antakya'dayım bir ilkbahar sabahı uyanmışım. pencere açık içeriye o meşhur perde oynatan huzurun rüzgarı giriyor. her anlamda evdeyim. kalkıp televizyonu açıyorum. annem kahvaltı hazırlıyor. ara ara müzik de olan bir program izliyoruz. ardından ya komşumuz bize kahveye geliyor ya da teyzemin bahçesine biz gidiyoruz. sevdiklerimiz hayatta. antakya'dayım akşamüstü oyuna ara verip terli terli su içiyorum. annem kızıyor. sokağa dönüyorum. yarasalar uçmaya başlıyor üstümüzde. topla yarasaları vururuz belki diye topu var gücümüzle dikiyoruz. mutluluğumuz hayatta. antakya'dayım gece vakti bir okulun bahçesinde basketbol oynuyorum. mahallede statü atlamışım artık içecek almaya ben gitmiyorum. küçük çocuklardan birini bakkala gönderiyorum. tek sigara da istiyorum ama çocuk "abi bana satmıyorlar" diyor. kendim gitme kararı alıyorum. gittiğim bakkaldaki amcayla birbirimize takılıyoruz. neşemiz hayatta. bizim için her güzel şeyin içinde biraz antakya var. şimdilerde yeni anılar biriktirmekte zorlanıyoruz çünkü şehrimiz iki senedir koca bir şantiye. umarım ki en kısa zamanda şimdiki çocukların da bizim gibi anıları olacağı bir şehir inşa edebiliriz. kaybettiğimiz her bir canımızı ve o güzel şehrimizi saygıyla anıyorum. anıları mücadelemizde yaşıyor. 📸: @kazimkizil

Fenerbahçe Kalamış'ta RANT oyunları! Koç grubunun ihalesini aldığı Kalamış Yat Limanı ve İskele projesine itiraz eden Fenerbahçe Kalamış Dayanışması gönüllüleri, arkeoloji sit alanı olan bölgenin yat limanının genişletilmesiyle birlikte doğal yapısının bozulacağını ve bölgenin halka kapatılacağını ifade ediyorlar.

Validebağ Korusu'na gözümüz gibi bakıyoruz. 🌿 Ağaçlarımızın yaralarına bakım yapıyor, özenle buduyoruz. Korunun doğal haliyle geleceğe taşınması önceliğimiz.

#Kartalkaya cinayetinde devlet-sermaye ilişkilerinin anatomisi: 1) Üç yılda 5.6 milyon dolar kâr eden otel şirketi yaklaşık 28 bin dolarlık yangın önlemlerini almıyor. Burada mevzuat ve likayattan daha önemli bir sorun var; bir sermaye ağını görüyoruz.

Bugün saat 15.00’te, Hrant Dink’in öldürüldüğü yer olan Agos Gazetesi’nin eski çalışma ofisinin bulunduğu Sebat Apartmanı önünde bir araya gelerek Hrant Dink'i an​ı​yoruz. “Azınlık olmanın tadı, tat alanların yetisinden ziyade çoğunluğun tat verme yetisiyle doğrudan ilişkili. Sorun aslında azınlıkların değil, çoğunlukların. Onun içindir ki benim gibilerin çırpınışı siz çoğunluklara rağmen bir çırpınıştır. Bu benim için de böyle, bir Kürt için de, kimliği köşeye sıkıştırılmış bir diğeri için de. Tabii ki bu sıkıştırılmışlık altında kolay değil işimiz. Hem kimliğimizi savunacağız, hem de o kimliğin tutsağı olmayacağız. Zor ama başka çaremiz yok, becereceğiz. Peki bu çırpınışımızı size rağmen değil de, sizin de katkınızla, sizinle birlikte yapsak, işimiz daha kolaylaşmaz mı? Bi düşünseniz ha! Bi düşünseniz.” Hrant Dink, “Biraz Dertleşsek mi?” Şubat 2005

Merhaba, beğenilerinize teşekkür ederim. Etkinliğin geniş çevreye ulaşması için TEKRAR GÖNDER işlemini yapmanızı rica ediyoruz.

Halilağa Madeni çevresinde tarım ve hayvancılıkla geçinen köylülerin su hakları da ellerinden alınmak isteniyor! İklim krizine bağlı yağışların yeterli olmaması bölgede suya erişimi zaten zorlaştırıyor! Madenin tüm bölgenin suyuna göz dikmesi de cabası! #MadeneVerecekSuyumuzYok