@RuveydaCelenk
sebep-sonuç ilişkisini bilmek başka, çözüme gidecek adımları istikrarla hayata geçirmek başka. terapiye gidip kitaplar okumak başka, farkındalığını her gün davranışa dönüştürmek için çabalamak başka. pratihin olmadığı yerde bilgi gerçekten işlenmemiştir ve pas tutar.
@gazatr
onlardan biri olduğum için kendi adıma gurur duyuyorum. haddini aşan akrabaya sınır koyduğumda, dahil olmak istemediğim geleneklerine karşı çıktığımda, dayatmalarına rağmen kendi yolumu çizdiğimde, niye bu kız diğerleri gibi değil denir. yine hakkımı savunurum.🥰
@pekertugce1
özellikle de anksiyete atakları esnasında otomatik gelen felaketleştirme içerikli olanları. düşüncenin peşine takılmadan farkındalıkla gözlemlemek mümkün. terapistim ve mindfulness uygulamaları çok şey öğretti bana bu anlamda.🤗
dün marketten çıkarken tanımadığım bir teyze omzuma, koluma, sırtıma elini sürüp "allah şifanı versin kızım," dedi birden. ben de dönüp onun gibi yüksek sesle cevap verdim: "size de."😂
@belolivko
schopenhauer, kadın ancak erkeğin efkarını dağıtır, türü bir düşünceye sahipti. iki yüzyıl geçti, hala kadın erkeği eğlendirecek kadar düşünsün, ama fazla haddini aşmasın tavrını sık gözlemliyorum. kadına yerini bildirmeye çalışan kültüre inat çok okuyun, çok düşünün.🙏
dün otobüs kalkmadan önce şoför kapıda durup binen her yolcuya iyi akşamlar, hoşgeldiniz dedi gülümseyerek. belediye otobüsüne değil de uçağa biniyorum sandım. birinin işini özenerek yapması ne büyük fark yaratıyor. o kadının tavrı eve dönüş yolunda günümü aydınlattı.
kedi sahiplendiiiik, artık benim de bir huzur meleğim var. işin garibi kendimden kıskandığım parayı ona harcarken mutlu oluyorum. her şey ona güzel bir yuva olmak için. ailemize hoş geldin canımın içi Fersah. dilerim uzun yıllar bizimle olursun.😽😺🤗🙏💜
aşkın ömrü üç yıl diyenler halt etmiş. Üçüncü yılımıza gireceğiz, ilk günkünden çok seviyorum; erkek arkadaşımla beraber ilişkide derinleşmeyi öğrendik çünkü. Bu bilgi çöplüğünde neyin gerçek, neyin mit olduğunu ayırt etmek lazımmış demek ki.
okuduğum kitapta, çocukluğumuz barış manço öldüğünde bitti, diyor. barışları erken kaybettik hissindeyim. o zaman ben 9 yaşındaydım, televizyonun karşısında ağlamıştım bir daha bize program yapamayacak diye. ergenlik yıllarımda da barış akarsunun ölümü böyle sarsmıştı beni.
hani bazen elimizden geleni yaptığımız halde işler istediğimiz gibi sonuçlanmıyor ya, hayatta en öğretici anlar onlar işte. her şey senin kontrolünde değil diye öğreten zamanlar. zor ama büyütüyor insanı.
benim gibi görmeyen kitapseverler için fotoğrafta paylaştığı kitaplara yazılı olarak da yer veren güzel insanlar, bu aralar favorimsiniz. Okuduklarınızı sadece resim olarak koymayın ki biz de kaçırmayalım :) kitapla ve huzurla 📚
#kitapsevenlertakiple
şiyor
bugün kafede yavru bir kedi gelip benle oynadıktan sonra kucağımda 15dk uyudu. Her şey huzura kesti sanki o an. Bana bu duyguyu yaşattığın için teşekkür ederim dedim uyandığında. O kedi sayesinde gün boyu gülümsedim. Bazen kucağınızda uyuyan bir kedi pofudukluğudur mutluluk.
İzmir'de ilk kez engelli vatandaşlarımıza özel hizmet verecek bir ağız ve diş sağlığı merkezi için çalışmalarımız devam ediyor.
Türkiye'deki ve İzmir'deki tüm engelli yurttaşlarımızın ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştıracak bu proje çok kıymetli.
7/24 erişilebilir olan
ensturmantal müzikler dinlerken battaniyemin altında ayıcığıma sarılmış kitap okuyorum diye bu kadar mutlu olmam normal mi ya? ne kadar küçük şeylerle mutlu oluyorum arkadaş.📚💃
mutsuzluğuna rağmen hayatında bir şeyi değiştirmeyip sadece şikayet eden insanlar var. bazıları için bu da bir konfor alanı. Kozasından çıkmak istemeyene laf anlatmayı bırakın; mutsuzluklarından yakınıp değişime yanaşmadıkları o alanda rahatlar, kimsenin kurtarıcısı değilsiniz.
Eyüp Sabri Tuncer markasının bu kadar güzel diş macunları ve şampuanlar ürettiğini neden daha önce kimse bana söylemedi? Üstelik kutularının üzeri kabartma yazıyor. kesinlikle destekleyecekim Türk markalarından oldu.🤗💐❤️
her kış geldiğinde yatak bağımlılığı peyda oluyor bende. yine battaniyemin altında kitap okuyup film izlesem, sıcak çikolatamı, kahvemi içip yağmuru dinlesem modundayım. ilkbahara kadar makaleler, sunumlar beklese olmaz mı?👩🎓☕️📚
dün otobüste yanıma oturan kadınla öyle güzel sohbet ettik ki", bugünün mucizesi sensin," dedi inerken. bütün gün onun tebessümüyle mutlu oldum ve sıradan gibi görünen ne çok mucizenin içinde yaşadığımı düşündüm. bir tebessüm, karşınızdakinin tüm gününü değiştirebilir.🙏😇
çocukken haberlerde trafik canavarı dediğinde, arabaların arasında koşup insanlara kaza yaptıran gerçek bir canavar var sanıyordum. böyle saçma çocukluk sanılarınız var mıydı sizin de?
bi ben mi umudu kırılmış hissediyorum acaba? 12000 engelli memur alımı yapılacak, 4b kadrosundan kamu işçisi olarak da atama olacak diye aylarca heyecanla beklemiştim oysa.
#EngelliMemur
#Ekpss
#EngelliAtama
bugün okulun ilk dönemi bitti. istediğim kadar kahvemi alıp kitap okuyabileceğim diye hayat bayram oldu. tatilin daha çok kitap anlamına gelmesi enfes değil mi?📚💃
mücadelenin gerçek yüzüsün güzel arkadaşım. ne zaman umudumu yitirecek gibi olsam seni hatırlayıp düştüğüm yerden kalkacağım bana bıraktığın örnekten güç alarak. meşaleni bıraktığın yerden taşıyacak bu yürek.
@OlcayAshchi
şu an uykuma verdiğim molada kitap okurken fersah karnımın üstünde uyuyor, peluş ayıcıım da yanımda. ee ben daha ne isterim? insanın patili bir ev arkadaşı olması ne enfes bir duyguymuş.🐾😺
çocukken yarım elma dizisi başlayınca kasetli kayıt teyibimi alır, kaydederdim. radyoda sevdiğim şarkı çıkınca da kayıt alırdım. aklıma gelince 2000leri özledim yine.
8 martta kadın edebiyatı yapıp bir gün sonra aynı bilinçsizliğine dönen adamların kadınlar günü kutlaması, sağlamcıların 3 aralıkta engelli kardeşlerimiz diye başlayan söylemlerde bulunması gibi saçma geliyor bana.
çiftler ailelerine durmaları gereken yeri gösterip iki kişilik çemberlerini koruyacak sınırı koyamazsa, bu toplumda bireylerden ziyade aileler evlenmeye devam edecek.
otobüs yaklaşırken durakta bir engelli olduğu uyarısı gönderebiyormuşuz telefondan. izum diye bir uygulamadan bahsetti şoför ama öyle bir şey bulamadım. bilen var mı?
laf anlatmak için çırpındığınız halde duyulmadığınızı hissettiğiniz yerden uzaklaşın; karşdakinin gerçeklere ördüğü duvara kafanızı vurarak sesinizi duyuramazsınız. kendi gürültüsü dışındakine sağır insanlar için sesinizi yoracak kadar değersiz değilsiniz.
Bazen endişeli zamanlarında kendi iç sesine dönüp konuşmalı insan: "Canım kaygılarım, sizi duyuyorum, ama hayatta güzel ihtimaller de var. Şu anda olmamış bir şey için biricik enerjimi oturup kaygılanarak harcarsam, mutlu olasılıkları uzağa itmiş olmaz mıyım?"
bugün salıncakta sallanıp tahtrevallide oynadım, koca bir cips yiyerek 7 bölüm dizi izledim. neden kalkıp ders çalışmıyorsun diyen vicdanıma da nanik yapıp battaniyemin altında kitap okumaya başladım.😇 salı günkü sunumumda çeviri kuramları yerine bugünü anlatırım nolcak yaa🤣🤣
2015'te Bornova metroda raylara düştüm. metro hareket etmeden birileri birkaç saniye içinde beni yukarı çekti. durumu anlatıp önlem alınması için yazdığımız dilekçeye gelen cevap: belirttiğiniz tarihte böyle bir olay yaşanmamıştır. neyse ki hala düşüşümün izlerini taşıyordum.
işe gelirken biçilmiş çim kokusunu hissettiğimde aklımdan geçen cümle: "Hayat, biçilmiş çim kokusuuyla bile ne tatlı bir armağan ve biz kıymetini ne kadar az hatırlıyoruz...."
endişelendiğimde, üzüldüğümde filan kendime dönüp "olur öyle yahu," diyebilmek bana bu aralar çok güzel bir kabul ve esneklik sağlıyor. sorunun içinde kaybolup gitmeden bunu söyleyince, kendime de daha anlayışla yaklaşıyorum: olur öyle yahu💜😁
iki gün önce doktora sınavım çok iyi geçince dün kendimi ödüllendemek için dinlenirken birden ilham geldi, tuttum bir dergiye ufak bir yazı yazdım. kış dışında her yeni mevsim zihnime yakıt olduğu için, sonbaharı bir şarkı ya da yazıyla selamlamasam olmazdı.
kilo alırsın, şişmanlamışsın derler. zayıflarsın, hayırdır süzülmüşsün derler: öyle de derler, böyle de derler. nasıl göründüğüne değil, kendini bedeninde nasıl hissettiğine bak. sen başkalarının bakışıyla anlam kazanan, değerini dışarıdan alan bir varlık değilsin.🙏
yeni başladığım kitap: rüya - Arthur Schnitzler📚 Son okuduğum deli ibram divanını çok sevdiğimi de not düşmeden geçemeyeceğim.
#KitapSevenlerTakiple
şiyor
birine çekim duyduğumuzda, gerçekten onun kendisine mi yoksa onun yaşatacağı travmalara mı çekim duyuyoruz diye düşünüyorum bu ara. gözlemlediğim kadarıyla bazen karşıdaki kişiden çok, tamamlanmayı bekleyen geçmiş bir travmanın çağrısına kapılıyor insan.
bataklık kurutullmadan, tek tek sivrisinek öldürmekle sıtma bitmez derler. Sorunun kökünü çözmeden bulduğunuz her geçici çözüm, bir oyalamadan ibarettir yalnızca.
iki yıllık terapi sürecimle olayları algılama biçimim değişti; stresle baş etme becerilerim gelişdikçe, nasıl düşündüğüm, nasıl hissettiğimi de değiştirdi. antidepresanların yerine düzenli spor ve terapiyi koyduktan sonra daha mutlu hissedeceğimi hiç düşünmemiştim.
aldığım parfümün kokusuna aşık oldum. hangi orjinal parfümden esinlenerek yaptıklarını nasıl öğreneceğim? tena diye bir giyim mağazısından aldığım secret adlı bir parfüm. bu kokunun orjinalini bulamazsam üç gün yas ilan edip ayıcığımla beraber depresyona girerim🧸🥺
@kafadoktoruu_
bu travmaların acısını ilişkilerinden çıkarmamayı, yaralarını sonraki nesillere aktarmamayı, sürekli tetikte yaşamak zorunda olmadıklarını ve gündelik mutluluk yaratma becerisini öğrenirler sonra hocam; hayatları dönüşür.🙏
ulen gecenin köründe uyandım, doktora derslerinin finalleri için yazılacak makaleleri, yapılacak sunumları nasıl yetiştiririm diye düşünüyorum. ben yine gidip kitap okuyayım; başka dünyalara açılıp unutayım derdimi🥰📚
İç huzurumu belirleyen, dış olayların nasıl şekillendiğinden çok, benim onlara karşı tavrım. Düşünüp durmak, yaşananları hızlandırmıyor; aksine beni yoruyor. Düşüncelere kapıldığımda yapabileceğim en iyi şey, şu ana gelmek, andaki tavrımı seçmek.
geride bıraktıkça iyileştiren inançlarım: Onları memnun etmeliyim, hep iyi hissetmeliyim, sevilmek için ödün vermeliyim, duygu ve ihtiyaçlarımı söylersem yük olurum, sınır koyarsam uzaklaşırlar, hayır dememeliyim, onaylandıkça mutlu olabilirim...
dışarda yağmur, yanımda kedim, elimde kahvem, spotify'da müzik dinlerken şükran yiğitin kışa yolculuk kitabını okuyorum, arada sevgilimle konuşuyorum. cennet için fazlasına gerek yok ki. 💜💜💜
yarın dışarı çıktığımda yine biri bastonumdan tutarak beni çekiştirmeye çalışırken, "kızım senin sahibin yok mu, seni kim dışarı saldı, eğitimli misin" filan dese de azıcık neşemizi bulsak. Biraz eğlenmeye ihtiyacım var.💩😈 bekle beni yurdum insanı👩🦯
biliyor musunuz evde yaptığım parfüm çok güzel oldu. lotus, leylak, iğde, portakal çiçeği, yasemin, gül, karanfil ve vanilya var içinde. yapımı üç haftayı buldu ama değdi.
"insanın gerçek ölümü, hastalıklardan değildir, insanın insana yaptıklarındandır.”
Kalbimle yeni başladığımız kitap: Malina - İngeborg Bachman 📚📚
@YaslandimArtik
saçlarıma sevgilimin parfümünü sıktım, yine kısacık saçlarımı savurup havayı koklamaya başladım. üç gün bu koku benle kalsın diye saçımı yıkamayı düşünmüyorum, pasaklı diyenin ağzına kürekle vururum😂
mutlu olma becerisi, gün içinde küçük keyif anlarının farkına varmakla başlıyor. bugün de içtiğim kahvenin, bir dost sohbetinin, tenimdeki rüzgarın farkına vararak tadını çıkarayım💜🌸
gündeme bakmak beni açmadı, gidip kitaplara, müziğe arkadaşlarıma ve filmlere sarayım, ha bir de kendi parfümümü yapmayı biraz daha erteleyeyim; yapma heyecanı, parfümün kendisinden daha çekici geliyor😍
anın içinde kalmayı öğrendikçe, sıradan olanı keyfe dönüştürme sanatını da öğrenmeye başladım. Çocuklar bunu yapabildikleri için çok mutlu. Anın içinde kalabildikçe canım kaygılarım, bana nei anlatmaya çalışıyorsunuz deyip kendimi duymayı da öğreniyor insan.
içimdeki çocuğa hayallerini sordum bugün. neleri özlediğini anlattı. ona kulak verdikten sonra günüm değişti. yolda bir sokak köpeğiyle arkadaş oldum, kendime bir ekler aldım. sıradan gibi görünen anların keyfine vararak günü geçirdim. yıllardır içimdeki çocuk en büyük mucizem.
"yaşadığın her gün, karşılaştığın her acı, katlandığın her sıkıntı seni biraz daha yetiştirecektir. Olgunluk dediğin çok yavaş gelir; sakın acele etme. her yaşadığından ders almaya bak." (kurt seyit ve shura - Nermin Bezmen)
her hafta doktora derslerinin her birinden en az 250 sayfa kitap okumamızı istediler. Yetiştiremeyeceğim okumaların endişesi yerine, ne çok şey okumak zorundayım diye keyifleniyorum yetiştiremediğim zaman. Normal değilim😀😀
spotify üzerinden Can Atilla dinlerken aynı anda story tell'de Cengiz Aytmatov'un Cemile romanını okuyarak kahvemi yudumluyorum. Cennet böyle bir şey📚☕️💜
hatırlar mısınız, kedi sevmek benim için cennet demiştim birkaç ay önce. atandığım veteriner enstitüsünde her gün bir kediyle cenneti yaşayorum. bugün de kedi dozumu aldım şükür, yarına allah kerim. bu arada bastonumu çok seviyorlar.😺👩🦯
bir şarkıya takınca bıkana kadar art arda dinleyen bi ben değilim di mi? Sonra hayatımın her dönemine damga vuran belli şarkılar oluyor o dönem suyunu çıkarana dek dinlediğim için.😎😇
hafif bir müzik eşliğinde tütsümü yakıp kahvemi aldım kitap okuyorum. Şimdi nasıl bu güzelliği bırakıp doktora ödevleri için sıkıcı akademik makalelere gideyim? ödülü dersten önce verince dopamim mekanizmam bozuldu galiba😇📚
sakın ilerde bana engelliler günü, kadınlar günü kutlamaları yazmayın. 3 aralık ve 8 mart gibi engelli ve kadın güzellemesi yapılan ,tek bir günün vicdan mastürbasyonuna konu olmayı reddediyorum.