Otizmli kızımın Güzel Sanatlar 12. sınıfa geçtiğini bilen bir vatandaş suratında acıma ifadesiyle "Okuyabiliyor mu bari?" diye soruyor. Yok, vahiy yoluyla Bach çalıyor benimki, senin de cehaletine kafam girsin.
Eşimle evlenirken ailelerimizden maddi destek istemedik. Ben de, o da sadece dört senedir çalışıyorduk. Buna rağmen evimizi döşedik, yüz kişiye yakın arkadaşımıza yemek düzenledik, hatta kendimize küçük ama sıfır bir araba bile aldık. O zamanlarki alım gücü bu boyuttaydı.
Doğduğumuz günden beri erkekler bizi bu sözlerle kavuruyor. Her allahın günü bu sözleri duyuyor ve bunlarla savaşıyoruz ama erkeğimiz yarım gün boyunca duyunca SIKILIYOR. Bakın; bir kere erkek "Sıkılıyorum" demez, koca istiyor derler sonra.
Senelerdir eğitimsiz paçozların bize parmak sallamasından öyle sıkıldık öyle öfkeliyiz ki, kıçıkırık bir firmanın yöneticisini 24 saat içinde çiğ çiğ yiyip kemiklerini tükürdük.
Kızımı doğum günü için bir kafeye götürdüm dün. Evde yemesi için 2 dilim cheesecake aldım, ben salata o ise makarna yedi ve 520 lira ödedim. Şu etapta kim aday olacak, İyi parti ne bok yiyecek falan umurumda değil açıkçası. Malum şahsın karşısında marul bile olsa ona basacam.
Tekila en temiz alkollü içkilerdendir. Çabuk vurur, etkisi çabuk geçer. Mideye dokunmaz, kusturmaz. Baş ağrısı, akşamdan kalmalık yapmaz. Sadece gecenin sonunda azıcık bilincinizi yitirip adınızı, ağzınızın yerini falan unutursunuz, o kadar.
Aklıma gelince fenalık geçiriyorum. Şu an bunu yapabilmek için nasıl bir kazanç gerektiğini hesap bile edemiyorum. O sıralarda ülke ekonomisi yine yerlerde sürünüyordu, kriz üstüne kriz vardı ama kazancımız bunu karşılayabiliyordu rahatça.
Çocuğum otizmli ve senelerdir ikimiz de hayatımızın en büyük savaşını "okullarda kalabilmek" için verdik, veriyoruz. Bu konuda sizlerin, özellikle de "normal" çocuk ebeveynlerinin otizm konusunda bilgilenmesi ve anlayışa sahip olmasına çok ihtiyacımız var.
#otizmemavi
ısıkyak
Otizmin tatsız, üzücü yanlarını çoğunuz biliyorsunuz artık. Ama bu derdin bir de fantastik diğer kolu var. Savant Sendromu. Savant olan kızımla ilgili ilginç birkaç detay anlatacağım. Müzik ve matematiğe yeteneğini "anne karnından biliyormuş gibi çıkmak" olarak açıklayabilirim.
Fotoğrafı hoşuna gitti diye kız çocuğunu evlat edineceğini açıklayan mı istersin, sahiplenmek için enkazdan kurtarılan British short hair arayan mı istersin… Yani gerçekten insanoğlu bu gezegenin başına gelmiş en iğrenç şey.
Yaşlı bir akrabamın Arnavutköy Akıntıburnu'nda denize sıfır evi vardı. Oraya her gidip halini hatırını sorduğumuzda bize, "Aman kızım nasıl olayım, baksana ölmeden tabut içindeyim" derdi. İçiniz cehennemse dışarının cennet olmasının bir anlamı yok.
Çocuğum ilkokul üçte, gittiği özel okul battığı için devlete geçti. Sınıf öğretmeninin okulun ikinci gününde koridorda "Çocuğunuz alın ve götürün" diye bağırdığını, bunun sonunda sokaklarda ağlayarak kızımıza okul aradığımızı da bilmezsiniz. Bunu da bilin.
Üst düzey yönetici bir arkadaşım, cv'lerde doğum gününe bakıp Başak burcu olanları direkt elediğini itiraf etti. İş başvurusu yaptığınız yerden ümitsizce cevap beklerken arka planda neler oluyor bilin istedim :)
Sandık başında uykusuz, yorgun, cengaver gibi savaşan herkes umut pompalıyor, evde camış gibi yatıp halk tv izleyen tayfa ona buna küfrediyor. Bu da ilginç yani. Özür dileriz abicim size keyifli bir gece yaşatamadığımız için.
Bunları kızımı takdir etmeniz için değil; otizmin ne tür bir farklılık olduğunu anlayabilin diye yazıyorum. Bazı konularda kendilerini engelli sayabileceğimiz kadar gerideler, doğru ama bir o kadar da ileri oldukları konular var. Tüm çocuklara pozitife odaklanarak yaklaşalım.
Kadınlar özgürlüklerini elde etmeyi, erkeklerin yaptığı her işi yapabilmek sandılar. Bu kısmen doğru da. Ancak bunun yanında toplum tarafından "kadınların işi" olarak tanımlanan her şeyi yapmaya da devam ettiler. İşte bu yüzden kadınlar çok yorgun.
Bilmeyen varsa; Hatay’da deprem sırasında hastanenin elektriği kesiliyor. Jeneratörler devreye girmiyor. Hastanede MERDİVEN YOK. Yoğun bakım hastaları, entübe edilmiş olanlar falan makineler durduğu, asansör çalışmadığı ve merdiven de olmadığı için dışarı taşınamıyor ve ölüyor.
Benim kızım ilkokul 3. sınıfta özel eğitim görmesi gerektiği bahane edilerek devlet okulundan atıldı. Şu anda güzel sanatlar lisesinde piyano ve bateri eğitimi alıyor. Her gün onun okuldan atılmasına önayak olan sınıf öğretmeninin kapısına dayanıp, haykırarak bağırmak istiyorum.
Deprem sonrası enkaz altında 17 gün sonunda kurtarılan olmuş geçmişte. Mutfakta yaşam üçgeninde kalmış, yiyecek ve suya ulaşabilmiş. Arama kurtarma bitmeden enkaz kaldırmak cinayettir.
Genç arkadaşlarıma ümitsizliğe kapılmamalarını tavsiye ediyorum. Yaş aldıkça hayat çok daha kötüye gidecek, ümitsizliğinizi o zamana saklamanız isabetli olur.
Okul yönetimi ve öğretmenler kızım otizmli diye derslere girmesini istemiyorlardı. Senelerdir okul bahçesinde bekleyerek kızımı okutmaya çalışıyordum. Devran öyle bir sert döndü ki, şimdi eğitim-öğretimi seve seve onun ayağına getirmek zorunda kaldılar. Ben bir sigara yakayım :)