Avukat // Türkiye Günlüğü Dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü // Türkiye Futbol Federasyonu PFDK Üyesi //
#G
ümüşhane “Bu rüzgâr-ı bî mededin inkılabı var"
Takati kalmayan kolunu, son gücüyle kaldırıp; önündeki hastane masasına indirerek: “Bitti! Bugün bitti!” dediğinde, saat 11:30‘du. Ağrıdan kapanan gözlerini yarım açarak, işaret etti “gel” diye…
“Emret amcacığım” dedim. Elimi tuttu; gözlerini kapattı. Yaklaşık 40 dakika öylece
Sizlere ülkücüleri sevdirmek gibi bir derdimiz olmadı hiç... Ancak; 45 yıl önce Ermeni terör örgütü ASALA’nın şehit ettiği Viyana büyükelçimiz Danış Tunalıgil’in makamına, Alman Meclisine Ermeni soykırımı tasarısını sunan Ozan Ceyhun’u atarken vicdanınız sızlamadı mı?
Nûr yüzlü kardeşim, Nûr yüzlü kardeşleriyle…
Bu kirli Dünyadan, bu kadar temiz göçmek her kula nasip olmaz. Varlık ve şöhret bir insanı hiç mi bozmaz? Vallahi onu hiç bozmadı… Allah rahmet eylesin
Gençliğinde; oruç tutan ülkücülerle dalga geçen, Gazi Üniversitesi’nde akademisyen iken, ramazan ayında çay demlemeyen fakülte çaycısı ile -ramazan olduğunu dahi bilmediğinden- kavga eden bir akademisyen vardı. Heralde “o akademisyenin”(!) 20 senelik müslümanlığına laf çakıyor…
Allah kelâmına karşı yapılan bu çirkin açıklamaya tepki gösterdiğimiz için, kimse Diyanet İşleri Başkanı üzerinden demagoji yapmaya kalkmasın. Ben Diyanet İşleri Başkanı’nı değil; “âmentüyü” savunuyorum.
Kimin, hangi kanunu yürürlüğe soktuğu ile ilgilenmiyorum. Sadece; annemin, ablamın ve KIZIMIN hangi muameleyi hakettiklerini biliyorum. Hakettikleri muameleyi görmelerini sağlayan/sağlayacak kanunu, kim yürürlüğe soktuysa/sokacaksa; elini öper ardından rahmet okurum. Rahmet olsun
Bu devirde; herkes ülkücü... Peki; 5 sene önce kaçınız ülkücüydü? Kaçınız teşkilatçıların derdine, sıkıntısına ortak oldu? Kaçınız hem 7 Haziran seçimlerinde hem de 1 Kasım seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezinde “Hareketin lideri Devlet Bahçeli” diyordu?
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu bugün yaptığı toplantıda Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu başkan ve üyelerini belirlemiş bulunmaktadır. TFF Disiplin Kurulu’nda vazife yapacak olmaktan büyük bir mutluluk duymaktayım.
@TFF_Org
Daha fazla tahammül edemeyeceğim!
Bu mecburiyeti(!) hissetmek dahi acı veriyor. Ancak; Türklerin kahîr ekseriyetinin bu hatadaki ısrarına muhatap olmak, hissettiğim mecburiyetten daha acı…
“Ahde vefa”; “vefalı” anlamına gelmiyor!
“Verdiği sözü tutan” anlamına geliyor!
Sahte kabadayıların, her devrin adamı olanların peşine düşmeyi bırakın. Arkasından rahmet okunacak devlet adamı arıyorsanız; kendi camiânıza göz gezdirdiğinizde, kâfi miktarda göreceksiniz.
Dev-Sol’un kurşunlarına kurban verdiğimiz, şehit Gün Sazak’a rahmet olsun...
Kıymetli amcam
@mustafacalikitc
Mayıs 2018’de ameliyata gireceği gün; “oğlum bugün cuma... ben hastanedeyim diye dergide yemeği ihmâl etmeyin sakın. Ocağımız tütsün; insanları arayıp davet edin mutlaka.” şeklinde tenbihlemişti bizi. Çok şükür o kötü günler geçti. Hatırası kaldı.
Mehmed Niyazi Özdemir’in; “İngilizler,
#EnverPa
şa'nın ruhu bir gün Müslüman Türk Milletinin çocuklarıyla buluşup da başımıza yeni gaileler çıkmasın diye onu topyekün tarih sayfalarından çıkarmışlardır.” şeklinde özetlediği,
25 yaşında binbaşı rütbesini haiz, akabinde Bulgar,
Hatay’dan Ankara’ya ulaşmak isteyen depremzedelere 1.150 TL’ye bilet satan “Gökbey Turizm” isimli firmayı şikayet edelim ve herkese ulaşmasını sağlayalım lütfen.
Yağmacılardan daha aşağılık olan bu firmanın bir daha bu topraklarda çalışmasına müsade etmeyelim.
@tcbestepe
Bu Cengiz Holding işini çok iyi biliyor. Şimdiye kadar; 6-7 milyar TL vergi borcu silindi -ki enflasyon farkını da hesap edersek; çok daha büyük rakam- Şimdi o paranın 2.5 milyarı ile bağış yapıp gönül kazanıyor. Bir de üstüne silinen vergi borcundan vergi indirimi alacak. Müthiş
Ülkenin % 60’ı Başbuğ’a rahmet okudu bugün. Başbuğ girdiği son seçimde % 8,18 oy (2.301.343) almıştı oysa... Ya bu ülkenin kıymetleri öldüğünde, halk büyük bir aydınlanma(!) yaşıyor; ya da riyakârlık iliklerimize işlemiş. Diriyken; dinlemediklerinizi, ölüyken anmanız eksik olsun
“Hz. Ömer’in yolunu”
“Hz. Ömer’in adaletini” esas alabilirsin; problem değil.
Problem; adalet için, 1370 yıl öncesinden bu zamana referans alacağın birini bulamamış olmandır.
Ankara 2 No’lu Barosu’nun 28 Kasım Pazar günü gerçekleştirilecek olan “Kurucu” Genel Kurulu’unda, baro başkan adayımız Sn. Hakan Yılmaz’ın tanzim ettiği listede, yönetim kurulu adayı olarak seçime iştirak edeceğim. Kurucu sıfatını haiz tüm meslektaşlarımın desteğine talibim.
Twitter aleminin, yargı dağıttığını zanneden enteresan insanları; şikayetçinin, bir konuda iddialarını içeren ifadesini paylaşıp, suç isnadında bulunduğu insanların isimlerini açıkça paylaşmanızın, “Twitter’da değil; TCK’da(!)” suç olduğunu bilmenizi isterim.
Osman Kavala anarşisttir. İdeolojisine bakmaksızın, devlet otoritesiyle problemi vardır. Yarın, “müslümanlar” devlet için zararlı görülse; müslümanları fonlar. Dosyasının muhtevasını bilmiyorum. Ancak; Osman Kavala’yı barış güvercini zannetmek; “düşük IQ” turnusoludur.
Diyelim ki; 5 kardeşsiniz. 4 kardeş, babasının sözünden çıkmıyor. Doğrusuna uyuyor. Yanlışına da “vardır bir bildiği” diyor. Kızdığında ses çıkarmıyor. Kovduğunda itiraz etmiyor. Fedakarlıklarına takdir almıyor; umursamıyor. Ama 5. kardeş bu düzene uymuyor. İtiraz ediyor…
Bugün itibariyle; avukatlık mesleğinde 12. yılıma adım attım. Gelecekte de avukatlık mesleğine olan inancımı ve heyecanımı yitirmeden, mesleğimi icra etmek gayesindeyim.
Abdülhamid’in marangoz yaveri Tahir Bey, Abdülhamid Han’ın şu sözlerine bizzat şahit olmuş: “Enver Paşa beni anlamıyor. Dünya kupasında Brezilya favori” Sonra, Enver Paşa demiş ki;
Cevat Rıfat Atilhan, Enver Paşa’nın şu sözlerini bizzat kendi ağzından duymuş, İttihat ve Terakki’nin Suikastları kitabında da yazmıştır: “Turan yapmak istedik, viran olduk. Asıl mesuliyetimiz,
#SultanAbd
ülhamid’i anlamamak ve siyonizme alet olmaklığımızdır.”
Türkiye’deki şiddet eğilimi; kriz masası oluşturacak seviyeye geldi.
Ancak; “kadına şiddet”, “doktora şiddet”, “avukata şiddet”, “infaz koruma memuruna şiddet” v.b. isimlerle şiddete uğrayan sınıfa karşı bir “düşman sınıf” yaratarak/işaret ederek çözüme ulaşmak da mümkün değil
Ankara 1 No’lu Barosu’nun, -özellikle mesleğinin başında olan avukatlara- tebliğ ettiği “üzüntülü aidat tehdidini” gören her baro mensubunun oturup düşünmesi gerekir. Bu rahatlığın, umursamazlığın sebebi ne ola ki? “Düşman(!) ortadan kalktı; size ihtiyacımız yok” gibi bir şey mi?
Çocukluğumuzun hayali; Türkiye Günlüğü dergisinin bir parçası olabilmekti... Düşündükçe; okuma-yazma gayretimiz artardı. Bu ne şeref...
#T
ürkiyeGünlüğüDergisi
Mevlid-i Şerîf ve Taziye
6 Aralık 2023 tarihinde kaybettiğimiz merhum Genel Yayın Müdürümüz Dr. Mustafa Çalık için taziye kabulü ve Mevlîd-i Şerif değerli okurlarımız ve kıymetli misafirlerimizin katılımıyla 14 Aralık 2023 Perşembe günü Türkiye Günlüğü Dergisi idarehanesinde
“Kesik” yemekle tehdit edilen yıldız futbolcu
Diyelim ki siz; Alex de Souza’sınız. Bir gün teknik heyet geliyor; “senin yerine Hasan Ali Kaldırım’ı oynatacağız” diyor. Hasan Ali’nin mevkide tecrübesi yok, kabiliyeti yok. Ancak sizden daha iyi olduğunu bir konu var; “teslimiyet”
Ankara 2 Nolu Baro’nun kuruluş başvurusunu 2046 imza ile Türkiye Barolar Birliği’ne sunmuş bulunmaktayız. Vakit; meslektaşlarımıza ve meslektaş adaylarımıza hizmet vaktidir…
25 yaşında binbaşı rütbesini haiz, akabinde Bulgar, Makedon, Arnavut ve Rum çetelerine karşı gösterdiği başarıları sonucu Mecidi ve Osmani nişanlar ve altın liyakat madalyasına sahip, 27 yaşında “Hürriyet Kahramanı” olarak nam salan, Farsça, Rusça, Fransızca ve Almanca bilen,
Birisi size; “arada bir ülkücü damarı tutar” dediğinde, ona hitaben:
“Ülkücü olmak senin gözünde nasıl bir şey ki bunu arıza gibi zikredebiliyorsun?!” diyemiyorsanız; ülkücü değilsinizdir.
Birisi sizi “arada bir(!)” ülkücüye benzetebiliyorsa:
Tebrik ederim(!) Ülkücü değilsiniz
Depremin üzerinden 86-87 saat geçti. Halâ kurtarılanlar var.
1999 depreminde; 5 yaşındaki İsmail, 151 saat sonra enkaz altından kurtarılmıştı.
1992 depreminde; Nurcan Hemşire, tam 9 gün sonra enkaz altından kurtarılmıştı.
Allah aşkına; umudunuzu kaybetmeyin! Vazgeçmeyin!
Lüks mekanlarda iftar programlarına davet edip de karnımı doyurmaya niyetlenen arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum. Ancak; Allah’a şükür karnımızı doyuracağımız paramız var. Lüzumsuz harcayacağınız paralarla “ramazan kolisi” yaptırıp dağıtabilirseniz, daha makbule geçer.
2000’lerde, gençliğinde bu şahsı tanımış olan bir yakınımla cumadan çıkıyorduk. Yakınım; bir anda dondu kaldı! “Bu ne zaman müslüman olmuş da cuma namazına bile gelir olmuş?!” diye söylendi kendi kendine. Benim bahsettiğim; Ümit Bey’in de “tanıdığı” bu akademisyen aynı heralde!
Buraya; terör örgütlerinin ve onların üniversitelerdeki uzantılarının korkulu rüyası bir “kardeş” koyayım. 2015 yılından bu yana girdiğim davalarından hiçbiri “babasının tarla davası” değildi. Hatasına da ortak yazın; sevabına da
Ülkücü; garibanın yanında olandır. Garibanlıktan; “günahsız, masum” manası çıkmayabilir. Ülkücü; hayat kadınına eziyet eden, dini bütün bir Müslüman ve Türk” ile karşılaştığında “eziyet edilen hayat kadınını” korumayı tercih edendir. “Ülkümetre” soruyorsanız; işte size ülkümetre
Hz. Ömer’i referans almayacaksınız.
Hz. Ömer, hutbede “ben haktan ayrılırsam ne yaparsınız?” diye sorduğunda; “seni kılıçlarımızla düzeltiriz ya Ömer!” diyen sahabeyi referans almanızı tavsiye ederim. “Yol” ise; “O’nun yolu”
“Hz. Ömer’in yolunu”
“Hz. Ömer’in adaletini” esas alabilirsin; problem değil.
Problem; adalet için, 1370 yıl öncesinden bu zamana referans alacağın birini bulamamış olmandır.
Zamanında terör örgütü üyeliğinden tutuklanan Ali Can Süt için; “Bizim yemin törenlerimizde isteyen herkes istediği kadar konuşuyor, ifade özgürlüğü...” demiş Baro. 2016 yılında Baro Genel Kurulu’nda “Fırat Çakıroğlu’nun” adı anıldığında susturmaya çalışanları ne yapacağız peki?
1) 2 nolu Baro kuruldu.
2) 2 nolu Baro mensupları, 1 nolu Baro’da yıllarca “menfaatsiz bir biçimde” mesleklerini icra ettiler.
3) Baro olarak ilk sözümüz; hiçbir meslektaşımızın baro aidatının, sizlerin baro adı altında tertip ettiğiniz alkollü eğlencelere meze yapılmayacağıdır.
Ankara'da kurulmaya çalışılan 2'nolu barocuğa imza veren avukatlar bio'larında yer alan Ankara Barosu ifadesini kaldırsınlar lütfen.
Bırakın da o güzel adı, zulme boyun eğmeyen, iki kuruş menfaat için oradan oraya savrulmayan avukatlar kullansın...
Düğün davetiyelerinde, “çocuklara iyi uykular” temennisiyle, davetlilerin çocuklarını istemediğinizi dile getirmek; düğüne davet edilen ailelere karşı nezâketsizliktir. (Nezâket ve Hürmet Notları)
Bir ülke; ahlâkına, karakterine, mütevazılığına şahit oldu. Bu dünya için fazla temizdi; Allah (c.c.) yanına aldı. Bizler ise günahlarımızın bedelini ödemek için yaşamaya devam ediyoruz. Ruhun şâd olsun Türk Futbolu’nun beyefendisi… Aslan kardeşim.
@ahmetycalik5
“Vandallık” arıyorsanız; Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/125 E. Sayılı dosyanın bir sonraki duruşmasına davet ediyorum. 14 öğrenci görünümlü teröristin, 3 kızı darp edip, T.K. isimli öğrenciyi linç teşebbüsünde bulunduğu, ambulansın kampüse girmesini engellediği bir dosya.
4 kişi; bellerinde silah, pala ve satırla üniversiteye giriyor; kantindeki 2 öğrenciye saldırıyor. Şüphelileri savcı değil avukatlar bulup dava açtırıyor
Mahkeme, dava sonunda 3 saldırgana ödül gibi ceza veriyor
(Palalılardan biri yakında avukat olacak)
Bizim camiada 35 yaş altı jenerasyondan gözünü bir “sıfata” diken; hemen belli ediyor kendini... hedeften önce “reisim, başkanım” diyen; aklına bir hedef koyduktan sonra “gardaş/kardaş”a dönüyor. “Var mı bir isteğin?”ler “dikkat et kendine, bekliyorum”lara dönüyor :)
Yayıneviniz, 80 sayfa dizgi için 24.000 TL verecekse; avukatlığı bırakıp, evimde (sıfır masrafla) bu ölçülerde ayda en az 20 kitap dizgisi yaparım -ki toplamda 480.000 TL kazanmış olurum- Kalan 10 günde de gözümü kapatıp dünya haritasında yer seçer ve giderim.
@otukennesriyat
:)
büyük bir yayınevi arkadaşıma kitap dizmesi (daktilo ile yazılmış bir metni word'e yazma işi) için vuruş başı 23 kuruş önermişti. arkadaş da fiyatı yüksek bulup işi kabul etmiş. teyit etmek için tekrar sormuş, 23 kuruş mu diye, evet demişler. 10-15 günlük bir emek harcamış. +
Cumhur ittifakı oy oranını korudu. Şırnak, Bitlis, Ağrı; terörden kurtuldu. Serhat Şehri Iğdır emin ellerde. Milliyetçi Hareket Partisi “1’i 2 yaptı” Bazı şehirlerde ve ilçelerde üzüldük ancak; onlar da bize ders oldu. Özetle; bu seçimin kazananı Milliyetçi Hareket Partisi oldu.
Bu ülkede; fetöcüleri topladıkları gibi pkklıları da toplamalarını isterdim.
fetöcüler parti kurmaya niyetlendiklerinde gösterilecek tepkinin pkknın partisine de gösterilmesini;
fetullahı özlediğini söyleyene yapılacak olanın apoyu özlediğini söyleyene de yapılmasını isterdim...
Telefon numaranızın kayıtlı olmadığı veya tanımadığınız birini aradığınızda, konuşmaya başlamadan evvel kendinizi tanıtmanız gerekmektedir. “Beni tanımadın mı?! Ayıp sana” vb cümleler kurarak, aradığınız kişinin vaktini harcamak nezaketsizliktir. (Nezâket ve Hürmet Notları)
Cüneyt Özdemir YouTube kanalında, Sayın Kenan Taş ile birlikte; mevzuatımızda yer alan vergi cezaları ve Avrupa ülkelerinin, bu cezalara ilişkin olarak mevzuatlarında yer alan uygulamaları konuştuk.
@esaskenan
@cuneytozdemir
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun, “Uzman Yardımcılığı Giriş Sınav Duyurusunda” yer verilen “İlahiyat, Sosyoloji ve Psikoloji” öğrenim dallarından uzman yardımcısı alımına yönelik açılan sınav, açtığımız dava sonucunda Ankara 4. İdare Mah. tarafından iptal edilmiştir.
İngiltere’den sonra, Hollanda da Tiktok uygulamasına savaş açtı. Piyasa Enformasyon Araştırma Vakfı, 64.000 ebeveyn adına, “çocuk kullanıcıların veri gizliliğinin ve güvenliğinin korunmadığı” sebebiyle mahkemeye başvurdu.
Türkiye’de ise siyasetçiler halâ Tiktok yayını yapıyorlar
Bozkurtların özel serisinden alabildiğim kadar aldım. Karındaşım
@ayscalik
beni dahi kayırmadı; siteye girmek suretiyle indirimsiz ödemesini yaptım. Benim gibi hediye seçmekte zorlanan biri için bulunmaz bir nimet oldu. Düğünde, sünnette, kırk mevlüdünde çeyrek altından evladır.
Alican Süt’ün böyle ahkâm kestiğine bakmayın... Ankara Hukuk’ta kimlerle bağlantılı olduğu, kimlerin paçavralarına “bayrak muamelesi yaptığı” bizlerce bilinmektedir. İstersen; TEM’in yaptığı operasyonda, evinden hangi örgütsel belgelere ulaşıldığını yazayım Alican... Ne dersin?
Kim olursa olsun; randevu verdiğiniz saate riayet etmeniz nezâketin gereğidir. Elinizde olmayan sebeplerle geç kalacaksanız; bu durumu randevulaştığınız kişiye -mümkünse kişinin görüşeceğiniz yere ulaşmasından önce- bildirmemeniz nezaketsizliktir. (Nezâket ve Hürmet Notları)
Bugün; İstanbul’da bir hakim, bir ceza yargılamasında, yetki belgesi ile duruşmamıza katılan avukata dönerek; “siz bu davaları açıyorsunuz(!) ama müvekkilinizin haberi var mı?” dedi.
Ceza mahkemesinde dava açmak(!)
Vekalet verilen avukata “haberi var mı?!” diye sormak(!)
Dedelerimizin kılıçla aldığı toprakları, torunlarından “kağıtla” alamazsınız. Kaldı ki; kılıçla almaya teşebbüs ettiğinizde de hüsrana uğradığınız. Türk tarihinin en haklı kararlarından biri olan “1915 Ermeni Tehciri” kutlu olsun...
#24Nisan1915
Meselemiz; vatandaşın -şehit yakını olsun/olmasın- bacısına sövmesi değil…
Meselemiz; Hacettepe’nin yiğit ülkücüleri, hastanede iken, olayların müsebbibi örgütçüyü hastanede ziyaret etmesi de değil…
Meselemiz;
@LutfuTurkkan
‘ın, piyasada kendini milliyetçi olarak satmasıdır…
1) Twitter’ın aklı başında insanları; Bizlere “menfaatten” bahseden insanların hâli budur maalesef.
2) Bana “menfaatin için 2 nolu baroya geçtin” diyebilecek insanlara nezaketimi korumam da mümkün değildir.
3) 7249 sayılı Kanun’un 15. Maddesi, size “1 nolu barosunuz” diyor.
@Av_Taha_Calik
Eşim Ankara 1 nolu barosunda değil, Ankara Barosu'nda çalışıyor. Benim sizi kimseye sormama gerek yok ama isterseniz siz beni büyüklerinize sorabilirsiniz... Onlar da yeterli gelmezse size bizzat kendimi yüzyüze anlatırım.
MHP Gümüşhane Eski Belediye Başkanı ve 25. Dönem MHP milletvekili Mustafa Canlı Covid sebebiyle Hakkın Rahmetine Kavuştu...
Allah’tan rahmet; ailesine ve sevenlerine baş sağlığı dilerim.
Başınız sağolsun
@YusufYerkel
Bir çocuk üzerinden; laf çarpma telaşına düşenlere, acısını; yaptıklarıyla kıyaslamaya çalışmanın acizliğinde olanlara acıyorum.
Hiçbir çocuk, hiçbir düşmanlığın veya nefretin tarafı olamaz. Aksini düşünen; benim nezdimde insan vasfında değildir.
Minik kuzumuz yavrumuz canımız Emir Zahitimiz melek oldu. Bu fani dünyadaki 3 yıllık çileli yolculuğunu tamamlayıp, ebedi aleme göç eyledi. Artık bize düşen, güzel bir sabırdır…
“...İttihat ve Terakki hükûmeti yıkılıyordu. Talât Paşa için artık kabinenin istifasını Vahdettin’e takdim etmekten başka yapılacak bir iş kalmamıştı.
Talât Paşa’nın Padişah’a söyleyeceği sözler, yapacağı tavsiyeler konuşuluyordu. Enver Paşa büyük bir katiyetle ısrar ediyordu:
Dünyada kullanıcı sayısı açısından 3. sırada bulunan TikTok uygulamasının özellikle çocuklar açısından sakıncalarını izah etmek amacıyla paylaşılan röportajı saygılarımla dikkatinize arz ederim.
@stargazete
aracılığıyla
Ankara 1 Nolu Baro Başkanı Sayın Kemal Koranel’in, nezaket göstererek; geçmiş dönemde Staj Kurulu’nda yaptığım vazife dolayısıyla plaket takdim etmesi, beni ziyadesiyle mutlu etti. Bu fotoğraf vesilesiyle bir kez daha teşekkür ediyorum.
@KemalKoranel
İşte; burada “baba” içinde bulunduğun camiadır. Kardeşler ise bu camiaya ve kararlarına iman edenler. Şimdi; düşünün. Burada problemin kaynağı; baba mıdır? Yoksa; kardeşler mi? Korkmayın; cesaret edin. İtiraz edin ki kardeşleriniz terketmesin evi… Ölümden öte köy mü var?!
Başbuğ’un “solun ihanet derecesine varan davranışları karşısında, sağ ile olan kavgamızı erteledik” sözlerine güncelleme geldi:
“Kendine ülkücü diyen ‘sağcıların’ ihanet derecesine varan davranışları karşısında; sol ile olan kavgamızı erteledik.
Zira; kapı kilit tutmuyor.
Muhterem Ankara Barosu,
Kökü; “Lût Kavmi’ne” dayanan, adı ile kendisinin hiçbir ortak noktası bulunmayan, sözde “onur haftası” ile ilgili de; “çağlar öncesinden gelen ses” şeklinde açıklama yapacak mısınız?
@ankarabarosu
Avukatlık mesleğinin önündeki en büyük tehlike; “sosyal medya kullanımı”dır. Avukat kimliği ile sosyal medya üzerinden, mesleki bilgisi ve tecrübesi vasatın altında olan insanların, sosyal medyanın gücü ile sağa-sola saldırdığını, insanlara “hukuk sattığını” görmek istemiyoruz.
Bugün; bir hakim, müşteki vekili sıfatıyla girdiğim bir duruşmada, “ben sizin müvekkilinizi çok seviyorum. Tanışmak istiyorum. Bizi tanıştırır mısını?” diyerek, telefon numarasını vermek istedi. Karar vereceği bir dosyanın tarafıyla tanışmak istediğini söyleyen bir hakim…
Hep “iyiye yormaya” çalışıyorum... Acaba; devlet, “biz bu insanlarla yol alamayız” diyerek, ülkenin IQ seviyesini yükseltmek için sokağa çıkma yasağını saat 22:00’da açıklamış olabilir mi? Devlet; yükünü azaltmaya mı çalışıyor? Bu; devletin nüfus planlaması olabilir mi?
“Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.”
#29Ekim
Bu hayatta; “bir Alex iseniz” telâş etmeyin; kesik yemekten korkmayın. Özgüveninizi yıkmalarına müsade etmeyin. Sabredin; ara ara kıymetinizi bilenler çıkacak. Ancak; bilin ki “Hasan Ali Kaldırımlar” tükenmeyecek. Mukavemetinizi kaybetmeyin…
Baba, 5. kardeşe kızgın… “Nasıl benim sözümü dinlemez? Nasıl benden fazla düşündüğünü düşünür?!” diyor. Kardeşlerinin bir kısmı da kızgın. Bir kısmı da gerçekte söylemek istediği, ancak söylemeye cesaret edemediği şeyleri 5. kardeş dile getirdiği için içten içe mutlular..
Evde kalan kardeşler, babalarından daha heyecanlılar “Evet! Kesinlikle haklıydı” diyorlar. 5. kardeş, 4. kardeşle geliyor baba evine. Haklılığını ve doğru olduğuna inandığı şeyleri savunmaktan vazgeçmemenin vermiş olduğu gururla. Baba diyor ki; “Haksızlık ettim. Hakkını helal et”
Burada, vatanseverlerin gazını almak için, polis tarafından gözaltına alınan insanların “son hallerini” paylaşıyorsunuzya; Ömer Faruk Gergerlioğlu gibi tipler bu fotoğrafları, videoları toplayıp, o polislere; “işkenceden” suç duyurusunda bulunuyor. Sorumsuzluk yapmayın!
Sonunda bu soğuk savaşı 5. kardeş bitiriyor. “Gidiyorum ben!” diyor. Baba, anında kapıyı gösteriyor. Yine, kardeşlerin bir kısmı “hain! hayırsız! Sen adam olduysa babamıza borçlusun!” diyorlar. Bir kısmı da “Doğru bir karar aldı. Ama dışarısı çok tehlikeli. Biz duralım” diyorlar.