“Bak bu yara annemden, işte bu babamdan, buradaki ilkokul öğretmenimden, haaa şu en derin olan mı onu ben açtım bilmeden. En çok da o acıtıyor canımı, en çok o kanıyor.”
Harfler, ayrı kaldığımız cennete mektup yazmak için icat ettiğimiz çizgilerdir.
Ekim sayımız Sibel Eraslan söyleşisiyle çıkmıştır. Bereketli okumalar dileriz.
Hiçbir şey ortada yokken, senin aptal bir romantik ve hayalperest olduğunu söyleyenler, sen muvaffak olduğunda sana idealist ve tutkulu demeye başlarlar. Ne ilkine aldır ne ikincisine.
Güray Süngü
“Ustam,” dedi, “içimde bir kelime var, bunu bilin, tamam mı? Bunu bilin yeter. Benim içimde. Şuramda. Böbreğime acı veriyor. Kalbimin çaprazında bir kelime. Duydunuz mu?”