Yangın söndürme tüpü gibi hissediyorum kendimi. İlk başlarda bi gözüne takılır, sevimsizlik abidesi gibi durur ortada. Alışınca da varlığını bile unutursun ya hani, gerçekten ihtiyacın olana kadar aklına bile gelmez.
Az önce kedinin biri tarafından tırmalandım ve ısırıldım. Baya kanattı hayvanoğlu hayvan.
Günaydın kedi severler, köpek besleyenler ve severken haince saldırıya uğrayanlar.
Bu havada gidilmez, güneşli günde gidilmez, aslında hiç gidilmez.
Günaydın mesaiye gidenler, okula gidenler, köyden gelenler ve eylülde tatilin daha güzel olduğunu iddia edenler.
Çoktan unuturdum, ben seni çoktaaaannn...
Ah bu şarkıların gözü kör olsun.
Günaydın unutamayanlar, unutululanlar ve neyi unuttuğunu dahi hatırlamayanlar.
Günaydın EKG için yapıştırılan elektrotlardan rahatsız olanlar, solunum testinde üfleyemeyenler, bir gözünü kapatırken çok bastırıp sulandıranlar ve kan verirken fenalaşanlar. Pazartesi sendromu yetmezmiş gibi bir de ekinos geldi yaz bitti, güneş terazi burcuna geçti.
Günaydın uyku sıcaklığını dengelemek için üstünü açanlar, pencereyi açanlar ve ikisini birden yapıp her yeri tutulanlar. İzmirin havası çarptı beni dün gece boynum dönmüyor şimdi.
Günaydın kahvaltıda tost sevenler, simite gevrek diyenler, böörek düşkünleri ve zeytinli poğaça tutkunları. Tabi bir de kahvesiz ayılamayanlar var ki hiç okula giderken ağzına haşlanmış yumurta sokulmamış gibi davranıyorlar.
Günaydın peynirli poğaça bulabilenler, simitsiz yapamayanlar ve zeytinli açmaya düşenler. Çay sıcak geldi sanırım damağımın dudağımın derisi soyuluyor sabah sabah.
İş yerinde araba alacağımı söylediğimden beri herkes arabasını satmaya çalışıyor bana. İlk başlarda "yok ben astra j kasa bakıyorum" tarzında geçiştiriyordum bu sefer hangi modeli söylesem tutup onu getirmeye başladılar. Ya çok seviliyorum ya da çok enayi görünüyorum, bilemedim.
Günaydın hala üzerini örtmeden yatanlar, pikeyle devam edenler ve yorgana geçmesi gerekenler. Titreyerek uyanmadığınız ve sendromlarınızı pord mantoda unuttuğunuz pazartesileriniz olsun.
Cumartesi mesaisi hadi bi nebze tamam da pazar mesaisi gerçekten canımı sıkıyor.
Günaydın pazarları bile erken kalkanlar, vardiyalı çalışanlar, ayine gidecek olanlar ve uykucular.
Takip ettiklerim ve takipçilerime bi düzenleme yapmayı düşünüyordum da kısmet bugüneymiş. Artık akşama detaylıca hallederim. Akış akışa benzedi biraz yahu o neydi öyle.
Alelacele giyinip aynaya dahi bakmadan evden çıkarsanız kirli tişört giydiğinizi farketmez, işe de öyle öyle gidersiniz.
Günaydın kirlileri sağa sola atanlar, kirli sepetine atanlar ve kirli sepeti dolu olanlar.
Bugün halletmem gereken işlerde beni en çok dijital kurye yordu. Evde olmadığımdan onun dediği yerlerde onun dediği saatte olmaya çalıştım, 3. Buluşma noktasında da yakaladım. Tüm bu çabam; altyapı olmayan evime türktelekom fiber internet sözleşmesini imzalamak içindi. Hayırlısı.
Pazar sabahından, balık sezonunun açılışından ve eylül ayının ilk gününden herkese günaydın. Eminönünde balık ekmek yemek vardı şimdi.
Kahvaltıya gidelim hadi serpmesiz ama bol çaylı.
Günaydın işe arabayla gidenler, toplu taşıma kullananlar ve servisi kaçıranlar. İnsan kendi kendine tartışırken geç kalır mı ya? Bu kaçırdığım kaçıncı servis kendi kendime tartışırken sayamadım. Bir süre konuşmasak iyi olacak gibi.
Hastaneye yatmadan önce annem için her şeyi almışım yanımıza da kendi telefonumun şarj aletini bile almamışım. En kötüsü de kıyafet almamış olmam. A101 boxerları fena değilmiş bu arada ama atletleri biraz dandik sanki.
Kimse dolduramaz inan yerini,
Bu şarkı da aşkımızın yemini.
Hiç düşünme mecnun muyum deli mi?
Bir tek dileğim var mutlu ol yeter.
Tam hüzünlenecem şarkıyı söylerken detone olan eleman geliyor aklıma, alıyor beni bi gülme. Hala daha serviste arabeske çare bulamadım.
Seni sevmek ibadetim, vazgeçemem biliyorsun.
İster doğru, ister yanlış seviyorum lanet olsun.
Şarkıların sözlerine bu kadar dikkat ettiğime göre hoşgeldin sonbahar depresyonu.
Çocukluğumdan beri hastaneleri sevmem. Bana hep yalnızlığı, kimsesizliği çağrıştırıp hüzünlendirir. Özellikle Ege Üniversitesi Hastanesi eski görüntüsüyle çocukluk anılarımı canlandırıyor, ayr�� bi canımı sıkıyor.
Bu hastane macerasını da kazasız belasız atlattık çok şükür. Yarın Balıkesir'e eve gittiğimizde tamamdır. Rahat bi uyku çekebilirim bu gece en azından.
Eski roma imparatoru Augustus'un kompleksi yüzünden 31 çeken Ağustos ayının son gününden günaydın herkese.
Hep demişimdir; şöyle kompleksler olmadan hayat çok sıkıcı.
Serviste çalan arabesk parçalardan şikayetçiydim ama bu gece işe gelirken çalmayınca eksikliğini hissettim bi an. Şoför alttan altta damarcı yapmış beni, kendim açıp dinleyecem birazdan.
Şu iki gündür çok konuşuyorum. Tamam her zaman çok konuşuyorum da bu sefer gözüme batıyor işte. Galiba karşımdaki artık sohbetimden sıkıldı, ilgisi bende değil.
Öyle olur zaten. Neyse iyi geceler herkese.
The Sopranos'un 3. Sezonuna başlayayım diye oturdum tv karşısına Behzat Ç. Çekiç ve gül'e başladım yeniden. Pizza da geç geldi zaten soğumuş, motorcu kaza yapmışmış. (Yersen) Kaza geçirte geçirte motorcu bırakmadılar Balıkesir'de.
Köyümü çok seviyorum ama gitmeyi hiç sevmiyorum. Şarkıdaki gibi "orda bi köy var uzakta o köy bizim köyümüzdür" gibi sevmek yetmiyor mu? Hani gitmesekte görmesekte bizim olan o köy gibi olamıyor mu gerçek hayatta da?
Dün eğitimde çok sigara içmedim, yeter bu paket diye sigara almadan gittim köye. Alışverişimi de kartla yaptığımdan pek nakit taşımam yanımda.
Günaydın koca adam olup köy bakkalında hesabı olmayanlar ve veresiyeyi babası üzerine yazdıranlar.
İşe başladığımdan beri serviste hep aynı yere oturuyorum, yemekhanede hep aynı masadayım, berberim yıllardır aynı, gittiğim kafeden köftecim bile aynı.
Günaydın sadık müşteri ve çalışanlar, rutinlerinizin bozulmadığı bir gün olması dileğiyle.
Hatasız kul olmaz
Hatamla sev beni.
Dermansız dert olmaz.
Dermanım ol beniiiimmmm...
Yok serviste dinlemedim bu sefer kendim açtım. İşte olmasam bide büyük açardım.
Söylenmedi hiç sana ait düşler benden önce
Tutsak yüreğim biliyorsun sen de ince ince
Yangın yeri hep buralar sayende yok şikayet
Dilime dolandı artık, tüm gün mesaide "aşkın olayım" diye bağıra çağıra bunu söyleyecem sanırım.
Neyse sen engellemeden çıkayım profilinden. Yarın yine okurum twittlerini, yanıtlarını vs. Az biraz da kıskanmış olabilirim ama o konudan bahsetmek istemiyorum.
Bu sene tatile gidemiyorum denize giremeyeceğim diye çocukken girdiğim azmağa gittim. Bazı şeyler çocukken güzelmiş gerçekten. Mecbur havuzla idare edeceğim bu yaz.
Yolculuk sonrası mesai, mesai sonrası yolculuk. Bu günlerde hayatım böyle geçiyor. Spor yalan oldu iyice.
Günaydın sabah sporunu yapanlar, başlayanlar ve yapamayacak olanlar.
Günaydın kargo şubesine gidecekler, belediyede işi olanlar, tapuda işi olanlar ve kuru temizlemeden takımını alacak olanlar. Bazen diyorum keşke gün 25-27 saat falan olsa.
+Dizi çok güzel ve sürükleyici sanırım. Kim bilir belki de türk dizisidir de bitmemiştir hala. Belki de dizi etkilemiş üzerine düşünmek istemiştir. Acaba benim izlediğim bir şey mi? Belki de witcher izliyordur.
-bence konuşmak istemiyor seninle.
İç sesim çok acımasız.
İş yerindeki bi arkadaş 99 model araba satmak için yarım saattir özelliklerini sayıyor. Araya girip "çeyrek alacak durumum yok, bi sal beni" diyemiyorum. Öyle boş boş dinliyorum 1.25 fiestanın klimasını, hidrolik direksiyonunu, benzin sarfiyatını.
Eğitim salonunun yeri değişmiş zar zor buldum. Buldum bulmasına ama kimse gelmemiş. Hocayla oturduk çay içiyoruz karşılıklı. Umarım kimse yok diye iptal etmez.
İş yerinden birine 5 kilo nohut sattım. Gören herkes "bana da iki kilo" diye sipariş vermeye başladı. Geri kalanını toptan sattım diyemedim, tamam dedim. Bakalım nereden nohut bulacam.
Keşke ben satmadan önce isteseydiniz. 500 kilo vardı ne güzel.
Bu saate kadar uyumamalıydım bi sürü işim vardı. Nasıl yetiştirecem şimdi hepsini?
Biriniz de dememiş ki çok uyudun kalk hadi. Alacağınız olsun zalım insanlar.
Yemek molasında arkadaşa gel masa tenisi oynayalım iki dakika dedim, vaktim yok dedi. Gerçekten mi vaktin yok yoksa oynamayı mı bilmiyorsun dedim, oynamayı bilmediğim şeye vakit ayıramam dedi. 😂😂
Günaydın uyananlar, bir gözü kapalı olanlar ve yataktan çıkamayanlar. Sendromsuz pazartesiniz olsun temmuzun son haftasında. Önümüz ağustos artık.
#g
ünaydın
Anneme hastaneden randevu alayım dedim alamadım. Kayıtlı cep numarası olmadan vermiyorlarmış. İyi de telefonu kullanmıyor ki kadın, nasıl gidecez şimdi hastaneye?
Herkes izin gününde dinlenir, evini temizler, kıyafetlerini ütüler vs. Ben köye çağrılıyorum nohut harmanı yapmaya. Tüm işlerim kalıyor bir de üzerine "bu evin hali ne böyle! Sen bakamayacaksın kendine evlen artık" sitemleri işitiyorum. Saçma sapan cinsiyetçi yaklaşımlar hep.
İzmir'deki videoyu izlediğimden beri yolda yürürken aniden elektrik akımına kapılmak gibi bi fobi oluştu bünyemde. İşin kötü tarafı biri yere düşse yardım etmekten de korkacağım sanırım artık.
-her izin günümde köye gelmesem mi? Dinlenemiyorum çünkü sonrasında.
+Gelme oğlum! mazallah bi faydan dokunur, gelme sakın!!!
Günaydın manipülatörler, hayırlı evlatlar ve kımıl zararlıları. Duygusal baskı yaşamadığınız cumalarınız olsun.
İzin günleri olmalı insanın hayatında öğleye kadar uyuduğu, akşama kadar dinlendiği.
Günaydın izin günü olanlar, tatilde olanlar ve durmaksızın çalışanlar.