Çok genç kayıplarımdan biriydi yine… Ataköy 5.kısım Camii avlusunda, tabutumuzun hemen önünde saf tutmuş, hocayı bekliyorduk cenaze namazı için… Hemen yan tarafta ise, bir başka tabut, Türk bayrağı sarılı vaziyette musalla taşındaydı. Şehit cenazesiydi… Tabutun 40-50 adım gerisine bir şerit çekilmiş, şehit yakınları o şeridin arkasında bekletiliyordu. Anası, babası, kız kardeşi, gencecik karısı… Hepsi şeridin arkasında gözyaşı döküyordu. Bir anda siyasiler çıktı ortaya… 6-7 takım elbiseli, kravatlı siyasetçi tabutun başına geçtiler… Fotoğraflar çekilmeye başlandı. O sırada bir rütbeli yanıma geldi, beni hafif itekledi, bu siyasetçilere alan açmak için… Elini tutup “çek elini.. sakın dokunma” dediğimi hatırlıyorum… Öfkeden delirmiştim… Babam yanımdaydı… O da kolumu tuttu… “Tamam… Sakin…” dedi. Biliyordu beni… Fotoğraf zırvalığı bitti ve o şeridi kaldırdılar. Şehit yakınları ancak o zaman kavuşabildiler cenazelerine… Hatay bir şantiye şehir şu anda… Yolları toz toprak, kaldırım yok, arabaların geçtiği yollar çukurdan gidilemez vaziyette… Daha doğrusu 3 gün önce bu haldeydi. Asfalt döktüler o yollara. 1 günde çiçek gibi oldu. Siyasiler gelecekmiş, tören olacakmış… Otel yandı… 78 canımız gitti… Aynı kravatlı, takım elbiseli tipler kamera karşısındalardı yine. Kim ölmüş, kim yanmış, umurlarında değildi. “O sorumlu, bu sorumlu, bizle alakası yok” falan… Yasa belli, hepsi yazıyor… “10 gün sonra yetki kimde açıklayacağız” dedi İçişleri Bakanı. Açıklama trajikomikti ama hala açıklanmamış olması normaldi. Bu fotoğraf, bugünkü Türkiye’nin fotoğrafıdır. Ben tam 17 saat sonra bölgedeydim. 4 gün boyunca kimse yoktu. Kendi imkanlarıyla gidenler, koşturanlar, çırpınanlar hep halktı… Bu kadar yalnızız aslında… Aklımı yitiriyordum o sokaklarda yürürken… Kime nasıl yardım edebileceğimi, kime yetişeceğimi bilmeden, enkaz kazarken paçamızdan tutup “n’olur, bizim apartman yan sokakta, oraya gelin, tüm ailem altında” diyenlere karşı hiçbir şey yapamadan… Kırmızı bir şerit çekili bu ülkede, halk ile yaşam arasında… Önce kravatlılar, takım elbiseliler. Bizse, o şeridin arkasında, yitirdiklerimizin elinden tutmuş, sadece nefes alıp veriyoruz. Yaşamıyoruz… #deprem #6subat2023

Her satırına imza...

Her 10 Kasım'da olduğu gibi; AKİT, ZULÜM FALAN... Düşünsene, adamdan nefret ediyorsun... Nefretinden ne yazacağını bilemiyorsun. Öfkeni nasıl çıkartacağını, nasıl hınç alacağını bilemiyorsun... Sonra sabah evden çıkıyorsun. Tam televizyon kanalında masanın başına oturuyorsun, fıstık gibi de haber yapmışsın "zulüm 1938 de son buldu" diye. O anda, saat 9 u beş geçe zart! sirenler çalmaya başlıyor... Kornalar çalıyor. Yeminle o 1 dakika 1 asır gibi gelir adama. Tam "bitti, oh!" diyorsun, "oğlum şurdan bana bi tost al" diyip cebinden para çıkartıyorsun, o da ne?? Ulan paranın üzerinde de "o" var. Bir hassiktir çekiyorsun... Odanın içerisinde sinirinden dolanıp duruyorsun... Şöyle kafanı bir dışarı uzatıp bakıyorsun, bayraklar yarıda... O anda yine "O" aklına geliyor... Yok, bugün benden hayır gelmez diyorsun... Çıkıyorsun işten, eve gitmek için arabaya biniyorsun. Birinci vites, ikinci vites derken, kırmızı yanıyor. Cart diye duruyorsun bir arabanın arkasında. O da ne lan?? Önündeki arabanın arka camında "Atam İzindeyiz!" yazıyor. Bir la havle çekip devam ediyorsun... Aklından neler geçiyor kim bilir o hırsla... "Saltanat geri gelecek!", "topunu kılıçtan geçiricez bu kafirlerin", "Halife yeniden doğacak Allah'ın izniyle" falan diye hayaller kurarken... Küt! Önce zifiri bir karanlık... Sonra bir ışık hüzmesi... Işığa doğru yürüyorsun mecbur... Velhasıl o ışık güzel ışık değil işte... Neyse, camide toplanmış cemaat tabi... Hoca önce helallik istiyor senin için. Eh, yaradılanı severiz yaradandan ötürü neticede. Helal ediyoruz hakkımızı. Sonra namaz, en son fatiha... İmam diyor ki; Merhum için, tüm kaybettiklerimiz için, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları için el Fatihaaa... Diyeceğim odur ki kardeşim; Sen bir tarafını yırtarsın, o yırttığın tarafına pamuk tıkarlar da, son duanda yine "Mustafa Kemal ruhuna" diye avuç açarız Allah'a. Çaktın köfteyi? Emre Dölcel #10Kasım #10Kasım1938 #ATATÜRK

TÜM SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRIMIZDIR Bu fotoğrafa iyi bakın. Pek çok şey yazabilirim. Defalarca da yazdım. İçimdekileri olduğu gibi yazarsam neler olacağını biliyorum. Katilleri salanlar, en büyük teröristi Meclis'e davet edenler, beni içeri alır. Çünkü hiçbir şeyden korkmuyorlar, gerçeklerden korktukları kadar. Yukarıdaki tabutlara iyi bakın... En az 50 bin tane daha tabut fotoğrafı var geçmişten bugüne... Neden öldüler gencecik insanlar? Askeri, öğretmeni, çobanı... Neden öldüler? Neden tüm tabutlarda Türk Bayrağı var? Hepsi bu vatan için öldü. Hepsi, her biri bu vatan için verdi canını... Sizin kirli oyunlarınıza, siyasetinize, kalpsizliğiniz ve kötülüğünüze inat, bu vatan, bu Cumhuriyet ilelebet payidar olacak. Terörün hedefi toplumsal barışı baltalamak, huzur ortamını bozmak ve korkutmaktır. İstiklal Marşı "Korkma" diye başlar. Bu Cumhuriyeti korkarak kurmadık biz! Bir öldük, bin doğduk. Bin öldük yine korkmadık. Şimdi; Tüm siyasi partilere sesleniyorum: 29 Ekim kutlamalarını iptal etmeyin!! Aksine! Her zamankinden daha coşkulu, daha güçlü, daha eşsiz kutlamalar organize edin! Bunu başta Zahide'ye, sonra diğer 50 bin şehide borçlusunuz. Bize borçlusunuz! Cumhuriyet'e borçlusunuz! Terör, biz öldüğümüzde değil, o kutlamaları iptal ettiğinizde kazanır!! Zahideler, Eren Bülbüller boşuna ölmedi! 29 Ekim'i iptal etmeyin!! Bu hataya düşmeyin! @chp , @eczozgurozel , @ekremimamoglu , @yavasmansur Cumhuriyet Bayramı'nda meydanlarda olun! Şehitler ölür, vatan bölünür aksi takdirde. Hamaseti bırakın! Cumhuriyet'i kutlayın! O bayrakla toprağa emanet ettiklerimize borçlusunuz bunu. Siyaseti bırakın. Cumhuriyet'in neferi olun 29 Ekim'de. Mustafa Kemal Atatürk'e borçlusunuz. Ödeyin! #CumhuriyetinBekçisiyiz #CumhuriyetBayramı #cumhuriyet #TUSAS

1 sene önce deprem oldu. Kaç kişinin öldüğünü bilmiyoruz. Hala kaybettiği yakınlarına ulaşamayanlar, mezarı olmayanlar ve muhtemelen enkaz altında olanlar var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yıkıcı ekonomik buhranını yaşıyoruz muhtemelen ve buzdağının suyun altındaki kısmı görünmedi daha. Dünyada kırmızı bültenle aranan ne kadar örgüt lideri varsa hepsi İstanbul’da, Ankara’da ya öldürülüyor ya yakalanıyor. Ülke vahşi batıya dönmüş durumda. Trafikte kafası kızan karşısındakine kurşun yağdırıyor. Manyaklar kızların kesip surlardan fırlatıyor. Eski kocalar eski karılarını ya öldürüp intihar ediyor ya da öldürüp dışarıda gezmeye devam ediyor. Eski karısını öldürüp, hapisten çıkıp yeni karısını da öldüren, televizyona çıkıp yeniden evlenmek istiyorum diyen adam var bu ülkede. Daha 2 ay önce güzeller güzeli bir kız çocuğunu öldürdü kendi ailesi. "Aileyi tanıyoruz, konuşmamız uygun olmaz" diyen milletvekili var. Katili hala bulunamadı. Minicik kızın katilini hala bulamayıp "İsrail'e gireriz" diyen siyasi parti başkanı var. Ve sadece 1 hafta önce sırf para için 12 bebeğin yoğun bakımda öldürüldüğü ortaya çıktı. "Amaçları öldürmek değildi, uzun süre yoğun bakımda tutup devletten para almaya çalışıyorlardı" diyen sağlık bakanı var. Dün önce Fettullah Gülen'in öldüğü ortaya çıktı. Sonra da milliyetçi partinin 17 sene önce mitingde "bunu asacak ipiniz yoksa, alın size urgan" diye hönkürüp urgan fırlatan, 20 gün önce "bu terörist parti kapatılsın, para verilmesin" diye çığıran, CHP ye "teröristlerle DEM leniyorlar" diyen eşsiz(!) lider(!) i, dün "APO gelsin mecliste konuşsun" dedi. Ardından diğer siyasi partiler "bu yeterince saçmalamadı, ben daha da iyi saçmalayabilirim" diye bir yarışa girdi. Bu ülkedeki siyasi partiler, ülkenin umurlarında olmadığını, ülkenin gerçek gündeminin onları zerre ilgilendirmediğini, tek varlık sebeplerinin ranttan faydalanmak olduğunu bir kere daha ortaya koydu. Ve şu kadarını söyleyeyim; Bu hastane çetesinin arkasında hayal bile edemeyeceğimiz kadar büyük başka bir şey var. Öyle ki "APO'yu salalım" diyecek kadar telaşa düştüler. Hadi AKP ve MHP bir şeyleri gizleme, gündemi değiştirme telaşında. Ya diğerleri?.. #DevletBahçeliKapatılsın #DevletBahceliİstifa #UElkeBatıyorSUSMA #UlkeBatıyorSUSMA

Eh, nihayet hedefi tutturdu Azrail. Şimdi devam. Hadi aslanım. Elini korkak alıştırma. Senin de ateşin bol olsun Fettullah. Varsa bir "diğer alem", hiç gülemeyesin. #fetullahgülen #fetö #fettullahgulen

Ya, Hani bakkala gider biri... Bir şey ister. "Yok" der bakkal. "Hiç mi yok?" diye sorar bu sefer... O "biri", bu biri işte. Minnacığı, kocamanı yok birader! İlk 4 maddeye dokunulmayacak! Neyini anlamıyorsunuz?? Seni de, ifadeni de, miniciğini de... Zorlamayın kardeşim. Zor-la-ma-yın. #AnayasaDeğiştirilemez #AnayasamaDokunma #Anayasamınİlk4MaddesiDokunulmazdır #AnayasaDeğistirilemez #ANAyasamızaDOKUNDURTMAYIZ

TÜM SİYASİLERE AÇIK DUYURU Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak (şanslı ve sonradan zengin olan bir kısım hariç) tarihimizin en zorlu sürecinden geçiyoruz. Öldürülüyoruz efendiler! Kadını, çocuğu, hayvanı, erkeği... Hepimiz, sistemli bir şekilde, yakalanma veya ceza korkusu olmayan psikopatlar ve ruh hastaları tarafından öldürülüyoruz! Arkamıza bakmadan yürüyemez olduk! Hangi cana sahip çıkacağımızı bilemez olduk! Açız efendiler! Dün 1 birime aldığımızı, bugün 1,3 birime alamaz olduk! Sizler son model arabalarınızla, uçaklarınızla, korumalarınızla, şakşakçılarınızla ülke ülke gezip, bir eliniz yağda, bir eliniz balda yaşarken, bizler geleceğe dair umudumuzu yitirdik, aç biilaç kaldık! Azınlık olmak üzereyiz efendiler! Türk nüfustan kalabalık mültecilerin yaşadığı mahalleler, semtler, belediyeler var! Kimdir, neyin nesidir belli olmayan tipler, her türlü suçu işlerken, her türlü hizmeti eksiksiz alırken, bizler yurdumuzda ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyoruz! Cahiliz efendiler! Eğitimi delik deşik ettiniz! Dindar ve kindar bir nesil yetiştirirken, bilimi, felsefeyi, sanatı çöp ediyor, zihniyetinize, sisteminize hizmet edecek robotlar yetiştiriyorsunuz! Sabrımız taştı efendiler! Yettiniz! Bizler, bunca problem altında yaşam mücadelesi verirken, bir de sizlerin anlamsız, egoistçe, haince ve vicdansızca gündemlerinizden, umursamaz tavrınızdan, perde arkasındaki farklı ajandalarınızdan bıktık! Haddinizi bilin efendiler! Vatandaşı hizmetkarınız, size biat etmek zorunda olan marabanız, fırça atabileceğiniz çalışanınız, astınız, üç kuruşluk aklınıza muhtaç tebaanız olarak görmekten vazgeçin! Kendinize gelin efendiler! Hesap soramaz, hesap verirsiniz! Talimat veremez, talimat alırsınız! Hizmet bekleyemez, hizmet edersiniz! Fırça atamaz, akıl veremez, hele aklımızla zinhar alay edemezsiniz! Olmayan paramızdan vergi almak gibi cinlikler yapacağınıza, size ait olmayan paraları nereye harcayacağımıza dair akıl vereceğinize, hesap vermek yerine hesap soracağınıza, sizi o koltuklara neden oturttuğumuzun farkına varın! Biz halkız, seçeriz! Siz hizmet edersiniz! Ya işinizi yapın ya da defolun gidin! EMRE DÖLCEL #artıkyeter

Kim bu adam? TBMM başkanı. Ne diyor? Anayasa'nın 3.maddesi değişmeliymiş. Açıklaması da çok masum; "Devletin ülkesi olmaz, devletin milleti olmaz. Bu metin 'milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir" Yani diyor ki, "cümle düşük, anlam bozukluğu var, onu düzeltelim". Şimdi bu akıllı, biz salak. Bir diğer akıllı da dedi ki; "Biz ilk 4 madde değişsin demiyoruz. Ahmak'a anlatır gibi anlatıyorum. 4.maddeyi kaldıralım diyoruz." Nedir o 4.madde? Anayasa'nın ilk 3 maddesi değiştirilmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez" Bu da akıllı, biz yine salak. Numan Bey, siz 3.maddeyi değiştirirseniz ne olur? 4.maddeyi çiğnemiş olursunuz. Sizce bu ülkenin sorunu bu mu? Cumhurbaşkanı "bu Anayasa'yı değiştirmeliyiz" deyip duruyor. E bu Anayasa'nın 170 küsur maddesinin 134 ünde değişiklik yapıldı zaten, bizzat AKP döneminde. 12 kez değiştirdiler Anayasa'yı. Niye bu değişiklikleri yapmadılar? Türkiye'nin gündemi bu mu sahiden? Cümle düşüklüğü mü? Alım gücü, düşük. Güvenlik, düşük. Hayvan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, düşük. Umut, düşük. Yaşama sevinci, düşük. Numan Beycim, Varsın cümle de düşük olsun. Siz diğerlerini bi yükseltin... O cümlenin düşüklüğünden memnunuz. Sizden memnun değiliz. Sizi değiştireceğiz. Az kaldı. #Anayasa #AnayasaDeğiştirilemez #ANAyasamızaDOKUNDURTMAYIZ

Bu videoyu ilk izlediğimde darmadağın oldum... Neden mi? Bu kedi çöplükten kurtarılmış... Yavru henüz... Duruşunu izledim... Sürekli... Henüz yavru olmasına rağmen, başına gelecekleri kabullenmiş, umutsuz, "ne olacaksa olsun artık..." duruşu... Ne görmüş olabilir ki? Ne kadar görmüş olabilir? Yavru daha... Ama yetmiş belli ki .. Gözünü dahi kırpmıyor. Bekliyor öylece... Ve başı okşandığında ilk kez sesi çıkıyor ... Teşekkür ediyor sanki... Onu kurtarmışlar çöplükten... Yaşamı çöp poşetinde biten kardeşlerinden daha şanslı o.... Duruşu bitirdi beni ... O sessizce oturuyor, ben çığlık çığlığa susuyorum ekran başında... Sevincimizi, gülmelerimizi alıyorsunuz elimizden, yüreğimizden... Vicdanınız kadar karanlık olsun kaderiniz... İçimizde yaktığınız ateşlerde yanasınız siz de... #GebzedeKatliamVar #hayvanaşiddetehayır

Başkan efendi! Sondan başa gidelim; Sen hesap soramazsın, hesap verirsin! Önce hesap vereceksin! Sonra herkesi gerizekalı yerine koyan açıklamalar yapmayacak, işini yapacak, efendi olacak, kibarca, ceketini ilikleyerek konuşacaksın! Beceremiyorsan defolup gideceksin. Oraya, o makama seçildin başkan efendi. Hizmet etmek için. Hizmet edip, hesap vermek için. Demek ansızın girip cesetleri ortaya saçtılar öyle mi? O cesetler o çöp poşetlerine kendileri mi girdi? Hasta olan hayvanları gömmeden çöp poşetiyle çöp konteynırına mı atıyorsunuz siz? Başkan efendi! Hele bir silkelen, kendine gel... Yettiniz ulan!! Hangi birinizle uğraşalım be?? Bitmiyor be! Ne kötülüğünüz, ne cehaletiniz, ne kabiliyetsizliğiniz ne de asıp kesmeleriniz, fırça atmalarınız! Hesap sormayacak, hesap vereceksin başkan efendi! #hayvanaşiddetehayır #hayvanhakları #hayvanseverler #GebzedeKatliamVar

@muratozdogan64 Yani?

@Uurbcei46077103 Yani?

Hayatımda hiç bu kadar "sorumlu" ve "güçlü" olduğu halde "mağdur" bir zihniyet görmedim. Yetki sende, güç sende. İstediğinde 60 şehirde Filistin'e destek gösterisi yaptırabiliyorsun. İstediğin kanunu çıkartıyor, istediğin yasayı uyguluyorsun. Senin işin rahatsız olmak değil, engel olmak. Kriminal tiplerin ortalıkta dolaşmasından ben rahatsız olurum. Sen işini yap. Yasayı yap, o yasayı eşit ve tarafsız uygula. Hepsi bu ya! #adalet #Adaletistiyoruz

Ömrümün 18 senesi geçti Ankara'da. Önce ilkokul. Yükseliş Koleji. Sonra üniversite. Gazi Üniversitesi. Sevmem Ankara'yı... Ancak Ankara'ya dair sevdiğim pek çok şey var. Kuğulu Park da bunlardan biri. 2 hafta önce "teflon olun" diye yazmıştım. "İyi de nasıl?" diye soranlar oldu. Berbat gündemlere uyanıyoruz her sabah. Önce insan olmaktan utanıyordum bu ülkede. Şimdi erkek olmaktan da utanıyorum. Ancak ne olursa olsun, sorunların zihnimi, yüreğimi ele geçirmesine izin vermemeye çalışıyorum. Bunun da en güzel yolu, bana iyi gelen şeyleri yapmak. Ankara'nın simidi meşhurdur. Bayılırım. Bu sabah Kuğulu Park'a indim. Yolun hemen karşısında bir simitçi var. Yanık olanlarından bir tanesini seçtim. "Abi, çay istersen, karşıdaki taksi durağının çayını tavsiye ederim" dedi simitçi. Taksi durağından daha güzel çay demleyen olamaz ki... Gittim, duble çayımı da aldım. Oturdum parka. Ağaçların altında, güneş tepemde ... Karşımda kuğular ... Belediye işçileri havuzu dolduruyorlar... Derin bir nefes, simitten bir ısırık, çaydan bir yudum, hayatın yanağından bir makas aldım... Aktı gitti üzerimden sıkıntı, teflon misali... Muhtemelen 1-2 saate başka bir sıkıntı basacak. Mesela biri "erkek olduğun için kolay tabii" yazacak bu yazımın altına... Sonsuz ve sürekli mutluluğun olmadığını biliyorum hayatta. Ancak, sonsuz ve sürekli mutsuzluk da yok. Denge böyle bir şey. Kendi adıma "yaşam" denen bu döngünün yanağından makas alarak devam ediyorum yola. "Bir simitçi buluyorum. Bir ağaç altı, bir de çay... Sonra derin bir nefes, Simitten bir ısırık, Çaydan bir yudum, Bir de makas hayatın yanağından..." Teflonun formülü. Deneyin...

Instagram'da canlı yayın için son 16 dk... Sesini duyurmak isteyen herkesi bekliyorum... #deprem

Merhaba; Bildiğiniz gibi, deprem bölgesinde yaşanan sıkıntıları paylaşacağım bir canlı yayın yapmaya karar verdim. Bu canlı yayını Perşembe akşamı 20:00 de yapacaktım ancak 3 takımın Avrupa maçları varmış o akşam. Bu sebeple izlenme sayısını düşürmemek için yayını Cumartesi günü saat 18:00 e aldım. Bir çok mesaj geldi. Bölgede yaşananlar gerçekten akıl alır gibi değil. Okuduğum, dinlediğim her mesajda dehşete kapılıyorum. Ancak şimdiye kadar sadece Hatay bölgesinden bilgi geldi. Depremden etkilenen diğer bölgelerden hiç haberim yok. Lütfen bu yayını diğer illerdeki tanıdıklarınızla da paylaşın. Ne kadar çok bilgi gelirse, o kadar etkili olur diye düşünüyorum. İnsanlar öyle umutsuz ki... Haber kanalları o kadar yayın yaptı hiç faydası olmadı, bu yayının ne faydası olacak diye düşünüyorlar... Haklılar. Ancak sahilden denize fırlattığımız her bir deniz yıldızı kıymetli. Bu işi tek başıma başaramam. Desteğiniz gerekiyor. Onları unutmadığımızı gösterelim. Ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyım. Ne gerekiyorsa... #deprem #6şubatdepremi #sesimiduyanvarmı

6 Şubat 2023... Hala kanayan bir yara hepimiz için. Deprem sonrasında o bölgede bulunmuş, felaketin boyutlarına bizzat şahit olmuştum. Benim iyi yürekli dostum @bayjshow da normal yayın akışını değiştirip, bölgeden haberler iletmiş, benimle de 2 defa yayın yapıp bölgedeki güncel durumu dinleyicilerine aktarmıştı. İşte o yayınların ilkinde, videoda dinlediğiniz sözleri söylemiştim... Korktuğum başıma geldi. Aradan sadece 20 ay geçmesine rağmen bir çok kişi geçmişi unuttu ve bölge kaderine terk edildi adeta. Ben de ne yapabilirim diye düşündüm; En son İstanbul ziyaretimde kendisi de Antakyalı olan ve annesi ve babasını enkaz altından çıkartan, dostlarını, yakınlarını kaybeden canım @drpinaryozgatli ile bu konuyu konuştuk. Bölgede yaşananları, mağduriyetleri bana anlattığında şok oldum. Ve bir karar verdim; Bu hafta içi bir canlı yayın yapacağım. Bölgede yaşayan, mağdur olan, sesini duyuramayan insanların seslerini duyurabilecekleri, dertlerini, sorunlarını paylaşabilecekleri bir yayın olacak. Aklımda, konuk etmeyi düşündüğüm 4-5 kişi var. Kendileriyle iletişime geçeceğim bugün. Şimdi sizlerden bir ricam var; Bölgede yaşıyorsanız, depremzedeyseniz, bildiklerinizi, sorunlarınızı lütfen yazın bana. Dilerseniz ses kaydı da gönderebilirsiniz. İsimlerinizin saklı kalmasını arzu ederseniz, bunu da söyleyin. Bu paylaşımın altına yazmamanızı, direkt özelden mesaj atmanızı rica ediyorum. Çok matah sayıda bir takipçim yok, biliyorum. Ancak bir kar tanesinin çığa dönüşmesi mümkün. Bu bizim elimizde. Sesini duyurmak isteyen herkesten mesaj bekliyorum. Lütfen bu paylaşımı mümkün olduğunca çok insanla paylaşın. Beni takip etmeyenler de mesaj atabilir. Gelin sesinizi duyuralım. Canlı yayını 3 Ekim Perşembe akşamı saat 20:00 de yapmayı planlıyorum. Zaman sınırı yok. Gerekirse uyumayacağız ancak isteyen herkesin sesini duyurabildiğinden emin olacağım. Benim elimden gelen bu. Ne dersiniz? Siz de bu çığdaki kar tanelerinden biri olmak ister misiniz? Bekliyorum. #deprem #6şubatdepremi