Kendi için varolan kişi yetişmiş insanları yemekle; kendinde varolan kişi kendini yetiştirmekle; kendiliğini aşabilen kişi ise kendinden de iyilerini yetiştirmekle meşgul olur.
Corona’nın ülkemizde henüz görülmemesini, genetiğimizin farklılığına değil de, işlerini iyi yapan sağlık personeline ve el yıkamayı, eve ayakkabı ile girmemeyi, tuvalet temizliğine dikkat etmeyi küçüklükten itibaren bize ezberleten kültürümüze ve annelerimize borçlu olabiliriz..
Tabur+cu olmak: Bizde modern tıb askeri hastahanelerle ülkeye girdiğinden; iyileşen kişi eve değil, taburuna döner. Sadece Türkçe'de, hastahanede şifa bulup çıkan için "taburcu oldu" şeklinde bir askeri tabir vardır. Batı dillerinde benzeri yoktur.
Bir helikopteri bir uçağı 6 gün boyunca meteorolojik uyarılarımıza rağmen vermeyip bize fırtınada karadan yangın savunması yaptıranlar, evimizi de gönül verdiğimiz çevremizi de yaktılar. Canımız sağ sadece, cehennemden çıktık...
Bir üniversite müdavimi hocasını, "kopya çekmem lazımdı, mani oldu" diye kasden ve planlı olarak hunharca katlediyorsa; yükseköğretimde boş kontenjan bırakmama politikası gözden geçirilmeli; bütün üniversitelerde öğretim en az bir hafta durmalıdır. Diploma ticareti son bulsun !
Onlar vakurdur, mütevazıdır konuşmaz. Ben söyleyeyim. Yarıyıl izni sebebiyle memleketlerine gidip depremi yaşayan MSÜ Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokulları öğrencileri, gönüllü gidip enkazları elleriyle kazdılar, yardımları köylere kadar dağıttılar, çadır kurdular.
Kuruluşundan beri mesai sarfettiğim Millî Savunma Üni. çatısı altında Şanlı Harbiye’de, M. Kemal Atatürk başta olmak üzere aralarında dedem, dostlarım ve öğrencilerimin de bulunduğu binlerce Türk subayının yetiştiği KHO’nda dekan olarak milletimize hizmet şerefine lâyık görüldüm.
Çin’deki mevcut rejim, yeni virüsün ortaya çıkması ve Dünya’ya yayılmasındaki sorumluluğu kabul edip özeleştiri yapmak yerine, buradan bir “başarı hikayesi” çıkarmak ve “örnek ülke” havasına girmekle, esas büyük tehditin
#Corona
değil kendileri olduğunu kanıtladı.
Merhum dedem Kafkas İslâm Ordusu ile Bakû’ye giren Osmanlı zâbitlerinden biriydi; ama 1953’de vefat etti ve Azerbaycan’ın yeniden istiklâlini göremedi. Merhum babam onu gördü, ama Karabağ’ın azadlığını göremedi. Ben de şükür onu gördüm. Millî ülküler nesilden nesile emanettir.
MSÜ Kara Harp Okulu Dekanlık binamıza, tek millet iki devlet anlayışıyla Can Azerbaycan bayrağını yerleştirdik. Yıllardır Azerbaycanlı askerî öğrencileri de bünyesinde barındıran Harbiye, geleceğin subaylarını Türk Dünyasının birlikteliği şuuruyla yetiştirmeye devam edecektir.
İçinde “asker” geçen her cümleyi hemencecik militarizm, “devlet” geçeni faşizm, “Türk” geçeni ise ırkçılık diye etiketleyen Türkiye solculuğunun/evrenselciliğinin ucuz, sığ ve inatçı bir damarı var. Aşinayız on yıllardır kendilerine, kibar görünürler ama pek nobrandır bunlar..
Tarihi bilgide hamasi veya komplocu popüler tarih patates cipsi gibidir; hızlıca şehvetle tüketilir, doyurmaz ama bağımlılık yapar. Akademik tarih anlatısı ise haşlanmış patatese muadildir. Tatsız, zor yutulur ama hastaya iyi gelir. Yıldönümlerinde cips tüketimimiz artıyor.
Virüsün ilk ortaya çıkışı ve Dünya’ya yayılışındaki sorumluluğu açıkça ortadayken; kışı yazı bize zehir eden pandemi hususunda Çin hükûmetinin neredeyse suçlanmayan tek kurum olarak kalması, hiçbir uluslararası yaptırım görmemesi ve yüzsüzce propaganda yürütmesi akıl alır değil !
Babam babasını görmemiş doğuştan yetim idi; ben de daha yeni delikanlı iken onu kaybetmiş kıdemli yetim. Evladıma baba olsam da, hâlâ babasını özleyen bir oğulum ! Göreceli yeryüzü hayatı ne ağır ve garib bir yüktür insan olanın omuzlarında. Babalar günü mü geldi yine..
MSÜ Kara Harp Okulu 2021 mezunu, Piyade Teğmen Eril Alperen Emir evladımız şehid olmuş. Okuldayken mensubu olduğu Anafartalar taburunun ilk şehidi Duabey Öztürkmen idi; ikincisi Alperen oldu. Ailesinin, silah ve devre arkadaşlarının başı sağolsun. Mekânı cennet, makamı âli olsun.
Tunceli Harekâtı sırasında Atatürk’ün 14 Kasım 1937’de Malatya’yı ziyaretinde onu maiyetiyle karşılayan Alay Komutanı dedem P. Alb. Bahri Alpan (fotoğrafta Atatürk’ün sol tarafındaki sıranın başındaki). Herkes kendi ecdadını anar…
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT); ismiyle, cismiyle, o güzel amblemiyle ve başardığı vazife ile Cumhuriyet ordusunun ve Kıbrıs Türklüğünün medar-ı iftiharıdır.
Mustafa Kemal Paşa’nın Heyet-i Temsiliyye Reisi olarak Ankara’ya gelişinin 101. yıldönümünde, MSÜ Kara Harp Okulu askerî öğrencileri her yıl gibi bu kez de Harbiye’den başlayan koşularını tamamlayıp Anıtkabir’i ziyaret ettiler.
Ukraynalılar Moskova tahakkümüne karşı direnmeye ve bağımsız bir devlet kurma mücadelesine giriştikleri sıralarda AB ve NATO henüz kurulmamış, Almanya’da Naziler ortaya dahi çıkmamış, Rusya’da Ekim Devrimi olmamış ve bizim Russofiller henüz doğmamıştı ! Önce tarihleri okunsun..
Devre arkadaşları veya alt devreleri enkazdan çıktıysa onlara sahip çıkıp hastahanelerde beklediler. Gidin dinlenin dendi gitmediler. Biraz durun dendi, daha fazla vazife istediler. Allah hepsinden râzı olsun, yeni günler için umut veren geleceğin komutanları, iyi ki varlar…
Yarasa yemeyin deyince biz ırkçı oluyoruz da; Doğu Türkistan’da milyonlar etnik ayrımcılığa uğrayınca Çün rejimi ırkçı olmuyor ! Bir de ne olursa olsun hep borçlu kalıyoruz Çin’e, şu kolu keselim de ödeyelim DİYET’i bari ! Bu twitle birileri de ödemiş DİYET’ini..
Bugün lise mezunu bir dizi gence sordum Zafer Bayramı’nı. Hangi muharebe, kime karşı, kimin başkomutanlığında ? Bilen çıkmadı ! Ortaöğretim tarih hocalarımızdan ricam: Lutfen Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni ve kimin nasıl kazandığını, “Zafer Bayramı” olarak zihinlere sokalım..
Üniversite, hukuken reşid kişilerin yüksek öğrenim gördüğü yerdir. Ayrıca mensupları için bir sosyalleşme mekânıdır. Pek çok kişi, üniversitede tanıştığı bir insanla aile kurmuş, kurmaktadır. Öğrenciler fikrî, siyasi ve hususi hayat tercihlerinde hürdür; aksi de mevzu edilemez.
Biz de kıymetli genç meslekdaşımız Ceren Damar Şenel’in adını yaşatmak ve akademik vazifeşinaslığını öğrencilerimize rol model kılmak için, MSÜ Atatürk Stratejik Arş. Enstitüsü Yönetim Kurulu olarak Harp ve Silahlı Çatışma Hukuku dersliğimize kendisinin adını verme kararı aldık.
@t24comtr
Bu nasıl kafadır ! Bütün çocukluğumuz, "ebeveynimizin görüş açısı dışında" sabahtan akşam ezanına sokaklarda, mahallemizde geçti. Şimdi kız-erkek tefrik etmeksizin çocukları sitelerde dahi sokağa bırakamaz hale geldik. Ortada bir sorun var ve üzerinde çok konuşmak zorundayız.
#SONDAK
İKA
🔴Kıbrıs'ta iki devletli çözümü asla kabul etmeyeceklerini belirten Yunanistan Başbakanı Miçotakis, bu sözleri üzerine ABD Kongresi'nde ayakta alkışlandı.
Evde kalan ahalinin %1’i vaktinin %10’unu nitelikli okumaya ayırır; evde kalan akademisyenlerin ve sair yazarların da %30’u vakitlerinin %50’sini yarım kalan makale/kitaplarına hasrederse, 1 sene sonra 2020-21 “Türk rönesansı” olarak tarihe geçer.
#EvdeOku
#EvdeAra
ştır
Eskiden Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz denirdi; şimdilerde İstanbul’da, Çırağan Sarayı’nın pahalı resepsiyonlarında Türk zevâta ucuz Çin KP propagandası pazarlanır olmuş! Doğu Türkistan kadim atayurdumuzdur; Uygurlar Müslüman Türklerdir; Sincan ise Ankara’nın ilçesidir.
MSÜ Kara Harp Okulu Tiyatro Klübü’nün misafiri olarak bu akşam kıymetli tiyatro oyuncusu
@BurakHaktanr1
Bey’i ağırladık. Kendisine hem meslekî tecrübelerini Harbiyelilerle paylaştığı, hem de şanlı ordumuzun hakkını yiğitçe savunduğu için teşekkür ettik.
Ağustoslar 9’unda Anafartalar ile başlar; 23’ünde Sakarya ve 26’sında Malazgirt ile sürer ve 30’unda Dumlupınar’da zirvesine varır. Harbiyeliler de Anafartalar, Sakarya, Malazgirt, Dumlupınar taburlarında okur dört sene ve her sene 30 Ağustos’ta mezun olup teğmen nasbedilirler.
Türk Dünyasının yaşayan en önemli ozanlarından biri olan
#Abd
ürehimHeyit Doğu Türkistan'da haksız yere konulduğu hapishanede can veriyor; Türkiye'deki tek bir tv kanalı ne ekran altında, ne haber bülteninde bunu duyurmuyor ! Bu da tarihe not düşüldü..
İki gündür yüreğimizi dağlayan pek çok can kaybımız arasında bir Harbiyeli de var. MSÜ Kara Harp Okulu ikinci sınıf öğrencisi Anafartalar Taburu’ndan Seymen Bilgin’i, Antakya’da annesi ve kardeşi ile depremde kaybettik.Allah rahmet eylesin. Bütün devresine başsağlığı dilerim.
Bahtiyar Vahapzade’nin adını bilen, hatta onun şiirine atıf yapan tek bir futbol adamımız vardı; o da oyunun dışına atıldı ! Meydan, güç/ başarı budalası, kendi taraftarından başkasınca sevilmeyen adamlara kaldı. Bu “süper” ligin hiç mi hiç tadı kalmadı...
1957’de Kara Harp Okulu mezuniyetinden 1997’deki emekliliğine kadar, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Türk devletine 40 yıl şerefiyle hizmet etmiş E. Korgeneral Hasan Kundakçı’yı, Selimiye Camii’nden silah arkadaşları ve sevenleriyle birlikte ebediyete uğurladık. Mekânı cennet olsun.
Çinli turist ve nüfusun çok olduğu Londra’da, Paris’te, Moskova’da metroda, tramvayda Çince yazı görmedim; İstanbul’un Tek Kuşak Tek Yol projesinde Çin kolonisi olması mı planlanıyor da durak isimleri Çin alfabesiyle yazılıyor ! Gördüğümüze tahammül etmeyiz,
@istanbulbld
bilsin.
Dağa bakan insan utanır; ormana bakan insan rahatlar; gökyüzüne bakan insan hafifler; bozkıra bakan insan ürküp titrer; pınara, nehre bakan insan canlanır; denize bakan insan umutlanır. Hiçbirine baktırmayan şehir insana mahbestir.
MSÜ Hava Harp Okulu öğrencisi Harbiyeli Mert Çelik ve Deniz Astsubay Meslek Yüksekokulu öğrencisi Buğra Türkkan’ı pek çok vatandaşımız gibi Kahramanmaraş’ta kaybettik. Her iki evladımıza da Allah’dan rahmet, ailelerine ve devre arkadaşlarına başsağlığı diliyorum.
MSÜ Kara Harp Okulu Dekanlığı Nadir Eserler Kitaplığı Katalogu, araştırmacıların erişimine açıldı. Türkçe ve yabancı dillerde pek çok nadir eser, askerî tarih araştırmacıları tarafından yerinde incelenebilecek veya dijital kopya talebinde bulunulabilecek.
Deniz Kuvvetleri Bandosu’ndan Deniz Kuvvetleri Günü’nde hoş sürpriz: Çırpınırdı Karadeniz bakıp Türkün bayrağına.. 🇹🇷⚓️ DzKK Karargahı denizlerdeki menfaatlerimiz kadar, tarihimiz ve kültürümüze de sahip çıkıyor👏
İster öğrenci kimliği taşısın ister taşımasın, profesyonel militanlık yaparak üniversiteleri kendi “kurtarılmış bölgeleri” olarak gören ve lanse etmeye çalışan küçük gruplar, dünden bugüne üniversitelerin idari özerkliği ve fikrî hürriyet alanının kısıtlanmasında baş sorumludur.
100 yıl önce bu saatlerde Anadolu’da Batı-Doğu ekseninde düşmana karşı bozkırın ortasında son kale olan Haymana Mangaldağı’ndayız. Bugün bile çıkmak zor; zifiri karanlık, rüzgâr sert. 22 gün gece sürecek Sakarya Muharebesinin başlangıç noktası. Minneti ifade etmek zor...
Yaşadığımız orman yangınları felâketiyle içi yanan ve katkı sağlamak isteyen kurum ve vatandaşlarımız; önceliği orman köylülerine verirse iyi olur. Tek geçim kaynakları, evleri, yurtları ellerinden giden pek çok orman köylümüz var. Her grup bir köy seçse yaralarını sarabiliriz.
Kişinin geçmişe dair ne hatırladığı, onun bugün “ben kimim” sorusuna verdiği cevabıdır. 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşunu değil İzmir yangınını, Büyük Taaruzun başkomutanı Mustafa Kemal Paşa’yı değil Mao’yu, gencecik hâkim Safa Mutlu’nun kâtili Y. Güney’i ananları böyle okumalı..
MSÜ Kara Harp Okulu’na bu sene girip Kuleli’de MSÜ Yabancı Diller Yüksekokulu bünyesindeki yabancı dil hazırlık sınıfına devam eden Harbiyeli Mustafa Şan evladımızı da Hatay’da enkaz altında kaybettik. Ruhu şâd olsun, devre arkadaşları ve ailesine başsağlığı dilerim.
1974’de, “bu işe İngilizler, Amerikalılar, Ruslar izin vermez” düşüncesi galip çıksaydı şu an Kıbrıs’ta Türk yaşamıyordu; 2020’de de “bu işe Ruslar kesin müdâhil olur”cular dikkate alınmadığı için Yukarı Karabağ tekrar Türk toprağına dönüştü. Artık hep öyle kalacak !
İstanbul’da 150 senedir nice tarihî bina yol açmak için yıkıldı. Her açılan yol bir süre sonra yetersiz kaldı. Kasımpaşa, Osmanlı denizciliğinin kalbidir.
#Divanhane
ve çevresindeki binalar, buradaki son Bahriye yâdigârlarıdır. Yol için, tarihî karakol binası yıkılmaz, yazıktır..
Kırımlı, Kazanlı Tatar entelektüeller ve akademisyenler olmasa idi, 1870’lerden günümüze Türk dünyası ve Türkiye’nin fikir ve beşerî bilim hayatı çok şey kaybederdi. Bir üniversitemizin adı “İsmail Bey Gaspıralı” adını taşımalı; en uygun yer belki de Sinop. Kırım’a bakan Sinop.
Ayasofya ve Sultanahmed arkasını Keşiş Dağı/Uludağ’a dayamış da görmezmişiz ! Coğrafyacıların verdiği bilgiye göre açık hava ve denizde buharlaşma olmadığı zaman yılda bir iki gün görülecek bir manzara. Mutlaka şu anki hava kirliliği azalmasının da rolü var.
4 gün sonra Sakarya Muharebesinin başlamasının 100. yılı. Adı Sakarya nehrinden, ama geçtiği yer Ankara Haymana-Polatlı arası. Bu zafer olmasaydı Büyük Taarruz olamazdı; Anadolu işgalden kurtulamazdı; Cumhuriyet kurulamazdı; biz de hür Türk vatandaşı olamazdık. Unutmayalım...
Kahraman Kırım Türkü Gülsüm Hanım; içimizdeki bütün Rus muhiplerini, Leninistleri, Stalinistleri hoplatmışsın, sağolasın varolasın, seninle gurur duyuyoruz. Vatan Kırım’ın âzad olduğu günü de göreceğiz daha, o zaman da çok bağıracaklar…
Şu son 5 gün çok öğretici ve dahi motive edici oldu. Türkiye kendine çizilen fiziki/zihni/psikolojik sınırları aşınca, dışarda/içerde birilerinin ne hallere girdiklerini ayan beyan gördük ve bu devlete/millete hizmet iştiyakımız arttı. TSK ve askerimiz ile de yine gurur duyduk.
Vatanperver, hep güleryüzlü, açık fikirli bir Türk denizcisi, SAT idi Şükrü Cömert. Yüksek lisans yaparken öğrencimiz olmuştu. Bugün vefat haberini almak çok üzdü bizleri. Ömür kısa, mühim olan hoş bir seda bırakmak ise Şükrü kardeşimiz yaptı onu. Mekânı cennet olsun.
Pîrimiz, üstadımız, Hocamız; babamın aziz dostu, benim ve pek çok tarihçi meslekdaşımın rol modeli, gerçek âlim Dr. Mehmet Genç Hakk’a yürümüş. Son anına kadar okudu, düşündü, yazdı. Mekânı cennet, kabri pür-nûr olsun.
Şehadet şerbetini içen Duabey Onur, Harbiye öğrenciliğine ve mezuniyetine tanıklık ettiğimiz bir evladımızdı. O şehadet şerbetini içti, bizim yüreğimiz yandı. Mekânı cennet olsun, kanı yerde kalmasın inşallah. Ailesi, devre ve silah arkadaşlarına başsağlığı diliyorum.
Şehid olmuş bir Türk subayını, mezunu olduğu üniversitenin mezuniyet töreninde arkadaşları fotoğrafıyla anmak isteyecek ve bu engellenmeye çalışılacak !
@areledu
Rektörlüğü bunun hakkında açıklama yapmaz ve sorumlularına yaptırım uygulamazsa bu ihanete ortak olur.
#ismailcansofta
Harp Tarihi Vesikaları Dergisi olarak 1952 yılında neşredilmeye başlayan Askeri Tarih Belgeleri Dergisi’nin bütün sayıları, MSB Askeri Tarih ve Arşiv Daire Bşk. tarafından sayısal ortamda erişime açıldı. Hayırlı olsun👏
Kıbrıs’ın ilk fethinin 449. yıldönümü kutlu olsun. Merhum Denktaş, İstanbul AKM’de 80’lerin sonunda verdiği bir konferansta, 1974’de Ada’ya paraşütle inen bir subayın kendisine, “1571 şehidlerinin bizimle indiğini gördük” dediğini aktarmıştı. 1571/1974 şühedası cennetmekân olsun.
Salgından en çok etkilenen ülke olan İtalya, en fazla yaşlıyı da barındıranı. Demek ki Akdeniz usulü beslenme ve çalışma tarzı, ömrü uzatıyor. Ama salgında en az kaybı veren Almanya. Disiplinle kurallara uyma burda öne çıkıyor. Barışta İtalyan, savaşta Alman gibi olmak mı lazım..
Bir ülkede iç karışıklık çıkmasından daha kötüsü, kamu düzenini tekrar tesis için bir millî devlette ülkeye yabancı asker/kolluk gücü davet etmektir. Kazakistan’ın sahibi Kazak Türk halkıdır.
Deniz Harp Okulumuz ile birlikte Türkiye’nin en köklü modern eğitim-öğretim kurumu Kara Harp Okulu’nun bütün devrelerini biraraya getirecek Harbiye Mezunlar Derneği’nin kuruluşu için hazırlık çalışmalarımıza başladık. Harbiye’yi kıymetli kılan, mezunu Türk subaylarıdır.
Osmanlı Arşivi’nde sistemde yüklü bütün belgelerin erişime açılması için talebimizi ilettik. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı konuya olumlu yaklaştı. Askeri tarihle ilgili baskısı olmayan resmi yayınların erişime açılması hususunda da talebimiz olumlu karşılandı.
Mehmet Genç Hoca bugün Fatih Camii hazîresinde sırlandı. Vasiyetine uygun olarak, çok sevdiği Gazi Osman Paşa’ya komşu oldu; tarihçi meslekdaşları Halil İnalcık ve Kemal Karpat ile yan yana. Defin sırasında gökyüzü de hafiften ağladı, onu hafif yağmurla uğurladı. Hep özleyeceğiz.
On senedir vaktinin büyük kısmını askerî öğretim kurumlarında geçirmiş ve Harbiye’nin uzun tarihindeki dönüşüme âşina bir akademisyen olarak, bu büyük mesuliyeti hakkıyla taşımaya gayret edeceğim. İyi dileklerde bulunan bütün millet, vatan ve Harbiye sevdalılarına müteşekkirim.
Anadolu’dan önce Türk yurdu idi Kırım. Osmanlı’nın düşman işgaline uğrayan ilk Türk-Müslüman nüfuslu mülkü Kırım’dı. Sovyet döneminde soykırımla nüfusu eritilen ilk Türk toprağı da Kırım oldu. Kırım bize manen de, fiziken de çok yakın. Ve Kırım Türkleri halen esarete direniyor..
Milli Savunma Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunan bazı nadir askerî tarih yayınları ve Osmanlı Türkçesi eserler taranarak araştırmacıların erişimine açıldı:
Anacaksak tarihimizde bunu hakkeden ne kadar çok kişi var; vazifesini doğru zaman ve mekânda, doğru şekilde yapmış. Biz onları unutursak, yarın o tür insanlar bulmakta zorlanılacaktır..
MEHMET RIFAT BÖREKÇİ.
Ankara Müftüsü sıfatıyla, Türk Kurtuluş Savaşı'na, Kuvay-ı Milliye’ye ve Mustafa Kemal Paşa'ya önemli desteklerde bulunan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Diyanet İşleri Başkanı’dır.
Ruhu şad olsun.
Minnet, şükran ve Fatiha’larla anıyorum..
Bizim şahsen tanıdığımız son Osmanlı hanedanı mensupları asildi, zarifti ve vakurdu. Hiç kamu önüne çıkmadılar; sürgünde çektiklerini sinelerinde sakladılar; Türkiye'nin menfaatini, birliğini hep en üstte tuttular. Bu çizgiyi terkeden nev-zuhur bazı eşhas hanedanı temsil etmiyor.
Balkan, Cihan Harbi, İstiklal Harbi gazisi Osmanlı/Cumhuriyet piyade zâbiti dedem, memleketi Akşehir’e ancak 1922’de dönebildi. Hanımı o zaman görebildi yüzünü ve ilk oğlu olan dayım o 37 yaşında iken doğabildi. Sorsanıza ona, siz harp eder gibi mi yaptınız diye !
Adını Sakarya nehrinden alan, ama Ankara’da Haymana-Polatlı arası zor bozkır coğrafyasında gerçekleşen, 22 gün 22 gecelik büyüklü küçüklü savunma ve taarruz harekâtından oluşan, işgalci Yunan ordusuna karşı kazanılan
#SakaryaMeydanMuharebesi
zaferinin 100. yıldönümü kutlu olsun.
Bir hayalimiz vardı. Türkiye’de de uluslararası seviyede bir Savaş Araştırmaları lisansüstü programı olsun; burada asker ve sivil öğrenciler, pratik tecrübeleri ele alsın, teorik tartışmalar yapsın. MSÜ ATASAREN War Studies programını böyle kurduk. Bugün ilk sivil mezun verildi.
Barış kelimesini ağza pelesenk eden bazılarının bununla hangi savaş ve zulümleri gizlediklerini; tarafsız ve evrensellik iddiasında olan bazılarının da bunu soysuzluklarına nasıl makyaj olarak kullandıklarına açık bir örnek👇
Eskiden de olduğu gibi, MSÜ Kara Harp Okulu’nda askerî eğitimlerin tamamı Okul Komutanı gözetiminde Öğrenci Alay Komutanlığı uhdesindedir. Dekanlığın görevi, 1974 yılında 4 seneye çıkarılan lisans programları ve diğer bilimsel araştırma faaliyetlerini yürütmektir.
Öğretim üyesi, öğretmen, lisansüstü öğrenci ve araştırmacılardan oluşan binlerce kişilik tarih bilimi camiası, muhtelif rantlar peşinde koşan üç beş adamın yaydığı mantıksız, bağlamsız, fabrikasyon malumat/komplo teorisiyle başa çıkamıyor !
Uzun yıllardır hayalimiz olan Askerî Tarih doktora programı ile ilgili YÖK onayı geldi. 2020-2021 öğretim yılında,
@msuedutr
bünyesinde İstanbul’da ATASAREN, Ankara’da Alparslan Savunma Bilimleri Enstitüsü’nde bu programa öğrenci alıp öğretime başlayacağız. Hayırlı olsun..
Üç senedir çeşitli vesilelerle müşterek mesai yaptığımız DzKK Kurmay Bşk. Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’yı, Bahriye ve memleket aşığı ve tarz sahibi bir subay, bir soldier-scholar/asker-akademisyen olarak tanıdık. Milletimiz ve denizciliğimize hizmetleri şüphe yok ki sürecektir.
MSÜ Kütüphanesi’ndeki nadir askeri tarih eserlerinin sayısal ortama aktarılması projesinde bir aşama daha gerçekleştirildi. Son dönem Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi askeri tarihimize dair kıymetli nadir eserlere aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz:
Türkiye’den sonra en fazla Türk nüfus İran ve Çin’de yaşıyor. İlkinde Türkler nüfusun yarısı, ikincisinde ise kendi bölgelerinde yoğun bir azınlık. İki ülke de buralardaki Türk cumhuriyetlerini 1940’larda işgalle sonlandırdı. Şimdi ilki onları sindirme, ikincisi yok etme peşinde.
İzmir, Menteş’teki KHO ATAT yerleşkesinde, bu sene Kara Harp Okulu’na katılan yeni Harbiyeli kardeşlerimizin and içme ve meç kuşanma törenindeyiz. Allah bahtlarını açık, kılıçlarını keskin etsin.
Bir komando harekâtı emektarı, katır Reşo. 1990’ların başındaki efsane mayın tesbitçisi. Yaşlansa da kendisine 1992’den beri gösterilen vefa ile muhafaza ve bakım altında hâlâ dinç. Bugün, süvari gönüllüsü
@tugrulnecmettin
Bey’in ziyaretinden memnun kalmış olsa gerek…
21. yüzyılın en sistematik ve kitlesel insanlık suçu olarak tarihe geçmemesi için, insanım diyen her kişinin
#Do
ğuTürkistandaSoykırım hakkında sesini çıkarması lâzım.
İstanbul’un, Osmanlı pâyitahtı ve Türkiye’nin en mühim şehrinin idaresinin 100 sene önce düşmanın eline geçtiğini ve 97 yıl önce bugün
#6Ekim
’de kurtarıldığını unutmayalım. Unutan şükretmez, kıymet bilmez. İstanbul’un işgali ve işgal dönemi hakkında hâlâ çok az araştırma var..
28 sene önce bu saatlerde ebedî aleme uğurladığımız merhum babam Prof. Dr. Hakkı Dursun Yıldız’ı ve 10 sene önce yine bu saatlerde öte âleme göçen baba dostum, değerli büyüğüm Dr. Durmuş Hocaoğlu’nu rahmetle anıyorum. Allah rızası ve millete hizmet için yaşayıp, göçtüler..
Çevirisini yaptığım ve bir süredir baskısı olmayan, Carl Schmitt’in Roma Katolikliği ve Politik Form başlıklı eseri,
@VakifBankKY
tarafından yeniden yayımlandı. İlgililerinin dikkatine..