Gazeteci, kendisini siyasal sistemde 4. güç yapan halktan yana taraftır. Halk adına iktidarları denetler, talepleri, beklentileri, itirazları halk adına yüksek sesle dile getirir... birilerinin değil, halkın sesi olur...
Doları 8 TL’den 18 TL’ye çıkarıp, oradan 12 TL’ye indirip yüzde 50 arttırıyorsunuz. Bunu dolaylı yaptığınız için kitlenizin gözünde bir kez daha kahraman oluyorsunuz. Allah her siyasetçiye böyle seçmen nasip etsin…
6 yıl önce dolar 3 TL idi.Bugün 30 TL tam 10 kat artmış.Pandemiyi, savaşların etkisini tüm dünya yaşadı. Hiç biri 10 kat yoksullaşmadı. Her şey tam 6 yıl önce fantastik ekonomik yaklaşımla, hukuktan demokrasiden uzaklaşmayla başladı.Bu tablonun sorumlusu bu arada 2 seçim kazandı.
Bir kez daha hatırlatıyorum; Erdoğan seçim odaklı bir lider ve bütün algoritması seçimi kazanmaya yöneliktir. Hiç bir seçimini normal şartlarda kazanmamıştır. Bunun için devlet, deger fark etmez her şeyi araçsallaştırabiliyor…
Filmi nedeniyle hayli popüler olduğuna göre 1989 yılında Günaydın gazetesinde cinayet sonrasında Bergen ile ilgili yaptığım bir haberi sizlerle paylaşayım…
#Bergen
Dava konusu kendilerinden biriyle ilgili olunca her şey basit ve teknik. Bir de “dosyayı bilmeme” halleri var.
Kendilerinden olmayınca “dosyaya hakim” tavrıyla hemen hüküm kuruluyor, insanlar terörist, casus ve hatta vatan haini olabiliyorlar…
Adalet Bakanı Tunç'tan, Kızılay eski başkanı Kerem Kınık'ın kızının bir kişinin ölümüne neden olan kazanın ardından serbest bırakılmasına ilişkin açıklama: Hatalı işlem varsa düzeltilir
Aday olma ihtimali üzerine eski cumhurbaşkanının bahçesine askeri helikopter ile genelkurmay başkanını gönderenler, sonra sivil olan Milli Savunma Bakanlığına aynı askeri getirenler, emekli general ya da amirallerin yaptıgı yazılı açıklamaya darbe mi diyorlar? Peki o zaman...
CNN Türk’ü eleştirmeyin. CNN Türk’ü habercilik ilkeleri üzerinden eleştirirseniz, onu, habercilik yapılan kurum olarak meşrulaştırırsınız. Oysaki orası habercilik yapılan bir kurum degildir…
@ekrem_imamoglu
86 yaşındaki babamın günlük tek eylemi 5 kez camiye gitmektir. Bastonla zor yürür ve egilip kalkamaz. Ne demek istiyorsun yani sizden başkaları o camilere gelmesin mi? Ya da saglık raporu alıp mı gelsinler? Kimin müslüman olduguna sen karar verebiliyor musun?
Camiye yürüyerek gelip sonra böyle klise sıralarına oturur gibi dizilen bu adamlara karşı Diyanet keskin bir tedbir almazsa Müslümanlar kendi başının çaresine bakmaya başlayacak.
Mescitlerimizi koruruz, bu klise sıralarını söküp sokağa atarız.
Uzun bir ömür, sadece şu bir kaç dakikalık an için bile tüketilebilir. Ömürlerini zübüklükle geçirenlerin anlayamayacagı bir duygu, bize anlayanlar yeter ama...👏
İspanya. Bir taksicinin, hastaları hastaneye ücretsiz getirip götürdüğünü fark eden doktorlar ve hemşireler, yine bi hastayı almaya geldiği anda adamı alkışlayarak karşılamış ve içinde belirli miktarda para bulunan zarfla onurlandırmışlar.
Hiç bir zaman yanınızda, yörenizde bir Türkan Saylan olmadı, Türkiye’nin yaralarına dokunarak iyileştiren kimse içinizden çıkmadı. Tüm kızgınlığınız, kıskançlığınız bundan…
Evet dün Fox ile yollarımız ayrıldı. Yönetim bir karar alarak benimle yollarını ayırmak istemiş. Bana aktardıkları gerekçe yeni yönetim şemasındaki kadrosuzluktu. Zaten, ortaya bu irade konduktan sonra gerekçenin önemi de yok++
Sarayda Erdoğan’ın bir kez daha nasıl kazanabileceği araştırılmıyor, bundan umut kesilmiş. Karşısına çıkacak adayın nasıl kazanamayacağının hesapları yapılıyor.
Türkiye’yi acayip bir dönem bekliyor…
Parlamentosuz sisteme doğru - SEDAT BOZKURT
Araya sıkışmış bu cümle çok önemli. İbrahim Kalın bir devlet görevlisi, sosyal medya hesaplarında da öyle yazıyor, partide görevi yok. Bir devlet görevlisi olarak, tek amaçlarının seçim kazanmak oldugunu açıklıyor. Ülke niye bu durumda diye sormasın kimse…
AKP Genel Başkanvekili partisinin proğramına Cumhurbaşkanlığı helikopteri ile gidiyor. Nasıl bir seçim geçirileceğinin fragmanı gibi. Haber bu, acil inişden önce…
“Misafir olmak zorunda kaldık kusura bakma” linç edilmek için saldırılan ana muhalefet partisinin liderinin sığındığı ev sahibine söylediği ilk sözler. En azından nezaket çitanızı bunun altına düşürmeyin, ayıptır.
Benim hayatımda da çok özel yeri vardır. Nikahımıza tanıklık yapmak için de taksi ile gelmişti Gazeteciler Cemiyeti’ne, başbakan yardımcısıydı. Türk siyasetine bir kaç numara büyük gelmişti, o nedenle çok kalmadı. 13 yıl olmuş gideli. Yattığı yer incinmesin...
2.turu hedefliyor ama 1.turu kaybeden Erdoğan seçimi kaybetmiş bir Erdoğan’dır.Bunun farkında “asılalım olacak bu iş” diye motive etmeye çalışıyor morali bozuk kadrosunu.
Seçim gecesi ve sonrası için AKP çatısı altında plan yok herkes rahat olsun.👇🏼👇🏼
O beğenilmeyen tek parti dönemi koca bir dünya savaşını yönetti, ziyansız atlattı. Bugünkü pratige baktıgımız zaman o gün iktidarda siz olsaydınız, ekmegi karneyi bırak, neler olabilecegini düşünmek bile istemem. Zorla konuşturuyorlar insanı, sussanız ne iyi olacak...
Ben 20 yıl önce de gazeteciydim, ATV’nin Ankara haber müdürüydüm. Yaşadığım için biliyorum ki, 20 hatta 30 yıl önce eksik de olsa basın özgürlüğü vardı. Bugün üzerinde konuşabileceğimiz bir basın özgürlüğü maalesef yoktur...
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak, "Ülkemizde basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti alanı da 20 yıl öncesiyle kıyaslanamayacak ölçüde genişletilmiş ve güvence altına alınmıştır" dedi.
Asalete bakar mısınız, “bırakın işimi yapayım” diyor. Hiç kimseden hiç bir talebi yok ve 94 yaşında. Gerçek emekçi, oturduğu yerden bir kaç maaş alanların anlayamayacağı ahlaki bir duruş...
Depoda kalacak olan S 400 füzelerine 2.5 milyar dolar verdik bir hatırlatayım dedim. Bu para ile galiba Mart ayı başında sokaga çıkma yasağı ilan edilir, işinden olan emekçilere de katkı saglanırdı. Tek bir kalem bu örnek...
Sarayda sinirler hayli gergin, en ufak eleştiri bile dile getirilemiyor.
Bakanlar dokunulmazlık için milletvekilliği peşinde.
Yeniden Refah Partisi için Davutoğlu devrede.
Ülkücü irade kararını verdi: Kılıçdaroğlu.👇🏼👇🏼👇🏼
Saray gergin hem de çok gergin
Habercilik yapan her kurum olay yerine deneyimli muhabirini gönderir. Hele çatışmalı ortamlara, deneyimi en çok muhabirini gönderir. Dünyanın saygın haber merkezleri, çatışma bölgesine ekran yüzü/spiker göndermezler. Habercilik yapılmayan kurumlar bu tanımın dışındadır...
Adıyla söylemek lazım, akaryakıta zam gelmedi, onun üzerinden alınan vergi arttırıldı. Çünkü devlet yani saray çok para harcıyor ve tek geliri vatandaşından aldığı vergi.Giderlerini azaltmayı tercih etmek yerine gelirlerini yani vergiyi arttırmayı tercih ediyor. Mesele çok basit.
İktidar muhalefetten gelen olumlu da olsa her öneriye otomatik olarak hep hayır dedi ve gerekçeyi de “muhalefetten gelen hiç bir şeye evet demeyiz” olarak açıkladı.Şimdi iktidardan gelen anaysa değişiklik teklifine de muhalefet sadece bu nedenle hayır demeli oylamaya katılmamalı.
Gün boyunca gelen yüzlerce Mesaj ve telefonla büyük bir gurur ve mutluluk yaşadım. Bir kez daha anladım ki, doğru yoldayım ve burada yalnız değilim. Destekleriniz için minnettarım...
Oglum hem uçak mühendisi hem de pilot. Biz de bu iki bölüme devam ederken çok zor bir eğitim aldığını sanıyorduk, demek bu kadar kolaymış. Cübbeli olmasa bunu bilmeyecektik. Ne diyecegimi bilemedim...
Dükkanını kapattırdığınızın esnafın kirasını sorun etme, 3 kuruşluk vergisinden vazgeçme sadece ertele, bir kalemde pandemi sürecinde övünerek anlattığın nakti yardım kadar gelirden vazgeç. İnsan yazarken utanıyor...
Size kötü bir haberim var, muhtemelen biliyorsunuzdur. Bir de benden duyun, ortalıkta çok ama çok salak var. Tehlikeli tarafı salak olduklarını bilmiyorlar. İlkokul mezunu iktisat hocasına ekonomi anlatıyor. İnanılmaz. Yemin ederim eskiden yoktu bunlar…
Bu mücadelenin verileceği yer CHP’nin meşru zeminleridir, gazetecilik yapılan kurumlar degildir. Girersiniz partiye mücadele edersiniz. Bu dil gazetecilik sınırları içinde de kabul edilecek bir dil degildir. Eleştiri sınırlarını aşan bir dildir bu…
Sözcü TV'de Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözler. Fatih Portakal: "İnsanlar sizin sözlerinizi bile merak etmiyor artık. O koltukta oturmamanız için mücadele vereceğim."
Erdoğan 3’üncü kez aday olabilir mi tartışmalarını aşarak, aday olup seçilirse YSK’dan mazbata alabilir mi tartışmasına çıtayı yükselttiyorum. Memleketin hukuk düzeni her türlü “fantezi”ye müsait, blraz da biz yaptık…👇🏼👇🏼
Bir hatırlatma yapalım, emekli bir general şu anda AKP milletvekili Şirin Ünal. Emekli Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da Milli Savunma Bakanı olarak siyasetin içinde. Sadat Başkanı Em. General Adnan Tanrıverdi de düne kadar danışman kadrosunda siyasi açıklamalar yapıyordu. Yani?
Yüreğinizin yettiği yere kadar gencecik insanların bu tweetin altına yaptıgı yorumları okuyun. Bu tablo bu ülkenin en sahici ve gerçek durumudur. Gerisine inanmayın...
29 yaşındayım, ne evim var ne arabam. Kiralar yüzünden İstanbul'da depreme dayanıksız bir evde yaşamaya mahkumum. İstediğim hiçbir şeyi alamıyorum. Bir şey almayı geçtim bir psikologun seans ücretini bile ödeyemiyorum. Ay sonuna bir liram kalmıyor. Türkiye'de 7 yıllık mühendisim.
Bütün mesele TBMM’de erken seçim kararı alacak sayıya ulaşamadıkları anda başladı. Oysa her şeyi ona göre kurgulamışlardır.Mesele yok diyorlar ama buna kendileri de inanmıyor.
Bir de bakanlar milletvekili adayı olabilir mi meselesi var. Mesele çok yani.👇🏼
Dünyanın her yerinde sel olur, orman yangını olur. Ama bizdeki acayiplikler olmaz. Devlet yönetiyorsunuz arkadaş, ormanlar bir kaç noktadan yanarsa ne yapacağımızı hiç düşünmediniz mi? Daha önce oldu, ders çıkarmadınız mı?O kocaman binalarda, çakarlı arabalarla ne yapıyorsunuz?
AKP’deki panik anlaşılır bir durum, tabanın kafası karışmadan önlem alma çabası. Ekonomik kriz, seçim kaybetme korkusu tabanda çok ciddi tartışılıyor. Bu sefer işleri kolay degil. Yurtdışına aktarılan milyon dolarları da savunacak çok kişi kalmadı partide…
RP ve DYP’yi izleyen muhabirdim, Çiller Yüce Divan’a gitmemek için Başbakanlığı Erbakan’a verdi. 28 Şubat aktörlerinin önünü açarak hatta katkı sağlayarak başbakanlığı geri almak istedi. En büyük destekçisi de Mehmet Agar’dı. Şimdi 2’si AKP destekçisi, AKP Erbakan’cı, tamam oldu.
Hüda-Par’ı meclise sokana destek verdiniz. Onun yaptıklarını hem onayladınız hem de desteklediniz. 28 Mayıs akşamı balkon konuşmasında yanınızdaki kimdi? Fotoğrafa tekrar bakın isterseniz…
Memleketin en büyük sıkıntısı işte tam da bu; Halen konuşabiliyorlar…
15 Temmuz ile ilgili olarak Hulusi Akar niye konuşmaz? 15 Temmuz’da konvoyundaki aracı taranan Binali Yıldırım’a Erdoğan’dan MİT süprizi.
En çok sorusu olan darbe girişimi 15 Temmuz.
Kısa darbeler tarihi.
15 Temmuz'u niye konuş(a)muyoruz? - SEDAT BOZKURT
Şöyle anlatayım; öncelikle SSK ticari bir işletme değildir. Yani batmaz. SSK’nın gelirlerinin artması ya da azalması siyasi iradenin vereceği kararla olur, emeklilik yaşı gibi, buna tepesindeki bürokrat karar veremez. TV’lerin gündüz kuşağında bunları öğrenmezsiniz tabi…
Bir bakan ciddi bir meselede dogru işler yapınca toplumun istisnasız tamamından olumlu tepki ve destek alabiliyormuş. Diğer ciddi meselelerde bu destegin neden alınamadığını iktidar üyeleri acaba düşünür mü? Hayır dogal olarak, çünkü orada yapılan herşey mutlak dogru!
Bütün mesele parti içinde dile getirilen ve yanıt verilememiş iddiaları unutturmak, etkisini azaltmak. Model aynı Çiller’in DYP’si. Merkez sagın kötü bir modeli olmayı başardılar en sonunda…
Neye göre yaptınız o zamları? Neye göre yeni adım atıp değiştireceksiniz? Yaratılan algı ile zammı yapan kim belli degil ama indirimi yapan belli. Vallahi güzel iş…
İbrahim Kalın: Elektrik faturalarında yeni adımlar kesinlikle atılacak. Cumhurbaşkanımız da talimatlarını veriyor. Vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz
Diyanet kesin kapatılsın. Ordu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusudur. O topraklarda kendisine “İslamın ordusu” diyen en az 4/5 ordu var. Hangisinin gerçek olduguna siz mi karar veriyorsunuz? Bilmiyor olabilirsiniz ben söyliyeyim, orada birbirleriyle savaşanların hepsi Müslüman...
Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbi.
Senin uğrunda ölen ordu, budur yâ Rabbi.
Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın,
Galib et, çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.
#Mehmet
çiğinYanındayız
Seçilmişlere parmak sallayan bir atanmış daha. Çocukların daga çıkmasını devlet, siyaset engellemeli. Onların yapamadığını cemaat, tarikat yapıyor diyorsanız hemen devletin kapısına kilit vurun. Omurgası din olan yapıların devlet aygıtında yarattığı zararları halen göremiyorlar…
İyi de o devamlılık devletlerde olur. Devletler yazılı metinlere, yasa ve anayasalara göre yönetilir, “yaptım çünkü yapabiliyorum” sistemine devlet denmez. Mevcut sistemi böyle “devlet” diyerek meşrulaştırırsanız neye muhalefet edeceksiniz?
İYİ Parti Ekonomi Başkanı Bilge Yılmaz, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘Beşli çeteyle yapılan tüm anlaşmaları iptal edeceğim’ sözlerine karşı çıktı.
Bilge Yılmaz: Devletin devamlılığı esastır. Biz bu anlaşmaları tanımıyoruz diyemezsiniz.
Yapmaları vahim ama ondan daha vahimi nasıl yaptılar? Neler sordular? Kimleri engelleyip kimlerin önünü açtılar? Bağımsızlığın güvencesi TSK’nın düştüğü hale bakın…
1) Ali Babacan Ahmet Davutoğlu’nun “muhafazakar çatı” teklifini niye kabul etmedi? Babacan Milli Görüş geleneğinden gelmiyor ve niyeti Deva’yı muhafazakar bir Parti degil liberal bir parti yapmak. Bu nedenle siyaset yapacagı alanı daraltan her teklife, her isme hayır diyor+++
Sivas Madımak katliamında hükümet ne yaptı diye merak edenlere belgesiyle anlattım.
İktidarda hangi parti olursa olsun devletin Alevilere bakışı değişmedi.
#unutMADIMAKl
ımda yazısı yazdım bu hafta… 👇🏼👇🏼
Takvimde olmaması gereken tarih:
2 Temmuz
Çürüme bununla başladı. Yüce Divan dosyalarının kapatılması karşılıgında Erbakan ile başbakanlık pazarlıgı yaptı.menfaat dagıtıp parlamentoda hükümet kuracak çogunluga ulaşmaya çalıştı. Mal varlıgı dahil hiç bir konuda verdigi sözleri tutmadı. Şimdi Erdogan’ın yanında. Algıymış..
Tamam da arkadaş, bu bacalara filtre takılmasını istiyorsan grafiğinde, filtre maliyetine degil yaşanan ve yaşanması muhtemel sağlık sorunlarına yer vermen gerekmez miydi? Bir mesleki büyüğün olarak bunu tabi sana degil sana sunman İçin o haberi verene soruyorum...
1- Selahattin Demirtaş avukatları aracılığıyla bana özel olarak çok kısa bir bilgi notu iletti. Yazımdaki 2 unsura ilişkin bir düzeltme notu içeriyor. Barış için sarf edeceği çabanın bilindiğini ancak yazıdaki cümlenin kendisine ait olmadıgını ++
Erdoğan’ın bütün ekonomik denklemi “çorba kaynasın, teker dönsün” ve bu mümkünse seçime kadar sürsün. Uzun vadeli ve tartışılarak alınmış bir ekonomi politikası yok, zaten bunları danışacağı kimse de yok. Yazımda hepsi…
Ekonomist Erdoğan - SEDAT BOZKURT
Muhalefet blogundan erken seçim çağrısı duymayacaksınız. Bunu bekleyenlere duyuruyorum. Taktik üstünlük artık muhalefette. Yarattığı kriz ile AKP’yi başbaşa bırakacaklar, kaçmasına izin vermeyecekler.
Sadece bu pişkinlik nedeniyle dünya tam ortadan 2’ye bölünmeliydi. Kıyamet kopmalıydı. İnsanlığın bu utanç yüzünden nesli tükenmeliydi.Ama hiç biri olmadı ve dünya dönmeye devam etti. Çocuk katilleri alkışlandı, alkışlayanlar da hiç utanmadı. Her zaman yaptıklarını yine yaptılar.
Patinaj burada başlıyor. Çalışabilir nüfusun yarısı işsiz, nüfusun yarısı yoksul, ülkede istihdam yaratacak bir yatırım yıllardır yapılmıyor, cami açalım, yol, köprü yapalım. Böyle memleket yönetimi mi olur? Siz nerede farklı olacaksınız?
Hiç ama hiç unutulmaması gereken yer tam da burası, Atatürk Havalimanı. Buna kim niye karar verdi? Akıl alır gibi degil. Bunu asla kabullenmeyin, bu fotografı gördüğünüzde hep benim gibi öfkelenin…
Atatürk havalimanının 2 milyar liralık pistlerinin üzerine kurulan şu hastaneden aşı randevusu alan var mı? Hiçbir işe yaramayan bu hastane neden yapıldı??
Bu coğrafyanın kadim bir gelenegidir korsan eylem. TKP’li gençler bir gelenegi hatırlatmışlar, panik yok korsansız hep eksiktir gençlik, iyi davranın bu kıymetli insanlara…
Kobani, Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan davalarındaki “skandalları” gördüğünüz zaman hemen “devlet adına son görevimi” yaptım diyerek ittifak masasını deviren siyasetçi aklınıza gelsin.
Bu yaşananlar hep o “devlet”in aklıdır.
Bunu unutmayın, unutursanız sürekli yaşarsınız…
Karamollaoğlu ziyaretinden sonra anladık ki, habere erişim engeli ya da yayın yasağı, Erdogan’ın memlekette ne olup gittiğini öğrenmemesi içinmiş. Meseleyi bilin, bizle ilgisi yok yani…
Sadece ev sahibi olma ihtimalini 500 liraya 3.5 milyon insana sattılar farkındasınız degil mi? Bedava hayal ve Umut ile acaba ne kadar insana ulaşacaklar?
Çorlu tren kazası davasında bağımsız, ısrarlı ve inatçı gazeteciliğiyle Mustafa Hoş’a da meslek adına ayrıca bir teşekkür etmemiz gerekiyor. Kurumsal bagımsız gazeteciliğin eksik kaldığı yerde bireysel gazetecilerin etkisini ne çok görmeye başladık. Sağolsunlar..
@mustafahos
Gazetecilerin demokrasi mücadelesinde öne çıkmaları sizi şaşırtmasın, bağımsız gazetecilik yapmak için demokrasi olmazsa olmazdır.
İyi Parti’nin 6 yıllık seyrine bakıldığında bolca soru işareti ve geldiği nokta itibariyle Çiller’in DYP’sini görürsünüz👇🏼👇🏼
DSP’nin oyu Öcalan yakalandı diye yüzde 22’ye çıktı. Ekonomik kriz yaşandı 3 yıl sonra yüzde 1.2’ye düştü. Aynı kriz 4/5 yıldır yaşanıyor AKP’nin oyu neden dramatik düşmüyor. Gerçekten ilginç. Yazmaya çalıştım👇🏼👇🏼👇🏼
Şu seçmen meselesi - SEDAT BOZKURT
Mültecilik bir tercih degil, zorunluluktur. Mültecileri degil, onları yaşadıkları yerlerden göç etmeye neden olan koşulları yaratanları eleştirin, onlara karşı çıkın...
#DunyaMultecilerGunu
Öldürmek her hangi bir sorunu çözme yöntemi degildir. Pek çok sorunda denendi çözüm olmadı.
Karşınıza her sorun çıktığında, sorunu bir canlıya bağlayıp onu öldürmeye başlarsanız bunun size kadar gelecegini aklımızdan çıkarmayın…
Seçimlerde ülkenin tapusunu aldığını sanan ve öyle davranan bir siyasi iktidar var.
Yalana, palavraya ve talana karşın şahane bir dayanışmaya tanıklık yaptık.
Devletin yokluğu iyi miydi kötü müydü? Anlaşılamadı? 👇🏼
‘Canım sıkılıyor begim' - SEDAT BOZKURT
Deneyimli Ankara gazetecisi Sedat Bozkurt, köşe yazılarıyla Gazete Duvar okuyucularıyla buluşacak. Yazarlık serüvenine yarın bir yazı dizisiyle başlayacak olan Sedat Bozkurt, daha sonra yazılarıyla her pazar günü okurlarıyla buluşacak.
Gazeteci, kamu adına devleti denetler elde ettiği bilgi ve belgeyi onunla paylaşır. Halk da bu belge ve bilgileri dikkate alarak politik tercih oluşturur. Demokrasinin olmazsa olmazı bagımsız gazeteciliktir.
Bunu bir kez daha ortaya koyan
@metcihan
teşekkürler…
Gazze'de katliam devam ederken devletimizin İsrail ile doğrudan ticaretinin belgesidir. Belgenin ne anlattığına tek tek bakalım. Hepsini kolaylıkla teyit edebilirsiniz.
Gönderici kim?
Eti Maden. %100 kamu kuruluşu. Türkiye Varlık Fonu (TVF) şirketi. TVF'nin başında Erdoğan var.
Anayasa’nın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan 2. maddesi değişti. Türkiye Cumhuriyeti artık hukuk devleti niteliğini kaybetti. Aslında anayasa ortadan kalkınca anayasanın muhtelif maddelerinin de anlamı kalmıyor…
Ekranlarda politik analizler yapıyor, üniversitede ders veriyor. En son aldığı 4,5 milyon TL’lik ihalenin de hakkını vermeye çalışıyor. Ama orada bile kapasite hayli zayıf, çok vasatlar çok…
Mansur Yavaş'ın Meral Akşener'e gösterdiği, çürümeye terk edilmiş, ANKAPARK görüntüsü, bir gün iktidara gelirsek, ülkenin hali bu olacak, şeklinde yorumlanabilir.
Evet Alman faşizminden daha önce de İspanya ve İngiltere’ye kaçmıştı. Bu kaçışların milyonlarca euro tutan maliyetini de dünyanın en önemli futbol klüpleri karşılıyordu. Ayrıca Alman Milli takımını tercih etmişti, Stockholm sendromu işte...
Erdoğan’ın aldığı bazı kararları politik/mantık olarak anlamak mümkün degil.Bu kararları nasıl alıyor sorusunun yanıtı olmayınca acabalar arka arkaya geliyor.Acabalardan birisi medyum/astrolog olabilir mi?
MİT’in medyumlarla çalıştığını biliyor muyuz?
👇🏼
Evet, 15 Temmuz’un doğrusu “Allahın lütfu” olmalıdır…
Eksik akıllı olmayanlar da iktidarla aynı hizaya gelmeli ve bu konuyu hiç konuşmamalı, soru sormamalı…
Yine şahane bir açıklama…
“Eski” Türkiye’de içişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanları seçimlerden 3 ay önce istifa eder yerlerine bürokratlar atanırdı. Onlar da seçim sonuna kadar makamlarından dışarı çıkmazdı.
Bugün iktidarda olanlar bunu bile eleştirir demokrasi açısından yeterli bulmazdı…
İstanbul’umuzun incisi Silivri’de kıymetli esnaf kardeşlerimizle, vatandaşlarımızla, büyüklerimizle, gençlerimizle bir araya geldik, hatıra fotoğrafları çektirdik.
Yıldızı her geçen gün parlayan Silivri’mizin Belediye Başkanı ve 31 Mart’ta Cumhur İttifakımızın Belediye Başkan
Anayasa Mahkemesi mahkumiyeti olan milletvekillerinin dokunulmazlığına ilişkin verdiği kararlarda ısrarla Anayasa’yı tanımıyor. Anayasa’nın 14. Maddesini yok sayıyor.
Oysa dokunulmazlığa ilişkin 83. madde 14. maddedeki durumları hariç tutar. Anayasanın bu amir hükmüne rağmen