Çocuklarla masal atölyesi yapıyoruz. Hikâyenin sonunda hayvanat bahçesindeki hayvanları kurtarmak için plan yapmamız gerekiyor. Yanıtlar çoğunlukla gece gizlice girip parmaklıkları keseriz vs. oluyor. Bugün bi kız dedi ki hayvanat bahçeleri kapatılana kadar eylem yapmalıyız dkdkj
Tarihin bütün korkunç ritüelleri “gelenek” adı altında yeniden ve yeniden açığa çıkıyor. Kurban, adak, hayvan dövüşleri, sünnet, kız isteme vs…
Gelenek son derece manipülatif bi kavram. Atandığı eyleme doğrudan dokunulmazlık yüklüyor. Böylece esas anlamını topraklıyor.
Balıkların çığlık atabildiğini biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum. Bir panelde konuşmacı, Fransa’daki biyoloji merkezinde balıkların çığlıklarını dinlediğinden ve sonrasında haftalarca balık yiyemediğinden bahsetmişti. Bu kısa anekdottan etkilenip vegan olmaya karar vermiştim.
Vegan dondurmanın “dondurma” olarak adlandırılmasını engelleyen etiketleme yasasını aşan bi reklam:
“Yasal olarak dondurma diyemiyoruz ama siz hâlâ diyebilirsiniz.”
Türkiye’de vegan peynir için de aynı yasak söz konusu
Bir köpeğin kafasına kürekle vurulduğunda tarihin en büyük hayvan hakları protestosundan birisi gerçekleşti.
Bugün başka bir hayvan sopayla dövülerek öldürüldü. Medya, sanatçılar, hayvanseverler, yöneticiler suspus.
Türcülüğün en saf tanımı budur
Videoyu paylaşmayacağım. Adana et ve süt kurumunda bir hayvanın kafasına uzun sopa ile vura vura öldürmüşler. Bu elbette korkunç bir şiddet.
Ya boğazını kesmek? Lütfen düşünün ve vegan olun.
İZMİR YUVA
Üst komşum son bir ay içinde iki kez bu kedinin hayatını tehlikeye attı.
Evlerinde file/tel vs. yok. Kedinin sesi çok çıktığı için balkona çıkarıyorlar. Geçen hafta benim evimin balkonuna düştü. Son anda bizim balkondaki tellere tutunmuş son saniyede kurtardık
Okyanusta yüzen balığı suyun altından çıkarıp yemek, doğada kendi hâlinde yaşayan hayvanları köleleştirip milyarlarca çoğaltıp yemek ve bunları yapamayacak hâle gelince böcekleri yemeyi tartışmak normal, ama vegan olmak aşırılık
1 Kasım Dünya Vegan Günü yaklaşırken hatırlatalım:
Hayvanlar mal, kaynak, denek, gösteri malzemesi, yiyecek veya giyecek değildir. Her biri ayrı ayrı yaşamlara sahip, acıyı duyumsayabilen, hisleri olan, mutlu olan, öfkelenen veya üzülen canlılardır.
Vegan yaşam savunucularının Akbelen’de olmasından daha doğal bir şey olamaz. Çünkü bir vegan, ormanların yalnızca ağaç değil, içerisinde koca bir ekosistem ve biyoçeşitlilik barındıran yuvalar olduğunu biliyorlar. Oradaki börtü böceğin hakkını elbette veganlar savunacak
Hayvanlar bize zannedilenden daha çok benziyorlar. Duyguları var, acıyı hissediyorlar, aileleri var ve birisini kaybettiklerinde yas tutabiliyorlar.
Onların her sene sistematik bir şekilde öldürülmelerini göz ardı edebilmek için bir tek geçerli bir sebebimiz yok.
Vegan sözcüğüne karşı toplumsal bir alerji var. Batılı, woke, aşırı ve abartılı görülüyor. Hâlbuki samimi ve önyargısız biçimde veganlığın neliğine bakılırsa, aslında tarihin bütün acımasız, vahşi, aşırı, abartılı hayvan yeme ve çeşitli nedenlerle kullanma biçimlerine karşı+
Hayır, üşenmedim araştırdım çünkü yarış atlarının başına neler geldiğini biliyorum.
Atlar bu adada turistik maksatla kullanılıyor, gece ahırda gündüz binicilik için kullanılıyor ya da seyir zevki için ahırdan dışarı çıkarılıyor
Sade yaşam biçimleri marjinal ve aykırı olarak değerlendiriliyor.
Hayvan yemeyerek ve yalnızca topraktan beslenerek oldukça ucuz, zahmetsiz, düşük enerji maliyetli, sade ve sıradan şekilde karnınızı doyurursunuz. Fakat vegan ve vejetaryenlerin aykırı oldukları düşünülüyor.
Etin Cinsel Politikası’nda bahsi geçen “kayıp gönderge”, sıradan fakat korkunç alışkanlıklarımızı açıklamak için ipuçları veriyor.
Kayıp gönderge hakkında ufak bir tanımlamayı bizzat yazar Carol J. Adams’tan okuyalım:+
Doğu Karadeniz Vegan Festival’de atmaca avcılarının kurdukları tuzağı kaldırmıştık. Avcılar toplanıp bize saldırdılar, şimdi tuzağı yeniden kuruyorlar.
Hayvanları doğal yaşamlarından koparıp köleleştirmenize müsade etmeyeceğiz.
Domuzların neden “istenmeyen hayvan” olduklarını düşündünüz mü?
Pek çok hayvana olduğu gibi domuzlara karşı da insan davranışlarını belirleyen tarihsel etkenler var:
Çünkü bunu öğrendikten sonra sahildeki balıkçıların yanından geçerken, onların ağın ucuna takıp ufak su kovasına attığı balıkların çığlık attıklarını düşündüm hep. Hâlâ nerede balık cesedi görsem aklıma gelir.
Kitaplığımı boşaltıyorum.
Elden çıkarmak istediğim kitaplarım var. Beni takip edip RT'leyen bir kişiye görseldeki kitaplarımı hediye etmek istiyorum. 🙌🏻
#cekilis
#çekiliş
#kitap
çekilişi
#kitapcekilisi
#kitap
Eğer bu görüntü sizi rahatsız ediyorsa yumurta ve tavuk yemekten vazgeçmeniz gerekiyor. Bir hayvanın yumurtasını ya da etini onu incitmeden almanın yolu yok.
Bu videodakine benzer görüntüler dünyanın her köşesinde, her an yaşanmaya devam ediyor.
Maalesef hepçil beslenerek hayvansever olmak mümkün değil.
Bir hayvanı sevmek ve aynı zamanda ölümüne sebep olmak tutarlı değil. Bu tutarsızlık durumuna “bilişsek uyumsuzluk” (cognitive dissonance) deniyor.
Hayvan yemenin adil, insancıl, barışçıl yöntemi yok.
Sofranızdaki gıdanın bedeli, hisleri olan ve acıyı duyumsayabilen canlıların sistematik bir şekilde eziyet çekip ölmeleri demek.
İnsan ya da kedi, köpek gibi bir inek de enkazın altında kalmış.
Tıpkı kedi çıkarır gibi çaba sarf ediyor insanlar.
Fakat bu inek kurtarıldıktan bir süre sonra öldürülecek. Öldürmek için kurtarılıyor yani
Urla’da dev köpekbalığı ağlara takılmış. Herkes balığın nesli tükenme tehlikesi altında olduğundan dert yanıyor.
Ne kadar insanmerkezci bir bakış. Balık ağlara takılıp öldüğü için değil de, dünyadan bir tür eksileceği için üzülmek.
Aktivistler hiçbir sivil itaatsizlikte bulunmasın. Bütün petrol şirketlerine mail gönderip fosil yakıt kullanımını durdurun diyelim. Ülke liderlerinden rica edelim, savaşmasınlar. Çocuk işçileri okula göndersinler. İklime söyleyelim bu kadar ısınmasın. Hayat bayram olsun. 🐛 🐛
Kitaplığıma sığdıramadığım bazı kitaplarımı elden çıkarmak istiyorum. Beni takip edip retweetleyen bir kişiye görseldeki kitapları gönderebilirim. 🌸
#cekilis
#kitapcekilisi
#kitap
❝İşletmemizdeki ineklerden günlük ortalama 22 litre süt alıyoruz. Sanal gerçeklik gözlüğü taktığım 2 ineğin süt ortalaması 27 litreye kadar çıktı❞
🐮🐄 İneklere sanal gerçeklikle yeşil çayırları izleterek süt üretimini artırmayı hedefliyor
VELİEFENDİ’DE BİR AT DAHA ÖLDÜRÜLDÜ!
14 Ekim 2022 Cuma günü 4 yaşındaki kısrak Maça Kızı, Prens Halim Sait Türkhan Koşusu’nda sakatlandı ve iğne ile öldürüldü! En arkadaki at…
#AtYar
ışıZulümdür
1-
2-
3-
Burası Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Polikliniği. Kuzusu, onu biberonla besleyen Aynur hanımın peşini muayeneye gelirken bile bırakmamış.
Avrupa’daki dondurma yasağı bu şekilde akıllıca delinmişti. Türkiye’de sonuçları ne olur bilemiyorum tabii.
“Biz yasal olarak dondurma diyemiyoruz ama siz hâlâ diyebilirsiniz.”
Tarım orman bakanlığını, bu ürünlerin peynir olmadığına ikna etmeye çalışırken düştüğümüz hallere bak. Herkes peynir değilim diye kendi üstüne de yazsın valla bilemiyorum her an ceza kesebilirler size de.
#veganpeyniryasa
ğı
17.000 öğrencili Stirling Üniversitesi %100 bitkisel beslenmeye geçti! 👏
İlk defa bir üniversite, kampüs içinde et ve süt ürünlerinin satışını yasakladı.
Öğrencilerin yaptığı oylama sonucunda, 2025 senesine kadar yalnızca bitki bazlı seçenekler sunulacağı taahhüt edildi.
Kediyi ellerinden almak istiyorum, onlar da zaten başka birisine yuvalandırmak istiyor.
O evde kaldığı sürece maalesef can güvenliği yok.
İsmi Bulut 10 aylık erkek. Kısır değil.
İzmir içi yuvalandıralım. Lütfen bu ilanı yaygınlaştırmama yardımcı olun
Tarih bugünleri yazacak. Barınakların önüne polis yığan hükûmeti, seçim zamanı yaklaşıyor diye tek kelime etmeyen muhalefeti, “Köpekler ayakkabılarımızı çalıyor, uyutulsunlar” diyenleri, küreği işçiye verip öldür emri verenleri yazacak…
#Konyadakatliamvar
#KonyaBelediyesi
Bu tablonun seçilmesi tesadüf değil. 1914’te sanat öğrencisi Mary Richardson Aynadaki Venüs’ü hedef almıştı. En önemli süfrajet eylemlerindendi. Hapishanede açlık grevinde olan Emmeline Pankhurst için düzenlenmişti.
Carol Adams et için kayıp gönderge kavramını kullanıyordu. Buna göre et yeme eylemi ya da bir et parçası kayıp göndergeydi. O et parçasının bütünü olan, his ve acıyı duyumsama yetisine sahip canlılar esas göndergeydi. Alışkanlıklar, esas gönderenin yitip gitmesine sebep oluyordu
+ Zannediyorum inekler veya tavuklar da şimdiki konumlarında olmak yerine kendi dışkılarında yuvarlanmayı ve insanlar tarafından aşağılanıp dışlanarak istenmeyen hayvan olmayı yeğlerdi.
Birlikte yaşadığım köpüş birey, evdeki kedilerin boklarını yiyor. Yemesin diye kedi boklarının üstüne acı baharat atıyoruz. Birgün kedi bokuna pul biber atacağımı söyleseler hayatta inanmazdım.
Şimdinin penceresinden baktığımızda, domuzların talihsiz değil şanslı mahluklar oldukları söylenebilir. Et yiyen dünyada, en azından İslam ve Yahudi toplumlarında domuz eti tüketilmemesi şüphesiz domuzların hayrınadır. Hiç yoksa milyarlarca insan domuz eti yemiyor, domuz+
“Her zaman vegan olduğumu açıklamıyorum. Fakat açıkladığımda karşımdaki kişi antropoloğa, diyetisyene, insan hakları savunucuna, ilahiyatçıya ve aslana dönüşüyor.”
Sünnet de arketipe örnek verilebilir. Hatta sünnetin kelime anlamı: âdet
Bugün penis derisinin “işlevsiz” bir parça olmaması bilindiği hâlde birçok toplumda atanmış erkek çocukların derisi kesiliyor.
Muhtemel sebeplerden biri: vücudun en kıymetli parçasını Tanrı’ya armağan etmek
1 Kasım
#d
ünyavegangünü kutlu olsun fakat bu günü kutlamak, aynı zamanda yas tutmayı engellemesin.
Veganlığın, yeryüzündeki bütün hayvanların acısını dindirme çabası olduğunu unutmayalım.
1 Kasım, hayvan özgürleşmesinin önemini ve aciliyetini hatırlatsın.