Edebiyatın olayı hayatla birlikte her şeyi içine alması. Tarih, felsefe, ideoloji, siyaset, din, coğrafya, müzik, resim, ekonomi. Ucu bucağı yok. Hiçbir şeyin uzmanı olmadan her şeyle ilgilenmek için yayıl yayılabildiğin kadar. Derinleşmek mi istiyorsun, kaz kazabildiğin kadar. Yükselmek mi istiyorsun tırman tırmanabildiğin kadar. Altı yönde hareket serbest. Hepsi benim işim hiçbiri değil.

Giderayak Leo'mun, Psüdo-Tanrılara racon kesmek için yaptığı opus magnumu diyesim geliyor. "Kartları sen dağıtıyorsan Ben oyunda yokum Şifacı sensen Ben yılgın ve sakatım. Seninki yücelikse Benimki utanç olmalı. Madem daha karanlık olsun istiyorsun Alevi üfler ateşi alırız."

"Ölüler gelmiş çitlembikler sarmaşıklarla Tırmanmışlar surlarıma burçlarıma Kimi ırmaklardan yansıma Kimi kayalardan kırpılma Kimi öteki dünyadan bir çarpılma İçi ölümle dolu Dönen bir huni Doğarken güneş Kesilmiş ölü yüzlerden Bir mozayik minyatürlerden Dokunur tenimize Soğuk bir azrail ürpertisiyle ay Ve birden senin sesin gelir dört yandan Menekşe kokulu sütunlardan Komşu dağlardaki nergislerden leylaklardan Gözlerine ait belgeler sunulur Ey aşkın kutlu kitabı Uçarı hayallere yataklık eden Peri bacalarının yasağı Gönlümün celladı acı mezmur Bana bıraktığın yazıt bu mudur Ölüm geldi bana düğün armağanın gibi Senden bir gök Senden yıldızlar ördüler Ateş böcekleri O gece dört yanıma Ey bitmeyen kalbimin samanyolu destanı Sen bir anne gibi tuttun ufukları Ve çocuklar gülle anne arasında Seninle güller arasında Tuhaf bir ışık bulup eridiler Çocuklar dağ hücrelerinde erdiler Aramızdaki sırra Bir de ay ışığında büyüyen fısıltılar Gençlik monologları Seni alıp kaybolmuş zamanın çağıltısından Bana getiren Yasamız vardı Öfkeyle yazardın sen bir yüzüne Ölür ölür okurdum öbür yüzünde ben"

"Bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir" der Sabahattin Ali. Seni kolayca salıveren, tüm cürümlerden hemencecik azad eden nefs mahkemesi, nefsin muhakemesi, özünde seni sadece duymak istediklerini işittiğin, inanmak istediklerini gördüğün, konforunu kaçırmayan bir illüzyona hapsediyor. Bir riyaya mahkûm ediyor. Seni yüksek benliğinden uzaklaştırıp, otantik kimliğinden kopararak, Yaratıcı'dan alıkoyarak bir sahteliğe, yalgına sürgün ediyor. Gerçek bir aklanma için hatalarımız için içten üzülmek, içten pişman olmak, gönülden telafi etmeyi istemek, kötülüğü nasuhen terk etmek gerek. "Yok mu benden af isteyen? Onu affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen? Ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan? Ona afiyet vereyim. Yok mu başka bir şey isteyen?" Bize "Lebbeyk, buyur kulum, söyle" diye seslenip duran Allah'ı işitmek, ona sesimizi işittirmenin ilk adımı. Arşa kürsüye kuracağı tüm mahkemelerinden bizi beraat ettirecek bir masumiyet, temizlik, saflık vermesi için dua edelim. Tüm bahanelere, vesilelere sarılarak... Bugün, yarın, öbürsü gün ve gece. Şefaat ya ResulAllah Beraat ya Rabb'el âlemin

Doğrusu Neil'i önce Ayça görmüştü ama öpücüğü benim olduğum tarafa atmıştı!

Aslan dolunayının kımıl kımıl nefesini ensemde hissediyorum 🌕 Bakalım bilinç paspasının altına süpürdüklerim ve dürtülerimin ittifakından, yüksek benliğim ne pençeler yiyecek 🦁 Ben bu vahşiyi tanımıyorum. Hayır. Ben bu vahşiyi biraz biliyorum. Yeni ayda kalan sağlar bizimdir✌️🌙

Bazen göğe doğru "beni değiştir Tanrım" 🙆‍♀️ "oyundan al" işareti yapmak isterler.

"Bir şulesi var ki şem'i canın Fanusuna sığmaz asumanın"

Yaş 11. Kardeşimin anket defterindeki "Hangi ülkelere gitmek istersiniz?" sorusuna Hindistan ve Çin demişim. Özür dilerim ama hayallerin Çin'e kadar sevgili çocukluğum. Hindistan'ı çizgi filmlerdeki gibi uçan halı ve lambadan çıkan dilek yaratıklarıyla ünlü, maceralarla dolu mistik bir ülke zannettiğini biliyorum. Ben senin kahr��nı çekemem bir zamanlar ben olan yabancı, taleplerini reddediyorum ufaklık. Büyük konuşmayayım da Hindistan'a ben bu saatten sonra ancak silah zoruyla giderim, yani götürülürüm. Ne foseptiğe dönmüş Ganj'ı, ne bevlettikleri buram buram sidik ve baharat kokulu sokaklarını göresim ne açlıktan ucubeye dönesim var.

@m3_lih Kimseyi taklit etmiyor. Sadece kendisine benziyor. Kafası çalışıyor. Temennilerinize ortağım, umarım.

Ben hep serbest icrayı bilen ama notadan da taviz vermeyen müzisyenler gibi yazmak istedim.

@sadikkoc_52 Muhammedi ahlakın esası hüsnüzan. Çoğunluk, hırsızlığın, alkolün ya da fuhşun yakında onu namazdan alıkoyacağını düşünür.