İbn Battûta, iyi bir insan olan Brülüs Kadısı’nın gece abdest almak için Nil kenarına indiğini ve şu beyitleri işittiğini söyler: Aramızda oruç tutan iyiler olmasa, Olmasa aramızda her gün Kur’an okuyan, Bir seher vakti batardınız toprağa, Aymaz, aldırmaz bir kavim olduğunuzdan!

Mekke halkı günde bir kez; ikindi vakti yemek yer, ertesi gün aynı vakte kadar onunla yetinir. Gündüzleyin başka bir yemek isteyen varsa sadece hurma yer. Bu yüzden vücutları sağlıklı olur. Hastalık ve dert azdır orada. [İbn Battûta Seyahatnâmesi]

Tütün içiyoruz kanka, ‘haram’ olanı içmeye gücümüz yetmiyor. Öyle “Sultanın sofrasına oturan alimin fetvasına itibar edilmez” diyen İmam-ı Azam Ebu Hanife gibi büyük insanlara atıf yapıp seviyeyi yukarı çekmeye gerek yok kanımca.

Titremene gerek yok. Ben bir kral değilim! Ben kuru ekmek yiyen Kureyşli bir Kadının oğluyum. [Hz. Muhammed] İnsan örnek aldıklarına, ardı sıra gittiklerine benzer. İslam toplumu ya da liderleri Hz. Peygamber’e değil, mücadele ettiklerine benziyor. Değişip dönüşmeleri ümidiyle

Aşkı, acıyı, sevinci, kavgayı, hasreti, kavuşma isteğini dile döküp, sesle, sözle ifade etmek ve bunu helal ile haramın iç içe geçtiği, birbirine girdiği, birbirine karışıp kör bir düğüme dönüştüğü bir kentte yürütmeye çalışmak başlı başına bir iş zaten. İştirak edelim… 🍁

Kendisini dev aynasında gören herkes, bir gün terk edilip kendi “büyük yalnızlığına” çekilecek ve görüp “inanılmaz” dediğimiz bir çok sanat eseri de o sancılı süreçte kendini var edecek. Rojbaş, sibê xeyr û mırrr-aydın ‘Yeryüzünün Lanetlileri’… 🐈

Otogar girişlerinde otobüs bekleyen öğrenci tedirginliği gibi bir şey aşk. Yaşamayan insanların aşkı küçümsemesi, küfre, pornoya yorumlaması hep bundan. Oysa insanı insan kılan, değiştirip dönüştüren, müthiş bir ışık patlamasına sebep olan şeydir aşk.

RT @sekoweraa: İstilam, sevenlerin kalplerine gelen bir ateştir. Bu ateş sevgiliden başka önüne çıkan her şeyi yakar. Bazı vakitlerde ise s…

Homa ma hem şerrî ra hem zî însanê xirabanî ra bipawo. Serê erde de ma rê zî cayêko weş, cayêko hera, cayêko azad nesîb bikero ke ma uca de xo rê mirdîya xo bigerê, biwerê, bişimê û bi aşitî bicuyê

[İbn-i Arabî / Fütûhat-ı Mekkiyye 10]