2024'te yeni bir mecradayım.
Burada 2024 boyunca felsefeye giriş dersleri vereceğim:
Ayrıca ihtiyacı olanlara akademik danışmanlık vereceğim. Bir de "kahve üstü" olacak.
İlgilenenleri 2024'te heyecanla, merakla bekliyorum!
Jean-Luc Marion’dan felsefî okuma tavsiyesi:
“Bir kitabı okuyor ve iyi anlıyorsanız, onu bırakın. O kitabı siz de yazabilirmişsiniz. Bir kitabı okuyor, anlamıyor ama bir şeyler olduğunu seziyorsanız devam edin. Yalnızca (tam) anlamadığınız kitapları okuyun…
birinin korkmanızı veya utanmanızı istemesini görmezden gelmeyin.
korkma, korkutma, korku salma ve imalı tehditleri etüt edin, masrafını kurtarıp kurtarmadığını sık sık yeniden ve kati bir şekilde hesaplayın.
Bugün 2. sınıf öğrencimiz Asude Çıraklı aşağıdaki sunumunu benimle paylaşmış. Anlattıklarımı su gibi duru bir dille anlatması bir yana, kendi araştırmalarını, bulgularını ve yorumunu eklemiş olması beni çok etkiledi. Paylaşmak istedim:
çevirmek için bir platon bir aristoteles biyografisinin telifinin alınması için aylardır iki yayınevini darlıyorum, onlar da yabancı yayınevlerine başvuruyor (pup & oxford), ses yok.
bu yıl bir de harvard up’den “onu mu çevireceksiniz boş verin para yok o işlerde” cevabı aldık.
birinin üzülmenizi, utanmanızı veya korkmanızı istediğini fark etmezlik etmeyin. haklı da olabilir, haksız da. ama bu durumu tesbit etmeyi ihmal etmeyin.
güzel veya adil *görünen* şeyleri öyle olmasalar bile çoğu insan ister ama iyi olmadığı halde yalnızca iyi *görünen* bir şeyi kimse istemez.
platon, "devlet", vi, 505d5-9
Felsefede derinleşmeye yeni başlayan arkadaşların en az birine düşmeleri neredeyse kaçınılmaz olan üç tuzak var:
1. Okudukları her şeyin çabucak fikirlerini değiştirmesi. Özellikle de fanı oldukları felsefeciler ve ilgi çekici buldukları görüşler olduğunda. Fikirlerinizin
Corpus Dergi iftiharla sunar: Meninski Notları
Bu köşede sözcükler ve diller arasında lakayıt lakayıt dolaşacağız.
Şantiyelere ve iş makinelerine bakan insanlar gibi.
Bir tek çıkış noktamız tutarlı olacak: Meninski’nin 1680 tarihli şahane Doğu Dilleri sözlüğü.
@Kaan_H_Okten
gebermek ve kabarmak kökteş. sterben’deki gibi bir durum.
üstüne bir 90. dakika golü türkçeden: gebe de gebermek ve kabarmakla aynı kökten.
hata yapmak bu kadar pahalı olduğu için bu kadar çok hata yapılıyor. çünkü hata yapmanın bedeli bu kadar ağır olunca bol hata yapıp hataları aşmak daha da pahalı oluyor veya hatayı inkar etmek ve başkalarını suçlamak çok daha ucuza geliyor.
@lordsinov
Ben işitme engelli olduğum için dudak okuyabiliyorum. Gerçekten okunması çok güç ama okuyabildiğim kadarıyla sizlere aktarmaya çalışayım;
Gazi paşa karşısındaki gence "Niye bu makinalarda olmuyor?" diye soruyor. Genç ise sorduğu soruyu ya anlamıyor ya da duymuyor Gazi paşa
Değerli hocamız Prof. Dr. Nuran Kutlu'yu kaybettik. İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında yıllarca şiir türleri, Fransız şiir tarihi ve yirminci yüzyıl şairlerini onunla okuduk, onunla sevdik. Nurlar içinde yatsın🖤
platon'un mezarının keşfedilmesi iddialarına haklı olarak şüpheyle yaklaşılması gerektiğine dair bert van der berg'den bir yazı (bahadır güçlü işaret etti sağolsun):
Antik Felsefe Yaz oturumlarımız başlıyor!
7 Ağustos'ta başlamak üzere 8 hafta her Çarşamba TSİ 20:00-21:00 arasında birer saat Platon'a giriş oturumlarımız olacak. Sonbahara da Aristoteles oturumlarımız! İlgilenenleri bekleriz!
@ozankolbas
ben sizin bu zihniyetinizi yok etmek için nefes alıp veriyorum desem yeridir. bu insanların böyle bir zamanda neşeyle dans etmesi bence muhteşem bir şey ve sizin bayıldığınız değerlerin kökeninde aslında bu neşe, ekstaz ve birliktelik var bence.
Haftaya Perşembe 16 Haziranda Antik Felsefe İstanbul çerçevesinde Levent Kavas yıllardır merakla beklediğimiz Demokritos sunumunu yapacak. İzlemek isteyenler adresinden izleyebilir, katılmak isteyenler özelden mesaj atabilir.
22 Nisan 2022 Cuma günü saat 21:00’de Proklos’un “Âlemin Ezelîliği Üzerine” eserinin çevirmenleri Boungiamin İmamefendi ve E. Burak Şaman’la bir Youtube söyleşisi gerçekleştirilecek. İlgilenenleri aşağıdaki bağlantıya bekleriz:
türkiye'de kısıtlı da olsa bir çevrede olağanüstü entelektüel ilgi ve etkinlik olduğunu, o alanlarda çalışanların emeğinin ve dayanıklılığının dünyada hiçbir örneğini görmediğimi vurgulamak için bunları yazdım. niyetim yabancı yayınevleriyle temasa geçememekten yakınmak değildi.
levent Kavas'ın yapacağı demokritos konuşması yarın akşam 21:00'de aşağıdaki youtube kanalında yapılacaktır. meraklılar ısınma için şu makaleyi okuyabilir:
Dünkü oturumla birlikte amfi toplantılarımız çok heyecanlı ve zevkli başladı - polemikler, ifşalar ve entrikalar havada uçuştu.
Bugün akşam da katılımcıların çok daha aktif olabileceği atölye oturumlarımızın ilkini sabırsızlıkla bekliyorum…
@ZekiZekiozcan52
bu insanların emeğinin ve niyetinin hakkını yememek için böyle bir topluluk kurmanın felsefeyi parsellemekle ve kutuplaşmakla ilgisini açıklama sorumluluğunuz yok mu?
- Eğitimde çocukların üzerine boca edilen derslerin bir toplu bakış halinde toparlanması da gerekiyor ki çocuklar hem derslerin kendi aralarındaki akrabalığı hem derslerle varolanın doğası arasındaki akrabalığı görebilsin.
- Tabii ki, yoksa öbür türlü bir ders kalıcı olmaz.
Amfide, atölyede ve seminerde ilk haftamız tamamlandı! Katılımcılarla tanıştığıma cidden memnun oldum. Helallik istemek için dün Lahey’e Spinoza’nın mezar yerine gitmeyi de ihmal etmedim…
Bu haftaki oturumlarda görüşmek üzere!
Eski Yunan felsefesine keyfî olmayan, olabildiğince tarafsız bir şekilde nasıl yaklaşabiliriz?
Bu akşam 22:00 amfide bu soruyu Thales'e atfedilen “her şeyin tanrılarla dolu olduğu” fikri üzerinden etüt edeceğiz. İlgilenenleri bekleriz...
- Zaten birisinin diyalektik hasletine sahip olup olmadığını anlamak için yapılabilecek en büyük deney budur, orası kesin. Toplu bakış özelliğine sahip kişi diyalektik biridir, olmayan değildir.
Platon, "Devlet", VII, 537c.
“O zaman... derslerde çocukları zorlama yoluyla değil de oyun aracılığıyla yetiştir ki her birinin doğal yatkınlığını daha da iyi gözlemleyebilesin.”
“Mantıklı bir şey söylüyorsun” dedi.
Platon, "Devlet", 536e-537a.
@gokcebun
ben de seviyorum bu sözcükleri. bazı bağlamlarda kullandığım karşılıklar (karışık yazıyorum): yavan, sönük, hükümsüz, yok hükmünde, geçersiz, gelgeç, kalımsız, saman alevi gibi, kof, temelsiz, kuru!
"Gün olur kaval sesiyle kendinden geçip kafaları çeker, gün olur bol su içerek diyet yapar, bir gün jimnastiğe başlar, sonraki gün hepsine boş verip bir şey yapmadan oturur, başka gün de felsefeyle uğraşıyor gibidir..."
Bunu söyleyecek son insanım, biliyorum, ama Devlet'in 10. kitabında Platon'un dili başka bir dönemde yazıldığını düşündürecek şekilde değişiyor resmen.
ne gibi, biliyor musunuz, osmanlıcadan kaçınmaya çalıştığını hissedebileceğiniz bir yazarın bir anda "zira, lakin, velakin" kullanmaktan kaçınma konusunda hiçbir refleksinin kalmaması gibi bişi.
@yarligaso
@dilekzaptcioglu
@kitapyurducom
haklısınız ama bunca filoloji hocası ve mezunu var, bir değerlendirme mecrası olmaz mı? (yargılama, hatta eleştiri bile demiyorum, tanıtım ve değerlendirme mecrası diyorum.) bir filolog homurdanmak yerine çıkıp çarşaf çarşaf bir yazı yazdı mı furkan akderin konusunda? ben filolog
... çünkü zaten planları bunların malını mülkünü satın alıp sonra aynı adamlara faizle borç vererek daha zengin olmak ve şeref payelerini ele geçirmektir.
- En iyi bildikleri şeydir.
(Devlet, VIII, 555c)
@ozankolbas
hem “kalın” sanatı saçma bir şekilde aşağılıyorsunuz ve “ince” sanatın kökeninin o olduğunu görmüyorsunuz, hem de “ince sanatı” sizin gibi türbedarlara muhtaç, sıkıcı ve mıymıntı hale getiriyorsunuz. bence tabii.
@Perremoon
@160inciKM
160. Kilometre yayınlarıyla hain planlarımız var: şiir kitaplarının yeni baskısı yapılacak, "Poetikam" ve diğer şiir yazıları kitaplaşacak, Ghérasim Luca ve Arthur Rimbaud çevirileri...
- Ama gökyüzünde asılı duran bir örnek vardır belki de bakıp bakıp ona göre kendini kurmak isteyen için. Bugün bir yerlerde var mı yok mu, yarın varolacak mı hiç olmayacak mı, fark etmez. Eylemlerinde bu rejimi gözetecektir o, başka değil.
- En azından öyle görünüyor, dedi.
@gokcebun
aşşırı sevimli bir çeviri. ama epey mekanik bir anlam katıyor gibime geldi, oysa ilk hareket ettirici sanırım sürecin “başlangıcında” bile değil…
"Zaten yönetmeye giderken de nimete konmak üzerelermiş ya da başlarına devlet kuşu konacakmış gibi değil, kendilerine denk veya kendilerinden iyi birine yönetimi emanet edememişler de iş başa düşmüş gibi bir halleri vardır."