![İslâm Düşünce Enstitüsü Profile](https://pbs.twimg.com/profile_images/1052836452273410050/EiTZWfj6_x96.jpg)
İslâm Düşünce Enstitüsü
@ideorgtr
Followers
62K
Following
141
Statuses
2K
İDE bir özel vakıf kuruluşudur. @EN_ideorgtr @AR_ideorgtr
Mucize Sok.No:9 Beştepe/ANKARA
Joined September 2018
İDE Uluslararası | Maveraünnehir Sohbetleri Maveraünnehir topraklarında, farklı üniversiteler ve düşünce kuruluşlarında akademik ve ilmî faaliyetlerde bulunan hocalarımıza yönelik olarak başlattığımız “Maveraünnehir Sohbetleri” programımızın ilkini bugün gerçekleştirdik. Programımız, Mehmet Görmez hocamızın “İslam’ın Geleceği ve Geleceğin İslam’ı” başlıklı konuşmasıyla başladı. Ayrıca, İslam dünyasının karşı karşıya olduğu meydan okumalar, Maveraünnehir bölgesindeki ilmî ve fikrî gelişmeler ile yapılabilecek ortak akademik çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu. Programımız, Bünyamin Erul hocamızın ümmetin mevcut durumu ve geleceğine dair değerlendirmelerini içeren konuşmalarıyla sona erdi.
0
2
24
RT @DIBMehmetGormez: İsrâ ve miracın hikmetini anlayarak, Hakikatini yaşayarak, İsrâ suresinde ifade buyurulan (ayet 21-29) miraç değerleri…
0
264
0
İDE Akademi | Taha Abdurrahman Okumaları “Yaratılış ve ahlaklanma aynı kökten gelir; biri maddi diğeri ise manevi yaratılışı ifade eder. Dolayısıyla ahlak davranışsal değil, varoluşsaldır.” Mehmet Görmez hocamız, bu dersinde İlahi Emanet paradigması çerçevesinde ahlaki değerlerin, insan ile Allah arasında kurulan misaklara dayandığını ve bu misakların Allah’ın vahdaniyetine delalet ettiğini ifade etti. Ayrıca bu misakların altı temel ahlaki karakterini şöyle açıkladı: 1.Gerçeklik: Rubûbiyet Misakları, hayal ürünü değildir. Aksine insanın yaratılışındaki hakikatlere dayanır. Binaenaleyh nasıl ki yaratılışın sebepleri hakikate dayanıyorsa, insanın ahlaki gelişiminin sebepleri de hakikate dayanır. 2.Tedricilik: Allah rububiyet misaklarını bir anda değil kademeli bir şekilde insandan almıştır. Zira ahlaklanmanın nihayeti yoktur ve insan gücü ve istidadı nispetince ahlakın kemalatına ulaşmaya çalışır. Nitekim insanlığın Kemâli ahlakının kemâline bağlıdır. Bu bağlamda üç ana misak vardır: •Şehadet Misakı: Allah’ı tanıma. •Emanet Misakı: Sorumluluğu idrak etme. •Risalet Misakı: Doğru amelleri gerçekleştirme. 3.Evrensellik: Bu misaklar, yalnızca insanın insanla olan ilişkisini değil, insanın bütün alemlerle ilişkisini belirler. yalnızca belirli bir toplumu değil, tüm insanlığı ve diğer varlıkları kapsar. 4.İlahi Kemalatı Önceleme: İlahi Misaklar, insanın önce Allah’ın kemalatını (mükemmel sıfatlarını) anlamasını, ardından emir ve yasakları kavramasını gerektirir. İlahi beyanatlar, ilahi kemalat üzerine inşa edilmiştir. Buna göre, insan ilahi kemalatı anlayarak ilahi beyanâtı anlar. 5.Çok anlamlılık: Rububiyet Misaklarında tek anlamlılıktan ziyade çok anlamlılık vardır. Misaklar kendi içinde farklı değerler ve anlamlar taşısa da, bunların nihai amacı misaka vefa ve ahlaki yücelme yolunda ilerlemektir. 6.Derin Düşünce (Tefekkür): Rubûbiyet Misakları güçlü bir akıl yürütme/nazar gerektirir. İnsanın tekfir yerine tefekkür etmesi gerekir. Zira insanın Allah ile olan ilişkisi tefekküre dayanır. Netice itibarıyla, Rubûbiyet misakları, insanın maddi yaratılışında (خَلق) olduğu gibi manevi yaratılışında (خُلق) da kemâle ulaşmasını sağlar.
0
2
43
İDE Uluslararası | Avrupa merkezli STKlardan İDE’ye ziyaret Islamic Help UK Kurucusu Şeyh Sultan Niaz-ul Hassan, Bahu Trust Başkanı Şeyh Sultan Fiazul Hassan, Suffa Foundation Kurucusu Umar Hayat ve beraberindeki heyet bugün İDE’ye bir ziyarette bulundular. Görüşmede, iklim değişikliği gibi küresel meselelerin İslami perspektifle nasıl ele alınabileceği, Türkiye’nin ilmi birikiminin diğer Müslüman topluluklara nasıl ulaştırılabileceği, ümmetin ve özellikle azınlık Müslüman toplulukların karşı karşıya kaldığı krizler ve meydan okumalar gibi hususlar ele alındı. Ayrıca İlmi iş birliği olanakları üzerinde fikir alışverişinde bulunuldu.
0
0
20
İDE Akademi | Çağımızda Islah ve Tecdid Gelenekleri Üzerine Okumalar Dr. Yusuf el-Kuraşî, "Çağımızda İslah ve Tecdid Gelenekleri Üzerine Okumalar" dersinin bu dönemki kapanış oturumunda, dönem boyunca ele alınan tüm deneyimleri derinlemesine incelemiş ve değerlendirmiştir. Bu bağlamda, islah ve tecdid çabalarına ilişkin öne çıkan temel temaları vurgulamıştır. Bu temalar arasında eğitimin önemi, iktidarla yüzleşme, modernleşme karşıtlarına karşı mücadele ve sömürgeci güçlere karşı duruş gibi konular yer almıştır. Dr. el-Kuraşî, reform hareketlerinin tarihî süreçte üç nesil üzerinden ele alınabileceğini ifade etmiştir: Sömürge öncesi nesil, dinî ihya ve tecdid çabalarına odaklanarak İslam toplumlarında manevî bir uyanışı hedeflemiştir. Sömürgeye karşı mücadele eden nesil, Müslümanların mevcut tarihî, siyasi ve sosyal yapıları çerçevesinde, sömürgeci güçlere karşı direnmiştir. Üçüncü nesil, tarihî, siyasi ve sosyal yapıların çöküşüyle birlikte İslam toplumlarında ortaya çıkan siyasi ve sosyal boşluk sorunlarıyla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Sonuç olarak, Dr. el-Kuraşî, islah ve tecdid hareketlerinin yeniden değerlendirilmesinin, tarihî sürekliliğin izini sürmek ve Ümmetin karşılaştığı zorluklara verilen tepkilerin toplumsal dönüşüm üzerindeki etkilerini anlamak açısından hayati bir önem taşıdığını vurgulayarak dersini tamamlamıştır.
0
3
31
Uluslararası Burslu Mütefekkir Programı | Öğrenci Panelleri Uluslararası Burslu Mütefekkir Programı kapsamında gerçekleştirdiğimiz etkinliklerden biri olan “Öğrenci Panelleri” serimizin ikinci oturumu, bugün “Emanet bilinci ve insan” konusunu temel alarak, ilim ve fikir dünyasına derinlik katan değerli sunumlarla tamamlandı. Program, Prof. Dr. Bünyamin Erul hocamızın moderatörlüğünde, Mütefekkir Programı öğrencilerimizden Aitolkun Valerikyzi, Arlinda İsmani ve Sama Khalid’in sırasıyla şu başlıklar altındaki sunumlarıyla gerçekleşti: •Emanet: İnsan Olma Sorumluluğu •وعي الأمانة والإنسان: رؤية أخلاقية وحضارية •Emanet Mi? Mülkiyet Mi? Her ay düzenli olarak devam edecek olan bu panellerde, ilim ve tefekkür yolculuğunda bizlere eşlik etmek üzere sizleri da aramızda görmekten mutluluk duyarız.
0
1
11
İDE Akademi | İslam Düşüncesinde Usûl ve Metodoloji Mehmet Görmez hocamız bu derste, başkentin Küfe’ye taşınmasıyla birlikte dil, fıkıh ve kelam mekteplerinin oluşumuna değinerek, ortaya çıkan bu ekollerin ilahi bir rahmet olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade edip şu hususlara değindi: - Hicaz mektebi, hadis ve eser merkezli bir yapıyla kurucu; Küfe mektebi ise rey ve nazar eksenli bir yaklaşımla koruyucu bir ekol olmuştur. Bu iki ekol birbirine tamamen zıt değil; aksine biri aklı, diğeri ise nassı öncelemiştir. - Bu dönemde, “Nassı nasıl anlamalıyız? Aklın konumu nedir? Nassın olmadığı durumlarda ne yapılmalı? İnsana ve kâinata nasıl yaklaşılmalı?” gibi sorular etrafında tedvin çalışmaları artmış ve bu çalışmalar, usulün temellendirilmesine ve mezheplerin doğuşuna zemin hazırlamıştır. - Mezhepler de şu temel etkenleri çerçevesinde şekillenmiştir: •İhtilafın tefrikaya dönüşmeden zenginlik olarak değerlendirilmesi, •İçtihad ve fetva usullerinin oluşması, •Akıl ve rey’in dini anlamadaki yerinin belirlenmesi, •Nass ile kurulan ilişkinin mahiyeti, •Nass ve vaki olan arasında ilişkinin kurulması.
0
1
33
İDE Akademi | Taha Abdurrahman Okumaları Mehmet Görmez hocamız bu derste, dönem boyunca yapılan dersleri özetler mahiyette şu hususları ifade etti: İtimani Nazariye, ahlakı dini temellerinden koparan, aydınlanmacı seküler anlayıştan ve imanı ahlaktan ayırarak yalnızca dogmatik bir yaklaşıma sıkıştıran emir ve yasaklar fıkhına dayanan İ'timârî Nazariye'den farklı olarak, ahlakı iman üzerinde temellendiren; öznel olanla nesnel olanı, maddi olanla manevi olanı, zahiri olanla batıni olanı birleştiren bütüncül bir nazariye olup insan ile Rabbi arasındaki ilişkiyi tek taraflı bir güven ilişkisinden (visâk), karşılıklı güven, özgür irade ve anlaşmayı esas alan misâk düzeyine taşır.
0
2
43
İDE Akademi | Medeniyet Tarihi Okumaları Mehmet Özdemir Hocamız bu derste tarihin akışına dair farklı tarih anlayışlarını ele alarak, döngüsel, çizgisel ve Marksist perspektiflerin temellerini inceledi. Avrupa'nın insanlık tarihini dönemselleştirirken Batı merkezli siyasi hadiseleri referans almasının, bu anlayışın evrensel bir kabul haline gelmesinin neden olduğu rahatsızlıkları vurguladı. Batı'nın tarihsel perspektifinin mutlaklaştırılmasına karşılık olarak İslam dünyasında dönemlendirmeye yönelik alternatif bir yaklaşım arayışının tetiklendiğini belirtti.
0
1
25
İDE Akademi | İslam Düşüncesinde Usûl ve Metodoloji Prof. Dr. Mehmet Görmez, bu dersinde Hz. Ali (r.a.) döneminde usûl ve metodolojinin gelişim sürecini ele alarak, bu dönemdeki önemli içtihatlar ve usûle kaynaklık eden uygulamalar üzerinde durdu. Bu bağlamda şu hususları dile getirdi: •Başkentin Kufe’ye taşınması, sadece siyasi bir adım değil, aynı zamanda usûl açısından büyük bir içtihat olarak değerlendirilebilir. •Bu karar neticesinde Kufe, Müslümanların kadim bir medeniyetle tanıştığı bir merkez haline gelmiş ve buradan dil ve usûl ekollerinin doğmasına vesile olmuştur. Görmez, dilin usûl için temel bir unsur olduğunun altını çizerek, dil olmadan usûlün var olamayacağını vurgulamıştır. Son olarak, Prof. Dr. Görmez, Kufe-Medine ve Kufe-Basra dikotomilerinin tam anlamıyla anlaşılmadan usûlün derinlemesine kavranamayacağını ifade etmiştir.
0
2
22
RT @DIBMehmetGormez: Mutlak şer ve kötülük sonunda mağlup oldu. Bütün ordularıyla, bütün ölüm makinalarıyla zalimler, Gazze denilen küçük s…
0
535
0
İDE Akademi | İslam Düşüncesinde Varlık ve Bilgi Öğretileri M. Cüneyt Kaya hocamız bu haftaki dersinde, İslam filozoflarından Fârâbî’nin Medînetü’l-Fâzıla eseri bağlamında rüya, vahiy ve tahayyül gücü arasındaki ilişkiden bahsetti. Bu çerçevede İslam düşüncesinde rüya, vahiy ve tahayyül olgularını filozofların kendi psikoloji öğretileri açısından nasıl açıkladıkları üzerinde durdu. Ayrıca hocamız, tahayyülün akıl gücü ile ilişkisi ve tahayyül gücünün yetkin olduğu durumlarda ortaya çıkan haller üzerinde analizlerde bulundu. Öte yandan İbn Sînâ’nın peygamberliğin ve herhangi bir insanî öğrenim olmaksızın akledilirlerin peygamberlere nasıl vahyedildiğine dair görüşlerini aktardı.
0
0
18
Hadi Adanalı hocamız, bugünkü dersimizde birleştiren (conjunction) bağlaç olan “ve” ile ayrıştıran (disjunction) bağlaç olan “veya” üzerinde durarak, hukuk dilinde bu bağlaçların ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Günlük dilde bu bağlaçların birbirinin yerine kullanılabildiğini belirten hocamız, hukuk dilinde bunun mümkün olmadığını ABD'deki Pulsifer davası örneğiyle açıkladı. Hocamız, “ve” ve “veya” bağlaçlarını hukuki metinlerde gördüğümüzde nasıl değerlendirmemiz gerektiğini açıklarken, hakimlerin tartışmalarının üçte birinin dilbilgisi kurallarından kaynaklandığını ifade etti.
1
0
5
İslam Düşünce Enstitüsü olarak bugün Mescid-i Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri’yi ağırladık. Şeyh Sabri, Filistin’deki güncel olaylara değinerek Filistin halkının çektiği acılardan ve kendi topraklarındaki direnişlerinden söz etti. Zulme karşı direnmenin önemine vurgu yapan hocamız, Filistinlilerin davalarına şüphe düşüren söylentilere aldırış etmeden tüm eksikliklere rağmen haklarına sıkı sıkıya sarılmaları gerektiğini ifade etti. Şeyh Sabri, mevcut olayların Haçlı Seferleri sırasında yaşananları hatırlattığını belirterek günümüz İslam ümmetinin, tıpkı Selahaddin Eyyubi gibi safları birleştirecek bir lidere ve Kadı Fadil el-Beysanî gibi bilge insanlara ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Konuşmasının sonunda ise günümüzde yaşananların özünde Kudüs’e karşı bir savaş olduğunu ve bu kutsal şehrin tüm Müslümanların kalbinde özel bir yere sahip olduğunu dile getirdi.
0
12
135
İDE Akademi | İslam Düşüncesinde Varlık ve Bilgi Öğretileri Bilgi edinme sürecinde akıl her şeyi bilebilir mi? Akıl, varlıkların gerçekliklerine dair ne düzeyde bir bilgiye sahiptir? Nesnelerin mahiyetlerine ilişkin tümel bilginin imkânı nedir? Sezginin bilgi elde etme süreci nasıl gerçekleşmektedir? M. Cüneyt Kaya hocamız bu haftaki dersinde, bahsedilen sorular bağlamında bilgi elde etme süreçleri açısından aklın aşamalarından ve süreçlerinden bahsetti. Ayrıca düşünmenin temel ilkeleri üzerinde durdu.
0
5
22
İDE Akademi | İslam İlim Geleneğinde Klasik Mukaddimeler "İslam İlim Geleneğinde Klasik Mukaddimeler" dersimizde Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün, Gazzâlî’nin Feysalü’t-Tefrika adlı eserinin mukaddimesindeki önemli noktaları ele aldı. Gazzâlî, bazı dar görüşlü kimselerin kendisini zındıklık ve küfürle suçladığını belirtir: 'Eş‘arî mezhebinden bir milim ayrılmayı sapıklık gören' bu anlayışı eleştirirken, dinî meselelerin katı yargılarla değil, yüksek bir dinî duyarlılık, zihnî olgunluk ve ahlâkî gelişmişlikle anlaşılabileceğini savunur.
0
1
21
İDE Akademi | Klasik İslâm Ahlak Literatürünün Yeniden Okunması Müfit Selim Saruhan hocamız, bu derste Endülüs düşüncesinin felsefe alanına katkılarını ele aldı. İlk olarak, İbn Meserre’nin felsefi-tasavvufi yaklaşımını ve bu alandaki katkılarını anlattı. Ardından İbn Bacce’nin, ferdin toplumsal etkilerden bağımsız bir şekilde entelektüel ve ahlaki gelişim gösterebileceği düşüncesini açıkladı. İbn Tufeyl’in Hayy b. Yakzan adlı eserine değinen Saruhan, bu eserin, dış dünyayı tanımanın insanın kendi iç dünyasını anlamasına da katkı sunduğunu ifade etti. Mâtürîdî’nin, "Peygamber olmasa da akılla Tanrı’ya ulaşılabileceği" düşüncesinin, İbn Tufeyl tarafından metaforik bir hikâye diliyle yeniden işlendiğini belirtti. Dersin son kısmında, İbn Rüşd’ün şarih, fakih ve filozof kimlikleriyle adalet, mesuliyet ve kötülük sorunlarına getirdiği açıklamaları ele aldı. Saruhan hocamız İbn Rüşd’ün bu konulardaki katkılarını vurgulayarak dersi tamamladı.
0
1
30
İDE Akademi | İslam Düşüncesinde Usûl ve Metodoloji Prof. Dr. Mehmet Görmez, bu derste Hz. Osman (r.a.) döneminde usule kaynaklık eden önemli hususları ele aldı. Bu bağlamda, Kur’an-ı Kerim’in çoğaltılmasını Allah’ın kitabını koruma vaadinin bir tezahürü olarak değerlendirirken, Cuma namazı için ikinci ezanın eklenmesi ve hac ibadetine dair düzenlemeler gibi içtihatların anlam ve ehemmiyetine vurgu yaptı. Ayrıca, şer’îlik ile meşruiyet arasındaki farkı, köleliğin kaldırılması ve hırsızlık cezasının uygulanmaması gibi örnekler üzerinden açıklayarak, adaletin içtihatların merkezinde yer alması gerektiğini vurguladı.
1
1
52