Bağımsız, işsiz araştırmacı. Sanat tarihçisi. Müzmin öğrenci. Doktora adayı @ MÜ.
🎓İÜ Sanat Tarihi
🎓İÜ İktisat
🎓MÜ Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları
Benim sade bir yurttaş olarak bu ülkeyi yönetenlerden birinci beklentim yurttaşlarının onurları üzerinde tepinmemeleri. Ancak birkaç istisna haricinde göremedim bunu hiç. Madenci tekmeleyen, kanser olduğunu söyleyen kadının cebine para sıkıştıran, takla at diyen, ana bacı
Beni heyecanlandıran bir detayı paylaşacağım sizinle. Seven Ne Yapmaz (1970) filmini incelerken bir mozaik çıktı karşıma. Tescilli ve koruma altında olan mozaiklerden biri sandım önce. Ancak Google'dan duvarın bugünkü hâline bakınca yanıldığımı anladım. Hikâyeyi baştan alayım 👇
Ayasofya'nın galeri katına ben bir yurttaş olarak 3 senedir çıkamıyorum çok yanlış bir kararla camiye çevrildiğinden beri. Ama ünlü bir oyuncuyu ağırlamaktan çekinmedikleri gibi utanmadan bir de klip hazırlamışlar. Bu ülkede her şey imtiyaz üzerine temellenmiş durumda. Pes.
‘Vikingler’ dizisinde Kral Ragnar karakteriyle tüm dünyada tanınan ünlü Hollywood yıldızı Travis Fimmel ile kıymetli emanetimiz Ayasofya Camii’ni ve Ayasofya’nın zengin tarihini dijital olarak ziyaretçilere sunan Ayasofya Tarihi Müzesi’ni gezdik.
Zengin kültürel mirasımız,
İBB logosunun bu listeye girmesi şaka sanırım. Çok kötü bir logo. Ancak 50 seneyi aşkın ömrü nedeniyle dokunulması imkânsız. Zaten başkan da aman bize dinsiz derler diye ilişmeyi aklından bile geçirmez. Ama bu çok kötü olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Televizyonda rastladığımda yüzümü en çok güldüren kişiler. 5 yılda 40'ı aşkın bölümle adım adım gezerek anlatmışlardı eski İstanbul'u. Biri edebiyatçı, diğeri tarihçi. Eray Canberk ve Rüknü Özkök. Bilgi deryası ikisi de. Allah uzun ömürler versin.
"Ömür biter, İstanbul bitmez."
3 yıl önce 6 lira olan boza şu an 40 lira. Bardak da karton+ufacık. Geçen Kocamustafapaşa Beyaz Saray'da neredeyse bira bardağı kadar olan bardakta içtim her zamanki gibi, 30 lira. Şişesi 70. Leblebi dahil. Krizi fırsat bilip fiyatları haddinden fazla arttıran işletmelere uyuzum.
Hiç sabah 6'da, karanlıkta, in cin top oynarken Sirkeci'den Beyazıt'a kadar Bahçekapı, Tahtakale, Sultanhamam, Tahtakale, Mahmutpaşa, Nuruosmaniye arasında zikzak yaparak yürüdünüz mü? Yapmadan ölmeyin derim naçizane.
Beşiktaş'ta Abbasağa ile Barış Parkı arasında bulunan Milli Saraylar Lojmanları, AKP'li Vahit Kiler'in sahibi olduğu Kiler Holding tarafından "Referans Beşiktaş" adıyla lüks bir konut sitesine çevriliyor. Kentin kalbindeki bir kamu arazisi dahi zenginlere sunulmuş oldu böylece.
Yerebatan Sarnıcı'nı gezdim. Bir konu çok can sıkıcı, nazarımda rezalet. Şaka gibi gelebilir ama yüzlerce kişinin mekânın simgesi olan Medusa başlarını ve "Ağlayan Sütun"u fark etmeden sarnıcı gezdiğine tanık oldum. Sebebi platformun kurgusu, yanlış ışıklandırma ve sanat eseri👇
Parsel bazında dönüşümün simge renkleri olan beyaz, kahverengi tonları ve siyahtan tiksindim artık. Calico kediler beagle köpekler haricinde hiçbir şeyde görmeye katlanamıyorum bu renkleri. Hele ki sayısız kültür varlığı barındıran, maneviyatıyla meşhur Üsküdar Karacaahmet'te...
Bağlarbaşı'ndan Kuzguncuk'a inerken çektim bunları. Çok itici binalar. Sayıları çok arttı son yıllarda. Estetikten alabildiğine uzaklar ve mahallenin dokusuyla ilgileri yok. Resmen "Ben lüksüm, yeniyim, beni alın" diye bağırıyorlar. Kameraman kovalayan ablayı anımsatıyorlar.
Hasköy Rum Mezarlığı'nda neler oluyor? Geçtiğimiz aylarda bir takipçim mezarlıkta inşa faaliyeti olduğunu, kapısının da ortadan kaldırıldığını söylemişti. Önceden de fotoğraflamış olduğum bu mezarlığa gittiğimde kuzey ve doğu taraflarında kocaman bir alanın düzlendiğini gördüm.👇
Kariye Müzesi'nin esas kimliğini, katmanlarını, güzelliklerini görebilmek için eski kaynaklara başvuracağız artık. Çünkü öyle buyuruldu; karnı aç olan vatandaşın kof zaferlerle doyurulması uygun görüldü. 1971 yapımı Battal Gazi Destanı, tutunduğumuz bir dal olacak bu bağlamda.
Her apartman 5 kattan 15 kata dönüşürse bu trafik ve fotoğrafa yansımayan korna gürültüsü olur tabii. İstanbul'a telafisi söz konusu olamayacak kötülükler yapıldı. 15 sene sonra 15 değil 30 katlı da olur; çıkmanın üstüne çıkma yapılır. Kolektif açgözlülük, rezillik.
@ Feneryolu
Feneryolu istasyonunun dibindeki bu kaldırım zaten dar. Yokuşu yaşlılar, pusetliler, bavul taşıyanlar vs hâliyle yavaş çıkıyor. İnsanlar mecbur yola atlıyor aceleden. Şimdi de hadsizce kaldırım kapatılmış. Kentin patronları müteahhitler, normal. Trafik de çift yönlü bu arada.
Türkan Şoray'ın 1964 yılında çıktığı bu kapı varlığını koruyor ne mutlu ki. İstanbul'da geçmişin inceliklerini taşıyıp da günümüze ulaşabilen çok az şey kaldı; Yeşilçam ile izlerini sürmek hoş. Bu eski yapı ve zarif kapısı, Harbiye'yi Maçka'ya bağlayan Mim Kemal Öke Caddesi'nde.
Koku burnunuza geldi mi? İBB'nin güzel dokunuşlarından biriydi bu rezil geçidi yenilemek. Nefesi tutup hızlı adımlarla yürüyorduk resmen.
Ağustos 2014.
4. Levent mozaikleriyle ilgili günler boyunca kaynak taradım. Ercüment Kalmık imzalı tek bir mozaik bulabildim. Beşiktaş Belediyesi seneler önce bu mozaik ğzerinde bir çalışma yapmış ve görünür kılmış. Ancak başka hiçbir yerde başka bir Kalmık mozaiği bulamadım.
İlk fotoğrafın Tarlabaşı değil, Kadırga-Sarayiçi Sokak olması dışında sorun yok. Hayatlarında ne Tarlabaşı'na ne Kadırga'ya gitmiş tipler çalıntı fotoğraf ve bilgilerle millete akıl veriyor ve mis gibi para kazanıyorlar şu çok takipçili hesaplarla. Yazık vallahi.
1961 yapımı "Tenten İstanbul'da" filminden bir sahne ve o sahnenin geçtiği yerin günümüzdeki hali. (Süleymaniye)
Teşekkürler
@bunyaminbulut61
#S
üleymaniyeMirası
#hayalleme
Ayasofya'nın geceleri yalnızca belli rehberlerin turları ve benzeri özel organizasyonlar için açılmasını son derece çirkin, ayrımcı, sinir bozucu bir uygulama olarak görüyorum.
Süleymaniye Külliyesi'nde kültürel mirasın korunması açısından skandal olarak nitelendirdiğim ve nasıl oldu da kimse bahsetmedi anlamadığım bir değişiklik oldu geçen aylarda. Darüşşifa ve imareti ayıran meyilli aralık bir merdivene dönüştürüldü son restorasyonda.
Dışarıdan bakıldığında bir şey vadetmeyen, içine girildiğinde ise bambaşka bir dünya sunan onlarca Suriçi hanından sadece biri: Diri Han. Avlu boyunca dönerek zirveye ulaşan merdiveni ve zemin döşemesiyle sonsuzluk hissi veriyor. En üst katlarındaki rengârenk yeşil tonları ise
Bir
@nerdecekildi
olmasak da ara sıra gözümüze bazı detaylar çarpıyor :p Eşkıya'nın Tarlabaşı'nda çekildiği sanılır hep. Ancak sokak sahnelerinin çoğu bugünkü Fener semtinde çekilmiştir aslında. Evet, bugünlerde cafelerden geçilmeyen Fener. Yaklaşık 25 yıl önceki hâli, buyrun:
Migros bu işe elbette gıcık olacak ama yapacak bir şey yok. Kentimizin gözbebeği bu mozaikler. Bilmeli, korumalıyız. Günümüz yapılarının ve dokularının yöneticiler, sermaye ve kullanıcılar eliyle nasıl niteliksizleştirildiğini iyi hatırlamalıyız.
Bazen tek bir tweete tav olup seri takipçi geliyor. Yine geldi. Rutin eleme tweetimi atayım.
Ayasofya'nın acilen müze niteliğine geri döndürülmesi gerekiyor.
Kalan bunu bilerek kalsın, gidene güle güle 👋🏻
Bayramda Ayasofya'da olmak istemezdiniz!
Aslında sadece bayramda değil, son zamanlarda hep aynı.
Ücret yok, kontrol yok, saygı yok, insanlar sırada beklerken diğerleri utanmadan sıkılmadan en önden kaynak yapıyor, hiç bir yetkili yok, hiçbir müdahale yok. müthiş bir özensizlik
Instagram'ı neden sevmiyorum? Cevabı bunlar. 4 değil 444 örnek de koyabilirim. Karbon kopya hesaplar yalan yanlış bilgilerle, aptala anlatır gibi bol yazı ve seslendirmeyle garip garip videolar paylaşıyorlar ve çok beğeniliyor. Aptala anlatır gibi derken, Instagram kitlesinin
Yavuz Selim civarında volta atarken şu binayı gördüm ve birkaç saniyelik düşünmeden sonra direkt çaktı şimşek. İlk Altın Portakal galibi film olan Gurbet Kuşları'nın (1964) çekildiği ev. Dimdik ayakta hâlâ. Bu süreklilikler işte İstanbul'a bağlılığımızı canlı ve sıkı kılan.
Sık sık gezi güzergâhı ve mekânları üzerine sorular alıyorum. Ancak insanların daha ziyade Fatih, Beyoğlu, Beşiktaş, Kadıköy ile kendilerini sınırladıklarını görüyorum. Kötü bu. Mesela hemen sur dışında, Balıklı-Topkapı arasında kalan hat çok ihmal edilen bir bölgedir.
Öncelikle sahneyi en başa tutturalım. Görüldüğü üzere bu sahne sıradan bir mekânda çekilmedi. Günümüzde sıradan olarak görülebilir ancak 1970'lerde burası çok daha önemliydi. Duvarı neredeyse baştan sonar kaplayan mozaiği de videoda detaylıca görebilirsiniz.
Hikmet Karagöz'ü, Yeditepe İstanbul'un Sabri Usta'sını kaybetmişiz. Nur içinde yatsın. Bu kesitte elinde sefertasıyla Kasturya Sinagogu'nun yanında kederli kederli yürürken görüyoruz kendisini. Sonrası zaten esas mekân; Cibali, Haydar Bostanı Sokak..
İlgili broşürde mozaiklerin tek tek resimleri ve konumları var. Tespit edilen ve görselleri toplanabilen 20 adet mozaik haritada tek tek gösterilip numaralanmış ve güzel bir şekilde tek tek gösterilmiş. Bahsettiğim nokta ise haritada gözükmüyor, sağda kalıyor.
Beşiktaş'ta BAÜ hizasındaki Beşiktaş Belediyesi ve BAÜ işgalini bilmenize rağmen neden engellemiyorsunuz? Onlarca kere gerek size gerek çakılma arkadaşlarınıza ilettim. Sebebini merak ediyorum. Bu kıyıyı yurttaşın ücretsiz kullanımına açmaktan sizi alıkoyan nedir?
Karaköy kıyı alanının çitle kapatılıp özel bir işletme tarafından turistik taşımacılık amaçlı indirme-bindirme alanı olarak kullanılmasına ilişkin kamuoyunda haklı bir tepki oluşmuştur.
Söz konusu alana ilişkin İBB’nin vermiş olduğu herhangi bir izin bulunmamaktadır.
Kıyının
2 ayrı filmde görünce ilgimi çekti. Kabataş İskelesi'nin karşısındaki bu alan eskiden maarif takvimi görevi görüyormuş? Bilmiyordum, çok hoşmuş. Filmler "Petrol Kralları" ve "Askerin Dönüşü". Bu uygulamanın ne kadar sürdüğünü bilen, elinde başka veri olan paylaşırsa sevinirim.
Erenköy'ün köşklerinin kendilerini dört koldan kuşatan yüksek apartmanların arasındaki vaziyeti pek hazin.
1) Eczacıbaşı Köşkü
2) Arif Hikmet Paşa Köşkü
3) Oyuncak Müzesi olarak bilinen köşk
4) Hüseyin Paşa Köşkü
İTÜ Gümüşsuyu kampüsünün gazhane yönündeki girişinde, Atatürk Kitaplığı'nın 100 m. altında bulunan bu yapıyı ilk kez geçen aylarda fark ettim. Mimarisi, saçak altı ve pencere üstlerindeki süslemeleri (çini?) hayli dikkat çekiciydi. Bir şeyler çağrıştırıyordu ancak çıkaramamıştım.
Geçen Divan Yolu'ndaki Sağlık Müzesi'nin önünden geçerken tabelasının olmadığını fark edip etrafa bakındım ve arka cephede bu saçma asansör ekini gördüm, 2021'de yapılmış. Araştırdım, meğer Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü olmuş bu bina. Tweet bitti.
Olayın benim açımdan ilginçleştiği nokta ise sahnede gözüken sanatçı imzasının izini sürmeye başladığım andır. Arkada görülen imza Ercüment Kalmık'a ait. 1909-1971 yılları arasında yaşamış, MSGSÜ mezunu önemli bir ressam.
Arşivimi karıştırırken karşıma çıkan bir Tomris Uyar fotoğrafının çekildiği yerin neresi olduğunu anlayamayınca fotoğraf altı bilgisiyle iz sürdüm. Bilgiye göre fotoğraf 1982'de Tünel'de çekilmiş. Bakındım, Tünel denemez; Asmalımescit diyelim. Gönül Sokak.
Duvarın ayakta olan kısmındaki mozaik parçalarının akıbetini ise şu an için bilemiyoruz. İlk başta yok mu edildiler? Yoksa üstleri mi sıvandı? Bunu bize söyleyecek olan 4. Levent'te uzun yıllar boyunca yaşamış kişiler ve elbette
@BesiktasBel
.
Bir güncelleme geçmem gerek. Beşiktaş Belediyesi tarafımla iletişime geçti ve ortak talebimizi ilgili birimlerine iletti. Geçmişte tüm mozaikler için tek tek büyük uğraşlar verdikleri gibi bu yeni mozaik için de çabalanacak umarım.
Broşürü incelediğinizde göreceğiniz üzere, birçok mozaik ortaya çıkarıldıysa da bazıları çoktan yok olmuştu. Kimisinin bulunduğu duvar yıkılmıştı, kimisi de zamana ve insana yenilmişti.
Nitelikli bir mimarlık hizmeti aldığı belli olan, kapsamlı bir plan dahilinde inşa edildiği anlaşılan, bahçeleri, sokak dokusu ve yapı tipleriyle benzerlerinden ayrılan bu bölge elbette 4. Levent olmalıydı.
Nerede Çekildi isimli sevdiğimiz hesap bu noktada imdadıma yetişti ve Sev Kardeşim ile Yuvasız Kuşlar'ın da burada çekildiğini öğrendim. Filmleri didiklediğimde bu noktayı da gördüm elbette. Akasyalı Sokak. Duvarın tümüne yayılan mozaikler arka planda gözükmekte, dikkat.
Bodrum Mesih Paşa Camii ya da Myrelaion Kilisesi. İlk görsel Birmingham East Mediterranean Archive'den. İkincisi benden, 2014. Üçüncüsü ise İBB sokak panoramalarından. Yorum yapmıyorum bu kez.
Yeditepe İstanbul dizisine ev sahipliği yapan konağa ve yanındaki omuzları düşmüş ahşap evlere tepeden, jenerikteki çekim açısına yakın bir açıyla bakabilmeyi başarınca çok heyecanlanmıştım 6 sene önce bugün. Diziyi seven takipçiler de azıcık heyecanlansın istedim.
Bu klip ile Yeditepe İstanbul sevenlerinin canını yakmayı amaçladım. Havva ana her an üst kat penceresinden gözüküp "Ömeer" diye bağıracakmış gibi. Ali de arka pencereden İstanbul'u seyrediyor. Suskun..
#Suri
çininMüzikleri
#23
Yer: Cibali
Müzik: Yeditepe İstanbul - Derya Köroğlu
İstanbul'un ne mutlu ki bazı kurtarılmış bölgeleri var ve buralarda zamanın donduğunu görebiliyor, kendimizi durmaksızın değişen ve sıradanlaşan kentin boğuculuğundan kurtarabiliyoruz. Örnek, Fransız Sarayı.
Fener Rum Lisesi'ndeki kermesten bildiriyorum. Birçok İstanbul içi deplasmana falan gitmiş biriyim, böyle yoğunluk görmedim, böyle daralmadım. Bahçe ve çevre kısımları binlerle ifade edebiliriz. Kuyruk Vodina'ya uzanıyor, içeride s'ler çizilmiş. Dahası yolda, yığınla geliyorlar.
Yerebatan Sarnıcı'nda isteyen firma istediği organizasyonu yapabiliyor artık. Korktuğum gerçekleşti. İBB'ye ait olmayan Sultan Sarnıcı'nda düğün, Binbirdirek'te konser yapılmasıyla hiçbir farkı yok bunun. Olayı çiğ ve çirkin kılan sadece memleket havası değilse tabii. Yazık.
Elf midir Targaryen midir bilmiyorum ama ilçesinde 14 köpeğin bizzat çalışanlarınca öldürüldüğüne dair ağır şüphe sürmekte ve çalışanlarını koruduğu demeçleri aklımızda. Bu durumda yanına başka sıfatlar eklemek daha uygun gibi gözüküyor kaş göz edebiyatı yapmak yerine.
Dere yatağı iki yanına iki proje sığacak şekilde değiştirilir, bir yana üniversite, diğer yana site kondurulur.
Kağıthane Deresi, Google Earth.
Soldaki kompleks Atlas Üniversitesi, sağdaki site Ege Yapı'dan Kordon İstanbul.
İstanbul facialara hazır. Onları bekliyor, çağırıyor.
1979 yapımı "Baba Kartal" filminde Vezneciler, Beyazıt ve Süleymaniye'nin kesişimi diyebileceğimiz, beş sokağın kesiştiği noktayı en canlı hâliyle görüyoruz. Kim bilir kaç kez geçtim buradan... 500? 1000? Asfaltın örttüğü Arnavut kaldırımı zemini az da olsa görebilmek hoş.
1974 yapımı "Cici Kız" filminde Yeşilköy'den çok güzel görüntüler var. Bu videoda İstasyon Caddesi'ndeyiz, arkada Yeşilköy tren istasyonu... Sonrasında hafifçe sağa kıvrılan bir sokak vardır ki Yeşilköy'ü iyi bilenler hemen tanıyacaktır, oraya dönmekteler.
1965 yapımı "Kumarbaz" filminde Ataköy 2. Kısım apartmanlarını görüyoruz. İzzet Günay'ın cümlelerine dikkat kesilmenizi öneririm :) Bugünkü Conk Bayırı Caddesi üzerinden, Kavaklı Park'ın önünden, 2. Kısım Çarşısı yönüne doğru bakıyoruz. Erman Film kaydı çok iyi.
Apartmanlaşma furyasından bir şekilde sıyrılarak günümüze ulaşmış ve semtin 80-90 sene öncesindeki dokusuna dair cılız da olsa bir söz söyleyebiliyor ne mutlu ki.
@ Karagümrük
Beşiktaş Belediyesi bakanlık nezdinde gerekli kararı çıkarttıktan sonra restorasyon projesine girişmişti, bu süreçleri az çok ben de hatırlıyorum. Bunu da müthiş bir kampanya ile duyurmuşlardı. Kapsamlı broşürü incelemenizi tavsiye ediyorum.
"Şabaniye"de (1984, Gülşah Film) Taşlık efsanesini tarihe karışmadan birkaç yıl önceki hâliyle görebiliyoruz. İstanbullullar kendilerinden nelerin koparıldığını iyi bilmeli, farkında olmalılar. Bugün buraya gelemezsiniz, gelseniz de bu ortamı bulamazsınız. Çünkü Swissotel...
Sedad Hakkı Eldem eseri Taşlık Kahvesi'nin İstanbul halkından koparılma hikâyesini mekânın Yeşilçam'daki yansımalarına da değinerek kaleme aldığım yazı Beşiktaş Belediyesi kent kültürü dergisi b+'nın son sayısında yayında. Okumayı dileyenler için adres 👇🏻
Fatih Belediyesi'ne ait Cankurtaran Sosyal Tesisleri otoparkı. Dün çektim. Yürüyebilmek için arabaların hızla geldiği yola atlamak zorundasınız. Buradan Fatih Belediyesi'ni başta Fatih Belediyesi olmak üzere tüm birimlere şikayet ediyorum.
@FatihBelediye
@ibbBeyazmasa
@TrafikEgm
4. Levent, bilhassa 1960'lar ve 1970'lerin filmlerinde sık görülen bir yerdir. Türkiye kentleşmesi üzerine hiç okumadıysanız dahi sayısız filmde gözüken bu bölgeye eminim aşinasınızdır.
Seçime dek yazmayacaktım iğrenç seçim atmosferinden ötürü ama İstanbul'un eşsiz kültürel mirası olan son bostanlarının yok edilmesine, yalanlara, muhalif kent savunucularının sindirilmişliğine kayıtsız kalamadım. Sonda diyeceğimi başta diyeyim.
AKP'nin yapamadığını CHP yaptı.
+
Bu arada Seda Hanım da mozaiklerden de söz ettiği floodda 4. Levent ile ilgili bilgilendirici bir makaleyi paylaşmış, meraklısı mutlaka okumalı. Ancak tweetteki mozaik Bedri Rahmi'nin mozaikleri arasında gözükmüyor, bu notu da eklemiş olayım.
Mevzuyu şimdilik kapatır, yani bir virgül koyarken şunu da belirteyim. Konunun önemli olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de flood her türlü katkıya açık. Filmlerden tespitleriniz, aile fotoğraflarınız, anılarınız ve bilgilerinizle katkı yapmanızı çok isterim.
Eminim en az 100 filmde gözüküyordur burası. Ancak hızlıca kendi arşivime başvurdum ve 2 filmi de kendim tespit ettim. Her bir sahnesini ezbere bildiğimiz Ah Müjgan Ah ve Banker Bilo da bu "zengin" muhiti kullanmış senaryonun gerektirdiği üzere.
O kadar Ankara paylaştıktan sonra Kızılay Meydanı'ndaki "Gökdelen"i es geçmek olmaz tabii. Bu ucube binanın yerinde eskiden şu köşkün bulunduğunu ilk öğrendiğimde şok olmuştum. Uybadin Köşkü. Akıl almaz bir olay. (İlk fotoğraf SALT arşivinden).
Beşiktaş'ta BAÜ hizasında eskiden yurttaşın ücretsiz kullanımına açık olan kıyı şeridindeki ekleri kaldırıp yeniden yurttaşa sunmayı da başarırsınız umarım Sayın Başkanım; Üsküdar'da bize umut verdiniz.
İlk 3 görsel Google Earth; 2010, Mart 2019, 2022. Sonuncusu Google, 2013.
İstanbul’da, Beşiktaş’ta başardıklarımızı Türkiye’de de başaracağız. Temel atmaya, yatırım yapmaya, açılışlara, bu milletin güzel insanlarına hizmet etmeye devam edeceğiz.
Yenikapı Marmaray-Metro aktarma istasyonunun hangi özelliğine sallasam bilemiyorum. Başlı başına bir tasarım hatası. Kocaman alanı öyle verimsiz kullanmışlar ki insan yığınları çarpışıp duruyor günün en ölü saatinde dahi. İnsan geçişine ayrılan alanların 3'te 2'si kullanılmıyor.
İletişim Yayınları... İyisin hoşsun ama insanı yoruyorsun :( Bu kitapları ön yüzleri yukarı bakacak şekilde koyduğumuzda sırt yazıları ters gözükmemeli. Ya da rafta diğer kitaplarla dizdiğimizde yazılar aynı yöne bakmalı. Ama işi bozuyorsun. Ne gerek var bu cinsliğe söyle bana?
Tezde Zeynep Hanım verileri güzel bir şekilde görselleştirmiş. Mozaikleri hayat normale döndüğünde görmek isteyenler için ortaya harika bir rehber çıkmış. Ancak Kalmık'ın söz konusu kayıp(?) mozaiği işaretlenmemiş. Sağda, Migros yazan yer, maviyle işaretledim.
İlgili kurumlar bu soru işaretini kaldırmalı. Ercüment Kalmık'ın bu eserini kurtarmak belki mümkün olmayacaksa bile, bu durum kayıp diğer mozaiklerin tespiti ve korunması noktasında bir dinamizm katmalı karar alıcılara. Ve vatandaşın bilinçlenmesini sağlamalı.
Hayretler içindeyim. Asfalt olmaması gereken, asfaltsa kaldırılıp tarihî dokuya uygun bir zemine sahip kılınması gereken 10-15 sokaktan biri İstanbul'daki.
Tezin ismi: "İstanbul kent kokusunda 20. yüzyıl mimarlığına ait bir örnek; 4. Levent toplu konutları ve korunmasına yönelik öneriler". Oldukça başarılı ve detaylı bir çalışma. Kapsamlı bir saha araştırması olan bu tezde de 4. Levent'te 23 adet mozaik yapıldığı bilgisi var.
Mezarlık merkezli, yer yer Rumeli Hisarı'na dokunan, medfunlar ve hayvanlarla iç içe, çağrışımlarla zihinsel sarsıntılar yaratmış, bol görselli bir Aşiyan turundan süzdüklerimi paylaşacağım şimdi. Başlangıç, zamanın donduğunu hissettiren Aşiyan'a gidiş yolu ile...
Theodosius Limanı'nın taş iskelesi.. Marmaray'a her girişimde ağaçların ardına gizlenmiş korkuluklara yaklaşır ve bu bahtsız kalıntıya, köşesindeki devşirme friz parçasına bakar iç geçiririm. Hoş, limanın ortadan kaldırılan diğer kalıntılarını düşününce buna bahtsız demek saçma.
İstanbul gibi bir kent ciddiyetle uygulanan kurallarla yönetilmeli. Kentin kalbi niteliğindeki bir caddede böyle ucuz ve çiğ görüntülere müsaade edilmemeli. Pavyon değil burası. Herkes yanındakinden daha iddialı, baskın, göz alıcı olmaya kalkarsa o kent rezil bir hâl alır.
Koskoca İstanbul'un yerel yöneticileri Fener ve Balat'ı birbirne bağlayan ve 10 yıldır akıl almaz bir yerli + yabancı turist yoğunluğuna maruz kalan Vodina Caddesi'ni yayalaştırmayı dahi düşünemediler yahut beceremediler. Turist servislerinden, dükkânlara mal taşıyan
Konumun daha iyi anlaşılması için uydu görüntülerinden yardım alalım. Resmî adıyla burası, Beşiktaş sınırlarındaki Konaklar Mahallesi. Yeşil işaretli yer, videoda gördüğünüz yer. Kırmızı, Sabancı Center. Sarı ise geçtiğimiz yıl sıkça andığımız Suudi Arabistan Başkonsolosluğu.
Beşiktaş Meydanı’na 100 m. uzaklıktaki Gazi Osman Paşa Yalısı kalıntıları söylendiği üzere pandemi döneminde Bahçeşehir Üniversitesi’nce ve İBB'nin yeni yönetiminin onayıyla yok mu edildi? Evet ise sorumlular kim ve neden kimse bahsetmiyor? Açık kaynaklardan derlediğim bilgiler👇
Adalar mevzusu bağlamından iyice koparıldı, sulandırıldı bu boş paylaşımlar nedeniyle. Bunda esas pay kuşkusuz İBB'nin rezilliğini ve zorbalığını eleştireceğim derken işin içine siyaseti ve malum toplumsal gerilimleri katarak haklılıklarını saçmasapan argümanlarla zayıflatan
Mozaikle bitirirsek... İşte bu beni üzen kısım. En başta da gösterdiğim gibi mozaik duvara neredeyse baştan sona yayılıyor. Ancak günümüzde bu duvarın önemli kısmı yıkılmış ve vitrine çevrilmiş durumda.
Bu kadar merkezî bir noktadaki bu kadar görünür bir mozaik günümüzde de görünüyor olmalıydı. Bir ara üzeri kapatıldıysa bile, sonradan ortaya çıkarılmış olmalıydı. Zira Beşiktaş Belediyesi'nin mozaikler için seneler önce yaptığı çalışmadan haberdardım.
Laleli'nin Suriçi'nin en rezil semti olduğuna sık değinirim. Apartman cephelerini kaplayan devasa tabela, afiş vb. unsurlar, üç tekerlekli motorlu araçlar, yolu ve kaldırımı labirente döndüren koli yığınları, kaba insanlar, bağırış çağırışlar, kornalar ve nice bunaltıcılık...
2006 yapımı "Takva" zamanında hayli yankı uyandırmıştı. Bu çarpıcı filmin nazarımdaki önemini arttıransa birçok sahnesinin Haseki Külliyesi'nde çekilmiş olması. Birkaç görselle paylaşayım.
Erkan Can ve Güven Kıraç'ı birlikte gördüğümüz bu nokta sıbyan mektebinin merdivenleri.
Böyle bir haberin TRT'de yapılması gayet güzel. Fakat, sormak gerek. 2013'ten beri neden kapalı bu hat, Sirkeci Garı, Haydarpaşa Garı? Madem bireysel ve toplumsal hafızada çok önemli bir yeri var, neden iktidar tarafından kesildi insanların bu hatla olan bağı?
İstanbul’da kuşaklar boyu hizmet verdi, dostluklara, ayrılıklara ve kavuşmalara tanıklık etti.
2013’te kapanan Sirkeci-Yedikule banliyö tren hattı bugün sessizliğe bürünse de İstanbul’un hafızasında çok özel bir yere sahip...