Yeşilçam filmlerinde önüne gelenden dayak yiyip, mahallede "Nassı dövdüm ama..." diye anlatan ebleh karakter.

Akşam haberlerinde kartopu oynarken birbirini bıçaklayan insanların haberlerini görürüz kesin. En naif işi bile kavga / şiddet konusu yapan ilkel yaratıklarla dolu artık İstanbul.

Kanala benzeyen o yarığın etrafındaki arazileri Katar emirinin anasına satarlar şimdi.

Şu fotoğrafı 13 Ağustos 1999'da çekmiş otelden bir turist. 4 gün sonra ülkenin kaderini değiştirecek bir deprem olacak, hayatlarımız değişecek. Ama ben en çok AKM, sarı dolmuşlar ve Gezi Parkı'na takıldım. Üçü de gülümseten anılar arasında... Uzun uzun baktım.

Bu yeni nesillerin kelebek kanat çırpsa travma yaşayıp içine kapanması, kurban psikolojisine girmesi falan çok sıktı beni. Hep o kişisel gelişimcilerin uydurması bunlar. Şahane bir sektör yaratıp ekmeğini yediler yıllarca.

+1

Şimdi hakkını verelim; Kılıçdaroğlu işini iyi yapıyor. Bir Saray danışmanlık makamı veya belki de büyükelçilik haberi bu yıl bitmeden çıkarsa hiç şaşırmam.

Yıl olmuş 2025, hala sigara içen var.

@jerenimmo Aynı şeyi kızımla yaşıyoruz. Bu bana şeyi hatırlattı; dedem her sabah evden çıkarken sanki son günüymüş gibi babaannemle helalleşirmiş. İkisi de çok savaş ve göç gördükleri için buna ihtiyaç duyar hale gelmişler. Şimdi anlamaya daha yakınım onları.

RT @jerenimmo: Oğlumla vedalaşırken, 'dikkat et yavrum' diyorum. Sessizce bakışıyoruz sonra. O da, ben de neye dikkat etsin hiç bilmiyoruz.

Altılı Masa zamanı Kılıçdaroğlu aday olsun diye militanca sağa sola saldıran kim varsa şu an aynı şeyi Mansur Yavaş için yapıyor. Bunun tesadüf olduğuna inanan varsa acilen bana ulaşsın; elimde satılık az kullanılmış köprü var.

Mimari unsurlar, iklime, coğrafyaya, topoğrafyaya ve sosyal ihtiyaçlara göre farklılaşır. Yani Kars'a ve İzmir'e aynı binayı yapamazsınız. Veya Erenköy ve Bağcılar birbirine benzeyemez. Toplumdaki herkese aynı saç tıraşını yapıp, aynı elbiseyi giydirmek gibi bir şey bu. Delilik.

Bizim mala mülke çökmek, militan finanse etmek ve kamu kaynaklarını yağmalamak gibi bir derdimiz yok çünkü. Ülkesini ve vatandaşlarını seven hiç kimse bu oluşumların sokağından bile geçmez.

Tam Mike Oldfield'lık bir pazar günü.

AKP bu kadar s.çıp batırmasına rağmen nasıl hala 23 yıldır ülkeyi yönetiyor sorusunun iki cevabından biridir Kemal Kılıçdaroğlu. Diğeri de Deniz Baykal. Umut katili, emek hırsızı.

Biri ekmeğe zehir koyup satsa ve insanlar toplu halde ölse, "Ekmek yemeyin, obez yapıyor zaten..." diyecek misiniz? Mesele bir halk sağlığı meselesi ve kamuyu yönetenlerin umurunda değil.

Yunanın da dincisi tam dincidir ama... Acaba Santorini için "Günahın merkezi... Oh olsun!" falan gibi yayınlar yapıyorlar mıdır?