![Erdal Engin Karer Profile](https://pbs.twimg.com/profile_images/1695538806810607616/fpz7Vra8_x96.jpg)
Erdal Engin Karer
@KarerEngin
Followers
22K
Following
9K
Statuses
7K
RT @nesedemm: “Etten, kemikten bir insan onca yıl her anlamda izole edilmiş bir mekânda nasıl dayanır?Cevabı her ne kadar dışarıdakiler içi…
0
5
0
Dile kolay tam 30 yıl… 90’lı yıllarda anlatılan hikâyelerle büyüyen bir nesil için inanılmaz bir zaman. Etten, kemikten bir insan onca yıl her anlamda izole edilmiş bir mekânda nasıl dayanır? Cevabı her ne kadar dışarıdakiler için “irade” olsa da bu sorunun asıl cevabını 30 yılı gasp edilenler verebilir. Onların dışında hiçbirimiz, ellerinden alınan yılları üzerine söz söyleyemeyiz. PolitikArt'ın Şubat sayısının sözü, 30 yılı elinden alınan tutsaklara bırakıldı. Onların kaleminden cezaevlerini, karşılaştıkları hak ihlallerini, tanıklıklarını, acılarını ve sevinçlerini okuyacağız. Ayrıca çizimleriyle bu sayımıza katkı sunan Rojavalı 30 yıllık tutsak Menaf Osman'a teşekkür ediyoruz. Felekxan Serhat
PolitikArt'ın Şubat sayısında söz, 30 yılı elinden alınan tutsaklara bırakıldı. Tanıklıklarını, acılarını ve sevinçlerini onların kaleminden okuyacaksınız. Bir ömür hapis | Felekxan Serhat
0
4
30
RT @ahmedogunes: yeni yazı: "Şimdiye dek aklıma gelmemişti saymak, yazı yazma cesareti vesile oldu. Nihayetinde birçok şey başka şeyleri ça…
0
36
0
Ararat Kartalı Anlatıyor.. Hüseyin Paşa Suriye'den yola çıkıp Kürt bölgesinden geçerek Irak Kürdistan'ının kuzeyinde büyük Kürt kahramanı General Mustafa Berzani'nin büyük kardeşi Şeyh Ahmet Barzani'nin evine gelmişti. Hacı Musa Beyin oğlu Medeni ve kardeşi Nuh Bey de oradaydılar. Bir kaç gün dinlenip yola çıkacağı sırada, Nuh Bey Hüseyin Paşa'ya: "Yeğenim Medeni de Ağrıya gelip savaşmak istiyor. Onu da yanınıza alın götürün." demesi üzerine Hüseyin Paşa memnuniyetle kabul eder. Medeni birkaç süvarisini de yanına alıp birlikte yola çıkarlar ve Irak sınırını geçerler. Bir gece bir dağda kalırken, Medeni ve adamları, kirli bir planla Hüseyin Paşa ve yanındakileri uyku esnasında kalleşçe öldürdükten sonra gidip devlete teslim oluyorlar. Şeyh Ahmet Barzani bu olayı duyunca hemen bir araştırma yapıyor. Hacı Musa Bey'in kardeşi Nuh Bey'in Hüseyin Paşa'nın öldürülmesine karşılık af edilmesi için devlet ile anlaştığını öğrenir. Hüseyin Paşa'nın öldürülmesi emrini o vermiştir. Şeyh Ahmet Barzani Nuh'u yargılayıp idam ediyor. Onun böylece sevinçle Türkiye'ye geçip aftan yararlanmasını engelliyor.
2
29
172
RT @NuriFrt: Adile Hanım Nasıl Biriydi? 1- İngiliz sömürge görevlisi E.B. Soane, kimliğini gizleyip Şirazlı Gulam Huseyn olarak 6 ay kadar…
0
4
0
RT @politik_art: PolitikArt'ın Şubat sayısında söz, 30 yılı elinden alınan tutsaklara bırakıldı. Tanıklıklarını, acılarını ve sevinçlerini…
0
29
0
Ararat Kartalı Anlatıyor.. Ardeşır Muradyan-Emere Bese 1929'un yazıydı. Biz yayladaydık. Ermeni temsilcisi Ardeşir Muradyan benim yanımda kalıyordu. Bir Kürt onun yanına gelip kendisine bir mektup verdi ve "Beni, amcanın oğlu gönderdi. Kendisi de seni görmek için Tiflis ten Erivan'a geldi. Bu mektubu da o gönderdi." Dedi. Mektup da "Duydum ki Ağrı dağındasın. Seni görmek istiyorum. Bugün izin alarak Erivan'a geldim. Aras kenarına gel, bende oraya geleceğim, orada buluşalım!" yazılı idi. Ardeşir gitmek için ısrar ediyordu. "Yıllardan beri onu görmedim, gidip görmek istiyorum!" diyordu. Bu nedenle kenisine engel olmadım Arası geçmemeleri şartı ile gitmelerine razı oldum. Ruslar'ın Kürtler Ermenilere değer vermiyorlar dememeleri için Emere Bese'nin kumandasında 15 Kürt süvarisini de beraberinde gönderdim. Emere Bese'ye de ayrıca Arası geçmemeleri için emir verdim. Sınıra yetiştiklerinde. Biraz sonra subay Ardeşire: "Niçin o sicakta duruyor sunuz? Bu tarafa geçin! Amcanızın oğlu gelinceye kadar gölgede istirahat edersiniz!" der. Gerçekten de nehrin bu tarafı çok sıcaktı. Ardeşir, Emerâ Bese'ye "Doğru söylüyor, diğertarafa geçelim!" deyince Emere Bese". "Kumandan Arası geçmememizi emretti." diyerek razı olmaz. Fakat Ardeşir: "Hava çok sıcak olduğu için ben gidiyorum." der ve atına atlayıp gidiyor. Bunun üzerine Emere Beså de onu yalnız bırakmamak için dört süvari ile birlikte arkasından gider ve birlikte nehiri geçerek Rus karakoluna varırlar. Diğer süvariler ise yerlerinde kalırlar. Rus subayının yanına geldiklerinde subay onlara "Evim buraya çok yakın, buyrun bize gidelim, amcanızın oğlu da oraya gelir. Hem böylece sizleri daha iyi ağırlayabilirim." der. Birlikte subayın evine giderler, içeri girecekleri zaman Ruslar, onların silahlarını ellerinden alır ve kapıyı üstlerine kapatırlar. Bir süre sonra Emere Beşe, Ardeşire "Ben bunlardan şüphelendim, niyetleri iyi değil!" der, Ardeşir "Ben de şüphelendim, fakat biz kendimiz geldik." diye cevap verir. Yarım saat kadar daha beklerler, fakat amcasının oğlunun sesi çıkmaz. Emere Bese tecrübeli ve yaşamında bu tür olaylarla çok karşılaşmış bir adamdir. Ardeşir'e "Ne pahasına olursa olsun kendimi kurtaracağım." der. Ardeşir ise "Ben yapamam, eğer sen yapabilirsen git!" der. Emere Bese kalkıp subayın yanına giderek "Diğer süvarilerim öteki tarafta, güneşin altında kaldılar. Gidip onları da getirmek istiyorum." deyince subay sevinir. Kendisine bir at getirirler fakat getirilen atın kendisinin olmadığını gören Emere Bese "Bana kendi atım ve tüfeğim lazım, eğer böyle olmazsa süvarilerim, atimin ve tüfeğimin elimden alındığı düşünesine kapılarak bu tarafa geçmezler der. Bunun üzerine Ruslar kendi atını ve tüfeğini getirerek kendisine verirler. Atına binerek karakolun yanına geldiğinde subay ona "Adamlarına seslen, binip gelsinler!" deyince Emerȧ Bese: "Onlar Kürttürler, sizin gibi askeri disiplin tanımazlar, kendim gidip söylemezsem gelmezler. Bunun için yanlarına gitmeliyim." der. Subay sonunda razı olur. Emere Bese nehri geçerek süvarilerin yanına gelir. Hemen atlarına binmelerini söyler ve hep beraber Ağrı'ya doğru atlarını mahmuzlarlar. Emere Bese ve diğer süvariler böylece kendilerini kurtarırlar. Ruslar, Ardeşiri ve diğer dört Kürt süvarisini tutuklayarak Erivan'a götürürler. Orada elbiselerini değiştirerek ardından Tiflis'e götürüp hapse atarlar. Bundan dolayı Rus sınır karakoluna bir yazı yazarak bu beş kişiyi geri istedim. Birkaç gün sonra Ruslar tutuklulardan dört Kürt süvarisini Erivan'a getirip, atlarını, elbise ve silahlarını geri verdikten sonra Ağrıya gönderirler. Tekrar bir mektup daha yazarak Ardeşir'i istedim. Fakat bunlar Aras'a yaklaştıkları zaman Rus sinir karakolunda ateş açılır ve Seyid Resul yaralanır Rusların bu yaptıklarına karşılık olarak Ağrı'dan bir deste gönderip Aras'ın kenarındaki Rus-Ermeni kasabasını mitralyöz ateşine tutturdum. Daha sonraları Ardeşir Sibirya'ya gönderildiğini duydum.
0
6
47