Çaresizlik, acı, yarım kalan hayaller, korku, adaletsizlik ve sahipsizlik… 6 Şubat depremlerinin 2. yıl dönümünde zihinlerde en güçlü yer bulan kavramlar bunlardır. #6Şubat2023 depremlerinin 2. yıl dönümünde, vefat eden vatandaşlarımızı rahmet ve dualarla anıyorum. Geride kalanlara sabır diliyorum. Ne acıdır ki, böyle büyük bir felaketin ardından cezasını çeken insan sayısı parmakla sayılabilir haldedir. İstifa edeni ise görmek mümkün değil. Çadırların satıldığı, Mehmetçik’in zamanında müdahalesine izin verilmediği, verilerin gizlendiği, fırsatçılığın kol gezdiği, “devlet nerede” sorusunun cevabını vermesi gerekenlerin “kader”in arkasına gizlenerek yok olduğu bir felaketin üzerinden geçen iki yılda hala deprem bölgesinin sorunlarının çözümü için yeterli adımlar atılmış değildir. #AsrınFelaketi olarak nitelenen 1999 depremlerinde bakanlık yapmış bir siyasetçi olarak şunu ifade etmeliyim: bugün olmasa da yarın, bu iktidar ve katil rantçılar için adalet tecelli eder, tarih vatandaşına sahip çıkamamış bu idareyi yazar. Milletimize tekrar baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Büyük bir millet olarak birlik ve beraberlik ruhumuzun, her türlü olumsuzluğa rağmen aşamayacağı hiç bir sıkıntı yoktur.

Türk milletinin başı sağ olsun! Irak'ın kuzeyinde, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde hain terör örgütüyle çıkan çatışmada Piyade Komando Binbaşı Murat Kemal Yetişen'in şehit olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrendim. Yüce Allah kahraman şehidimize rahmetiyle muamele etsin. Ailesine ve yakınlarına sabır diliyorum.

Hukuksuz ve adaletsiz kararlarla tutuklanan @zaferpartisi Genel Başkanı Sayın @umitozdag’ı Silivri Cezaevinde ziyaret ettim. Ardından cezaevi önünde adalet nöbeti tutan Zafer Partili dostlarımızla bir araya gelerek sohbet ettik. Ümit Hocanın moralini ve mücadele azmini yerinde ve güçlü buldum. Adaletin tez zamanda tecelli etmesini ve Ümit Hocanın özgürlüğüne kavuşmasını temenni ediyorum. Siyasetçilere ve muhaliflere karşı yargıyı bir bastırma aracı haline getiren zihniyeti de şiddetle kınıyorum. Adalet herkese bir gün lazım olur.

Geleneksel "Teğmen Andı"nı okuyan ve "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" diyen 5 teğmenimiz ve sıralı 3 amiri hakkında verilen ihraç kararı; ağırdır, adaletsizdir, Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk’ün aziz hatırasına vurulmuş bir darbedir. Verilen ihraç kararının Türk milletinin vicdanında kabul görmesi asla mümkün değildir. Bu haksız ve hukuksuz kararın yargıdan dönmesi ve adaletin tecelli etmesi en büyük temennimizdir. İktidarın hoşuna gitmeyen, iktidarın çizgisinde olmayan gazetecilere, siyasilere, sosyal medya kullanıcılarına, belediye başkanlarına verilen gözaltı, jet soruşturma ve tutuklama kararları ile bu ihraç kararı birlikte değerlendirdiğinde, haksız ve hukuksuz uygulamaların ülkemizde bir rutin siyaset aracı haline geldiği ortaya çıkmıştır. Bütün bunlar asla tesadüf değildir. İhraç edilen teğmenlerimiz ve komutanları büyük Türk milletinin vicdanında Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli mensupları olarak yer almaya devam edeceklerdir. Evlatlarımız müsterih olsunlar. Gün gelir devran döner, Türkiye'nin ufuklarında yeniden adalet güneşi ışıldar, adalet er veya geç yerini bulur.

Türkiye nereye gidiyor? Türkiye Yüzyılı dedikleri, Türkiye’yi adeta Kuzey Kore yapma hedefi miydi? Ülkede gözaltına alınanları, tutuklananları takip edemez hale geldik. Bugün de Barış Pehlivan, Serhan Asker, Seda Selek gazetecilik faaliyetleri sebebiyle gözaltına alındı. Gün içinde Zafer Partili il ve ilçe başkanlarına dair gözaltı kararları oldu. Dün Sayın Ekrem İmamoğlu’na henüz kürsüden inmeden adeta jet hızıyla soruşturma açıldı. Her felaketten, ihmal dolu her olaydan sonra “kader” iması yapanlar, iş kendi saraylarına dokununca gözleri kararmışçasına kamu gücünü kullanıyor, hukuku muhalifleri sindirmek için bir sopa olarak kullanıyor ve bütün topluma gözdağı verircesine en sert uygulamaları yapıyorlar. Sayın Erdoğan’ın iktidarı artık güç zehirlenmesi yaşamakta ve ülkemize zarar vermektedir. Bu iktidar, zulüm ile abad olacağını sanıyorsa fena halde yanılıyor. Herkesi tutuklayamaz, herkesi susturamazsınız.

Bütün İslâm aleminin ve özellikle Türk milletinin #MiraçKandili’ni tebrik ediyorum. Büyük acılar, hüzünler, sıkıntılar ve felaketler yaşadığımız bugünlerde Miraç mucizesinin hikmetine sığınarak ellerimizi milletimizin huzuru, bereketi ve hayırları için açalım. Bu mübarek gece vesilesiyle #DoğuTürkistan’dan #Filistin’e bütün mazlum ve mağdur İslam beldelerine de kurtuluş ve huzur niyaz ediyorum. Hayırlı kandiller.

Sayın Özdağ’ın gözaltına alınması dahi demokrasi adına kabul edilemezken tutuklanması bir hukuk katliamıdır. Muhalif siyasetçileri yargı kılıcıyla korkutamazsınız. Zulüm asla payidar olmayacak, adalet er veya geç yerini bulacaktır! #ÜmitÖzdağYalnızDeğildir

Başımız sağ olsun. Geçmiş olsun. #Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan bir otelde çıkan yangın sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza yüce Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Vefat edenlerin yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyorum. Yaşanan acı hadisede ihmal ve denetimsizlik olup olmadığı etraflıca incelenmeli ve gereği yapılmalıdır.

RT @korayaydintr: Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın @umitozdag’ın yemek yediği bir restorandan polis tarafından alınması ve farklı bir şehr…

Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın @umitozdag’ın yemek yediği bir restorandan polis tarafından alınması ve farklı bir şehre ifade için götürülmesi açıkça adaletin katledilmesi, yargının siyasal bir silah haline getirilmesidir. Eleştiriye ve siyasi mücadeleye tahammülü kalmamış bu iktidar zihniyeti Türkiye’yi kötü bir yöne doğru sürüklemektedir. Anayasal güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü askıya alınmakta, hukuk devleti tarumar edilmektedir. Sayın Özdağ’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Zulme karşı haktan, hukuktan ve adaletten yana olduğumu açık ve net bir şekilde ifade ediyorum.

Kıymetli babam Halil İbrahim Aydın'ın vefatı dolayısıyla taziyemize katılan ve telefonla taziyelerini ileten; siyasi parti genel başkanlarına, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, siyasetçilere, bürokratlara ve STK temsilcilerine, dost, arkadaş, akraba ve yakınlarımıza, değerli halkımıza ve acımızı paylaşan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sevgili babama ve cümle geçmişlerimize yüce Allah’tan sonsuz rahmet diliyorum.

RT @korayaydintr: Sevgili babam Halil İbrahim Aydın’ın vefatı dolayısıyla taziyeler, 19 Ocak Pazar günü Ankara Karşıyaka Mezarlığında ikind…

Ailemizin asırlık çınarı sevgili babam Halil İbrahim Aydın'ı, Ankara Karşıyaka mezarlığından dualarla ebedi aleme uğurladık. Cenazemize katılan, telefonla arayan, mesaj gönderen, sosyal medya ve her türlü iletişim yöntemiyle acımızı paylaşan herkese, şükranlarımı sunuyorum. Allah hepinizden razı olsun. Sevgili babama ve cümle geçmişlerimize Yüce Allah'tan sonsuz rahmet diliyorum.

Sevgili babam Halil İbrahim Aydın’ın vefatı dolayısıyla taziyeler, 19 Ocak Pazar günü Ankara Karşıyaka Mezarlığında ikindi vakti kılınacak cenaze namazı ve definin akabinde, 19 Ocak Pazar 17.00-22.00, 20 Ocak Pazartesi 14.00-20.00 saatleri arasında Mövenpick Hotel Ankara’da kabul edilecektir. Cümle geçmişlerimize rahmet olsun. Adres: Mövenpick Hotel Ankara Beştepeler Mh. Yaşam Cd. No:1 Söğütözü / Ankara (Armada AVM yanı)

Ailemizin ulu çınarı, sevgili babam Halil İbrahim Aydın, Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Yüce Allah'ın sonsuz rahmeti üzerine olsun. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun. Sevgili babam Halil İbrahim Aydın, bana, ailemize ve tüm çevresine vatan, millet, din ve devlet sevgisini aşılayan, Türk İslam Ülküsüne çocukluğumuzdan itibaren gönül vermemize vesile olan ve Türk milliyetçiliği davasına CKMP'den beri omuz veren bir dava büyüğümüzdü. Siyaset yapmama ve milletimize hizmet etmeme vesile olan bizzat kendisiydi. Bu hatırasıyla her daim benim, ailemin ve tüm sevenlerinin gönüllerinde yaşayacaktır. Rabbim, sevgili babamı 13 Şubat 2023 tarihinde Hakk'a yürüyen Sebahat annemle ve cümle sevdikleriyle Cennetinde buluştursun inşallah. Merhum babamın cenazesi, 19 Ocak 2025 Pazar günü, ikindi namazından sonra, Ankara Karşıyaka Mezarlığı Camii'nden dualarla ebedi aleme uğurlanacaktır.

21. Dönem İzmir Milletvekili, değerli dava arkadaşım Yusuf Kırkpınar Beyefendi'nin Hakk'ın rahmetine kavuştuğunu üzüntüyle öğrendim. Merhuma yüce Allah'tan rahmet, ailesi, yakınları ve tüm sevenlerine sabır, metanet ve başsağlığı diliyorum. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun. 🇹🇷

Muhaliflere, gazetecilere şafak operasyonu, teröristlere "umut hakkı", #MuhsinYazıcıoğlu'na ise zaman aşımı... Bu mu sizin AK'ınızdaki "adalet"? Merhum dava arkadaşımız Muhsin Yazıcıoğlu'nun, suikast olduğuna dair kuvvetli kanaatlerin olduğu şüpheli ölümü hakkında dönemin ilgili kamu görevlileri hakkında Yargıtay 5. Ceza Dairesinde süren "görevi kötüye kullanma" davasının zaman aşımından düştüğü basında yer almıştır. Bu bağlamda ceza alan kişilerin de cezaları düşmüştür. 2009'da yaşanmış bir olayın, 2021'de karara bağlanmış bir davası nasıl olurda bunca zaman kesinleşemez? İktidar istediğinde jet hızıyla pek çok kararı çıkartabilirken, dava dosyalarını bir kılıç gibi siyasetçilerin üstünde kullanabilirken nasıl olur da böyle bir davanın kesinleşememesine (!) göz yumar? Sayın Erdoğan her yıl vefat yıl dönümünde andığı, kabrini ziyaret ettiği merhum Yazıcıoğlu hakkında verilen bu "zaman aşımı" kararından hiç mi rahatsız olmamıştır? 15 yıldır adaletin tecelli edemediği Muhsin Yazıcıoğlu davası Türk adaleti ve vicdanlar için büyük bir yaradır. Bu zaman aşımı ve adaletin aşındırılması asla kabul edilebilir değildir. Vebali ve günahı da AK Parti iktidarının boynundadır. Başta Adalet Bakanı olmak üzere iktidarı bu kabul edilemez "zaman aşımı" hakkında açıklama yapmaya davet ediyorum.

Yetiştirdiği evlat ile Türk milletinin kurtuluşuna, pek çok milletin ise umutlanmasına vesile olan; büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kıymetli annesi #ZübeydeHanım'ı vefat yıl dönümünde rahmet ve dua ile anıyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.🇹🇷

❌Hukuk tanımaz iktidar, sandıkta kaybettiği itibarını yeniden kazanmak için algı operasyonlarına devam ediyor. ❌Yolsuzlukla mücadele kılıfıyla itibar suikastı yapmak ve böylece muhalefeti baskılamaya çalışmak asla kabul edilemez. Beşiktaş Belediyesi merkezli ilerleyen operasyonu yakından takip ediyorum. Çağrıldığında gelebilecek bir belediye başkanına şafak operasyonu yapılması asla hukukla açıklanamaz. Beşiktaş Belediyesinde şayet bir yolsuzluk varsa, bağımsız yargı en ince ayrıntısına kadar gereğini yapmalı, hiç kimse peşinen suçlu ilan edilmemeli ve masumiyet karinesini ihlal edecek uygulamalardan özenle kaçınılmalıdır. 22 yıldır onca yolsuzluk iddiası ortadayken; bu iktidar döneminde ayakkabı kutuları, para sayma makineleri, servet değerinde saatler, şaibeli köprü, tünel, otoyol, hastane ihaleleri ve daha niceleriyle anılanların başına bir şey gelmezken, sadece muhalefet belediyelerine dönük olarak yapılan yolsuzluk operasyonları, kesinlikle hukuki değil, siyasidir. İktidar, yolsuzluğa bulaşanlar kendi yandaşları ve bürokratları olunca görmezden, duymazdan geliyor, yakın zamanda yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen Yunus Emre Enstitüsü eski başkanının yurt dışına kaçmasına bile seyirci kalıyor. Beşiktaş Belediyesi'ndeki operasyonun merkezindeki şahıs pek çok kamu kurumundan ve AK Partili belediyeden iş alırken yolsuzluk yapmamış da sadece iki CHP'li belediyede mi yolsuzluk yapmıştır? Yargılama sonunda beraat edecek olanlara dönük peşinen yapılan bu itibar suikastlarının hesabını kim verecektir? İktidar aklını başına almalı, kamu gücü ve imkanlarını siyasi rakiplerini elimine etmek için kullanmaktan derhal vazgeçmelidir. İktidar, sandıkta yenemediği siyasi rakiplerini kamu gücünü kullanarak yolsuzluk operasyonları üzerinden itibarsızlaştırarak yenmeyi düşünüyorsa, bu plan millet vicdanında asla kabul görmeyecektir.