Soykırımcı İsrail ve onun yerli iş birlikçilerine karşı ördüğümüz mücadele bir yıldır sürüyor. Kafası Uzak Doğu’da, kalbi Orta Doğu’da, damarları Latin Amerika ve Afrika'da bulunan emperyalizme vurabildiğimiz yerden vurabilmek için "Filistin İçin Bin Genç" bir aradayız! 🇵🇸✌🏾

Hakikatleri İfşa Eden Basın Emekçileri Engellenemez AKP hükümetinin İsrail’le işbirliğini herkese açık resmî kaynaklarla kanıtlayan gazeteci Metin Cihan’ın X (twitter) hesabına Türkiye’den erişim engeli getirildi. Haber alma hakkımızı gasp edenleri tanıyor, bu siyonist zihniyete boyun eğmiyoruz. Metin Cihan’ın açıklamasını sizinle paylaşıyoruz.

Katil İsrail, İşbirlikçi Sermaye! Sabancı Üniversitesi, İsrail’e petrol sağlayan SOCAR ile işbirliğini eleştiren bir akademisyeni susturarak açıkça soykırıma ortak olmayı seçti! Filistin halkına yönelik vahşi saldırılar sürerken, üniversitelerden şirketlere kadar birçok kurum, işgalci İsrail’in suçlarını aklamak için baskı politikalarına başvuruyor. Filistin’i savunmak suç değildir, ama soykırıma ortak olmak, katliamı normalleştirmek, işgalcilerle ticaret yapmak suçtur! Kampüslerde ifade özgürlüğüne, akademide güvenceli işe yönelik bu saldırılara sessiz kalmayacağız. Sabancı Üniversitesi'nin bu hukuksuz kararını geri almasını talep ediyor, her yerde Filistin için sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz!

Soykırım Anlaşmasına Karşı Ankara’da Ayaktayız! Trump ve Netanyahu’nun Filistin’i haritadan silme planına karşı sesimizi yükseltiyoruz! ABD’nin dayattığı tehcir anlaşmasını kabul etmiyoruz, Filistin’in geleceğini emperyalistler değil, direnen halklar belirler! 📍 ABD Büyükelçiliği (Çukurambar, Çankaya) 📅 10 Şubat Pazartesi | 🕠 17.30 Soykırıma ortak olma, direnişe ses ver!

NAKBA 77 YILDIR SÜRÜYOR Trump’ın Gazze Şeridi’ni alacağız tehditleri ortadayken İsrail’le normalleşme sorularını “Filistinlilerin öldürülmesi durursa olumlu yönde adım atabiliriz” diye cevaplayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistinlilerin 77 yıldır öldürüldüğünü göz ardı etmektedir. 77 yıllık işgali ve soykırımı, 7 Ekim'den ibaret gibi anlatan her taraf bu vahşiliğin üstünü örtmektedir. Bu anlatı, ayrıca işbirlikçi devletlerin ve sermayenin de suç ortaklığını gizleme çabasına hizmet etmektedir. 77 yıldır siyonist sömürgeciyle ilişkilerini herhangi bir aşamada normalleştirmiş olan tüm işbirlikçilerin bu soykırımda payı vardır. Filistin hamaseti ile halkların gözünü boyayanlara açık çağrımızdır: Soykırımcı ile tüm ilişkileri kesin. Siyonizmin elçiliğini kapatın. Direnen Filistin halkının mücadelesine, Ebu Ubeyde’nin çağrısına kulak verin. Yaşasın Nehirden Denize Özgür Filistin

İsrail’e Petrol Ticareti Sürüyor! “Chemical Mariner” adlı kimyasal petrol taşıyan gemi, 1 Şubat’ta Türkiye’deki Toros Gübre Limanı’ndan ayrıldı ve 2 Şubat’ta İsrail’in Hayfa Limanı’na ulaştı. Bir yanda Galata Köprüsü'nde düzenlenen gösterişli mitingler, diğer yanda limanlarda sessiz sedasız işgalciye gönderilen yakıt ve mallar... Halkın gözünü boyamak için meydanlarda atılan hamasi nutuklar, perde arkasında İsrail’le sürdürülen ticareti gizleyemez! Siz ne kadar saklamaya çalışsanız da kirli ticaretinizi görüyoruz ve ifşa etmeye devam edeceğiz! Soykırım vanalarını kapatın, soykırıma ortak olmayın!

GAZZE SATILIK DEĞİLDİR! Trump, Gazze Şeridi'nin kontrolünü ABD'nin devralacağını, Gazzelilerin topraklarından sürülmeleri gerektiğini ve bunun için gerekirse ABD’nin asker göndereceğini ilan etmiştir. Sunulan, açık bir şekilde bir halkı yok etme ve topraklarını işgal etme girişimidir. Onurlu Gazze halkı 77 yıldır emperyalizmin ileri karakolu olarak işleyen İsrail’in işgaline ve işbirlikçilerle birlikte uygulanan soykırıma direnmiş, topraklarını terk etmemiş ve onlara geri adım attırarak bir zafer kazanmıştır. Topraklarını terk etmek Filistinliler için pazarlık konusu olamaz. Gazze, Filistin halkına aittir. Batı Şeria, Filistin halkına aittir. Hiçbir işgal, hiçbir zorbalık Filistin halkının varlığını ve direnişini sona erdiremez. FİLİSTİN, FİLİSTİNLİLERE AİTTİR!

Sabancı Üniversitesi, İşgalci İsrail’e petrol satan SOCAR ile olan işbirliğini eleştirdiği için bir asistan arkadaşımızı işten çıkardı. Soykırımcıyla ilişkiler kesilsin demek suç değildir. Asıl suç, soykırımcıyla işbirliği yapmak ve bunun karşısında duranları cezalandırmaya çalışmaktır. Arkadaşımızın yanındayız, bu meselenin takipçisi olacağız. #SabancıSoykırımaOrtakOlma

Bizim de yer aldığımız "Taraf Olmak" belgeseli yayınlandı! İzlemek için:

TÜM GÖZLER BATI ŞERİA'DA İşgalci İsrail ve işbirlikçi Abbas rejimi, Gazze’deki ateşkesin ardından Batı Şeria’da saldırılarına devam ediyor. Ramallah, Nablus, El-Halil ve Cenin’de direnişçileri tutuklayarak, halka silahlı saldırılar düzenleyerek mücadelenin önüne set çekmeye çalışıyor. Ancak Filistin halkı; işbirlikçi Abbas’ın, Siyonist İsrail’in karşısında teslimiyetin beyaz bayrağını çekmeden direnmeye devam ediyor. Gazze’den Batı Şeria’ya Özgür Filistin mücadelesi sürecek! Direnişçiler siyonizmin zindanlarından çıkıp özgürlüğüne kavuşacak! Nehirden Denize Özgür Filistin

ZORLU HOLDİNG HALA İSRAİL’DE Soykırımcı İsrail’e elektrik üreten Zorlu Holding, Filistin dostu kamuoyunun ısrarlı baskıları sonucunda geri adım atmış ve İsrail’den çekileceğini açıklamıştı. Ancak hala Zador Israel ve doğrudan İsrail Ordusu (İDF)’ye elektrik üreten Dorad Energy hisselerini elinde tutuyor. Bu işbirliği soykırıma açık destektir. Zorlu, İsrail’in işlediği insanlık suçlarının birinci dereceden ortağıdır. Zorlu Holding İsrail’den tamamen çekilip bu işbirliğini gerçekten bitirene kadar yakasında olacağız!

Habaş, Mehmet Rüştü Başaran'ın babası Hamdi Başaran tarafından 1956 yılında kurulmuştur. 2018 yılında Forbes Dünyanın Milyarderleri listesinde 1,1 milyar ABD doları servetiyle 1999. sırada yer aldı. Siyonist sömürgeci devletin şirketleriyle kurdukları ticaret ilişkileri, sözde ilişkilerin kesilmesinden sonra da devam etmiş ve Gazze halkının, Gazzeli çocukların bedelini kanıyla ödediği sömürü pastasından paylarını almaya devam etmişlerdir. Siyonistle ticari ilişkilerin kesilmediğini duyurmuştuk, tekrar duyuruyoruz! Filistin nehirden denize özgür olana dek, siyonistle tüm ilişkiler kesilene dek taleplerimize ve çağrımıza devam edeceğiz, direnişin sesini ve intifada ateşini buradan yükselteceğiz! Habaş, Filistin halkının çalınan topraklarındaki yerleşimci inşaatlarda, savaş sanayiinde kullanılmak üzere Siyonistlere çelik satıyor. Kasım 2024 başlarında elimize ulaşan görüntülerde, Eylül 2024’te üretilen İNŞAAT YİVLİ DEMİRlerin sömürge devletine gönderildiğini görüyoruz. Habaş holdinge ait “KAAN DEVAL” ve “MAYFAIR” gemileri, Türkiye limanlarından Siyonist limanlara, sözde ticaret yasağına aldırmadan mal taşıyor, limanlar arasında mekik dokuyor. Filistin halkının dünyasını başlarına yıkan Siyonistler, çaldıkları topraklarda bu demir çelikle kendilerine havuzlu villalar, korumalı lüks siteler inşa ediyorlar. Bu ilişkilerin ifşasında gazeteciliğin ve haber alma hakkının uğradığı baskılar, özgür basının halkın algısını gerçeklerle buluşturmasını engellemek için olduğunu biliyoruz: Kamuoyu ne kadar az bilirse gizli kapaklı sürdürmeye çalıştıkları ticaretten nemalanacaklarını, buna karşı ses çıkaran herkesi korkutup sindirirlerse başarılı olacaklarını sanıyorlar. Gerçeklerden bu kadar kopuk olmaları şunu unutmalarına neden oluyor: Halk Filistin’in yanında olma iradesini her zaman göstermiş ve gösterecektir, halkın devlete olan güveni bu ilişkilerden dolayı sarsılmış ve yerle bir olmuştur, halk Filistin’in yanındadır ve onları ezen sermaye düzeninin işbirlikçiliğine artık dur diyecektir.

Hakikatleri İfşa Eden Basın Emekçilerini Baskılarla Yıldıramazsınız Haber alma hakkı hepimizindir, gazetecileri özellikle hedef alan işbirlikçi sermayeyi ve bunların kolaylaştırıcılığını yapan hükümeti siyonizmin yöntemlerinden biliyoruz. Gazeteci Meltem Karakaş yalnız değildir, Filistin mücadelesine katkı sağlayan ve sistemin karşısında gerçekleri paylaşma cüretini gösteren herkes yoldaşımızdır.

Filistin’de Düşene Dövüşene Bin Selam! Ebu Ubeyde, Aksa Tufanı’nın Başkomutanı Muhammed Dayf ile birlikte şehit düşen 6 komutanı açıkladı. • Kassam Tugayları Başkomutan yardımcısı Mervan İsa • Genel Güvenlik Komutanı Gazi Ebu Tama • Han Yunus Tugayı Komutanı Rafeh Salama • Kuzey Tugayı Komutanı Ahmed El-Gandur • Merkez Tugayı Komutanı Eymen Neyfel • İnsan Gücü Bölümü Komutanı Raid Sabit Biz Filistin’deki her zeytin ağacına, her portakal ağacına, her yetişen fideye yemin ediyoruz ki şehitlerin yolunu sürdüreceğiz!

Dış Ekonomik ��lişkiler Kurulu (DEİK) başkanı Nail Olpak, DEİK Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda bir basın mensubunun “İsrail ile durdurulan ticari ilişkilerin, Gazze’de ateşkes sonrası başlayabilir mi?” sorusuna, “Siyasi olarak nasıl hareket edilir onu bilemem elbette ama biz iş dünyası olarak basitçe şöyle bakarız: Bir tavırda sebep ortadan kalkarsa, tavır da değişebilir ve İsrail ile bu ticari süreç tekrar normalleşebilir ve yeniden ticarete başlayabiliriz.” diye yanıt verdi. Bu açıklamayla birlikte arka kapılardan sürdürülen ticaretin ateşkes ile birlikte açıkça devam edeceği gün yüzüne çıktı. Ateşkes, Filistin Direnişi’nin önemli bir kazanımıydı. Fakat ateşkese rağmen İsrail, saldırılarını sürdürüyor. Üstelik en başından beri vurguladığımız gibi bu işgal, bu soykırım 7 Ekim’de başlamadı. 77 yıldır işgal altında olan Filistin, bize çok önemli tarihi dersler verdi. Bunlardan belki de en önemlisi İsrail’in yalnızlaştırılmadığı sürece ne olursa olsun vahşiliğini sürdüreceğidir. İşgalci İsrail ile sürdürülen her türlü siyasi, akademik, ekonomik ilişki İsrail’in sistematik insan hakları ihlallerine göz yummak, işgal politikasının sürekliliğini sağlamak, soykırıma ortak olmak anlamına gelmektedir. Dolayısıyla İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırım yalnızca iş dünyasının değil, hiç kimsenin basitçe bakabileceği bir durum değildir. Bugün ateşkesin kalıcılığının sağlanması, Filistin’deki işgalin sona ermesi için yapılması gereken yegane şey işgalcinin yalnızlaştırılmasıdır. Bu noktada bireysel olarak herkesin üzerine düşen işbirlikçi sermayeyi teşhir ederek işbirlikçi hükümetlere baskı yapmaktır. Ebu Ubeyde’nin de Filistin halkının da bizden istediği budur.

Filistin Dostları Yalnız Değildir Soykırımcı İsrail'in petrol tedarikçisi SOCAR şirketiyle ortak eğitim faaliyetleri yürüten Sabancı Üniversitesi, Filistin dostu bir asistanın sözleşmesini feshetti. Sabancı Üniversitesinin, SOCAR'la olan işbirliğini protesto etmek için kampüste "Sabancı soykırıma ortak mı?" yazılı stickerlar yapıştıran arkadaşımızın sözleşmesi feshedildi. Sabancı Üniversitesi, hem akademik özgürlüğü ihlal eden bu kararını geri almalı hem de SOCAR'la yaptığı tüm işbirliklerini sonlandırmalıdır.

İNTİFADA ANKARA’DA Gelin tanışalım, Filistin mücadelesinin sesini hep birlikte yükseltelim. 🗓️ 1 Şubat Cumartesi / 14.00 📍NAR-İNN KAFE / KIZILAY

Arkadaşımız Demir, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek apar topar çıkarıldığı mahkemede, Cumhurbaşkanına hakaret bahanesiyle tutuklandı. Soykırımcı İsrail'le işbirliği yapan sermaye ve siyasal iktidara karşı Filistin Direnişi'nden öğrenerek sürdürdüğümüz mücadelemiz hukuksuz tutuklamalarla cezalandırılmaya çalışılmaktadır. Baskılarla, tutuklamalarla bizleri yıldıramazsınız. Arkadaşımız Demir'i geri alacağız, soykırımcı İsrail'le yaptığınız kanlı işbirliğini ifşa etmeye devam edeceğiz!

Bir gün mutlaka hürriyetinizi kutlayacağız, bir gün mutlaka tüm Filistin'in hürriyetini kutlayacağız! Şehadetinin 17. Yıldönümünde Corc Habaş'ın yeminini tekrarlıyoruz; Filistin'de ki/ Her Zeytin ağacına/ yemin ediyoruz ki Mücadele edeceğiz! Senelerce sürse bile/ Mücadele edeceğiz! Gök yerle bir olsa bile Mücadele edeceğiz!

🚨TEPE İNŞAAT'I İFŞA EDİYORUZ🚨 Bilkent’in öncü şirketi TEPE İnşaat, hâlihazırda devam eden "ABD Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Bina Operasyonları (US-DOS OBO) İsrail Büyükelçiliği Projesi"ne katılmaktadır. TEPE İnşaat’ın internet sitesinde bu proje "İsrail Kaduri GSO Kira Yerleşim Projesi" olarak listelenmiştir. 2022'de başlamış olan ve hâlâ devam eden bu proje, TEPE İnşaat’ın diğer firmalarla iş birliği içinde yürütülen bir projesidir. Bu proje, çeşitli büyükelçilik operasyonlarına uygun olacak şekilde güvenlik yükseltmeleri ve iç tasarım çalışmaları içermektedir. Projenin derhal durdurulması ve TEPE İnşaat ve iştiraklerinin bu projeden çekilmesi gerekmektedir. İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesi uluslararası toplum tarafından tanınmamıştır. Dahası, ABD’nin İsrail’in kararını kabul ederek büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması gayrimeşrudur ve bu durum, iki sömürgecinin Filistin topraklarının işgalini göstergesi niteliğindedir. Tüm bu noktalar göz önüne alındığında ABD'nin Kudüs’te bir büyükelçilik açması ve TEPE İnşaat’ın böyle bir projeye katılımı, Batı Şeria ve Kudüs’ü işgal eden İsrailli yerleşim politikalarının benzeri bir tutumdur. TEPE İnşaat’a sesleniyoruz: Kudüs bizimdir, Batı Şeria bizimdir, Gazze bizimdir, Lübnan bizimdir, nehirden denize kadar Filistin bizimdir.