Okulda bir arkadaşın arabası yoktu. Ne zaman yürüdüğünü görsem bindirir evine bırakırdım. Ben arabamı sattım o aldı. İki defa yanımdan geçti görmezden geldi. Bugün şartlar tekrar değişse yine evine bırakırım. Bizim bunlara öğreteceğimiz çok şey var.
"Düğün mü var?" diye sordum. "Yok abi. 4 genç yolun ortasında halay çekmeye başladı, sonra tesadüfen bir davulcu geçiyordu, o da geldi çalmaya başladı. Davul sesini duyan geldi. İşte yüzlerce kişi böyle halaya başladı."
"Düğün mü var?" diye sordum. "Yok abi. 4 genç yolun ortasında halay çekmeye başladı, sonra tesadüfen bir davulcu geçiyordu, o da geldi çalmaya başladı. Davul sesini duyan geldi. İşte yüzlerce kişi böyle halaya başladı."
Sınav yaptım, kağıtları topladım bir tanesi eksik. Öğrenci çantasına koymuş. Niye çantana koydun diyorum "Örtmeni bilmediğim sorular var, evde yapıp getireceğim" diyor. 5'ler biraz böyle 😂
MEB'de 7. senemi bitirmek üzereyim daha şimdiye kadar "Hocam emeğinize sağlık, çocuğum için verdiğiniz emekler için" diyeni görmedim ama "Siz öğretmenler de yata yata maaş alıyorsunuz" diyeni çok gördüm.
Evin tüm odalarını gezdim. Bütün odalar fırın gibi, bir tek benim oda soğuk. Odamın peteklerini kapatmışlar. Fatura fazla geliyor diye tasarrufa geçmişler. Evden kovsaydınız evden.
İlk hafta 1. Sınıf öğretmenlerine ekstra bir maaş verilmeli. Ağlayan mı dersin, kendini yere atan mı dersin, tarlaya girip dört nala sonsuzluğa kaçan mı dersin her şey var.
Derse elinde tostla giren öğrenciye "Ders sırasında yeme, dersten sonra yersin" dedim. Tamam hocam dedi. 10 dakika sonra baktım tost yok. Ağzını kıpırdatmadan nasıl profesyonelce yedi anlayamadım.
Bizim zamanımızda MEB sınava girmeden aylar önce alacağı öğretmen sayısını ve branş dağılımını açıklar, temmuzda sınav yapar, ağustosta açıklar, eylülde göreve başlatırdı.Sınavdan sonra herkes ona göre işine bakardı. Zor mu eski sisteme dönmek.
Deprem anında 4. Katta ders anlatıyordum. İstediğin kadar deprem anında yapılması gerekenler diye eğitim ver, çocukları zapt etmek çok güç. O anki psikoloji çok zor.