlerle doğruluktan, ahlaktan, adaletten bahsederlerdi. Şimdi ise kulakları kapatmış İktidardan bahsediyorlar.
Süleyman Faruk Gözen
Boğaziçi Üni. (Lisans) ve Koç Üni. (YL) Ekonomi bölümlerini birincilikle bitirmiş, Stanford, LSE ve Utrecht Üni’de ders almıştır.
Şikago Üni. Ekonomi bölümü %100 burslu doktora eğitimi yanı sıra araştırma ve öğretim asistanı olarak çalışmalarını sürdürüyor.
57 İslam ülkesinin bu katliamı durdurmak için niye bir şey yapamadığını merak ediyor musunuz?
Cevabı uluslararası ilişkiler biliminde ve yüreklerin kaldıramayacağı kadar çok ağır:
Madde 1: Müslüman ülkelerin hiçbiri özgür, bağımsız veya egemen değildir.
Diğerlerine gerek yok :)
Unutmayın! Müslüman ülkelerinin hemen hemen tamamı için Filistin sorunu bir iç iktidar sorunudur: Yani İktidarlar Filistin sorunu üzerinden iktidar olurlar veya iktidarlarını korurlar, hatta birçoğu için Filistin sorununun hiç çözülmemesi onların tercihidir maalesef.
Türk akademyasının acınacak hali pür melali: Bir grup akademisyen diğer bir grup akademisyenin cezalandırılmasının devamı için imza kampanyası yapıyor. Hukukun değil devlet gücünün yanında duruyor. Sonra bunlardan bazıları sıkışınca hukuk, ifade özgürlüğü filan diyor. Çok yazık!
Bilmeyenlere (ve hatırlatmak amacıyla) 1not:
Gergerlioğlu, 28 Şubat sürecinde Mazlum-Der üyesi v başkanı olarak dönemin militarist diktasının başörtüsü yasağına karşı olmuş, başörtüsü savunuculuğu yapmış bir milletvekilidir. Daha sonra da AKP'nin kapatılmasına karşı durmuştur.
Dünyanın bize karşı olmadığını gördük mü?
Türkün Türk'ten başka çok dostunun olduğunu anladık mı?
Uluslararası ilişkilerde her şeyin çıkar değil yardımseverlik olduğunu öğrendik mi?
Etrafımızın düşmanlarla değil bizim gibi ortak kaderli halklarla çevrildiğine şahit olduk mu?
Bugünkü Humanities/İnsanlık dersimize insan ötesi bir misafirimiz geldi, susamış, biz de doğal olanı yaptık. Hepimizden herkese sevgiler saygılar selamlar :)
Bunu yazdığım için özür dilerim👇
İslam gibi bir hazineyi, anlamını bile bilmeyen cahil cuhela teslim alırsa onu ya Emevi tarzı saraydan v camiden ibaret sayar ya haşemalı deniz tatil sanır ya da altın yaldızlı giysi, broş, başörtüden ibaret reklam aracı. Cahilden Müslüman olmaz!
Mekkeli müşriklerin: "Bizi sorgulamaktan vazgeç, seni devlet başkanı yapalım; en güzel kızlarımızla evlendirelim; zengin yapalım" rüşveti verdiklerinde Hz.Muhammed'in: "Bir elime ay diğer elime güneşi verseniz size itaat etmem" imtihanının tarihi bir şey olduğunu mu sanıyorsunuz?
Uluslararası ilişkilerin (ui) bir ayağı tarihtir ama Uluslararası İlişkiler (Uİ) tarih bilimi değildir
Her Uluslararası İlişkilerci tarih bilir ama her tarihçi Uluslararası İlişkileri bilmez/bilmeyebilir
Uluslararası ilişkiler ne hukuk ne tarih, esasen teori v siyaset bilimidir
Akademik kibirden o kadar da şikayetçi olmayın....Yoksa ayaklar altında gezinen,köfte-ekmeğe göre görüş üreten,ne bildiğini-bilmediğini bilmeyen,her kuşa taş atan,özgürlüğün-onurunu kaybetmiş,sahibinin sesi akademisyen tipine mahkum kalırsınız.Memnun olur musunuz bu itibarsızdan?
Sıkıştığında Avrupalı
Rahatladığında Yeni Osmanlıcı
Zorlandığında Avrasyacı
Coştuğunda ümmetçi
Daraldığında ulusalcı
Korktuğunda Amerikancı
Seçim öncesinde milliyetçi
Seçim bittiğinde tek devletçi
Baskılandığında özgürlükçü
AMA hep gizli bir militarist
Bu bir siyaset değildir!
Erdoğan'dan açıklamalar:
"Kendimizi Avrupa'da görüyor, geleceğimizi Avrupa ile kurmayı tasavvur ediyoruz"
"Demokrasiyi, adaleti, ekonomik kalkınmayı birileri dayattığı için değil, kendi halkımız bunlara layık olduğu için savunuyor ve hayata geçiriyoruz"
Etliye sütlüye dokunmayan tatlı su balığı bir akademisyen olmaz, olamaz; zaman zaman değişse de hep düşünceleri ile öğrenir ve öğretir. Çünkü akademisyen, dünyaya dair tercihini/teorisini akademik kalitede net ortaya koymalı, yön göstermelidir. Yavan, yaban, yalan akademi olmaz!
İİT'nin Doğu Kudüs kararı;
*BM Genel Kurulu'nun 1947'de 181 sayılı kararıyla belirlenen Kudüs'ün uluslararası bölge statüsünü "resmen" bitiriyor
*Kudüs'ün Doğu-Batı şeklinde bölünmesini onaylıyor
*İsrail'in Batı Kudüs'ü işgalini görmezden geliyor
Boğaziçi Üniversitesi meselesi, sadece bir rektör atama sorunu değil, esasen ülkede nasıl bir üniversite istiyoruz: Siyasete bağımlı ve itaatkar bir üniversite mi yoksa bilimsel özgürlüğü olan eleştirel bir üniversite mi, hatta ülke mi? Yani bir zihniyet meselesi!
Bazılarının ezbere söylediği şu "devlet aklı" nedir yahu!?
Bu lafı edenler, en azından bizim alanda 1960'larda çürümüş bu görüşü 2021'lerde söylüyor. Cehalet!
Zira devlet aklı yoktur; karar alıcıların aklı vardır. O akıl demokrasilerde kolektiftir, diktatörlüklerde tek adamdır.
Ben devletin zafiyetlerini,yanlışlarını eleştiriyorum, devlet niye 3 değil 80 milyon için aşı temin edemiyor, sağlık elemanları yanında halkı da aşılamıyor, niye kaynakçılara aşı yapılıyor diye soruyorum..
Vatandaş da beni eleştiriyor sen niye bizim hakkımızı savunuyorsun diye :)
Şu videonun tekrar tekrar izlenmesini, özellikle eğitimciler, hukukçular, yerli-milli siyasetçiler ama özellikle "Batı çöküyor, biz uçuyoruz" diyen propagandacı ve lafazanlar tarafından incelenip dersler alınmasını öneriyorum. 2-3 dakika kayıtta 2-3 kitaptan daha fazla bilgi var.
Belçika’da doğmuş bir Türk vatandaşı!
Eşine şiddet uyguladığı İçin hakim karşısında ve
Bizim kültürümüzde kadını dövmek var diyor !
Hakim Hanım müthiş mesaj veriyor.
Ben Hz.Muhammed’e Medine’nin güçlü yöneticiliğini, develerini ve malikanelerini, çok hanımlı evliliğini ve giyim-kuşamını beğenerek değil; Amine’nin yetimi,Mekke’nin beledül emini (güvenilir) olup insanlığa adaletli ve ahlaklı olmayı öneren bir kitapla geldiği için inanıp sevdim.
Siyaset insanları o kadar yordu, yoruyor ki,
Kültür, eğitim, estetik, nezaket, sanat, toplum, ekonomi...
Velhasıl diğer tüm işlere ayıracak ne takatı, ne zamanı, ne de ilgisi kalıyor.
Toplumun her işinin ve dakikasının bu kadar siyasallaşması, en kötü siyasettir aslında.
Uluslararası ilişkiler disiplininin ortaya çıkış nedeni (ontolojisi), savaşlar nasıl önlenebilir v barış nasıl sağlanıp artırabilir amacıdır.
Ancak maalesef disiplin, özellikle Realizmin konjonktüre tapması v diğer teorilerin zayıf kalması nedeniyle "savaş/asker bilimi"ne dönüştü
Tüm tedrisatım, bütün gayretim ve tek duam şöyle;
"Allah'ım ilmimi, müktesebatımı, imkanımı daha güçlü olmam için değil,
haklı ve haklıdan yana olmak ve haktan ayrılmamak üzere kullanmamı sağla" !
Her teori 1amaç için
Realzm:devlet-güçlülr
Liberalzm:burjuva
İngilzO:orta yol
Marxzm:işçi-ezilenlr
İnşaclk:kimliklr
Feminzm:kadınhaklrı
Yeşilteori:çevre
Eleştrel:antiiktidar
Postmodrn/yapısal:söylem-imge
Postkolonyl:antikoloni
Özgün:antiBatı
İdealzm:herkese hakkanyet,adalet,barış
İddia ediyorum:
Eğer Türkiye bugün AB'nin tam üyesi veya en azından üyelik reformları yapan ülkesi kalsaydı, hem laikler, Kemalistler hem muhafazakarlar-mütedeyyinler her açıdan (ekonomi,özgürlükler,hukuk,temiz toplum vd.) çok daha iyi şartlarda olurdu.
20-40 yılın muhasebesi bu!
Elimde imkanım ve yetkim olsaydı, doktora programlarında sadece şu derslerin verilmesini yeterli bulurdum, başka hiçbir ders düşünmezdim:
-(Gerçekten, güçlü) araştırma yöntemleri/epistemoloji
-Felsefe/mantık
-Eleştirel düşünce
-Doktora konusu alan bilgisi
Sevgili Uluslararası İlişkiler öğrenci/öğreticileri, TR v dünyanın içine düştüğü bu savaş/anarşi ortamından bir nebze çıkmak,pozitif düşünmek ve savaşsız bir dünyanın da mümkün olduğunu bilmek için mutlaka şu derlemeyi okuyun:
B.Bilgehan Özpek,
BARIŞIN İDEOLOJİSİ,İst.Liber.2016.
Son zamanlarda meşhur olan özgürlük-güvenlik dengesi lafı güvenlikçi anlayışın yansımasıdır. Zira esas olan özgürlüktür; eğer gerçek hukuk devleti özgürlükleri tesis ederse güvenlik kendiliğinden oluşur. Dolayısıyla esas olan özgürlük-hukuk devleti ilişkisidir. Güvenlik sonuçtur.
İsmini veremeyeceğim meşhur sivil/yardım kurumlarından her zaman gibi "bayram yardımı" için email, whatsup, SMS talepleri geliyor. Eskiden bu tür mesajlara bir destek verirdim; ama artık vermiyorum çünkü o kadar politize ve militarize olup amaçlarından saptılar ki, güvenemiyorum.
İnsanlar her konuda "lehte" veya "aleyhte" taraftar olmayı bekliyor olabilir.
Ancak akademisyenin öncelikli görevi mevcut durumun fotoğrafını çekmek, "tespit/teşhis etmek", ardından nedenlerini, sonuçlarını, tedavi yöntemlerini "değer"lendirmektir. Uyup uymamak zorunlu değildir.
@YuksekogretimK
@erolozvar
@marmara1883
@MarmaraSiyasal
Sayın yetkililer, hocalarım! Olağanüstü hava ve korona şartları, yüz yüze ders ve sınav alan/alacak öğrencilere ve hocalara ciddi sıkıntılar doğurmuştur. Çözüm için Online sınava geçilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum.🙏
Üniversitelerimizde nepotizm (akraba kadrolaşması) yanında diğer bir problem de inbreeding (tüm derecelerin aynı üniversitede alınması, kurum içi destekle ilerleme) sorunudur. Lisansından profesörlüğüne hep aynı birimde bulunmuş, yüksel(til)miş; hayret ve berbat!
Akademik Ahlak Türkiye / Academic Integrity Turkey
TRT-Eba kanalını tesadüfen açtım; Ortaokul edebiyat,tarih, Arapça..dersleri görünce biraz izledim. Ve derslerde temel doğru bilgi ve yorumculuk yerine yoğun (muhafazakar) ezber yorumlar v çarpıtılmış ideolojik indoktrizasyon gördüm. Keşke "düşündürücü,eleştirel" eğitim olsa(ydı)!
Uzun yıllar Avrupa'da yaşadım, ABD'de bulundum;
Ve batılıların ahlakiliğini ahlaksızlıklarından çok fazla gördüm.
Not:
1-Batı mükemmel/cennet değildir.
2-Ahlak; bireysel tercihe dayalı giyim kuşam, cinsiyet, yüzeysel ritüeller değil; insan hak v hukukuna dair doğru davranıştır.
2.basım 2.baskısı (7.baskısı) Nisan 2021'de yayımlanan ve artık bir klasik olan eserimizi gururla ve saygıyla sunarım. 👇
Uluslararası İlişkiler Teorileri - Ramazan Gözen
Özetle "Üniversite Fikri"; her tür bilimsel bilgi ve görüşün özgürce tartışılıp aktarılabildiği kozmopolit bir düşünce ve nefes alma ortamıdır.
Paragrafta dikkatimi çeken 1nokta: Üniversite fikrinin özünde iş v meslek edin(dir)mek değil düşünen-üreten insana katkı yapmak vardır.
Akademik Ahlak Türkiye / Academic Integrity Turkey
Yıllardır olduğu gibi bugünlerde de doktora tezleri inceliyorum. Kimse kızmasın ama bu "tezlerin?" (nadiren nitelikliler hariç) büyük çoğunluğunun "tezinin bile olmadığı" için şok oluyorum. Akademide (iyileri tenzih ederim) ciddi "Tez yapma ve yazma felsefesine" ihtiyaç var!
Suriye'de zulüm var diye Esad'ı düşürmeye çalışanlar...Peki şimdi İsrail zulmü karşısında Netanyahu'yu düşürmeye niye çalışmıyorlar!?
Adaletli ve tutarlı olmak için...
Vicdan lafta/yürekte değil yaşamdadır ve zor soruları sorar hep!! 😉
En sonunda CİMER'e düştük. Dersimden geçemeyen öğrencilerden biri, beni v başka bir hocayı şikayet etmiş. Sorun yok. (İlgili) öğrenci(ler) müsterih olsun: Savunmam hazır;görevim boyunca (kasten) hakkını yediğim 1kişi bile olsa görevimi bırakırım dağda yaşamayı tercih ederim. Net!
Herkes t��p,mühendislik, diş, istatistik, matematik gibi alanlarda fikir serdedemiyor ancak ağzı olan ama 2 makale bile okumamış cazgırlar Siyaset Bilimi, Uluslararası İlişkiler, Sosyoloji,Ekonomi gibi alanlarda ahkam kesiyor.
Sonuç elim felaketler, sorunlar: Örn:Türkiye'nin hali!
Bugün ders sırasında 1öğrenci telefonuyla konuşarak izin bile almadan öğrencilerin arasından sınıftan çıktığı için tekrar derse almadım. Nedir bu rahatlık, kuralsızlık yahu! Sınıf burası,dingonun ahırı yada kahve değil; her öğrenci buraya bilgi almaya,“olmaya” geldi! Ona göre! :)
Uluslararası ilişkilercilerin en çok bildiği/bilmesi gereken bilgi hatta kanunlarından biri devletlerin savaşa girmesi kolay ama çıkması çok zordur; savaşın planları yapılabilir ama sonunun planları yapılamaz.Bunu TR'nin Suriye savaşında net görüyorz. Keşke bunu biraz bilselerdi!
Nefsime Çağrımdır!
Kimseden adalet bekleme ama sen en adil ol,
Kimseden iyilik bekleme ama sen iyi ol,
Kimseye güvenme ama sen güvenilir ol,
Kimseyi küçük görme ama kendini en küçük bil,
Kimseden medet bekleme ama sen herkese çare ol,
Kimsenin sen olmasını bekleme ama sen sen ol!
Sakin kafayla objektif bakışla...
Erdoğan şundan kazandı:
1-HDP ile gerçek olmayan terör korkusu
2-İslam ile saptırılmış cennet vaadi
3-TOGG,SİHAlar vs. ile temelsiz sanayileşme
4-Militarizm ile hayali güçlü devlet
5-Putin ile bağımlı dış politika
6-Muhafazakarlara boş ninniler
Boğaziçi iyi 1üniversitedir.
ODTÜ iyi 1üniversitedir.
Bilkent iyi 1üniversitedir.
Koç iyi 1üniversitedir.
Sabancı iyi 1üniversitedir.
İTÜ iyi 1üniversitedir.
Marmara iyi 1üniversitedir😉
Ama herbirinin dünya çapında daha iyi olması için daha iyi, özgür, özgün şartlar lazımdır.😉
En zor zamanlar; herkesin susup, tırsıp, saklanıp, sıvıştığı anlarda işin doğrusunu, gerçeğini, aslını, düşündüğünü söyleyebilmek, "durun kalabalıklar, burası çıkmaz sokak!" diyebilmektir. Böyle bir zamandayız :(
1öğrencimin kağıdına yazdığı harika cümle:
"Uluslararası ilişkilerin anlaşılmasını zorlaştıran sorunların en ciddi tarafı ise, yalnızca pratik v somut olaylardan ibaret sanılan uluslararası ilişkilerin teorik v kavramsal boyutunun tam olarak incelenmemesi, göz ardı edilmesidir."!
Kant’tan mülhem evrensel insan hakları anlayışı şudur:
“Nerede yaşadıklarından, ne kadar tanıdığımızdan ya da kim olduğundan bağımsız olarak tüm insanların haklarının korunması gerekir çünkü onlar insandır, renk,dil etnik köken, din, statü,mal mülküne bakılmaksızın saygıdeğerdir”
Azgelişmiş ülkeleri yönetmek çok kolaydır: İnsanlar ortak iç-dış düşmanlara motive edilir, hiç kimse ekonomiden,adaletten, eşitsizliklerden,yoksulluktan vb "hafif" sorunlardan şikayet etmez. Zaman zaman da tarihi başarılar kutlanır,herkes düğün-bayram duygulusuyla mutlu oluverir.
Bir Marmara Üniversitesi öğretim üyesi olarak ben de Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, öğretim elemanları ve çalışanların yanındayım; ve bu garabetin biran önce bitmesini istiyorum.
Özünde, İdealizm "barış teorisi", Realizm "güç teorisi", Marxizm ise "emek teorisi" dir.
Bunun dışındakiler her kalıba girebilirler:
Örneğin Liberalizm işine geldiğine göre "Realist" de olabilir hatta "İdealist" de, ama kesinlikle emekçi değil burjuva, sermaye, elit teorisidir!
Bana soruyorlar,niye AKP’yi desteklerken bugün sert muhalifsin?
3 nedenim var ki detaylarını kitabımda açıkladım:
1-2010 sonrası hak arayışını bırakıp despotizme yöneldi
2-Suriye’de militarist emperyalizm ile barıştan v AB’den vazgeçti
3-Barış Sürecini Cumhur İttifakına feda etti
Şu fotoğraf (niyetlerin ne olduğundan bağımsız olarak) son dönem dinler tarihinde eşi az bulunur nitelikte kötüydü. İlahiyatçıların, sosyologların ve siyaset bilimcilerin bir vaka çalışması olarak odaklanıp incelemesi gerekir. Benzeri örnekler çerçevesinde tez bile yazılabilir.
Bölge devletleri, halkları, bireyleri, kurumları, dibimizdeki (mevcut en idealist) Avrupa Birliği'nden niçin ders almaz? Yüz yıllarca savaşan Avrupalıların bugün nasıl barışı kurduğunu sorgulamaz? İnanç ve kültürümüzün insana verdiği değeri niçin görmez? Niçin akletmez?
Uluslararası ilişkiler çok zor 1disiplindir çünkü;
Hem dünyayı hem ülkenizi bilmek, düşünmek zorundasınız;
Dünyayı incelerken odağına ülkenizi koymayı,
Ülkenizi incelerken kontextine dünyayı yerleştirmeyi unutmamalısınız.
Ve tüm bunları yaparken çoğul siyaset uzmanı olmalısınız😉
Hoca 1gram ders almamışsın yaptığın kocaman,affedilemez hatalarından. Suriye politikan baştan beri yanlıştı, hala akıllanıp doğru yönde değilsin. Size söylemiştim: “Suriye pandora kutusunu açmayın,kapatmazsınız, siz de içine düşersiniz” diye uyarmıştım. Ama siz cahillere uydunuz!
Müslüman medeniyetinin kırılma noktası 12. yüzyıldı. Önlerinde iki alternatif vardı: Gazali felsefesi ve İbni Rüşt felsefesi...Zaman içinde Batılılar İbni Rüşt (ve yunan) felsefesini, İslam dünyası Gazali (ve hint) felsefesini seçti...
Sonuç bu..
Bu ülkede tanrıyı,peygamberi,Kuranı eleştirmek,ateist olmak, LGBT'yi savunmak, vd. her şeyi konuşmak serbest (olsun!) ama "gardrop Atatürkçülüğü"nü eleştirmek yasak ise ülkenin totaliter dogmatizmden milim ileri gidemediğini gösterir.
Vals, modernlik, demokrasi anlayışı bu mudur?
Rusya Ukrayna işgalinde tarafsız olmak, hem hükümet, hem siyaset hem de akademinin utancıdır, çıkarcılık adına değerler, etik ve hukukun çiğnenmesine destektir. Batıyı eleştirmek mümkündür ama bu savaşta “Rusya cinayet işleyen hukuku çiğneyen canavardır” diyebilmek, insanlıktır.
Az önce aldığım haber moralimi(zi) uçurdu:
@MarmaraSiyasal
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümümüzden 7 mezunumuz,
@TC_Disisleri
’nın 59 kişilik aday meslek memurluğu (diplomatlık) sınavını kazanmış. Bölümümüz adına “bardağın dolu tarafından” gurur duydum.