Yeşim Selçuk
@Bagimlilik_Uzm
Followers
9,591
Following
318
Media
55
Statuses
1,900
Klinik Psikolog & Eğitmen ▪️▫️ ▪️▫️
İstanbul, Türkiye
Joined February 2017
Don't wanna be here?
Send us removal request.
Explore trending content on Musk Viewer
LISA NEW DENTISTE AD
• 93546 Tweets
Broncano
• 59820 Tweets
篠原さん
• 42688 Tweets
篠原恵美さん
• 39586 Tweets
ジュピター
• 29255 Tweets
セーラームーン
• 27680 Tweets
Polaris Dawn
• 25483 Tweets
辞職要求
• 23107 Tweets
声優さんの訃報
• 22753 Tweets
病気療養中
• 21596 Tweets
Delogu
• 21013 Tweets
セーラー戦士
• 17182 Tweets
الذكاء الاصطناعي
• 12769 Tweets
Maiduguri
• 11896 Tweets
Last Seen Profiles
Pinned Tweet
İlişki ya da bağlılık her anını yapışık yaşamak değildir. Konfor alanını terk etmek anlamına gelse de, zamanı geldiğinde bir diğerinin kendini gerçekleştirmesine alan tanıyabilecek kadar mesafelenebilmektir. Sanıldığının aksine özgür bıraktıkça ve bırakıldıkça derinden bağlanırız
7
182
2K
Erken yaşta yetişkin rolü vermek denilince birçoğumuzun aklına ev işleri, küçük kardeşe bakım vb. görevlerin sorumluluğunu çocuğa yüklemek gibi şeyler geliyor. Oysa yoğun duygular yaşarken çocuğu yalnız bırakmak ve kendi kendini sakinleştirmesini beklemek de yetişkin rolü vermek.
8
133
4K
Disiplin adı altında küçük yaşlarda ağır eleştirilere ve tenkitlere maruz kaldıysak, zarar görmemek adına duygu okuyuculuk konusunda uzmanlaşabiliyoruz. Yetişkin yaşamda da başkalarının duygusal iklimlerine gereğinden fazla dikkat verebiliyor ve bunu düşüncelilik zannedebiliyoruz
14
207
3K
Geçmiş ilişkilerimizde verdiğimiz emeklerin çöp olduğuna inandıysak ya da bir şekilde zarar gördüysek; yeni kurduğumuz ilişkilerde mükemmeli bekleme eğiliminde olabiliyoruz. Bu da bizi ilişkideki en ufak sorunu “red flag” olarak görme ve ilişkiyi hızlıca eleme haline sokabiliyor.
5
77
2K
Her ilişki her ihtiyaca hizmet etmez. Kimden ne bekleyeceğini ve kime ne verebileceğini bilmekse iyi bir gözlem ve farkındalık gerektirir. Biriyle keyifli zaman geçirsek de onu evde ağırlamak istemeyebiliriz. Biriyle zor zamanları paylaşsak da eğlence anlayışımız uyuşmayabilir.
7
77
2K
Bazen birinin hayatında varmış gibi davranmanın sahteliğinden çıkmak istersiniz. Bu yüzden her bitiş veda gerektirmez. Bazı yakınlıklar mum gibi erir, küçüle küçüle kendiliğinden söner.
4
127
2K
Kıymetimizin, değerimizin farkına varabilmemiz için bunun çevre tarafından bize aynalanması gerekir diyor Gabor Mate. Terapi ilk adım olarak tam da buna hizmet eder. Değerimizi aynalayacak bir çevreye sahip olamadıysak ya da özdeğerimizi zedeleyici aynalamalara maruz kaldıysak+
2
94
2K
Gün boyu kaygılı hissediyorsanız bir bakın: Sıklıkla sonucuyla orantısız bir endişe tarafından tüketildiğinizi fark edeceksiniz. Beklediğiniz gibi olmuyor çünkü hayalgücü>gerçeklik. Ancak olmayışının huzuruna yerleşemeden muhtemelen zihniniz hoop yeni bir endişe alanına zıplıyor.
5
69
1K
Kendime de sıkça yaptığım bir hatırlatma: Daha iyisi değil, daha sana uygun olanı.
2
67
1K
Duygusal ihtiyaçlarımızın karşılanmadığı yerlerde zararlı alışkanlıklar mantar gibi biter. Rutinlere sahip olmak da bir duygusal ihtiyaçtır. Bir rutine uymak en yalın şekliyle güven vericidir.Sinir sistemimiz güven hissini nereden karşıladığıyla ilgilenmez, karşılamakladır derdi.
5
70
1K
Öfkelenmeyi olgunlaşmamış olmakla; kaygılanmayı güçsüzlükle eşleştiren bir anlayış, bu duyguları hissedilemez kılmanın arayışıyla üstümüzde devamlı bir baskı ve bocalama hali yaratıyor. Oysa ayırt etmeksizin duyguları hissetmek ve yansıtmak insan olmanın doğal bir parçası.
5
105
1K
Olgunlaşma, mükemmel olmaya değil sahici olmaya doğru bir yolculuk. Kimi için daha çok izolasyon kimi için daha çok dışa açılma bu yüzden. Bize uygun olanı daha rahat tanımlayabilir ve seçebilir hale geldiğimiz; dirençlerimizi baskıdansa şefkatle yoğurduğumuz bir rotada ilerleyiş
0
67
1K
“Zaman kaybediyorum“
“Yeterince doğru yaşayamadım”
“Benim yaşımda insanlar çoktan…”Zamanımızı anlamlı kılmaya bazen o kadar çok odaklanıyoruz ki şu anımız, geçmiş ve geleceğe dair pişmanlık ve kaygılarımızın altında eziliyor. Hangi koşullarda neleri aştığımızı da unutuveriyoruz.
1
62
1K
Bir ilişkide iletişimi açıklama yapmadan bir anda koparmak soruna dair karşı tarafla yüzleşme sorumluluğunu alamamaktan doğar. Suçluluk ve utanç gibi duygularla başa çıkma becerimiz gelişmediyse karşı tarafın üzüldüğü görme ihtimalini yok etmek için bizzat yok olmayı seçebiliriz.
8
73
1K
Zihin nedensellik arar. Nedenini bilirsem yönetebilirim ve aynı durumu tekrar yaşamam sanır. Bu durumda bazen, kontrolümüz dışındakileri kontrol altına almaya ya da gerçekte ne olduğunu tam olarak öğrenemeyeceğimiz şeyleri anlamaya çalışarak yok yere yaşam enerjimizden tüketiriz.
6
63
1K
Parmağınıza kıymık battıysa birinin eli elinize değdiği her an acıtır. Onun dokunuşu acıttığından ya da acımaya yatkın bir parmağınız olduğundan değil. Kıymıktan. İlişkiler de biraz böyle.Kıymıklar nazikçe çıkarılmadan, acının yer etmiş hissi uzaklaşmadan sağlıklı bağ kurulamıyor
3
66
1K
Memnuniyetsiz insana tahammül edemiyorsam, hiç memnuniyetsiz olma hakkını kendime verip vermediğimi sorarım. Belki ağzımızın tadı kaçmasın diye duygularımı yuttuğum onlarca ana, istemediğim halde aldığım sorumluluklara, tadını sevmediğim halde bitirdiğim tabaklaradır kızgınlığım.
3
75
966
➖Çok hassassın.
➖Hassastan kastın nedir?
➖Ne bileyim her şeyi kafana takıyorsun, üzülüyorsun
➖Yani?
➖Yani sal biraz, ciddiye alma,
➖Sen seni üzen şeyleri ciddiye almıyor musun?
➖Yani genelde almıyorum çok ciddi değilse, ölüm kalım falan.
➖O halde ölüm yoksa üzülmüyorsun?
4
50
944
Bir şeyi çok istiyorsak; onu neden istediğimizle bağımızı çok güçlü tutmak zorundayız. En çok zorlandığımız anlarda o bağ koruyacak çünkü bizi. Diğer bir mesele de neden istediğimizi daha bütüncül bir yere oturtmak.
3
68
908
Bazen kendimizi aynada görmek dahi istemezken biri bizi tanımak için heyecanla yaklaşır. Onun gözündeki halimiz bizi de usulca kendimize yakınlaştırır. Bazen bir hatamıza takılıp yaşamı kendimize zindan ederken biri gelir dağıttığımızı bizimle toplamaya.
3
43
833
Kendi kendine yetebilen ya da kendini oyalayabilen çocuk olmak bağımsızlık altın tepsisinde sunulmuş korunaksızlıktır. Çocuk bir gün yetişkin olur elbet; yaşamına dair makul seçimler de yapabilir; ancak o duygusal yoksunluk bir şekilde kurduğu ilişkilerde ayağına dolanabilir.
5
30
832
Sorunları daha çok dillendirenlerin daha çok incindiği çıkarımına varamayız. Duygusal kapasite ve dayanıklılık; kişiye özgü faktörlere, deneyimin doğasına ve o anki bağlama dayalı farklılık gösterir. Duyguları konuşmanın da, onlardan kaçınmanın da işlevsel olduğu anlar vardır.
2
50
827
Bu ilişkide, hissetmeye ne kadar yerim var?
Kaygılandığımda, öfkelendiğimde, huzursuzlandığımda, heyecanlandığımda nasıl muamele görüyorum?
Benim duygu iklimlerimde karşımdaki ne yaşıyor? Ve içinde yaşadığı şeye dair bana ne yansıtıyor?
1
34
838
Şu konfor alanı meselesini bir netleştirelim: Konfor alanımızdan çıkmak için ülke değiştirmek, işi bırakmak ya da kendimizi yeni sosyal alanlara atmak zorunda değiliz. Bunlar da olabilir elbette; ancak harekete geçmek içsel ya da dışsal olabilir.
6
43
805
Aynı ritmi tutturamadığımız ilişkilerde koşullar değişmedikçe ayrılık kaçınılmazdır. Bir gün belki gürül gürül akar diye akmayan musluğun altında bir ömür beklemeyi seçiyorsak, tam da böyle bir durumda bir umut beklemeyi nereden öğrendik diye bir geçmişe bakmakta fayda var.
9
95
817
Bir çoğumuz yeni bağlar kurmayı zor bulduğumuz için artık bize pek de hizmet etmeyen bağları sürdürmeye devam edebiliyoruz. Zorluk ayrışırken vereceğimiz efordan tutun, kendimizi sıfırdan anlatmanın yoruculuğu ya da yalnızlık vb. duygulara temas edecek olmaktan kaynaklanabiliyor.
1
29
701
Sadece verebileceklerimiz için değil olduğumuz kişi olarak sevilmek istiyoruz. Buna rağmen karşımızdaki kişiyi fedakarlıklarla ilişkide tutma gayretine girebiliyoruz. Önce biz inanmıyoruz ki sevilebileceğimize. Sevgiye aracı konforlar sunmasak görülmeyiz seçilmeyiz sanıyoruz.
1
39
660
Her konu konuşulabilir ve ortak bir noktada buluşulabilir olmak zorunda değil. Bazen “agree to disagree”nin yani anlaşamadığımızda uzlaşmanın getirdiği bir yakınlık söz konusu olabiliyor. Bir nevi sınırlara saygıdan gelen bir güvende buluşmak.
1
36
602
Çocukken güvenilir biri gelip: “Aileni memnun etmek senin sorumluluğun değil.” dese yaşamımızı bambaşka kurgulardık belki de. Kendi isteklerimizi yalnızca kendi onayımızdan geçirir, diğerlerinin fikirlerinden uygun bulduklarımızı seçebilirdik. İç sesimize cızırtısız erişebilirdik
4
40
630
İlişkiler yoluyla kendimiz hakkında çokça şey öğreniriz. Mayası tutmayan ilişkileri zorlama halimiz de buna dahil. Orada belki yalnızlığımızla, belki başkasının olamayacağına dair umutsuzluğumuzla, belki daha doyurucusunu vb. hak etmemeye dair derin inançlarımızla karşılaşırız.
0
43
593
Nasıl göründüğümüzden çok nasıl hissettiğimize odaklanmayı seçtiğimizde kendimizi sevmeye dair içimizde bir şeyler dönüşmeye başlıyor. İçe hizalı yaşamanın ilk basamağı dışarıyı susturup içeride olana kulak vermek çünkü. Dayatılan standartları değil içsel arzuları referans almak
3
63
606
Bazen “aşkı hak etmek” diye bir şey yok yazılı pankart açmak istiyorum. Aşka hazır olmak, hazır olanla karşılaşmak, taraflar için karşılaşmayı bir fırsat olarak görebilecek farkındalık, harekete geçirecek motivasyon ve devamı için de niyet, sorumluluk, emek var.
6
47
586
Henüz duygusal kapasitemizin sınırlı olduğu çocukluk yıllarında duygu düzenlemesi konusunda yetişkinlerin bize eşlik etmesine ve duygusal taşmaları kapsayan güvenli bir alan olmasına ihtiyaç duyarız. Bu sağlanmadığında da çaresiz kalır ve yapamamanın yükünü içselleştirebiliriz.
1
12
541
Mükemmel bir ben olmadığı gibi mükemmel bir partner ya da mükemmel bir ilişki de yok. Ancak; kendi büyüme yolculuğuna istekli olmak ve kendisiyle çalışmaya motive birini yol arkadaşı seçmek mümkün. İlişkiye hazır olmak kadar ilişki içinde paralel ilerleyebilmek de önemli çünkü.
0
38
534
Büyürken baskılandığımız konuların, yetişkin yaşamda da kendimizi baskıladığımız alanlara dönüşmesi olasıdır. Çocukken görülmemiş, görülmesi teklif dahi edilememiş şeylerin eksikliği, artık bize doğalı buymuş gibi gelse de, içinde karşılanmayı bekleyen derin bir özlem barındırır.
3
33
545
İnsanların değişmiş olması geçmişte verdikleri zararı yok etmez; yalnızca yeni bir bağ kurabilme için umut vadeder. Geçmişte hatalı davranışları neticesinde zarar görmüş kişi için yenilenen o bağı hiç değerlendirmeye almamak ötekine haksızlık değil belki sadece kendine sadakattir
4
60
539
Fedakarlıklarla insanları kontrol etmeye çalışmak sevgi değildir. Olsa olsa sevilmeme korkusudur. İronik olan, alacaklılarımızla kurduğumuz bağın sevgiden çok suçluluk barındırmasıdır. Yani, sevilmek için çevresini borçlandıranın satın aldığı şey en fazla kuru bir sadakat olur.
4
61
520
Bir ilişkide bağlanmaya dönük kaygımız bazen ayrılmak için neden arama davranışıyla kendini gösterebiliyor.
“Nasıl olsa bu ilişki yürümeyecek bari şimdi bitsin de daha çok bağlanmayayım.”
“Zaten bence o da benden ayrılmak istiyor”
“Beni yeterince önemsemiyormuş gibi geliyor”
2
19
513
terapi ilişkisinde başka türlüsünün mümkün olduğunu görmek, ilişkisel travmalardan iyileşebilmek adına son derece önemlidir. Aynı çevrelerden tekrar darbe alsak bile süreç içinde aynı ölçüde etkilenmediğimizi ve daha çok gerçekliğimizi yansıtan çevrelere yöneldiğimizi fark ederiz
2
18
508
Bebeklikten itibaren daha fazla zaman geçirdiğimiz değil de ihtiyaçlarımıza en çok yanıt veren kişilerle güvenli bir bağ geliştiriyoruz. Bu yüzden ilişkilerde ihtiyaç atamak yerine ihtiyaç sormak çok önemli. Hem de, senin için neler yaptım yaranamadım krizlerine önlem niteliğinde
2
31
512
Elbette ki balığın baştan koktuğu durumlar var; ancak yeni bir ilişkide uyumu yakalamanın tanışıklık ve emek istediği de aşikar. Bir sorun karşısında önce: Açıkça konuşabiliyor muyuz? Yapıcı bir yanıt alıyor muyuz? Sonrası için ortak strateji kurabiliyor muyuz?u gözlemleyebiliriz
1
12
501
Çocukken kaygı, üzüntü, heyecan ya da öfke gibi duygularımızı en naturel halleriyle yaşamamız ebeveynlerimiz tarafından yok sayılma ya da reddedilmeyle yanıtlandığında; duyguları hissetmek ya da ebeveynlerce sevilmek arasında bir seçim yapmak zorunda kalabiliyoruz.
3
22
496
Dev duvarlar örüyor sonra pek uğraşmadı diye hayıflanıyoruz. Sınır koymuyor sonra keyfince alanıma girip çıkıyor diyoruz. Kimse bize ulaşabilmek için duvarımıza tırmanmak ya da bizim alanımızı korumak zorunda değil. Tutumlarımızı isteklerimize uydurma sorumluluğu sadece bize ait.
0
53
505
Sevgiyi garanti saymak bir ilişkiyi sabote etmenin etkili yollarından biridir. İlk dönemlerdeki karşılıklı çabanın azalıp herkesin en doğalında olduğu haline döndüğü nokta ilişkilenmenin doğal bir parçası olsa da; ötekine dönük özeni özellikle gündelik akışta korumak gerekir.
2
21
504
Yoğun duyguları tolere etmekte ve kendini sakinleştirmekte zorlanan biri, ilişki içinde candan bir sevgi duysa dahi karşısındakine zarar verebilir. Örneğin; yakınlaşmaktan kaygılanan biri, kaygısını yönetemediğinde partnerini absürt gerekçelerle kilometrelerce öteye itebilir.
3
45
485
Kontrolü bırakmak, kime güvenebileceğini görmektir. Zor deneyim; hayalkırıklığı ve yalnızlığımızla yüzleşme ihtimali taşıyor. Ancak, bu dere çerçöp kadar alüvyonları da taşıyor. Kontrolü bırakıp birilerine güvenmeyi seçtiğimizde o güveni taşıyabilecek kişileri ayrıştırabiliyoruz.
3
20
461
➖Ya üzülüyorum tabii de düşünmemeye çalışıyorum, başka şeylerle uğraşıyorum falan.
➖Yani ben üzüntümle üzerine konuşarak, sen de başka şeylerle dikkatini dağıtarak başa çıkıyorsun. Öyle mi?
➖Öyle gibi.
➖O halde beni senden daha hassas kılan nedir?
1
11
468
Travmalar parçalanmış duygu yüklü anılardır ve bütünleşebilme gayesiyle tanık arar. Çaresiz miydim yoksa beceriksiz miydim? Bir şekilde durdurabilir miydim? Böylece insan deneye başlar. Aynı hikayeyi başka oyuncularla sahneye koyarak başka sonlar peşinde aynı döngüleri yaratır.
1
37
470
Sağlıklı sınırlar ilişkiseldir. Ben dur ya da yaklaş diyeceğim ki karşımdaki de öğrenecek benimle ilişkisinde ne zaman ne kadarın kararınca olduğunu. Evrensel bilgilere sığınmayacağım mesela : insan burada da durmaz mı ya da şunu da yapmaz mı demeyeceğim, soracağım.
2
24
454
Bırakma becerisi güvenebilmekle mümkün. Güvenebilmekse önce bunun nasıl bir his olduğunu bilmekten yani bıraktığında tutulmuş olmaktan geçiyor. Tutulmamış ve zarar görmüş ya da tutulma hakkı hiç olamadığından hep diken üstünde yaşamış olan için kolay değil kontrolü bırakabilmek
1
33
437
İhtiyaçlarımız yargılandığında ya da değersizleştirildiğinde konuşmamayı seçebiliyoruz. Yetişkin yaşamda bu yaklaşımın o kişi/grup/bağlam bazında şekillenmesi olağan.Ancak eğer durumu genelliyor ve içe kapanıyorsak çocukluktaki benzer deneyimlerimizin alana girmiş olması muhtemel
1
17
410
Dayanıklılık acının üstünü örtmek değildir; hissetmek, sahiplenmek ve dönüştürmektir. Bunun için de bazen hissetmekten kaçınır, bazen parçalarıyla küçük küçük temas eder, bazen etrafında dolanır, bazen erteler, bazen duraksar ya da dondururuz. Hepsi büyüme sürecinin parçasıdır.
1
21
407
Bazen birinin yaşamımızdan öylece gidişine ses etmemek umursamamamızdan ya da eksikliğini fark etmememizden kaynaklanmaz. Bizimle konuşmak yerine, kendi başına aldığı çekilme kararına saygı duyarız. Çünkü adı üstünde ilişki. Her koşulda ilişecek ve iletişeceğiz ki eşlik sürsün.
1
24
390
Psikolojik iyi olma hali: “Yaşamı olduğu gibi kabul etmek ve duyguların çeşitliliği ile birlikte her türlü varoluş deneyimine alan açmaktır." Sınırsız mutluluk arayışı yetişkin yaşam fantezisidir.
2
55
395
Kendi zayıflıklarımızı kabul edemediğimizde başkalarındaki muhtaçlık hali bizi öfkelendirebilir. İçeridekini baskılayan ses bu sefer dışarıyı hizaya sokmaya yönelir. Oysa büyüme fırsatı karşımızdakinin kurbanlığını sorgulamanın ötesine geçip kendi öfkemize yönelmektedir.
3
25
380
Çay bardağısınız üzerinize sürahiyle su boca edilmiş, taşınca da niye taştı diye taşan sudan sorumlu tutulmuşsunuz gibi.
“Ben çok zor bir çocuktum: İnat ederdim, çok ağlardım, etrafı yıkardım. Odama kapatırlardı durmazdım, peşlerinde dolanırdım. Çok çektirdim.” Tanıdık geldi mi?
0
10
368
Ona neden yetemediğimi sorgulayacağıma ben neden daha azıyla yetindiğimi kendime sorabilirim.
3
26
363
Bazen canım hiç spor yapmak istemez. Öyle anlarda iki tur atar evde sonra atıveririm kendimi matın üzerine. Bilirim çünkü kafası sonradan gelir. Bazı şeyler böyledir; her daim hazır olunmaz, motive olunmaz, alelade iki pışpış yapıp kendine deneyime gönülsüzce teslim olunur.
3
7
374
Beslenemediğimiz ilişkileri bir gün tam tersinin olma ihtimalinin heyecanıyla iyice yüceltiyor ve bitirmekte zorlanıyorken; gözetildiğimiz ilişkilerden gerisin geri kaçıyorsak; duygusal olarak yoksun bırakılmayla ilişkili geçmişe kök salmış tamamlanmamış bir meselemiz olabilir.
2
24
370
Sevmeye başladığımızda kaybetme korkusunun da default olarak yüklenmesi doğal bir şey. Hiçbir şey olmasa bile ölüm var çünkü. Bununla birlikte terk edilme, kandırılma, aldatılma, sevilmez olma bunlar sevmenin doğal getirileri değil. Bu korkular/kaygılar öğrenilmiş bilgiler.
1
13
359
Yoğun eleştiriye maruz kalarak büyümüş olanlarımız, eleştiriden kadar eleştirenin küçümseyici tonu ve azarlamasının da derin yaralar açmış oluşuyla karşılaşabilir. Üstelik eleştiri muğlak ya da istikrarsızsa kabul görmeyen davranışını kabul görmeyen biri olmak olarak kodlayabilir
1
26
346
Bizimle ilişkisini açıklama yapmaksızın bir anda kesen birine karşı hayalkırıklığı üzüntü gibi duygular yaşamamız da, durumu anlamlandırma gayretine girmemiz de doğaldır. Ancak alamadığımız yanıtı hangi ihtimalin gerçekliğine inanarak doldurduğumuz bize özgü yaralara işaret eder.
4
17
349
Birine karşı nasıl hissetmemiz gerektiğini kontrol etmeye çalışıyorsak kötü haber: Öyle hissetmiyoruzdur. Zihnimizle itekledikçe ya da duygular atadıkça da içimizde daha çok parçalanmaya devam eder ve o kişiye karşı da tutarsız tutumlar sergileriz.
1
21
345
İçinde daha çok sarmalanma/ sırtını birilerine yaslama arzusu duyma ancak dile getirememe, kimse tarafından anlaşılmayacağının ön kabulüyle insanlardan uzak durma ya da yine yeni yeniden yok sayılacağı ilişkilere devamlı bel bağlama gibi.
1
8
328
Neyi neden yaptığımıza, hangi travmamızın nasıl tetiklendiğine dair kimseye açıklama borcumuz yok. İletişimde kilit rolü olsa da duygularımızı konuşmak zorunda da değiliz. Kimle neyi/ne kadar/ne zaman paylaşacağımızı seçme hakkına sahibiz. Bu seçim hiç paylaşmamayı da içerebilir.
2
25
333
Bazen birilerine güveniriz. Yaşama güvenir gibi: gözlemleyerek, yönelerek, keşfederek...Temkini bırakmadan ama adım atmaktan da kaçmadan. Biz tam böyle akarken güvenimiz boşa çıkar bazen. Afallarız, sorgularız, cevap ararız. Oysa hayalkırıklığının cevabı yoktur. Yalnızca yaşanır.
1
29
330
Çeşitli yollarla cezalandırılan çocuklar sadece hata yapmaktan ya da hatalarının görülmesinden korkar hale gelmiyor; yanlış anlaşılma ihtimaline karşı da bir hassasiyet geliştirebiliyor. Örneğin kendini en ince detayına kadar açıklama baskısı hisseden bir yetişkine dönüşebiliyor.
1
19
330
Belki ben sabrım taşana kadar kendimi sıkarken; ötekinin en ufacık rahatsızlığını rahatlıkla ortaya bırakışını haksızlık gibi algılayışım, o haksızlığı bunca zaman kendime yapmış olmamdandır. Ben de memnun olmasam biraz, ben de surat ekşitsem azcık aynı haksızlığı duyar mıyım?
1
22
320
Huzuru çatışmanın önüne koymak her koşulda fayda sağlamaz.
Barışçıl olalım derken bir şeyleri feda ede ede kronik alacaklı konumuna düşer iç huzurumuzu kaybederiz.
Bizi üzen hayalkırıklığına uğratan ya da kızdıran şeyleri paylaşmak ve sınırlar çizmekse ilişkiye büyüme şansı verir
2
29
319
İyileşmeye dönük emeklerimiz bir yere kaybolmaz. Geldiğimiz noktadan aslında geri düşmeyiz. Sadece yaşamanın kendisi de an be an yeni duygular, deneyimler, zorluklar getirir. Bazen anlık kararlarla eski bilindik yollara sapabilir, eylemlerimizden hoşnutsuz olabiliriz.
2
19
321
Olduğum halimle değer görmenin nasıl bir his olduğuna dair referansım yoksa dış dünyada da bunu deneyimlediğim ilişkilere dair seçiciliğim oluşmaz. Tam tersine, bir şekle sokularak ve ancak o şekle boyun eğdiğim müddetçe sevildiysem dış dünyamı da bu sevme biçimleriyle donatırım.
3
23
327
Travmatik bir yarayı iyileştirebilmek için yarayı açana karşı affedici olmak gerekmez. Bilakis bazen affetmemek, önlem almak ya da sınır çizmek en uygun stratejidir. İlla affedici olacaksak da bir sebepten kendini yeterince koruyamamış halimize karşı affedici olmayı seçebiliriz.
4
31
317
Bazen sınırlarımızı yeniden gözden geçirip ihtiyaçlarımızı öncelememiz yakınımızdakilere incitici gelebilir.
Kendimize rağmen onları seçmemizi bekleyebilirler. Ancak sırf birileri kötü hisseder diye bir deneyimin içine hapsolmak, tahammülün tükendiği yere kadar sonu ertelemektir.
1
31
297
Kendimden ve çevremden gelenlerle hazırladığım “Ayıp olmasın diye yaptığım/yapmadığım şeyler listesi” aşağıda. Bazıları bizim için doğal ve yaşatırken hoşnut olduğumuz normlarken bir öteki için sıkışıklık sebebi olmasının tatlı çeşitliliğine katkı sunmak isteyenler de ekleyebilir
6
16
314
Duygusal açıdan incinebilirlik hepimiz için masada. Ancak ister dostumuz ister partnerimiz olsun yetişkin bir bireyin, nahoş duyguları hissetme ihtimalini onu korumak adına devamlı engelliyorsak, farkında olmadan bu ilişkide ebeveyn rolüne giriyoruz demektir.
1
19
299
Sürekli bir konuda kendimi tekrar ediyorsam, o konuda duyulmamış tamamlanmamış bir meselem vardır. Acıyan yerime kulak vermek de ilk önce kendi sorumluluğumdur. Şuan defalarca dile getirdiğim bu şeyi tekrar etmek benim için neden önemli? Ne duyulsun istiyorum?Ben neyi duymuyorum?
0
26
311
“Çok da kafama takmıyorum”
”O kadar mühim değil” sıklıkla aslında içerledim demek istediğimiz yerlerde uyguladığımız bir blokaj. Bu blokaj doğal yollarla oluşmuyor: çevremizden duyduğumuz “amma takıyorsun”, “ne kadar kırılgansın”, “önemsiz işler müdürüsün”lerin karbon ayak izleri
2
22
290
İyileşmek için attığımız adımlar, başlarda canımızı daha da yakabilir. Neticede yaramıza pansuman yapan şey de yaraya dokunarak şifa verir. Öyle anlar çaresiz hissettirse de bu bir süreçtir. Beslendiğimiz deneyimlerle temas ettikçe, kendi hızında bir şeyler derinden değişir.
2
17
283
Bazen birilerini kaybetmemek için farklı düşündüğümüz meselelerde geri adım atabiliyoruz. Oysa bu sebeple bizden uzaklaşacak biri bizi ondan ayrışan yanlarımızla birlikte kucaklamıyor demektir. Sadece uyumlandığımızda kabul gördüğümüz bir ilişkide “ben”in varlığından söz edilemez
4
27
283
En çok onay beklediklerimiz en çok zarar gördüklerimizdir; çünkü yaramız neredeyse kalbimiz orada atar.
1
19
276
İlişkilerde karşı tarafı kontrol ihtiyacı sıklıkla iç güvensizliğin ötekine yansıtılmasıdır. Bu güvensizlik terk edilme, yetersizlik, kandırılma, zarar görme gibi korkulara dayanır. Bunlar mevcut ilişkide edinilmiş olabilir ancak geçmişin tekrarı olması daha yüksek olasılıklıdır.
6
23
276
Sevme kapasitesini kullanmamak insanın kendine yapabileceği en büyük haksızlıklardan biri sanırım. Daha büyüğü de o kapasiteyi kendine dönük değerlendirmemek olabilir.
1
15
261
Bazen sevdiklerimizin onları konumlandırdığımız yeri taşıyamadığını görürüz. Hayalkırıklığı yaratan bu durum bize beklentilerimizi yeniden tartabilmemiz ve bu kişilerle başka bir şekilde ilişkilenebilmemiz için muazzam bir fırsat sunar. Kabul inadın panzehiridir.
0
25
264
Duygularlar başa çıkmak o duyguları hissetmemek değil; tam da orada acı vermesine rağmen durabilmektir. Hiçbir duygunun sonsuza kadar sürmeyeceğinin kabulüyle o duygunun öğretisine erişecek sabrı gösterebilmektir. Duygusal kaslarımız ancak bu şekilde gelişir ve güçlenir.
0
41
255
Değerlilik kimimiz için yutulması zor bir lokmadır. İyi bir şeyleri hak ettiğine yürekten inanmayan kişi, mutluluk verici deneyimleri içeri almakta ya da sindirmekte zorlanabilir. Bunun sonucunda da kaçınabilir, deneyimi değersizleştirebilir ya da deneyimi sabote edebilir.
2
18
246
Duygusal şiddete maruz kalmanın özgüven gibi kişinin kendisiyle ilişkisine yönelik zedeleyici etkileri mevcut. Uzun süre karşımızdakinin hoşuna gitmeyen her davranışımız için suçlanmak/ aşağılanmak/ değersizleştirilmek; özgünlüğümüzü ve benlik duygumuzu yitirmemize neden olabilir
1
24
237
Bazen insanlar travmalarımızdan kaçarlar, biz bizden kaçtıklarını zannederiz. Belki çokça özdeşleşmişizdir travmalarımızla belki birilerinin o en çok korktuğu şeyi biz yaşamışızdır. Bir sembol oluruz onlar için sakınılacak. Haliyle de görünmez oluruz.
1
20
240
Sevilip sevilmediğimizi teyit etmek için karşımızdakileri kırarak buna rağmen bizimle kalıp kalmayacaklarını izlemek; karşımızdakilerin de bizim sevgimizi sorgulayarak uzaklaşmalarıyla sonuçlanabilir. İlişkileri sabote etmeden de sevgiyi sınamak mümkün
3
26
240
Böyle süreçlerden geçerken yeniden güvende hissetmeye çalışan halimizin zihinsel yanıtlardan çok duygusal desteğe ihtiyacı vardır. Bize güven duygusu veren ve şefkat içeren deneyimlere daha çok alan açabilir, bedenen de daha az tetikte hissedeceğimiz alanlarda konumlanabiliriz.
0
11
223
“Drama yaratıyorsun” ithamını tartışma anlarında yorulduğumuzda ya da karşımızdakinin duygularını işitmekten rahatsızlık duyduğumuzda bir silah gibi kullanabiliyoruz. Evet bazı kişiler kaostan duygusal olarak beslenebilir. Ancak her duygu paylaşımı “drama yaratmak” değildir.
1
7
228
Bazı fırsatlar “bize göre” olmadığında bizim için aslında fırsat değildir. Kişiliğimize, değer yargılarımıza, yaşantımıza ya da hayallerimize ters düşse de sırf fırsat diye onlara yatırım yapmak; erteleme gibi kaçınma davranışlarıyla ya da sabote etme girişimiyle sonuçlanabilir.
1
10
222
Özel günler hoş anılar biriktirmemize destek olsa da; gün içinde akılda tutulduğumuzu bilmek ve detaylarda şefkati görebilmek ilişkiyi sınayabilecek zamanlarda kaynak niteliğindedir. Basit gibi görünse de birçoğumuz için sevgi gündelik akışta hayatı kolaylaştırmaktan geçmektedir.
0
5
231
Yaşamımızın büyük bir kısmını çerçöple beslenerek geçirdiğimizi düşünüyorum. Başkalarınca onaylanmak için aldığımız kararlar, eleştirilmemek için ertelediğimiz planlar, kriterlerle mühürlenmiş başarı/ çekicilik/ bilgelik kotalarını doldurma gayretiyle doyamadan kalkıyoruz masadan
3
33
222
Odağımız onaylanmak olduğunda karşımızdakilerin verdiği/vermediği her yanıtın bizimle ilgili olduğu yanılgısına kolayca düşebiliyoruz. Bu da kendi duygularının sorumluluğunu almaktansa ötekini suçlamaya yatkın kişilerin pinpon topu haline gelmemizi kolaylaştırabiliyor.
1
10
208
Erteleme davranışı kemikleştiğinde yalnızca bireysel hayatımız etkilenmiyor; yakın ilişkilerimiz de bir türlü tutulmayan sözler ve ötelenen planlar üzerinden bundan nasibini alabiliyor. Üstelik ertelemek için kaçış bellediğimiz birçok alışkanlık bizi bağ kurmaktan alıkoyabiliyor.
1
15
213
Her hatasında cezalandırılan çocuk ceza almamak adına hatasını gizlemeyi öğrenir. Cezalar hatalarından orantısız şekilde yüksekse duygusal adalet geliştirmekte zorlanabilir.Tenkitler davranışına değil şahsına yönelik edildiyse kendilik algısı hatalarının içine doğru yerleşebilir
1
15
193
Her nesil bir önceki neslin iyileşmemiş travmalarının içine doğar. Ebeveynin yarası aynı zamanda kör noktası olduğundan çocuklarında da fark etmeden benzer yaraları açabilir. Bu yüzden, bazen iyileşebilmek ebeveynlerimizin ve yaşayamadığımız çocukluğumuzun yasını tutmaktan geçer.
3
23
209
Ruh sağlığı söz konusu olduğunda göz görmeyince gönül katlanmaz; gönül sıkışır, gönül acır, gönül yanar. Gönlü susturmak değil gönlü konuşturmaktır iyileştiren.
0
17
211
Bazen birilerine destek vermek ile onun yerine sorumluluk almak arasındaki farkı kaçırıyoruz. Onun adına yüklendikçe yükleniyor ve fedakarlıklarımız karşılığında adı konmamış beklentiler biriktiriyoruz. Farkında olmadan alacaklı konumuna geçiyor, alamadıkça da içerliyoruz.
1
12
210
Başkalarının yorum tahtası olmamayı öğrenmek yeterince koruyucu sınırlar koymaktan geçiyor. İster akraba, eş dost, ister dış kapının dış mandalı olsun kendi tatlış kalpliliğimize sığınarak onların da sınır aşmamasını beklemek kendi refahımızı ötekinin inisiyatifine bırakmak demek
2
21
198