Devlet Bahçeli
@dbdevletbahceli
Followers
6M
Following
0
Statuses
7K
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı
Türkiye - Ankara
Joined November 2010
Tam iki yıl önce Türkiye ve Türk milleti asrın felaketi olarak tarif ve tanımı yapılan büyük bir yıkıma maruz kaldı. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinin merkez üssü olduğu ardışık depremler ülkemizi can evinden vurdu. 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz depremin ağır tahribatlarıyla sarsıldı. Acılarını hala yüreğimizde taşıdığımız ve sayıları 54 bini bulan kardeşimiz hayatını kaybederken 107 bin kardeşimiz de yaralandı. Hayaller toprak altında kaldı. Nice umutlar, nice özlemler, nice yaşama sevinç ve hedefleri kesintiye uğradı ve kayboldu. Ancak, “Orada kimse var mı?” sorusuna refakat eden insanüstü arama-kurtarma çalışmalarıyla; soğuğun, karanlığın ve ağır enkazın kalın örtüsü günbegün aralandı ve hatta parçalandı. Hayat ışığı taş, beton ve moloz yıkıntılarıyla kapansa da Türkiye’miz tek yürek olup felaketin yaralarını sarmak için seferber oldu. İstismar, inkar ve iftira mevziisine girip ülkemizin zora girmesini, devletimizin ve hükümetimizin yıpranmasını ve zaafını kollayan insafsız ve vicdansız güruha rağmen 6 Şubat’ın izleri adanmış ve olağanüstü bir mücadeleyle kademe kademe silindi. Hakikaten 6 Şubat depremlerinin kapsam ve kuvveti çok şiddetliydi. Fakat Türk milletinin dayanışma ve yardımlaşma kudreti bundan çok daha diri, zinde ve güçteydi. Aziz milletimiz devletiyle el ele verdi. Enkazdan nemalanmak, felaketten çıkar elde etmek amacıyla yalanla yoldaş olmaktan utanmayanların, gerçekleri saptırmaktan ve karamsarlığı aşılamaktan başka gündemleri bulunmayanların milli ruhun ayaklanışı karşısında propaganda kaynakları kurudu, dedikodu muslukları kesildi. 6 Şubat 2023 tarihinden buyana depremden etkilenen illerimiz çok şükür yeniden ve jet hızıyla inşa edildi. Gıpta edilecek bir çalışmayla depremzede vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti yeni yuvalarına kavuştu. İki yılda 201 bin 580 konut, köy evi ve işyeri tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildi. Bu yılsonuna kadar da 452 bin 983 bağımsız yapının tamamlanıp tesliminin sağlanmasıyla toplamda 654 bin 563 konut hedefine inşallah ulaşılmış olacaktır. Laf üretmek yerine iş üretmek asil ve ahlaklı siyasetin doğasıdır. Hala bunca hizmeti görmekten kaçınanları, yapılan eserleri hiçe sayanları, verilen emekleri boşa görenleri, dökülen alın terlerini ve ödenen bedelleri hafife alanları ciddiyetsiz, samimiyetsiz, sorumsuz ve art niyetli değerlendirdiğimizi özellikle ifade etmek başlıca vicdani ve insani görevimizdir. Depremde kaybettiğimiz insanlarımızı geri getiremesek bile, onların arkada bıraktığı emanetlerine sahip çıkmak, deprem bölgesini eskisinden çok daha güvenli, dayanıklı ve güzelliklerle donanmış hale getirmek elbette haysiyet meselemizdir. Ege Denizi’nde yaşanan deprem fırtınasıyla birlikte tekrar nükseden büyük deprem ihtimal ve ihbarlarını dikkate alarak kentsel dönüşümü hızlandırmak, bu konuda da yerel yönetimlerin daha fazla inisiyatif almalarını temin etmek acil bir ihtiyaçtır. Deprem hayatın ihmal edemeyeceğimiz bir parçasıdır. Hayat ve gelecek projelerini buna müzahir yapmak beka ölçüsünde mecburiyettir. Muhalefet partilerinin siyasi yönetiminde bulunan belediye başkanlıklarının asıl görevlerine odaklanarak şehirlerinin altyapısını gü��lendirmeleri, muhtemel yeni depremlere karşı hazırlık içinde olmaları, özellikle İstanbul’da her an çökme riski bulunan 600 bin binayla ilgili derhal tedbir almaları vatan, siyasi namus ve mukadderat borcudur. Türkiye’miz deprem kuşağındadır. Bundan sonra da depremler olacaktır. Bu kaçınılmaz bir coğrafi gerçektir. Gerçeklerden kaçarak, gerçeklere gözümüzü kapatarak herhangi bir soruna göğüs germek veya çözüm getirmek söz konusu değildir. Son iki yıl içinde geceli gündüzlü muhteşem bir mücadele örneği sergileyen Sayın Cumhurbaşkanımızı, Çevre, Şehircilik ve İklimi Değişikliği Bakanımızı, ilgili tüm bakanlarımızı, bürokratlarımızı, milli duyarlılık timsali bir kısım sivil toplum kuruluşumuzu, bilcümle devlet görevlilerimizi ve büyük Türk milletini gönülden ve hürmetle tebrik ediyorum. 6 Şubat depremlerinde hayata veda eden tüm kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, mekanları cennet olsun diyorum. Rabbim’den niyazım odur ki, ülkemizi ve milletimizi altından kalkılamayacak felaket, musibet, kaza ve belalardan esirgeyip korumasıdır.
648
3K
8K
Türk futboluna büyük hizmetleri bulunan, hem futbolculuğuyla hem teknik direktörlüğüyle hem de spor yazarlığıyla hak edilmiş bir saygı, sevgi ve şöhret kazanan Sayın Ogün Altıparmak’ın vefatından duyduğum derin teessürü ifade ediyor, merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Aziz milletimizin, Türk spor camiasının ve özellikle Fenerbahçe’ye gönül vermiş kardeşlerimin başı sağ olsun.
459
2K
5K
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan ahşap yapılı bir otelde sabaha karşı çıkan yangın milletimizi ve yöre insanımızı derinden üzmüştür. Bu elim olayda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler, yaralı kurtulan vatandaşlarımıza da şifalar niyaz ediyorum. Yangın felaketinde can veren vatandaşlarımızın kederli aileleri başta olmak üzere aziz milletimize baş sağlığı diliyorum.
1K
3K
10K
Türk milleti en çetin mücadelelerin içinden iman, irade ve bileğinin gücüyle çıkarak bağımsızlığının ve tarihi varlığının bedelini şehit kanlarıyla ödemiştir. Müstevlilerin hedef ve hesapları vatan topraklarında kahramanca imha edilmiştir. Özellikle Çukurova’ya musallat olan muhasım ve mütecaviz emeller tıpkı çelikten duvar gibi yükselen milli ve manevi dayanışmayı aşamamıştır. Düşman unsurları ve onların kanlı planlarına refakat eden çeteler çok şükür Çukurova’da hüsrana uğratılmıştır. Cebel-i Bereket esarete ve erimeye sonuna kadar direnmiş ve reddetmiştir. Amanos Dağları’nın Düldül Dağı’ndan Belen Boğazı’na kadar olan Gavur Dağı, gavur kuşatmasını kırıp atmıştır. Osmaniye adeta açık hava şehitli��i gibidir. Milletine ve devletine sonsuz hürmet ve sevgiyle bağlı olan Osmaniyeli hemşerilerim hiçbir zaman ihanete ve işgale göz yummamış, ayrışmaya ve çözülmeye müsaade etmemiştir. Tam 103 yıl önce bugün Osmaniye düşmanın tasallutundan kurtulmuş, hak ettiği huzur, güven ve esenlik dolu günlere vasıl olmuştur. Bu münasebetle Osmaniye’nin kurtuluş yıldönümünde Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, Milli Mücadele’ye varını yoğunu koyan fedakar ve cesaret timsali kutlu ecdadımıza, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, muhterem hemşerilerimi muhabbetle selamlıyorum. 103’üncü kurtuluş yılımız hayırlı olsun diyorum.
2K
3K
7K
Mübarek Üç Aylar ile Regaib Kandilini idrak ettiğimiz şu günlerde Cenab-ı Allah’ın rahmet, merhamet ve mağfiretine müstahak olabilmeyi niyaz ettiğim bir günde, Türk halk ve arabesk müziğinin müstesna sanatçısı Ferdi Tayfur’u kaybettik. O kardeşimdi, gönül diyarıma tercüman olan ses ve söz ustasıydı. Adana’nın pamuk tarlalarında döktüğü teriyle helal rızkını kazanan, ardından da Türk müziğinin zirvelerine tırmanıp milyonların kalbine taht kuran cefakar, fedakar ve vatan sevdalısı bir sanatçımızdı. Emmioğlu şimdi yetim kaldı. Meleşir kuzuların sesiyle ölen bir garibin yasına gelen Çukurova’nın yanık ve yakıcı sesi ne yazık ki sevenlerini hüzne boğdu. Hakikaten kelimeler boğazıma düğümleniyor. Üzüntümü tarif ve telif edecek kelime bulamıyorum. Ferdi Tayfur’un vefatı bir parçamı alıp götürdü. Yerinde huzur bulsun. Mekanı cennet olsun. Cenab-ı Allah rahmetiyle muamele etsin. Aziz milletimizin, sevdalılarının ve hepimizin başı sağ olsun.
4K
6K
33K
Türkiye Uzay ve Havacılık Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan tesislerine yapılan hunhar terör saldırısını nefretle lanetliyor, aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin ve hepimizin başı sağ olsun diyorum. Hiçbir hain ve hasmane hesap tutmayacak, hiçbir kanlı ve kalleş proje milli birlik ve kardeşliğimizin karşısında tutunamayacaktır. Kiralık katilleri sahaya sürenler, terörizmi karanlık bir aparat olarak kullananlar sonuç alamayacakları gibi mücadele azmimizi de asla kıramayacaklardır.
7K
5K
20K
Bu gece Efendimiz Resûlullah’ın yeryüzüne ilahi rahmet müjdesiyle teşrifinin 1453’üncü yıl dönümüdür. İstikameti kaybolmuş, istikrarı mahvolmuş, iradesi mefluç olmuş insanlık alemi kutlu doğum mucibince belini doğrultmuş, nihayet güzel ahlakın sıcaklığı, merhamet ve muhabbet çağrısının aydınlığı kademe kademe dünyayı tesiri altına almıştır. Son zamanlarda yaşanan, hamiyet ve haysiyet sahibi her insanımızı derinden yaralayan müessif hadiselerin birbirine eklemlenerek cereyan etmesi manevi arınmaya, saflarımızı daha da sıkı tutmaya çok ihtiyacımız olduğunun hiç şüphesiz kanıt ve karinesidir. Bireysel ve toplumsal şiddetin dalga boyundaki yükseliş karşısında herkesin sorumluluk duygusuyla harekete geçmesi mutlak bir zorunluluk haline gelmiştir. Allah’tan korkan, kuldan utanan, birbirinin hakkına saygı duyan, milli ve manevi ortak değerler paydasında buluşan, Sevgili Peygamberimizin ahlakıyla donanan, empati yapabilen, büyüğe hürmet, küçüğe sevgi gösteren müessir tavır, tutum ve davranış kalıbını genele teşmil etmek yegane görevimiz olmalıdır. Kız çocuklarının diri diri gömüldüğü cahiliye döneminin kaos ve karanlığını tevhid inancının meşalesiyle berhava eden, aklın ve adaletin bayraktarlığıyla kalpleri fetheden Resûlullah’ı hakkıyla tanımak, hayatımıza nakledip ruhumuza nakşetmek başlıca ümit ve temennimdir. Mevlit Kandili münasebetiyle, yöresi ve kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşlarımıza, aziz milletimize, Türk-İslam alemine kardeşçe, huzur içinde, bir ve beraberce bir ömür geçirmelerini niyaz ediyor, bahusus en iyi dileklerimi sunuyorum. Her manada derlenip toparlanmak için bu mümtaz gecenin bir fırsat, bir nimet, bir dönüm noktası olmasını diliyor, Kandilimiz mübarek olsun diyorum. Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun inşallah.
6K
5K
20K
19 günlük aradan ve yoğun aramalardan sonra, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde cansız bedenine ulaşılan sekiz yaşındaki Narin kızımız hepimizin ve herkesin yüreğini kavurmuş, maşeri vicdanda büyük bir üzüntüye neden olmuştur. Yavrumuzun hayat ışığını söndüren, korkunç şekilde katleden cani veya canilerin, bu vahşi cinayete yardım ve yataklık edenlerin Türk adaleti önünde hesap vermeleri, en ağır düzeyde bedel ödemeleri muhakkak surette temin edilmelidir. Başta Narin yavrumuz olmak üzere, dün Tunceli Ovacık’ta bir askeri aracın devrilmesi sonucunda şehit düşen kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. Tedavisi devam eden kahramanımıza şifalar diliyorum. Başımız sağ olsun, mekânları cennet olsun.
964
3K
10K
Cumhur İttifakı, Türk tarihinin varoluş refleksi, Türk milletinin varlık ve birlik remzidir. Küresel ekonomi-politik sistemin yeni baştan inşa edildiği, önümüzdeki bir yıllık süre zarfında iç kargaşa çıkma riski en yüksek ülke olarak Türkiye’nin haksız ve hayasızca gösterildiği bir dönemde Cumhur İttifakı milli güvence, milletin özgüvenidir. İstiklal ve istikbal haklarımızın muhafız ve müdafaa onurunun mihver gücü cumhur ile Cumhuriyet’i kucaklaştıran akıl ve ahlak temelli ittifakımızdır. Türkiye’miz üzerinde karanlık senaryolar yazan, nevzuhur kaos denklemleri kuran, tarih sahnesinde pasif ve müdahale edilebilir bir ülke olmasının planını hazırlayanlar bugünlerde dedikodu çarkını hızla çevirmeye, fitne cephesini artan ölçekte tahkim ve takviye etmeye başlamışlardır. Bu mahsurlu tablonun gözümüzden kaçtığını düşünenler hiç kuşkusuz derin bir gaflet ve melanet girdabında sürüklenen çürüklerdir. 17-25 Aralık emniyet ve yargı darbe süreci, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin kuluçka evresidir. 15 Temmuz işgal teşebbüsünün çatısı 17-25 Aralık süreciyle örülmüştür. Bu nedenle FETÖ’nün ne 15 Temmuz silahlı kalkışmasını ne de 17-25 Aralık kumpasını hatırımızdan ve gündemimizden çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca doğru da değildir. Cumhur İttifakı’nın tertemiz mücadelesine leke sürmek için beşinci kol faaliyeti üstlenen mihrakların boşa kürek çekmeleri bir yana, heveslerinin ve hedeflerinin ihanetle çerçevelenmiş kursaklarında kalması mutlak ve mukadder bir akıbettir. Şunu da özellikle ve tekraren hatırlatmalıyım ki, küresel internet platformlarının, sosyal medya mecralarının, organize çıkar gruplarının, bazı gazete ve televizyonların (özellikle Halk Tv) Cumhur İttifakı’nda çatlak varmış gibi yaygara koparmaları hüsran içinde hayal kırıklığına uğramaya mahkumdur. Elbette bu odaklarla günü geldiğinde hesaplaşmak kaçınılmazdır. Cumhur ittifakı Türk ve Türkiye Yüzyılının müjdesi, gelecek nesillerin haysiyet ve heyecan mükafatı olarak kutlu yürüyüşünü sürdürecektir.
3K
5K
13K
Gerek Türkiye B��yük Millet Meclisi’nin gerekse de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş süreci çetin mücadelelere sahne olmakla birlikte bağımsızlık özlemi çeken toplum veya milletlere de ilham kaynağı olmuştur. Milli Mücadele’de sergilenen kahramanlıklar, serpilen fedakarlıklar esaret ve sömürü pençesinde kıvranan coğrafyalara kuşkusuz ruh ve umut vermiştir. Türk milleti tarihin her döneminde zulme direnmiş, zalimlere sesini ve sözünü yükseltmiştir. Doğal olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi milli iradenin tecelligahı olması münasebetiyle elbette haksızlığa ve saldırıya maruz kalmış soydaşlarımızın ve din kardeşlerimizin tercümanı olmayı kararlılıkla, hatta tarihsel bir sorumluluk şuuruyla üstlenmiştir. Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas’ın 15 Ağustos 2024 tarihinde Gazi Meclis’te yaptığı muazzam seslenişini bu kapsamda ele almak lazımdır. O gün, dünyanın gözü Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çevrilmiştir. Vatan kurtaran ve devlet kuran bir irade kudretinin Filistin davasına kucak açması, bu vesileyle Sayın Abbas’ın tarihi nitelikli konuşmasının bölgesel ve küresel yankılarının doğması hakikaten mühim ve müstesna bir gelişmedir. Ancak 15 Ağustos 2024 tarihinde dünyanın siyasi ve diplomasi ağırlık merkezine yerleşen, tüm dikkatleri üzerine çeken Gazi Meclis’te bir gün sonra vuku bulan hazin ve talihsiz olaylar maalesef bir gün öncesini gölgede bırakmıştır. Bu tablo son derece üzücüdür. Hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmasına rağmen TİP’li Can Atalay’ı cezaevinden çıkarıp Meclis’e taşımak isteyen siyasi provokasyon mekanizması bütün tahrik ve tertibiyle ortalığı karıştırmıştır. Kürsü masuniyetini maksatlı ve marazi şekilde çarpıtan TİP’in devlet ve millet muhalifi bir milletvekilinin nefret saçan sivri sözleri tansiyonu kanama noktasına kadar çıkarmıştır. Fakat kahırdan lütuf doğmuş, gölgelenmiş Gazi Meclis’te şafak sökmüştür. Nitekim Can Atalay konusu tamamıyla kapanmıştır. DEM’lenmiş CHP’nin maskesi bir kez daha düşmüştür. Anayasa’ya aykırı işlem tesis eden, kendi içtihatlarını hiçe sayan Anayasa Mahkemesi’nin laçkalaşmış hak ihlali kararı Türk milletinin iradesiyle çöpe atılmış, kanunsuzluğa geçit verilmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, baştan ayağa sulandırılan ve asıl bağlamından kopartılan Can Atalay meselesinin görüşüldüğü Meclis oturumuna katılmamıştır. Çünkü DEM’lenmiş CHP’nin, marjinalleşmiş TİP’in, PKK aparatlarının, Türkiye ve Türk milleti aleyhine periyodik kararlar alan Anayasa Mahkemesi’nin nasıl bir tezgahın faili olduklarının apaçık deşifresi görülsün istenmiştir. Ayrıca tezahür eden önemli bir sonuç ise şudur: Cumhur İttifakı’nın kurucularından AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi olmadan da gereğini yapmış, takdire şayan bir duruşla haksızlığa, hukuksuzluğa ve eşkıyalığa müsaade etmemiştir. Küçük ortak nerede diyenler ağızlarının payını almış, biz olmadan da milletimizin beklentisine müzahir bir karar alınmıştır. Bunun yanı sıra dünkü oylama Türkiye’nin birinci partisi olarak AK Parti’yi tekraren işaret ve teyit etmiştir. 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinden sonra DEM’lenmiş CHP’yi parlatanlar, “birinci parti, anketlerde açık ara önde” masalını devamlı surette anlatanlar Can Atalay kararıyla kara propagandanın silinip atıldığına bizatihi şahit olmuşlardır. AK Parti’nin emin, güçlü ve kendine güven duyan adımlarla mücadelesini sürdüreceğine, 2028 seçimlerine kadar Cumhur İttifakı çatısı altında ihtiyaç duyulan zincirleme reformları hayata geçireceğine inancım tamdır. Bilinmesini özellikle arzu ederim ki, Türkiye’nin gündeminde seçim yoktur. Herkes siyasi ve ideolojik hesabını bu şaşmaz gerçeğe muvafık yapmak durumundadır. Küçük ortak diyerek bize karşı tariz dolu ifadeler kullananlara diyeceğim odur ki, millet bizi nerede görmek istiyorsa biz oradayız. Cumhur İttifakı olarak yolumuza azim ve inançla devam ediyoruz.
2K
4K
11K
Bu sabah Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin Tahran’da ikamet ettiği meskun mahalde uğradığı hunhar suikast neticesinde şehit olması Ortadoğu’yu saran kaosu çok daha derinleştirecektir. İsrail’in Gazze’ye ve nihai aşamada Lübnan’a yönelik saldırılarına eşzamanlı olarak İsmail Haniye’nin katledilmesi hiç şüphesiz vahim sonuçlar doğuracaktır. Mezkur suikastin İsrail Başbakanı’nın ABD ziyareti sonrasında, üstelik Tahran’da gerçekleşmesi tesadüfi olmasa gerektir. Terör eylemini yapan kadar siparişi ve ihaleyi veren, destek sağlayan, ortam açan elbette ağır sorumluluk altındadır. Haniye suikastinin çok boyutlu yansımaları ve operasyonel yankıları kaçınılmazdır. Kartlar açık oynanmaktadır. Adı konulmamış bir savaş hali tedavüldedir. Mazlum bir halkın sistematik şekilde imhasına sessiz ve seyirci kalan uluslararası toplum derhal harekete geçmek, bir yanda önleyici, diğer yanda da cezalandırıcı müdahalelerde bulunmak mecburiyetindedir. Ortadoğu’daki çatışma alanlarının kademeler halinde genişlemesi toplu ve yaygın bir savaşın adeta işaret fişeği mahiyetindedir. Tehlike çok ciddidir. Tehdit çok büyüktür. Daha üzücü olanı ise İsrail ile Filistin arasında barış umutlarının gittikçe kösteklenmesi ve körelmesidir. Bu karanlık tablonun başta İsrail olmak kaydıyla hiçbir ülkeye faydası dokunmayacaktır. Artık sorun iki devlet arasında yaşanan bir çatışma olmaktan hızla uzaklaşırken, bunun yanında ve fevkinde hak ile batılın, mazlum ile zalimin, haç ile hilalin, şehit ile caninin, merhamet ile melanetin, vicdan ile vandallığın kutuplaşmasına tam olarak evrilmiştir. Tarihin keskin virajlarıyla karşılaştığımız bugünlerde, İslam ülkeleri mutlak surette bir değerlendirme yapmak, ölüm sessizliğinden kurtulmak, üç maymunu oynayan atalet ve acziyetten derhal vazgeçmek durumundadır. Aksi halde son pişmanlığın en küçük müessir sonucu olmayacağı gibi insani ve İslami değerler açısından da sıralı iflaslar resen ifşa ve ilan edilmiş sayılacaktır. Hamas Siyasi Büro Şefi Sayın İsmail Haniye’ye ve soykırımda hayatlarını kaybeden diğer bütün Filistinli şehitlere Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, Filistin halkıyla baş sağlığı dileklerimi paylaşıyorum.
952
6K
18K
İsrail Dışişleri Bakanı’nın, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan; siyasi, tarihi ve nesnel gerçeklerle asla bağdaşmayan alçak sözlerini nefretle lanetliyorum. İsrail Başbakanı ile hükümetinin hangi kanlı ve karanlık izleri takip ettiğini esasen tüm dünya açıklıkla görmektedir. Soykırımcı bir yönetimin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na panikle saldırması suçluluk psikolojisinin tezahürüdür. 40 bine yakın masumu katleden İsrail yönetiminin hesap vereceği günler uzak değildir. Bu durum sadece sabır ve zaman meselesidir. Türk milleti kenetlenmiş ve soykırımcı İsrail’e karşı kilitlenmiştir. Elbette her türlü senaryo gündemde olmalı; siyasi, stratejik ve askeri tüm hazırlıklar tahkim edilerek Türkiye’nin hafife alınacak bir ülke olmadığı isabetle teyit edilmelidir. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise nerede durduğunu, tarih ve mazlumlar önündeki sorumluluğunu ihmalden süratle kaçınmalıdır. TBMM’ye davet edilmek, muhatabı için bir şereftir. Bu şerefi taşıyıp taşımama konusu ise Sayın Abbas’ın bileceği ve davranışıyla ispat edeceği bir husustur. Caniyahu’nun ABD Kongresi’nde ayakta alkışlanması gerçek manada soykırımın ibrası, zulmün ifa ve icrasına rezil bir ikramdır. Mavi Vatan’a masal diyen kokuşmuş ve emperyalizmin kuklası haline gelmiş devşirme ve DEM’lenmiş siyasi defoların engellemelerine ve kaleyi içten teslim alma girişimlerine rağmen, Türkiye ve Türk milleti milli haklarını ve egemenlik hukukunu cansiperane savunmanın yanında mazlumların da sonuna kadar yanında ve yöresinde sarsılmaz yerini alacaktır. Vatana masal diyenlerin yolu batış ve mahvoluş; buna direnen ve tepki gösterenlerin istikameti de Türk ve Türkiye Yüzyılıdır. Türk düşmanları kaybedecek, zafer meşalesi inanan milli yüreklerin elinde parlayacaktır.
942
6K
19K
Türk tiyatrosunun ve aynı zamanda televizyon ekranlarının duayen ismi Sayın Kenan Işık’ın uzun bir tedavi sürecinin hitamında ebediyete irtihalinden büyük bir üzüntü duydum. Merhum Işık’a Cenab-ı Allah’tan rahmetler niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine, Türk tiyatro camiasına sabır ve baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekânı cennet olsun inşallah.
357
2K
7K
UEFA’nın, Türkiye-Avusturya futbol müsabakasında attığı golden sonra Bozkurt işaretini haklı gurur ve sevinç içinde paylaşan Milli Futbolcumuz Merih Demiral’la ilgili aldığı iki maç men cezası, üstelik itiraz yolunun kapatılması tasvibi ve tahammülü imkansız skandal bir karardır. Aynı zamanda ırkçı ve faşizan eğilimlerin UEFA’ya nüfuz etmesi utanç duyulacak bir ilkelliktir. Bozkurt simgesi Türklüğün varoluşsal onuru, geçmişle geleceği buluşturan ortak değeridir. Nitekim bu değere hazımsızlık gösterilmesi Türk milletine beslenen iflah olmaz husumetin ve Türk tarihini karalama rezilliğinin iğrenç bir tezahürüdür. UEFA, bazı ülkelerin futbolcularıyla ilgili verdiği benzeri kararlarda oldukça geniş görüşlü ve hoş görülü yaklaşmasına rağmen sırayı bir Türk futbolcu aldığında nefretini gizleyememiştir. Dünya futboluna kara bir leke sürülmüş, 2024 Avrupa Şampiyonası’na gölge düşmüştür. Ancak çılgın Türkler her engeli aşacak azim ve inançtadır. A Milli Futbol Takımımızın arkasında 85 milyon Türk vatandaşı dua, destek ve tezahüratıyla ayaktadır. Geldiğimiz bu aşamada Türk milletinin tarihi mirasına apaçık saygısızlık yapan UEFA, bahse konu ayıplı kararını geri almadan A Milli Futbol Takımımızın Hollanda karşılaşmasına çıkmaması ve bir hak olan demokratik protestosunu bu şekilde göstermesi ahlaki ve milli nitelikli bir beklentidir. UEFA laçka kararından vazgeçmezse Hollanda’nın sahada tek başına bırakılması ve A Milli Futbol Takımımızın Türkiye’ye dönüşü milli haysiyetimize en uygun seçenek olacaktır. Boyun eğerek, taviz verilerek, teslim olarak kazanılacak bir başarı her manada hezimet ve zilletin makyajlanmasıdır. Merih evladımızın ve bütün milli futbolcularımızın sonuna kadar yanındayız. Biriz, beraberiz, hep birlikte Türkiye’yiz, Türk milletiyiz.
3K
5K
21K
Dün akşam attığı gol ve oynadığı futbolla milletimizin takdirini ve haklı övgüsünü kazanan Merih Demiral evladımızın, gol sevincini Bozkurt işaretiyle paylaşması anlaşılan içimizde ve dışımızda pek çok hastalıklı çevreyi rahatsız etmiş, bu suretle farklı arayış ve açıklamaların bahanesi olmuştur. Türk ve Türkiye husumeti aşikar olan dahili odakların yanı sıra UEFA’nın da bu şer kervana iştiraki son derece yanlı ve yanlıştır. Merih evladımızın fileleri havalandırmasını müteakiben yaptığı Bozkurt işareti Türk milletinin dünyaya mesajı olup UEFA’nın bu kapsamda soruşturma başlatması hem maksatlı hem de son günlerde tehlikeli şekilde mesafe alan zincirleme provokasyonların bir ara istasyonudur. UEFA’nın başlattığı soruşturmayı kınamakla birlikte sahadaki mücadelemizin masa başında heder edilmemesi için herkesin, her insanımızın sağduyulu ve soğukkanlı davranması milli bir zarurettir. Her zeminde ülkemizin önünü kesmek, iç huzur ve barış ortamımızı bulandırmak isteyen fırsat düşkünlerinin tahrik ve tacizlerine kapılmamak ortak sorumluluğumuzdur.
2K
10K
61K
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Avusturya’yı mağlup ederek çeyrek finale yükselen, aynı zamanda ay yıldızlı formayı onurla taşıyan A Milli Futbol Takımımızı gönülden tebrik ediyor, bundan sonraki müsabakalarında başarılar diliyorum. Çok şükür Milli Takımımız göğsümüzü kabartıyor, gözlerimizi yaşartıyor, helal olsun hepsine. İnanıyorum ki A Milli Futbol Takımımız Avrupa Şampiyonluğu’na adını, spor tarihine de şanını ve namını yazdıracaktır. Ayaklarına taş değmesin, Allah yardımcıları olsun, Avrupa Şampiyonluğu da Türkiye’nin olsun.
671
4K
16K