Arkadaşlar, telkinlerinizi ve "Niye aday olmuyorsun?" eleştirilerinizi saygıyla karşılıyorum. Ancak, yakın çevrem çok iyi bilir ki mevcut yönetim, çok üzüldüğüm bir iftira kampanyası başlatmıştır. Bazen bir karar vermek için birden fazla sebep oluşur. Öncelikle mevcut yönetimin başlattığı iftira kampanyası ve birkaç yıldır devam eden sağlık sorunlarımın birleşmesi, aday olmama konusundaki kararımda etkili olmuştur. Fakat şunu bilmenizi isterim, duygularım ve eleştirilerim yeni değildir. Trabzonspor camiasını topluca öven ve topluca eleştiren bir kardeşinizim. 12.06.2023 tarihinde ve daha öncesinde Trabzonspor camiasıyla ilgili tespitlerimi ve duygularımı açıkça dile getirdiğim basın toplantımın bir bölümünü sizlerle paylaşma gereği duydum. Eğer vaktiniz olursa, bu açıklamalarımın tamamını dinlemenizi isterim. Bu konuda yapmış olduğum tespitlerimin başkan adaylığım ve kongreyle alakalı olup olmadığını da sizin takdirlerinize bırakıyorum. Ancak camianın ihtiyaçlarını söyledikçe, sürekli başkanlık arzum olduğu düşüncesinin oluşması, bizi asıl konuşmamız gereken konudan uzaklaştırmıştır. Daha önce tüzük konusunda da çağrılarım olmuştu. Bu çağrılarımda, yüksek istişare kurulunun fikir ve önerilerinden yararlanmamız ve şeffaflık ilkesini devreye almamız gerektiğini söylemiştim. Ancak, mevcut yönetim, yüksek istişare kurulundan nasıl yararlanmamız gerektiğini açıkça ifade etmeme rağmen, son tüzük kongresinde eski başkanlarımız ve eski asbaşkanlarımızdan oluşan yüksek istişare kurulunun varlığını sonlandırmıştır. Benim talebim aynıdır. Demokrasiye geçiş, çoğunluk kararıyla hareket etmek, yani kulübün camiaya iadesidir. Mustafa HACIKERİMOĞLU

Kanuni Sultan Süleyman, bir gün Yahya Efendi hazretlerine sorar: ‘Bir devlet hangi halde çöker?’ Yahya Efendi ise şöyle cevaplar: ‘Neme lazım be Sultanım.’ Trabzonspor geçen sezon ligi liderin 35 puan gerisinde bitirdi. Bu yıl saha sonuçlarını herkes gibi ben de endişe ile takip etmekteyim. Ancak bu bilinen yüzümüz. Bir süredir ısrarla bilgi kirliliğinden bahsediyorum. Bu bilgi kirliliğinde başrolü mevcut yönetim oynarken, çok üzülerek söylemeliyim ki sunumunu Trabzon basını yapmıştır. Tekrar söylüyorum; Trabzonspor sportif ve finansal olarak batmıştır. Hemşehrimiz Yahya Efendinin ‘Neme lazım’ anlayışı ne yazık ki Trabzonspor camiasında vücut bulmuştur.

Sayın Trabzonsporlular, Ben anlayışı, biz olmaya engeldir; biz olmadan büyük kalamayız. İnsanın çok vahşileştiği bir zaman diliminin içerisindeyiz. Bir önceki paylaşımımda demokrasi, kurumsallaşma ve şeffaflık çağrısı yapmıştım. Bu çağrımın camiada azınlık diyebileceğim sayıda bir grup insanı rahatsız ettiğini çok üzülerek müşahede etmekteyim. Bu çağrıya karşı duruşu yalan, iftira ve kumpas gibi iddialarla cevaplandırmak, içinde bulunduğumuz zamanı çok iyi ifade etmektedir. Trabzonspor’a sadık ve tarafsız olması gereken bazı dernek, STK ve birkaç ilçe belediyemizin, ortada henüz ikinci bir aday yokken mevcut yönetime bağlılıklarını bildirmesi, benim çağrımın azınlığı nedenli rahatsız ettiğinin ifadesi olmuştur. Çağrımda bilgi kirliliğine vurgu yapmıştım. 18 ay gibi kısa bir süre önce bir önceki başkan Ahmet Ağaoğlu, kongrede 2.8 milyar TL ile ibra olmuştur. Yakın zamanda gerek TV programında gerek divan kurulunda mevcut başkan, Trabzonspor’un bugünkü borcunun 3.9 milyar TL olduğunu ifade etmiştir. Yine başka bir ifadesinde Trabzonspor’un kasasına 245 milyon Euro (yani 9 milyar TL gibi) bir giriş olduğunu söylemiştir. Peki, bir taraftan Trabzonspor’un borcu 2.8 milyar TL’den 3.9 milyar TL’ye çıktığını söyleyen sayın başkan, kasaya giren 9 milyar TL’yi açıklamayıp kamuoyunda büyük bir finansal başarı algısı oluşturarak amacının burada kasaya giren 9 milyar TL’nin izahından muafiyet kazanmak mıdır? Öncelikle kasaya giren bu paranın bir kısmının Trabzonspor’un paralı sermaye artırımı ile girdiğini ve bu karara itiraz etmeyen camianın borsadaki hissedarlarına, az olanın azdan, çok olanın çoktan kulübümüzün zor zamanında ceplerindeki parayı kulübümüze vererek kulübün bu kararına destek olup saygı gösterdikleri için kulüp yönetiminin hissedarlara bir teşekkür etmesini beklerdim. Ben onların her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bir önceki açıklamamda söylediğim gibi, önceliğim Trabzonspor başkanlığı değil, aday da değilim. Talebim aynıdır; demokrasi, kurumsallık, şeffaflık, birlik ve beraberlik çağrısıdır. Bu çağrımın şehirde verdiği rahatsızlıktan dolayı camianın her bir ferdinden ayrı ayrı özür diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. Mustafa HACIKERİMOĞLU

Sevgili Trabzonsporlular, Öncelikle, Trabzonspor Başkanlığına beni layık görüp bu göreve aday olmam için telkinde bulunan büyüklerimize ve camianın her bir ferdine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yıllardır üzerinde çalıştığımız, mevcut başkanımız da dahil olmak üzere, eski başkanlarımızın tamamını ziyaret ederek uzun uzun anlattığımız bir projemiz var. Ancak, demokrasinin devre dışı kaldığı, azınlığın bağımsızca karar verdiği, tek taraflı bilgilerle yetinmek zorunda kaldığımız ve büyük bilgi kirliliği yaşadığımız bir zaman dilimi içerisindeyiz. Camiamızın büyükleriyle istişare halindeyiz; fakat biz sadece Trabzonspor kongresini konuşmuyoruz, biz bir değişimi konuşuyoruz. Çoğunluğun iradesiyle hareket edilmesine inanan, uzmanların karar verdiği ve şeffaflığın uygulandığı bir zaman dilimini konuşuyoruz. Aynı zamanda, Trabzonspor yönetimi henüz kongre tarihini ilan etmemiştir. Benim önceliğim Trabzonspor Başkanlığı değil, Kulübün camiaya iadesidir. Bu konuda büyüklerimizle ve çoğunluğun görüşünü alarak bir uzlaşı sağlanması halinde, ben her zaman söylediğim gibi, bu büyük akrabanın emrindeyim. İstişarelerimiz sonuçlandığında neden “iade"yi konuştuğumuzu ve bunu nasıl hayata geçireceğimizi sizlerle paylaşacağım. Bu kulüp bize büyüklerimizden toprak gibi miras kalmıştır. Bu miras üzerinde haklarımız olduğu gibi sorumluluklarımız da vardır. Bu sebeple her birinizin duygu ve düşünceleri benim için çok önemlidir. Saygılarımla, Mustafa HACIKERİMOĞLU

Sevgili Trabzonsporlular, İnsanlar dünyaya gelirken inanç, memleket ve aile seçemezler. Sevginin, barışın ve güvenin sembolü olan bu şehirde dünyaya gelmiş olmak beni hep gururlandırmıştır. ‘Bize Her Yer Trabzon’ sloganı dünyanın her yerinde yaşayan Trabzonluların komşu ve arkadaşlarıyla aralarında oluşturduğu güven duvarının ifade şeklidir, yani kibrin değil. İfade etmeye çalıştığım; Trabzonspor stadında bizden olmadığını düşündüğüm, bizim karakterimizi temsil etmeyen, belki de bu coğrafyadaki tarihimiz ve referansımızı değiştirmeye çalışan, bu büyük akrabanın misafirperverliğiyle bağdaşmayan, şehrimize sadece futbol oynamaya gelen futbolculara ve futbol takımlarının seyircilerine, küfür ve hakaret edenlerle hep birlikte mücadele edelim. Sizden rica ediyor, hatta yalvarıyorum. Geçmişten günümüze şehrimize geldiğinde küfür ve hakarete maruz kalan herkesten önce insanlık, sonra bu büyük camia adına özür diliyorum.

Kongre sürecinde Trabzonspor’un desteklediği adaya karşı rakip listede yer alan eski Trabzonspor yöneticisi Yalçın Orhan'ın, Trabzonspor’a rağmen ve karşısında duruşunu Trabzonspor’un kurumsal kimliğine ve camianın birlik ve bütünlüğüne bir meydan okuma olarak algıladığımdan, Trabzonspor Yönetim Kurulu’na bir dilekçe ile başvurmuş bulunmaktayım. Camianın fertlerinin bundan sonraki süreçte tekrar böyle durumlar yaşamaması için Trabzonspor Disiplin Kurulu’nun bir an önce toplanıp ihraç kararı alması, birlik ve bütünlüğü koruyacağı gibi tekrar böyle durumların yaşanmasını da engelleyecektir. Trabzonspor Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu'ndan bu konuda gereğini yapmalarını saygılarımla arz ederim.

18 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleştirilen Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda seçilen İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu ve Yönetim Kurulunu tebrik eder, başarılar dilerim.

Trabzon’dayım, bugün bayramın 2. günü. Geleneksel olarak çocukluğumuzdan beri çoşkusunu yaşadığımız bu büyük akrabanın bayramlaşması Covid nedeniyle askıya alınmıştı. Başta Trabzonspor Başkanı, Divan Başkanı ve yönetim kuruluna bu konuyu tekrar değerlendirmelerini rica ediyorum, herkese iyi bayramlar….

Dün gerçekleşen İstanbulspor - Trabzonspor maçı sonrası sosyal medyada İstanbulspor başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu ile TFF Seçim sürecinde toplantı yaptığım ve destek talep etmeme rağmen karşılığında Ecmel başkanın beni desteklemediği iddiası asılsızdır. Bugüne dek otellerde, kapalı kapılar ardında hiçkimseyle TFF ile alakalı bir görüşmem olmamıştır. TFF yöneticiliği yaptığım dönemde gerek TFF yöneticilerimiz gerekse dönemin kulüp başkanları benim şeffaf ve fikrini uluorta söyleyen biri olduğumu en iyi bilen insanlardır. En hassas konularda bile duygu ve düşüncelerimi açık bir şekilde külüpler birliği toplantısında tüm Külüp başkanlarının huzurunda, TFF yönetimine ve dört büyük kulübün başkanına seslenerek eleştiri ve çözüm önerileri getirmiştim. ‘Siz gerçekten adalet istiyor musunuz?’ diye sormuştum. Devamında neler söylediğimi de kulüp başkanlarımız çok iyi biliyorlar. Bu vesileyle konuşmamı tekrar buradan hatırlatarak kulüp başkanlarına sesleniyorum, siz gerçekten adalet istiyor musunuz? Eğer istenilen adalet ise bir saat sürecek bir toplantı sonrası bu coğrafyada futbolun 11’e 11 oynanmasını tesis edecek olan yine Türk futbolunun söz sahibi başkanları ve yöneticileridir. Türk futbolunun ağaları, unutmayın ki adalet en çok güçlülere lazım. Çünkü güçlülerin kaybedecek çok şeyi var. Kamuoyu ve futbolseverlere saygılarımla.

18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 108. yılında, geri dönmeyi asla düşünmeyen, destansı bir mücadele ile işgale gelen düşmanları geri gönderen şanlı ecdadımıza Allah'tan rahmet diliyor, saygı ve minnetle anıyoruz. #ÇanakkaleGeçilmez 🇹🇷

Sevgili Trabzonsporlular, Trabzonsporlular akrabadır, bu büyük ailenin her bir ferdinin Trabzonspor konusundaki hakları ve sorumlulukları sorgulanamaz bir bağdır. Bu büyük ailenin içerisinde aile fertlerine düşen sorumluluk büyüktür. Trabzonspor’da geçmişten günümüze değişen şartlar, içinde bulunduğumuz zorluklar neticesinde birlik ve bütünlüğümüzü sağlayacak kararları almak ve uygulamak bir zorunluluk haline gelmiştir. Uzun zamandır Trabzonspor camiasının önde gelenlerine, meslek gruplarından taraftarlarına, yöneticilerinden eski başkanlarına, her mecra ve mercide anlatmak için çaba harcadığım ‘Zamana Taşınma Projesi’ bir an evvel gerçekleşmek zorundadır. Trabzonspor, ‘Zamana Taşınma’ ve benzer projelerle birlik, beraberlik, aidiyet duygularını güçlendirerek ekonomik olarak gelinen noktada Trabzonspor’u hem korumak hem de kulübün ekonomik durumunu kontrol altına alabilmek adına tüzük kongresinin yapılması ve projelerin hayata geçirilmesi camianın her bir ferdinin ayrı ayrı sorumluluğudur. Bu sebeple Trabzonspor’un kongre üyelerine çağrıda bulunuyorum. Trabzonspor’un kontrol ve denetimini güçlendirecek, ekonomik olarak koruyacak olan projeleri hayata geçirebilmek adına camiayı Tüzük Kongresine davet ediyorum. Bu konu çerçevesince camianın fikir ve önerilerini ortaya koyması ve bizim de fikir ve önerilerimizin tartışılmasını istiyorum. Saygılarımla, Mustafa Hacıkerimoğlu Trabzonspor Kongre Üyesi