DEMİN/DEMİNCEK/DEMİNDEN BERİ Bunları kullanıyor muyuz?

Ayrıcalığa çok hevesliyiz. Müdür bizi tanısın, hastanede önceliğimiz olsun, bankada beklemeyelim, polise bir laf söyleyip devam edelim... Özel kimlikler, korumalar, çakarlar, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun"lar... Elinde gücü olanlar ayrıcalıklarını artırma peşinde. Her insan değerlidir ve her insan kurallara uymalıdır.

İskender Pala son kitabı Azdahak'ı oğluyla birlikte mi kaleme aldı. Şu iç kapağın anlamını çözen var mı?👇

RT @yildizali19: Kültürel ve akademik sendikacılık kapsamında üyelerimizin mesleki gelişimine katkıda bulunmak adına yeni bir çalışmaya dah…

@HikmetSahhaf Estağfirullah. Her kitapsever gibi merak ve heyecanla takip ediyorum.

RT @HikmetSahhaf: Kitabü’t-Tabakâtü’l-Kebîr (5 Cilt), Siyer Yayınları 📚 Sıfır kitap – Stok sınırı yoktur. �� Toplu alımlarda ekstra indirim…

Hür (!) dünyanın lideri GADDAR, ZALİM'i ağırlıyor. Bir uşak gibi iskemlesini tutuyor. İki müfsit imar ve ıslahtan bahsedip küstah, arsız ve fütursuzca açıklamalar yapıyor, mazlumun kanı ve gözyaşıyla ellerini yıkıyorlar.

2025 yılı fitresi kişi başı günlük asgari 180 TL olarak açıklanmış. Şimdi "180 liraya bir öğün karın doymaz" vs. diyenler çıkacak. Fitre mutfak masrafıdır. Günlük 180 TL x 4 kişi= 720 TL x 30 gün= 21.600 TL Bu meblağa bir ailenin aylık mutfak masrafı karşılanır mı karşılanmaz mı?

Diyanet çalıştayı kitaplaştı. İsmail Kara, Necdet Subaşı, Kemal Ataman, Mehmet Ali Büyükkara... Ben de hutbeler üzerinden Diyanet'in Dili'ni analiz etmeye çalıştım. Fiyatı da oldukça makul.

İlk baskısının kalitesi maalesef muhtevasıyla ters orantılıydı. 1. ciltte bırakmış, ciltli güzel yeni baskısını da almamıştım. Ancak bu fiyatı görünce dayanamadım. (Önceden almam gerekirdi ama bunda da bir hayır varmış: 2 cilt kitap bahasına 5 cilt.)

Almak mukadderdi, biraz gecikmeli de olsa aldık. Büyük boy, sırtı bez, kapağı sıvama, 2. hamur, içinde güzel renkli çizimler. Ancak Can'ın özel baskıları olan Hayvan Çiftliği ve 1984 kalitesinden uzak. Dolayısıyla pahalı.

İslamcılık kökleri Osmanlı'ya uzanan bir dünya görüşü, bir düşünce, siyasi-sosyal bir harekettir. Hakkında geniş bir literatür oluşmuştur. "Ye aşını, kıl beşini, gör işini" anlayışına bir tepkidir. Dindar görünümlü kişilerin doğum günü partilerine, romantik anlarına indirgenecek bir oyun değildir. Somut örnekle FKÖ karşısında HAMAS'tır. İsim eleştirilebilir, fikir yanlış bulunabilir ama konu evciliğe indirgenemez.

Ad hominem bir mantık yanılgısı mı? Bugün sosyal bilimlerde ve felsefede öne sürülen argümanların kişinin biyografisinden, psikolojisinden, siyasi-dinsel-cinsel... eğiliminden bağımsız olduğunu iddia etmek mümkün mü? Ve bu kişilerin daha sonra bir epistemik cemaat oluşturup "propaganda" yapmadıklarını iddia etmek. Aynı şey tabiat bilimleri için de geçerli değil mi? Aşı tartışmalarını veya eşcinselliğin biyolojiye bağlanmasını düşünün. Bilimde görecelik o kadar arttı ki insanlar artık argümanın ötesinde destekler aramaya başladılar. Hâliyle argüman sahibini de -dünya görüşü, biyografisi, psikolojisi, eğilimleri, bağlantılarıyla- dikkate alıyorlar (ad hominem). Hiç de haksız bir tutum değil.

@idrismahfi 3. bölümün 3. başlığını okuyun efendim. Niye hepsini okuyorsunuz:)

Müşrikler Ebu Bekr'e, "Arkadaşın Muhammed (sav) bu gece Beytülmakdis'e gidip döndüğünü söylüyor," dediklerinde sadık dost, "Eğer böyle dediyse mutlaka doğru söylemiştir (sadeka)" diye karşılık verir. "Sıddık" lakabı işte buradan gelir. Miraç geceniz hayırlara vesile olsun.

@metaphysicant N'aptınız hocam? Bibliyomaniyle mücadelede biz sizi örnek alıyorduk:)

"Melun hâdise" diyor aktör. MELUN mu yoksa MEL'UN mu? Kelimenin ortasından kesme işaretini kaldırırsanız böyle vurgusuz telaffuz ederler. "N'eyleyim"de kesme işareti kullanılıyorsa "mel'un" gibi kelimelerde niye olmasın?

RT @GenclikSempzymu: Başvuru için >